‘Kaan’ Endonezya yolcusu... Tarihi anlaşma neden bu kadar önemli

Geçen ekim ayında PKK’lı teröristler Türk Havacılık ve Uzay Sanayisinin kalbi TUSAŞ’a saldırmış ve bu hain saldırıda 5 şehit vermiştik. O dönem teröristlerin neden TUSAŞ’ı hedef aldığı ise uzun süre gündemdeydi. Dün, Endonezya ile Türkiye arasında yapılan tarihi anlaşma TUSAŞ ve TUSAŞ’ın önemli projelerinden biri olan Milli Muharip Uçağı KAAN’ın önemini bir kez daha ortaya koydu. Türkiye, Endonezya ile 48 adet KAAN savaş uçağının ihracatını da kapsayan 10 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşma, Türkiye’nin bugüne kadarki en büyük savunma ihracatı ve de KAAN’ın ilk yurtdışı satışı olma özelliğini taşırken dünya basınında da geniş yer buldu. Detaylarına bakalım.

Haberin Devamı

TÜRK HAVA KUVVETLERİ İÇİN BÜYÜK BİR GÜÇ

Emekli Hava Korgeneral Erdoğan Karakuş, Milli Muharip Uçak KAAN’ın çok önemli bir proje ve Türk Hava Kuvvetleri için büyük bir güç çarpanı olacağını söylüyor. “Ancak” ile şu parantezi açıyor: “Biraz zamanı var. Motor üretimimiz için ‘2030’ları bulabilir’ deniyor ve muhtemelen bizim ilk uçaklarımız da Amerika’dan gelen motorlarla üretilecek, sonrasında ise Amerika’nın müsaadesine tabi olmasın diye, büyük ihtimalle bizim motorlarımız devreye girecek ve de bu uçakların Endonezya’ya satılması gibi bir durum söz konusu olacak. Ancak kendi motorumuzu da üretmeye başladığımızda... İşte o an tam milli hale gelecek KAAN.”

‘Kaan’ Endonezya yolcusu... Tarihi anlaşma neden bu kadar önemli

Haberin Devamı

KENDİ MOTORUMUZU DA YAPTIK MI ‘TAM MİLLİ’

3 yıl önce Endonezya dahil Arjantin, Mısır gibi birçok ülke Hindistan’ın Hafif Muharip Uçağı (LCA) Tejas’a yönelmişti. Peki ne değişti de Endonezya stratejik bir yön değişikliğine gitti? Yanıtı şu: “Endonezya hatta dünya, F35’lerin tek motor- tek pilot oluşu gibi, önceden bilinen ama göz ardı edilen bazı eksiklerini özellikle Pakistan- Hindistan savaşında yeniden gördü. Bizim KAAN zaten çift motorlu. Hayırlısıyla kendimiz için üreteceğimiz 40 adetten sonra, kendi motorumuzla Endonezya için bir üretim planlanıyor. Türkiye’nin KAAN, savaş uçağı ihtiyacı aşağı yukarı 300 adettir, ki bu da 10 yıl gibi bir sürede tamamlanabilir. ‘Çok uzun’ denilebilir ama bu arada satılabilmesi de lazım ki 1000 civarı bir üretimle hem daha ucuza mal edip hem teknolojisini daha da ilerletmiş olursunuz. Zaten KAAN, F-16 örneğindeki gibi, olduğu yerde kalmayacak. KAAN-1 KAAN-2 KAAN 3 gibi devam edecek, bir sonraki önceki modelden gelişmiş olacak. Kendi motorumuzu üretmeye başladığımızda ise her yere satacağız. Türk devletlerine de satış söz konusu olabilir.”

ASIL MESELE YERLİ MOTORLU BİR UÇAĞIN ENVANTERE GİRECEK OLMASIDIR

Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş, KAAN’ın ihraç modeli motorunun, şu an prototipini uçurduğumuz Amerikan F-16 modeli değil, yerli yapım TF 35000 ile olacağını belirterek, şu ayrıntıya dikkat çekiyor: “İmza töreninde TUSAŞ’ın bunun için verdiği tarih 2030. Bunun anlamı şu; 2030 yılında bir savaş uçağını, yerli motorla satabilecek olmamız Türk Hava Kuvvetleri’nin yerli motorlu bir savaş uçağını, kendi envanterine, bir devlet politikası olarak belirlediği üzere, 2029’da sokması demek. Bugün dış basında özellikle Yunan basınında, Endonezya- Türkiye anlaşması özelinde atılan panik manşetlerinin sebebi bu. Zira Yunanistan’ın, F35’leri 2030-2032 arasında alması gündemde, ki F-35lerin de güncellenme ve üretim sorunları var ve ne olacağı hiç belli değil. Bu da Türkiye’nin elinde KAAN varken onların elinde bir bilinmezlik olması demek, büyük risk onlar için. Yani kime, ne kadar satıldığından çok KAAN’ın, yerli motorla Türk Hava Kuvvetleri envanterine girecek olması önemli bir gösterge.”

Haberin Devamı

ENDONEZYA ANLAŞMAYI YA İPTAL EDERSE

Yorumu şu: “KAAN çift motorlu. Radarı ile füzeleri ile yabancı basında da birçok F-35’ten daha iyi olduğu yazıldı. Evet, herkesin kafasında aynı soru. Tamam denenmedi ama ondan önce de 2030’da teslim edilmeyeceği gibi öngörü vardı ve Endonezya anlaşması ile bu yıkıldı. Endonezya’nın başka ülkelerle de anlaşma yaptığı ama sonra bu anlaşmaları iptal ettiği, bir benzerini yaşayabileceğimiz de çok yazılıyor, özellikle sosyal medyada. Diyelim ki iptal etti Endonezya. Şunu atlıyorsunuz; sonuçta Türkiye bugün, 2030 itibariyle yerli motorlu bir savaş uçağının bir ülkeye ihracı konusunda taahhüt vermiştir. O ülke, bunu iptal etse de kendi envanterine bu uçağı 2030’dan önce sokabileceği ise aşikardır. Asıl mesele bu.”

Haberin Devamı

HER ÜLKE BUNU İSTER ANCAK BİLİNMEYENLERİ DE GÖZ ARDI ETMEMELİYİZ

Mavi Vatan doktrinin mimarı emekli Tümamiral Cem Gürdeniz ise gerek üretimi gerek testleri gerek muharebe etkinliği açısından KAAN’ın gücü ve etkisini bilmediklerini söylüyor. “Ancak” ile şu örneği veriyor: “Deniz Kuvvetlerinin Milli Savaş Gemisi, MİLGEM’i 2011’den beri etkin şekilde kullanıyoruz, ki Afrika kıtasının etrafını MİLGEM ile hiçbir arızaya mahal vermeden dolaştık. Dolayısıyla gemileri ihraç ederken bu performanslarına güvenmiştik. KAAN ise devam eden bir proje; yapay zekânın katkısı, yazılımların içeriği, metalürjik bilgiler vs. her gün değişiyor. Dolayısıyla bu bilinmezleri göz ardı edemeyiz. Ancak bu sürece rağmen, yapılan simülasyon ve deneylerle Endonezya’yı ikna edecek, böylesi bir anlaşmaya oturtacak, teslimat için 10 yıl beklemesini sağlayacak boyutta bir sunum yapıldı ve bunun karşılığı alındı ise o zaman bununla her Türk vatandaşının gurur duyması gerekir. Neticede bu, Türkiye kendi milli uçağını yapıyor ve bu uçağını da başka bir ülkeye satma başarısı gösterebiliyor demektir. Ki bu da dünyada her ülkenin arzu ettiği bir durumdur. Türkiye’nin MİLGEM ile yakaladığı başarının, benzer şekilde havacılıkta da üst bir noktaya taşınabilecek olması savunma sanayimiz için büyük bir başarıdır.”

 

Yazarın Tüm Yazıları