Rapora ilk baktığınızda AB müzik pazarı diğer küresel pazarlar kadar hızlı büyümediği açıkça görülüyor. 2023’te AB’de kaydedilmiş müzik gelirleri yüzde 8.7 oranında artarak 5.2 milyar Euro’ya ulaştı. Ancak bu büyüme oranı Çin (yüzde 25.9) ve Meksika (yüzde 18.2) gibi diğer bölgelere göre önemli ölçüde düşük. Ek olarak da yüzde 10.2 olan küresel büyüme oranının gerisinde kalıyor.
AB’deki müzik gelirleri 2001’de zirve yapmıştı ama şu an önemli ölçüde düşük. 2023’te AB müzik gelirleri, 2001’deki zirvesinin (5.4 milyar Euro) yalnızca yüzde 61’indeydi. Bu büyüme oranının düşük olmasına rağmen AB müzik piyasası, gelecekte önemli bir potansiyel taşıyor.
Yerli sanatçılar, AB içinde oldukça başarılı. 2023 yılında 22 AB ülkesinde “En İyi 10” listesinde yer alan şarkıların ortalama yüzde 60’ı yerli sanatçılara ait. Bu oran AB dışı pazarlardan (yüzde 47) daha yüksek.
Plak şirketleri, Avrupalı sanatçıların başarısında çok önemli bir rol oynuyor. Sanatçı gelişimine, pazarlamaya (yıllık 6.8 milyar Euro) ve sanatçıları küresel olarak hayranlarla buluşturmaya yatırım yapıyorlar. Plak şirketleri, prodüksiyon, pazarlama, canlı performans ve marka ortaklıkları için özel destek gibi birçok açıdan hizmet sunuyor. Bu yaklaşım Bulgaristan gibi daha küçük pazarlarda özellikle önem taşıyor.
Raporda ayrıca Virginia Records’un sahibi ve Genel Müdürü Stanislava Armoutlieva, Bulgar sanatçıların Türkiye dahil olmak üzere çeşitli ülkelerden sanatçı ve prodüktörle iş birliği yaptığını belirtiyor. Bu çalışmalar, Bulgaristan ve Türkiye’deki sanatçıların birbirlerini destekleyerek Avrupa’da daha fazla tanınırlık kazanması adına bir basamak olabilir. Türkiye pazarı için detaylı incelemenin ise MENA bölgesi raporunda yer alması bekleniyor.
Avrupa müzik pazarının gelişiminde gözlemlenen stratejik adımlar, Türkiye için de önemli dersler sunuyor.
Yerli sanatçıların desteklenmesi, uluslararası iş birliklerinin artırılması ve plak şirketlerinin rolü gibi unsurlar, Türkiye’deki müzisyenlerin global sahnede daha güçlü bir yer edinmesi için büyük önem taşıyor.
Bubilet tarafından paylaşılan verilere göre; 2024 yazında en çok konser bileti satan 10 sanatçı belli oldu. Birçok şehirde konserler veren isimlerde ilk 10 sırasıyla şu şekilde oluştu: Yalın, Mert Demir, Melike Şahin, Gökhan Türkmen, Duman, Sıla, Semicenk, Cem Adrian, Mor ve Ötesi ile Sagopa Kajmer.
Pop müziğin ön planda olduğu sahnelerin en çok bilet satan isimleri listesinde Yalın’ın stadyum konseri verdiğini hatırlatmakta fayda var. Hıncahınç dolu olan konserinin ardından, sahnelerden inmeyen Mert Demir ve Melike Şahin’in yükselişini görüyoruz.
Gökhan Türkmen’in Türkiye’nin dört bir yanındaki seyircilerine ulaşma çabasının da; Duman, Sıla, Semicenk, Cem Adrian ve Mor ve Ötesi’nin de geçtiğimiz yılki gibi konser serisine hız kesmediği aşikar.
Listede rap’e dair tek isim ise Sagopa Kajmer.
İsimlere baktığımızda Mert Demir ve Semicenk’in sadece yeni jenerasyondan atağa kalkanlar olduğunu görmek mümkün.
İki ismin dijital dinleme platformlarındaki başarılarını sahneye de taşıyabilmesi, birçok sanatçıya da örnek olacak gibi görünüyor.
İki ismin de küçük sahnelerden dev sahnelere transferi sevenleri tarafından kabul görmüş gözüküyor.
Sesi Anadolu rock’ın ünlü isimleri Cem Karaca, Barış Manço ve Erkin Koray ile karşılaştırılan Emre Fel, en büyük konserini Harbiye’de verecek. ‘Senden Güzeli Mi Var’ ve ‘Sana El Pençe Durmam’ şarkılarıyla dijital platformlarda zirveye yükselen Fel için bu büyük konser kariyerinde yeni bir kapı aralayacak.
2019’da “Yeni Anadolu” çalışmasıyla kariyerine merhaba diyen Emre Fel, üretken geçen 5 yılın sonunda on milyonlarca kez dinlenen şarkılarıyla aslında herkesin duyduğu eserlerin sahibi oldu.
Bu başarının arkasında ‘mış gibi’ değil de sahiplenerek yapma durumu var.
Amasya, İzmir ve Çorum’da geçen gençliği sayesinde aslında Anadolu’dan beslenen Fel, biriktirdikleriyle ünlendi.
Daha önce dikkatimi çeken şarkıcı, istikrarlı bir yükselişe imza attı. Halk müziğinden de kent ozanlığından da dem vuran kelimeleri ‘basit iyidir’ diye bakılan endüstride yeni bir etki yarattı.
Sahne performanslarının videolarına baktığımızda oldukça hareketli birini görüyoruz. Bundandır ki Harbiye konserine dair merakım gittikçe tavan yapıyor.
Yeni albümünün hazırlığı içinde bulunan Fel, 13 Eylül’de çıkaracağı single’ı ‘Naçar’ı da ilk kez Harbiye’de söyleyecek. İster misiniz sahnede bir Mabel Matiz düeti de olur mu, olur.
Dikkat çekenler
İngiliz grup Oasis, 2009 yılında ayrılmıştı. Yıllar sonra Noel ve Liam Gallagher kardeşler, arasında barış sağlandı.
Oasis, 2025’te İngiltere’de turneye çıkacağını açıkladı. Hafta başında konser tarihlerini paylaşan ikilinin 15 yıllık küslüğe son verilmesi sadece hayranlarını değil müzikseverleri de heyecanlandırdı.
Linkin Park da önümüzdeki yıl, uzun bir zamandan sonra turneye çıkacağını duyurdu. Solistleri Chester Bennington’ın 2017’deki vefatının ardından büyük bir yas süreci yaşayan grup, bu turne sebebiyle yeni vokalistini de yakında açıklayacak.
Bu heyecan verici haberler tabii ki gözümüzü yerli sahneye döndürdü.
Mahsun Kırmızıgül’ün 16 yıl aradan sonra müziğe dönmesi çok konuşuldu. Bu yıl hem Malt hem de Kargo sahneye döndü.
Şebnem Ferah hayranları da sanatçının albüm yapması ve konser vermesini çok istiyor.
Aynı zamanda Özlem Tekin’e de değinmeden geçemeyeceğim. Bahar Canca ile hazırladığı “Psyshe” isimli albümlerini 2015’te çıkardı ve o günden bu yana kendisinden müzik adına haber alınamıyor.
Araştırma şirketi Luminate’in verilerine göre, Amerika’da ikinci çeyrekte konser biletlerini Z jenerasyonu satın aldı.
Luminate’in araştırmasına baktığımızda, yeni jenerasyonun yüzde 23 daha fazla konser harcaması yaptığını görüyoruz. Bu kuşak, aylık ortalama 38 dolarını canlı performansları izlemeye ayırıyor. Rakamı Türkiye’ye vurduğumuzda aylık ortalama 1200 lira diyebiliriz. Alternatif müziğin yer aldığı günlük festival biletlerine eşit demek mümkün.
Bu veri, 15-27 yaş aralığının etkinliklere ilgisinin arttığını gösteriyor.
Tabii “Bu araştırma Amerika’da, bizdeki maliyetler yüksek” diyebilirsiniz, ki öyle.
Son İstanbul Festivali’nden örnek verelim.
17 gün süren ve bilet fiyatlarının diğer etkinliklere göre ucuz olduğu (300 TL) konserlere ilgi normalin üzerindeydi.
Ekonomik dalgalanmaların dışında kalan kültürel etkinlikler, kısıtlı harcama yapabilen gençlerin önünü açıyor.
MFÖ, yeni bir şarkı çıkardı. Denk gelmeyenler için yeni bir haber niteliğinde olabilir ancak geçen cuma yayınlanan şarkı merakları da üzerine çekti. 2023 Temmuz ayında kaybettiğimiz Özkan Uğur’un sesini duyabildiğimiz, müziğini dinleyebildiğimiz bu şarkı aslında MFÖ 50. yılını kutlarken hazırlandı.
Grubun ruhunu taşıyan bu son single, Candaş Tolga Işık’ın 5 Ekim 2021 yılındaki “Az Önce Konuştum” programında bahsedildi ve grubun sevenleri tarafından bir kenara not edildi. Özkan Uğur aynı röportajda “Şarkı hazır şu anda mastering’te” diye bahsetti. İsminin “Küsme Bana” olacağı da o zamandan belliydi.
Pandemi sonrasında çıktıkları turne sonrasında da bir röportaj veren MFÖ’den yine Özkan Uğur sözü alarak “Pandemi sırasında şarkıyı tamamladık. Teslim ettik. Yeni şarkı hazır. Belki best of değil yeni albüm yaparız” dedi. Mazhar Alanson ve Fuat Güner, bu özel şarkı için bir yazı kaleme aldı. Fuat Güner, “Hikaye, bir gün Mazhar’ın, yeni yazdığı bir şarkı sözü ile Özkan’a ve bana, ‘Çocuklar hadi bunu besteleyelim’ demesiyle başladı” dedi. İkili açıklamayı şu sözlerle devam ettirdi: “Rahmetli canımız Özkan’ımızın ve Fuat’ın evinde, birkaç ay, araştırma, çalıp söyleyip düzenleme ile geçen zaman, kardeşimiz Baran Çak’ın stüdyosunda, kadim dostumuz Turhan Yükseler’in katkılarıyla, deneme kayıtları ile devam etti. Daha sora şarkının söz ve müzikal rötuşları mix ve mastering aşamasına gelindi. Stüdyoda sound ve duyumuna güvendiğimiz İskender Paydaş dostumuz yeni bir düzenlemeyle şarkıyı son haline getirdi. Sırada şarkımıza, nasıl bir klip yapmamız gerektiği konusu vardı. Özkan’ımızın yokluğunda, en iyisinin, üçümüzün tüm geçmişini fotoğraf ve videolardan oluşan bir kolaj ile yapmamızın daha doğru olduğuna karar verdik. Umarız seversiniz. Tüm MFÖ ve müzik sevenlere sevgilerimizle.”
Bu şarkı vesilesiyle MFÖ’nün son dönemde verdiği tüm röportajları, 50 yıllık geçmişlerini bir de 90’lar tadını yakalayan son şarkılarını tekrar tekrar izlemiş olduk. Özkan Uğur’lu grubu görmek hem hüzünlü hem de gülümseten bir deneyim oldu. “Küsme Bana”yı dinleyince bir kez daha diyorsunuz ki özlenecek çok şey var.
Dikkat çekenler
∆ Dengi Dengine yeni şarkısı “Gizem”i yayınlandı. Grubun bu yeni şarkısı Anadolu pop havasını yakalayarak dile dolanıyor.
∆ Koyu, yeni şarkısı “Yaz Yağmuru” ile kaldığı yerden devam ediyor. Söz ve müziği Doğancan Kösegil’e ait olan bu yeni şarkı, 11 şarkılık yeni albümünün de habercisi.
∆
Asmalımescit’te konumlanan Blind, seyirci kitlesini geçen hafta sonu düzenlediği festival ile KüçükÇiftlik Park’a taşıdı. Bu tek günlük festivalin yıldız ismi ise Placebo’ydu. Blind’ın kitlesini oluşturan müzikseverler de alanda buluştu.
“Nereden biliyorsun” derseniz, buradaki konserleri kaçırmayan birçok arkadaşımla alanda rastlaşmamdan.
Festivali Onur Özdemir açtı. Hemen ardından İngiliz punk ikilisi Big Special ve Madrugada’nın solisti Sivert Hoyem solo projesiyle sahne aldı. Konserin analizini yapan çok oldu ancak benim dikkatimi iki nokta çekti. Öncelikle benim gibi Placebo’nun geçmişine hakim eski dinleyiciyi şaşırtmasıydı. Grup, eski şarkılarının yeni düzenlenmiş hallerini çaldı.
Şarkı başladığında “Tanıyorum bu melodiyi ama nereden” derken buluyordum kendimi.
Yeni düzenlemeler, bana şunu fark ettirdi, anılarımla özdeşleşen şarkıların yenilenmesini sevmiyorum.
Bir diğer ayrıntı ise izleyici ile ilgiliydi. Yaş ortalamasını birçok konsere oranla yüksek buldum. Z kuşağından ziyade Y kuşağı olarak adlandırılan Milenyumlar ve ondan önceki jenerasyona rastladım daha çok. Bu jenerasyonlar arası karma gözümün önünden gitmiyordu. Birlikte dans edip şarkılara eşlik etmelerini hatırladıkça da mutlu oluyordum.
Konserden geriye ise Placebo’nun vokalisti Brian Molko’nun asabiyetinden çok grubun verdiği hissiyat kaldı. Pazar günü gerçekleşen bu festivalin ardından ise aralıksız Placebo dinliyorum.
2015’te yayınladığı “Suspus”tan sonra yeni albümünün çıkması 9 yılını aldı.
Saygı1 konserinin etkileri devam ederken, 10 şarkıdan oluşan “Yatay Zeka” isimli albümünü “Abaküs” şarkısıyla tanıtan Ceza, sevenleriyle tepkililer arasına çizgiyi çekti.
2015 yılından bu yana albüm yerine single çıkaran Ceza, nihayet albümle gelse de dinleyicileri kesin bir şekilde ikiye böldü.
Hoş, herkesi mutlu etmesini bence o da beklemiyordu, ancak aldığı tüm yorumlar haklı mı tartışılır.
“Yatay Zeka”, 10 şarkılık bir albüm.
Ağırlıklı olarak Osmançello prodüksiyonları ve DJ Sivo’nun scratch’lerinin yer aldığı albümde Baneva, Şehinşah ve LesAKAramon’un düetleri bulunuyor.