Paylaş
Aslında benim için, “Büyük bir sürpriz” olmadı Acun Ilcalı’nın istifası. Bekliyor muydum, “Hayır.” Ama böyle bir tavrı ortaya koyabilecek bir isimdi Ilıcalı.
Soru şu:
· Çok değil, 10-15 gün önce ekrana çıkan ve sonuna kadar takımı ve yönetimi savunan Acun Ilıcalı, 10 gün sonra ne değişti de istifa ettti.
Öyle ya, başarısız geçen bir sezonun tüm sorumluluğunu yükleneceksiniz, tek başınıza tüm tepkileri göze alıp kendinizi hedef haline getireceksiniz, bu takıma ve yönetime inancınızın altını çizip ölümüne savunacaksınız. 1 hafta sonra da istifa edeceksiniz.
Neden?
Bu istifanın perdesini aralamadan önce Acun Ilıcalı’nın başarı hikayesine dönmek gerekiyor. Onun başarısı, ‘Biraz inanmaktan’ geçmiyor. İkna olduğu ve başardığı her şey, ‘inandığı’ insanlar ve projelerle hayata geçmiş
· Hasan Can Kaya’yı bir kez izleyip aynı gece özel uçağını gönderip, anlaşma imzalamış.
· O ses Türkiye’den, Survivor’a tüm TV programları da.
· Bir önceki sezon neredeyse Premier Lig’e taşıyacağı Hull City’e kadar. Acun Ilıcalı, motivasyonunu ve inancını yitirdiği hiçbir projeye devam da etmiyor, başlamıyor da...
MOU’YU iLK KEZ ELEŞTiRDi
Şimdi gelelim, istifanın bu inançla bağlantısına. Mourinho ile devam kararı Ilıcalı’nın motivasyonunu ve inancını yitirdiği nokta oldu. Onu bu noktaya sürükleyen gelişmeler açık kaynaklarda saklı zaten. O açık kaynaklardan biri de geçtiğimiz günlerdeki TV programındaki satır aralarında gizli. O programdaki sözleri, Hürriyet’e, “HOCAMIZ KİMİ İSTEMİŞSE ALDIK, DAHA NE YAPALIM?” sözleriyle manşet olmuştu
O güne kadar, takıma, yönetime, futbolculara, hatta Mourinho’ya siper olan Fenerbahçe Asbaşkanı, ilk kez Mourinho’ya kamuoyu önünde eleştiri getiriyordu. Hem de bunu, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un, “Hocamızla devam edeceğiz” açıklamasının sonrasında dile getiriyordu.
HOCA SORUMLULUK ALMADI
Bu sözleri işittiğim anda Acun Ilıcalı’nın gemileri yaktığını düşündüm. İçimden geçeni açık açık yazayım, “Ya Mourinho kalır, ya da Acun Ilıcalı.” Ama bunu yazma cesaretini kendimde bulamadım. Ama yine de “Hayatımda görebileceğim en yüksek makam Fenerbahçe Asbaşkanlığı” diyen Ilıcalı’nın istifası beni şoke etti.
Sadece bu kadar mı?
Değil elbette. Milyonlarca Fenerbahçe taraftarının hissettiği, bir gazeteci olarak benim de gözlemlediğim bir gerçek var.
· Başkan Ali Koç yerden yere vuruldu.
· Asbaşkan Acun Ilıcalı sosyal medyada linç edildi.
· Futbolcular sahada ıslıklandı. Taraftar inancını yitirdi.
· Fenerbahçe ilkel bir futbol oynadı.
Tüm bunların birinci derecede sorumlusu bana göre de Mourinho’ydu. Geçmişine, kariyerine büyük saygı duyduğum Portekizli hoca tüm bunları gördüğü halde, hem hiç sorumluluk almadı, hem de ne yönetime ne de başkana sahip çıktı. Hatta tam tersi, onları kendine siper etti. Tüm bunları tüm yönetim kurulu üyeleri de hissetti belki ama dile getiren sadece Acun Ilıcalı oldu.
EN KÜÇÜK BiR UMUT GÖRSE...
Tüm bunları yazarak, “Fenerbahçe, Mourinho ile önümüzdeki sezon da hayal kırıklığı yaşar” demiyorum. Asla böyle peşin hükümlü olmadım. Ben sadece yaşananların bir dökümünü yapıyorum.
Tekrar Acun Ilıcalı penceresine dönersek... İnanıyorum ki, Ilıcalı, tanıdığım Ilıcalı, Mourinho konusunda, kendisini inandıracak en küçük bir ışık, umut görseydi devam ederdi. Bundan hiç şüphem yok. Ama sadece bu yüzden istifa ettiğini düşünmek de biraz haksızlık.
Fenerbahçe yapacağı transferlerle ve yeni umutlarla sezona başlayacak. Bu takımın en önemli dinamiği Asbaşkan’ın yine takımın en önemli dinamiği olan inanmadığı bir teknik direktör ile çalışmasını düşünebiliyor musunuz.
SEBEP KURUMSAL SORUMLULUK
Bu açıdan baktığınız da, ben bu istifanın sadece kişisel bir kaygıdan çok kurumsal bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum. “Hep inandığım projelerde oldum, hep ileriyi hesaplayıp adım attım” diyen Acun Ilıcalı, eminim ki, Mourinho’da kendi adına geleceğe yönelik bir ışık görseydi devam ederdi. Benim edindiğim bilgiler, Ilıcalı’nın bunu dile getirdiği yönünde. Hatta, “Mourinho başarısız olur demek istemiyorum. Hatta şampiyon da olabilir, Umarım olur. Ama ben karamsarım” dediği yönünde.
Peki istifa Başkan Ali Koç tarafından nasıl karşılandı? Ali Bey’in karşı çıktığını biliyorum. Hatta geçtiğimiz aylardaki bir yönetim toplantısında, “Hull City kıl payı kümede kaldı. Biz Acun Bey’e kötülük yaptık galiba” diyerek emeklerini övdüğünü biliyorum. Sonuç olarak Acun Ilıcalı inanmadığı bir hoca ile devam etmek istemedi. Ve bu duygunun Fenerbahçe’ye zarar vermesinin önüne geçti.
Paylaş