Sinem Vural

Haftalık müzik raporu

20 Şubat 2025
Bu hafta müzik dünyası o kadar hareketli ki, çıkan albümlerden ve şarkılardan başka konulara pek alan kalmadı. Gelin, birlikte duyduklarımıza ve duyacaklarımıza kulak verelim.

Sibel Can’ın yeni albümü “Drama”

Sibel Can, yeni albümü “Drama” ile tabiri caizse ezber bozuyor. 12 şarkılık yeni albümünde Cem Adrian, Derya Uluğ, Asil Gök, Emrah Karakuyu, Gözde Ançel, Buray, Gülsen Karatoprak, Volga Tamöz, Berksan, Özlem Güneykaya ve İsra Gülümser ile çalışmış.
Nil Karaibrahimgil ve Melinay Melihat imzalı iki parçanın da bulunduğu bu albümde Emre Moğulkoç, Volga Tamöz, Çağrı Telkıvıran, Asil Gök, Nushadow’u (Kadir Akgöl) prodüktör olarak görüyoruz.
Uzun süredir dinleme fırsatı bulduğum albümde tonunu, ilk şarkı olan “Gökkuşağı” belirliyor. Sanatçıyı yorumcu yelpazesinin her bir renginde görüyoruz. Favorilerim ise “Pes”, “İhtiyacım Var” ve “Ninni”. Eğer Sibel Can’ın müzikleriyle bugüne kadar pek de uyuşmadıysanız bu albümde sizlik bir iki şarkı bulacağınıza eminim.

Ceren Gündoğdu’nun
“Işık Olur Gözlerin”i

Ceren Gündoğdu, ikinci stüdyo albümü “Işık Olur Gözlerin”i yarın yayınlıyor. Albümü benim de favorim olan “Burdayım Ben” ile açıyor. Albümde yer alan 12 şarkıdan 11’inin söz ve müziği Gündoğdu’ya ait. Albümün sürprizi ise sanatçının annesine ait, 90’lardan günümüze ulaşan ve bugüne dek hiç yayınlanmamış özel bir şarkı: “Sevdan Ateşten Gömlek.” Prodüksiyonda Adi Rotem, Polen, Kaan Arslan, Özgür Akgül, Altuğ Öncü ve Gündoğdu’nun imzası bulunuyor. Albümün tamamına nostaljik bir hava hâkim. “Bi’ Daha Da Sevmicem”, “Benim İlacım Yok” ve “Burdayım Ben” döndürerek dinlediklerim.

Göksel’in yeni albümü yükleniyor

Yazının Devamını Oku

Tehdit mi, yeni araç mı

13 Şubat 2025
Pop müziğin üretim süreci yıllardır belirli bir düzende ilerliyordu. Şarkı yazarı, bestesini genellikle gitar veya piyano eşliğinde oluşturur, ardından bir prodüktör bu taslağı alıp düzenler ve eseri yayına hazır hale getirirdi. Teknoloji geliştikçe, prodüksiyon araçları da akıllandı ama müziğin yaratıcı özü hep insana dayanıyordu. Ta ki şimdiye kadar...

Son bir yılda Suno.ai gibi platformlar, müzik üretiminde devrim yaratacak yeni bir dönemi başlattı. Artık sadece birkaç kelimelik bir komutla yapay zekâ, şarkıyı baştan sona hazırlayabiliyor. Hem de sözleriyle, melodisiyle, altyapısıyla... Ses kalitesi şimdilik mükemmel olmasa da aranjman ve beste yapısı şaşırtıcı derecede profesyonel. En çarpıcı nokta ise bu hizmete aylık 10 dolara 500 şarkı üretme hakkı tanınması!
Şarkı yazım sürecinde bu tür yapay zekâ araçları “yardımcı” olarak kullanılmaya başlandı, tamam! Kimse birebir kopyalama yaptığını kabul etmese de birkaç yaratıcı fikir yakalayıp bunları kendi üretimine eklemek artık yeni bir norm haline geliyor. Eskiden en azından bir enstrüman çalmak veya prodüksiyon bilmek gerekirdi. Şimdi ise amatörler, yazdıkları sözleri yapay zekâda besteletip üzerine vokal ekleyip yayınlayabiliyor. Hatta vokallerini yapay zekâ destekli yazılımlarla düzenleyenler bile var!
Spotify ve YouTube gibi platformlarda, yapay zekâ üretimi şarkılarını “unutulmuş 40 yıllık plak kayıtları” gibi gösterenler türedi. ChatGBT ile sahte biyografiler yazdırılıyor, sahte sanatçılar yaratılıyor. Gerçek müzisyenler ise bu “yapay rakipler”le rekabet etmek zorunda kalıyor.
Bu gelişmeler, müzik sektörünün geleceği için büyük soruları da beraberinde getiriyor. Sanatçılar bu teknolojiyi nasıl kullanmalı? Yapay zekâ, müziğin ruhunu öldürüyor mu, yoksa yeni bir çağ mı açıyor? Belki de en kritik soru şu: Müziğin geleceğini makineler mi yoksa hâlâ insanlar mı belirleyecek?

DİKKAT ÇEKENLER

◊ Beyaz Hayvanlar’ın yeni albümü “Olası Dans Şarkılarımız”ı yayınlandı. Hasan İnceler’in imzasını attığı 9 şarkı da birbirinden güzel. Hep bir konu var ama direkt konuşmuyor çevresinden dolaşıyoruz gibi... 9 ayrı hikaye var anlayacağınız. Indie müzik severler “Cenazem” ve “Dün Bugün Yarın”ı kesinlikle dinlemeli.
◊ Bu haftanın en sevindiğim konser haberi Avenged Sevenfold oldu. 4 Haziran’da İstanbul Lifepark’ta olacak performansı duyuralım da yazın “A Little Piece of Heaven”ı canlı dinleyelim.

Yazının Devamını Oku

ŞARKI SÖZLERİNE NE OLDU

6 Şubat 2025
Günümüz şarkı sözlerinde artık neyin anlatıldığını yakalayamıyorum. Söylenenleri anlamamak değil bu. Şarkı sözü neydi ve lirikalite neredeydi? Gelin konuşalım!

Geçen hafta Lvbel C5’in ses getiren “HAVHAVHAV”ının etkisinden çıkıyorduk ki bu kez Turabi’nin yeni şarkısı ortaya çıktı. Ajdar’ın “Çikita Muz”unu, Atilla Taş’ın “Hamçökelek”ini dinledik fakat artık bunların etkisi geçti sanmıştık. Turabi’nin ise şarkısına seçtiği sözler sanki X platformunda atılan tweet’lerden derlenmiş gibiydi.
Elbette bazı şarkıların ciddiyetle dinlenmesi gerekmiyor. Eğlenmek ve konuşulmak için de yapılmaları normal.
Arkadaşlarımızla kendi aramızda “Şöyle bir şey yapsak ne komik olur, olay çıkar” diye konuşuyoruz. Fakat bunları yapmıyoruz. Bu yüzden enteresan şarkıların sözlerini yazarken neler düşündüklerini ve motivasyonlarını anlamaya çalışıyorum. Fakat bunları hiç bir yere oturtamıyorum!

GRAMMY’DE OLANLAR

67. Grammy Ödülleri, Los Angeles’taki törenle sahiplerini buldu. Gecede Beyoncé’nin “en iyi country müzik albümü” ödülünü alması, Chappell Roan ve Sabrina Carpenter’ın ilk Grammy’lerini kucaklaması, törende sahne alan isimler...
Bunların hepsi TikTok başarılarının vücut bulma hali. Tamam, başarılarını yok saymıyorum ama unutmayın ki yeni nesil görünürlük ve başarıyı hızlı kokluyor. TikTok da bu görünürlüğün en belirgin yeri...

YENİ NESİL KIZ GRUBU

Bir süredir her yerde Big5 adını duyuyordum. Açıkçası finale kadar bu programı izlemeye pek niyetim yoktu. “Pop Star Academy: KATSEYE” kadar gergin olmasa da 3 bölümlük final serisini ise izledim. Big5 yarışmasının sonucunda 7 kişi kazandı. Biri Ayça Dalaklı, sahne adıyla AYDEED. Diğerleri ise ana gruba giren 6 kişi: Sueda Uluca, Hilal Yelekçi, Zeynep Oktay, Mina Solak, Lidya Pınar ve Esin Bahat.

Yazının Devamını Oku

Rap ve Z kuşağı

30 Ocak 2025
2024 yılında dijital dönüşümün ve yerel müziğin yeniden yükselişine şahit olduk. Luminate’ın “2024 Yıl Sonu Müzik Raporu”, global trendlerle birlikte Türkiye için de önemli ipuçları sunuyor.

Dijital müzik dinleme platformlarının gelirleri, küresel ölçekte müzik sektörünün temel taşı haline geldi.
Luminate raporu, premium aboneliklerin ve fiyat artışlarının bu gelirlerdeki yükselişi desteklediğini gösteriyor.
Türkiye’de ise dinleyicilerin satın alma gücündeki sınırlamalar, dijital dinleme platformlarının daha temkinli bir fiyat politikası izlemesini gerektiriyor.
Yine de geçtiğimiz yıla oranla ücretli üyelikle müzik dinlemede büyüme oranı Türkiye özelinde yüzde 17.8’di.
Spotify Müzik ve Audiobook başkan yardımcısı David Kaefer, markanın endüstriye katkısını şöyle dile getirdi: “2024 yılında, Spotify tek başına müzik endüstrisine 10 milyar dolarlık rekor seviyede ödeme yaptı ki bu da kuruluşumuzdan bu yana yaklaşık 60 milyar dolarlık bir miktara denk geliyor.” Ülke bazlı olarak sanatçı telif ücretlerinin hâlâ yeterli olmadığını söylesek yanlış olmaz!
◊ Amerika’nın domine ettiği müzik sektöründe R&B ve hip-hop müzik tüketimi her 4 kişiden 1 olarak belirtiliyor. Onu ise rock müzik takip ediyor. R&B ve hip-hop’ın dünyada diğer domine ettiği yerler ise sırasıyla Brezilya, Polonya ve Türkiye.
◊ Plak satışlarındaki global artış, koleksiyon ruhunun hâlâ canlı olduğunu gösteriyor. Ancak bu trend Türkiye’de niş bir pazar olarak görülüyor.

Yazının Devamını Oku

Heyecan dorukta

23 Ocak 2025
Geçen aralık ayından itibariyle sır gibi saklanan şarkılar ve albümler peşi sıra yayınlanmaya başladı. Şu sıralar dikkat çeken albüm ve single’lar...

YAYINLANAN ÇALIŞMALAR

Albüm ve EP’ler

◊ Çağan Şengül cephesi yine bildiğiniz gibi. İkinci albümü “Yalnız” 10 şarkılık bir hüzün bombardımanı. Sanatçı albümdeki 9 parçanın söz ve bestesine yine kendisi imza atarken, Burak Bedirli ise albümün prodüktör koltuğunda yer aldı. Çalışmada “Ölemiyorum”, “Başka Aşka Tanrı”, “Görmedim Senin Gibi” ve daha önce dinlediğimiz “Mağlup” gibi hitler var.
◊ Nova Norda, bir reklam kampanyası dahilinde şarkılarını yeniden düzenleyerek canlı kaydetti. “Stüdyodan Canlı”da 6 şarkısını yeni formlarında seslendirdi. Bu EP, değerli bir çalışma. Açık konuşmak gerekirse şarkılarını hangi forma getirse beğeniyorum. Bu yeni halleri de leziz olmuş.
◊ İklim Tamkan, solo piyano performanslarından oluşan beş şarkılık “Soft Reflections” albümünü yayınladı. Oldukça narin eserlerin yer aldığı albüm “Op. I, Laurentide Waltz” ile başlıyor. Besteci ve piyanist Oscar Peterson’a bir saygı duruşu olan bu albüm o kadar huzurlu ki dinlemenizi öneririm.
◊ Lotusx, “Hermés” isimli ikinci albümünü yayınladı. R&B, pop ve rap türlerinin ağırlıklı olarak hissedildiği ve elektronik öğelerle harmanlandığı albümde yer alan 11 şarkı, Lotusx’in kariyerinde de yeni bir adım aslında. TUANA, Ege Boran, Luci312! ile yaptığı düetlerinin yanı sıra bir süredir yayınladığı öncü şarkıları da topladığı albümünde zamana yayılarak ünlenecek eserler var. Kulak kabartmak yeterli.

SIngle’lar

◊ Bengü’yü ayakta alkışlayacağım. Söz ve müziği Zeki Güner’e ait yeni şarkısı “Kervan”ı düzenlemesini de üstlenen Mustafa Ceceli ile söylemiş. Uzun süre bu şarkıyı dinleyeceğiz.

Yazının Devamını Oku

Müzik İngiltere’ye geri döndü peki, Türkiye’ye?

16 Ocak 2025
2024 yılı, müzik endüstrisinin küresel çapta toparlandığı ve hatta yeni zirvelere ulaştığı bir yıl oldu. İngiltere müzik sektöründen gelen son veriler ise bu dönüşümün ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

İngiltere’nin müzik gelirlerini temsil eden iki büyük kurum, BPI ve Dijital Eğlence ve Perakende Birliği (ERA), bu yıl elde edilen gelir artışlarını detaylı bir şekilde paylaştı. Peki, bu yükseliş yalnızca İngiltere’ye mi özgü yoksa Türkiye gibi pazarlarda da yansımalarını görmek mümkün mü?

ERA verilerine göre, İngiltere müzik endüstrisi gelirleri yıldan yıla yüzde 7.4 artarak 2.39 milyar sterline ulaştı. Bu, 2001’deki 2.22 milyar sterlinlik zirve gelir seviyesini aşan bir rakam. Elbette, enflasyon etkisi göz önünde bulundurulduğunda bu büyüme biraz daha düşük bir etki bırakıyor. Fiziki satışlardaki toparlanma dikkat çekici. Plak satışları, yüzde 10.5 artışla 196 milyon sterline ulaştı. CD gelirleri, sabit bir seyir izleyerek 126,2 milyon sterlin olarak kaydedildi.

Ancak müzik tüketiminde aslan payını yine streaming (dijital dinlenme) aldı. Streaming gelirleri yıldan yıla yüzde 7,8 artarak 2,02 milyar sterline ulaştı. Bu büyümede Spotify’ın 2024’teki fiyat artışlarının büyük bir etkisi olduğu belirtiliyor. ERA CEO’su Kim Bayley’in dediği gibi “Müziğin geri döndüğünü artık kesin olarak söyleyebiliriz”.

İngiltere verileri umut verici olsa da Türkiye’de müzik sektörünün bu trendlere nasıl uyum sağlayacağını analiz etmek önemli. Gelir artışları ve streaming’in yükselişi, Türkiye’de de izlenebilir bir yol haritası sunuyor. Ancak bazı yerel dinamikler bu büyümeyi şekillendirebilir. İlk olarak plak ve fiziki satışların Türkiye’deki durumuna bakmalıyız. İngiltere’de plak satışlarındaki artış, koleksiyoner ruhunun hâlâ canlı olduğunu gösteriyor.

Türkiye’de ise plak pazarı daha özel bir kitleye hitap ettiği ve ağırlıklı olarak nostaljik bir tüketim olduğu biliniyor. Ancak genç alternatif müzik dinleyicisi, plak tüketiminin genişleyebileceğine işaret ediyor. Türkiye’de fiziksel müzik satışlarının bir dönüşüm yaşaması için sanatçılar ve plak şirketlerinin daha yenilikçi adımlar atması gerekebilir. İkinci olarak ise dijital dinlenme platformlarının gelir yükseltmesi gerekmekte. Spotify gibi platformlar, Türkiye’de de müzik gelirlerinin büyük bir kısmını oluşturuyor.

Ancak İngiltere’de görülen fiyat artışlarının Türkiye’ye nasıl yansıyacağı tartışmalı bir konu. Türk lirasındaki değer kaybı ve kullanıcıların satın alma gücündeki düşüş, streaming platformlarının fiyat politikalarını doğrudan etkiliyor.

Platformlar, Türkiye gibi pazarlarda abonelik ücretlerini artırma konusunda daha temkinli davranabilir. Son olarak basılı müzik konusunu es geçmemek gerek. İngiltere’de CD satışları düz bir seyir izlerken Türkiye’de CD pazarının neredeyse tamamen kaybolduğunu söyleyebiliriz.

Ancak dijital albüm satışları, Türkiye’deki müzikseverlerin sanatçılara doğrudan destek verme arzusuyla canlandırılabilir. Özellikle bağımsız sanatçılar, bu modeli daha etkili bir şekilde kullanabilir.

Yazının Devamını Oku

‘Süperfan’lar çağı

9 Ocak 2025
Sinema, spor ve moda endüstrilerinde yıllardır var olan “hayran kültürü”, müzik dünyasında yepyeni bir evreye adım attı. Ve bu dönüşümün adı: Süperfan.

Müzik dünyasında her dönem tek bir lider güç olmuştur: Dinleyici. Ancak artık sadece dinlemek yeterli değil, sanatçıların kariyerinde söz sahibi olan, onları büyüten ve destekleyen “süperfan” dediğimiz bir kitle var. ‘Süperfan’ların sadakati, sanatçılar için altın değerinde.

Güney Kore’den Avrupa’ya, Amerika’dan Türkiye’ye uzanan bir etki alanına sahip bu hayran kitlesi, sadece bilet ve albüm satışlarıyla değil, sosyal medya etkileşimleri ve ürün alımlarıyla da müzik endüstrisinin temel dinamiklerini değiştiriyor.

Düşünsenize, sizi her yerde konuşan, tüm paylaşımlarınızı beğenen ve dinlediğiniz her şarkıyı arkadaş çevresine tavsiye eden bir hayran kitleniz var. İşte bu “süperfanlar”, sadece tüketici olmakla kalmıyor, aynı zamanda sanatçının “pazarlama elçisi” gibi çalışıyor.

Bu fanlar yalnızca müzik dinlemekle yetinmiyor; albüm ön siparişleriyle rekor kırdırıyor, sınırlı sayıda üretilen ürünleri saniyeler içinde satın alıyor ve konser alanlarını anında dolduruyor.

Hatta sanatçının ilk günden bugüne kadar olan kariyerini ezbere biliyor.

Türkiye’de bu durum özellikle sosyal medyanın artan etkisiyle daha görünür hale geldi.

K-Pop endüstrisi, süperfanların gücünü mükemmel bir şekilde kavrayıp onları iş modelinin merkezine koyuyor. Sanatçıların yayınladıkları her şey planlı bir şekilde hayranlar için özel olarak tasarlanıyor. İmzalı albümler, fan buluşmaları, koleksiyon kartları gibi...

Bunlar sadece bir pazarlama taktiği değil, aynı zamanda hayranlarıyla daha derin bağ kurmanın yolları.

Yazının Devamını Oku

Yeni bir yıl, yeni ufuklar

2 Ocak 2025
Müzik dinleme alışkanlıklarımızın evrildiği, yeni türlerin ve yıldızların yükseldiği bir yılı geride bıraktık. 2025’in hem küresel hem de yerel dinamiklerin müzik sektöründe daha büyük etkiler yaratacağı bir yıl olacağını şimdiden söylemek mümkün.

Alternatif ve rock müzik daha da yükselecek

2024’te Türkçe rock ve alternatif müziğin güçlü bir dönüş yaptığına şahit olduk. Yeni jenerasyon grupların ve solo sanatçıların çıkışları, dinleyicilerde nostaljik bir bağ kurarken yenilikçi bir tını da sundu. 2025’te, bu yükselişin devam etmesi muhtemel. Özellikle deneysel sesler ve akustik formatlarda zenginleşen projelerle Türkçe rock sahnesi daha geniş bir dinleyici kitlesine hitap edecek gibi görünüyor.

Popülerlik sınırlarını zorlamaya devam

Rap ve hip-hop’ın ana akımda sağlam bir yer edindiğini artık rahatlıkla söyleyebiliriz. Lvbel C5, Sefo, Motive, Ezhel ve Şanışer gibi isimlerin başarıları, bu türlerin ne kadar geniş bir yankı uyandırdığını gösterdi. 2025’te ise daha fazla iş birliği, canlı performans ağırlıklı projeler ve underground sahnelerin ana akıma geçişini görebiliriz. Belki de daha yerel hikayelerle bezeli bir “Türkçe trap” dalgası yükselir. Trap biter dediğimiz noktadan sürekli yeniden doğuyor, burada karışık duygular içerisindeyim.

Kadın sanatçıların güçlü çıkışları

Zeynep Bastık, Melike Şahin ve Selin gibi isimlerin 2024’teki başarıları, Türk müzik sahnesindeki kadın sanatçıların ne kadar etkileyici bir güç olduğunu bir kez daha kanıtladı. Kadınlar bangır bangır geliyordu ancak 2025’te özellikle kadınların liderlik ettiği projeler ve kolektif çalışmaların daha fazla öne çıkacağı bir yıl olacağına eminim. Alternatif pop ve indie sahnesinden de birçok güçlü kadın sanatçı duyabiliriz. Kulakları açmakta fayda var.

Kısa formatlı içeriklerin yükselişi

TikTok, Instagram ve YouTube şarkıların dinlenme oranlarını doğrudan etkileyen güçlü araçlar haline geldi. 2025’te, müzik içeriklerinin daha kısa formatlara uygun şekilde üretildiği, viral melodilerin ön planda olduğu bir yıl olması muhtemel. Ancak bu, yalnızca hızlı tüketim anlamına gelmiyor; kısa formatlar, dinleyiciyi derinlemesine bir albüm dinlemeye de yönlendirebiliyor. Tanıtımın anahtarı yine kısa formatların çekiciliğinde olacak.

Yazının Devamını Oku