Sahrap Soysal

Fast food yayılıyor

10 Ocak 2011
Sizin çocuklarınız da seviyor mu hamburger ya da cheeseburger? Ya da ne kadar zamanda bir yiyorlar, fast food denen yiyeceklerden? Genel olarak, Amerikan tarzı olarak niteleyebileceğimiz fast food yiyecekler, kendi ülkesinde, yani Amerika’da artık insanların sağlığını tehdit ediyor.
Amerikan halkı yılda ortalama 100 milyar dolarını bu tür yiyeceklere yatırıyor ve karşılığında obeziteyi, kalp ve damar hastalıklarını satın alıyor. Günde ortalama 200 bin kişinin bu gıdalardan zehirlendiği ve hatta 14 kişinin de bu zehirlenmeler sonucunda hayatını kaybettiği biliniyor ama Amerika hâlâ engelleyemiyor insanlarının hamburger yemesini.
Bırakın Amerika’yı fast food dünyanın pek çok ülkesinde halkın sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. Amerikan yaşam tarzının simgesi olan hamburger kültürü, bu yaşam tarzının pek çok olumsuz özelliğiyle birlikte okyanuslar aşmış ve ne yazık ki bizim ülkemize de yerleşmiş durumda.
Fast food restoranlarının sayısı gittikçe artıyor ve hamburger engellenemez biçimde en çok tüketilen yiyecekler sıralamasında tahta oturuyor. Engellenemez diyorum çünkü yapılan araştırmalar Türkiye’nin fast food restoran sayısı bakımından tüm dünyada ilk 10 sırada olduğunu gösteriyor.
Evet sevgili okurlarım, ben sağlıklı beslenmeye önem veren bir yemekçi olarak korkuyorum. Neden mi? Tabii ki fast food’un yükselişinin sürmesinden.

Tavuklu kapama-Çeyrek

MALZEMELER
· 6-8 adet tavuk baget
(tavuk kanat ya da bütün tavuk da kullanabilirsiniz)
· 2 adet orta boy soğan
· 2 su bardağı pirinç
· 30 gr tereyağı
· 1 yemek kaşığı domates salçası
· ½ yemek kaşığı acı biber salçası
· 2 su bardağı sıcak tavuk suyu
· 2 su bardağı sıcak su
· 2 çay kaşığı kuru nane
· ½ demet maydanoz
· 1 çay kaşığı tuz, karabiber

Yapılışı
Tavuk etlerini içine bir bütün soğan ve biraz tuz koyduğunuz suda pişirin. Kaynamaya başladıktan 15 dakika sonra ocaktan alın. Eti, sonradan fırında da pişeceği için, fazla pişirmenize gerek yok. Tavukları tencereden çıkarıp suyunu kenarda bekletin.
Yemeklik doğradığınız soğanları ve yağı tencereye aktarın. Sürekli karıştırarak 2-3 dakika kadar kavurun. Üzerine domates ve biber salçasını ilave edip 2-3 dakika daha kavurun. Ocağın altını kapatıp tuz, kuru nane, karabiber ve doğradığınız maydanozu ilave edin ve karıştırın.
Sıcak suyla iyice yıkayıp süzdüğünüz pirinci bir fırın tepsisine yayın ve üzerine hazırladığınız soğanlı karışımı ekleyerek iyice harmanlayın.
Pirinçli karışımın üzerini kaşıkla düzeltin. Üzerine haşlanmış tavuk etlerini yerleştirin. Üzerine 2 su bardağı sıcak tavuk suyunu ve 2 su bardağı sıcak suyu ilave edin.
Yemeği 180 dereceye ve alt-üst konuma ayarladığınız fırında, pirinç suyunu çekip tavukların üzeri kızarıncaya kadar pişirin. Fırından çıkarıp sıcak sıcak servise sunun.
Not: Ayrıca soğanla beraber yeşil biber de ekleyebilirsiniz. Lezzetini artıracaktır
Yazının Devamını Oku

İrmikli pandispanya keki

8 Ocak 2011
MALZEMELER
Kakaolu pandispanya için;
· 3 adet yumurta
· 1 su bardağı tozşeker
· 1 paket kabartma tozu
· 25 gr kakao
· 1 su bardağı un
Islatmak için;
· 3 su bardağı ılık su
· 2 yemek kaşığı neskafe
· 2 yemek kaşığı tozşeker
puding için;
· 1 litre süt
· 7 yemek kaşığı irmik
· 7 yemek kaşığı tozşeker
· 1 paket vanilya

Yapılışı
Pandispanyayı hazırlamak için; oda sıcaklığında beklemiş yumurtaları derin bir kaba kırıp tozşekeri ilave edin. Mikserin yüksek devriyle 2-3 dakika kadar çırpın. Kabartma tozu, kakao ve unu ekleyip 2-3 dakika daha çırpın.
Hazırladığınız hamuru katı yağla yağladığınız büyük boy yuvarlak bir borcama aktarın. Pandispanya kekini 5 dakika önceden ısıtıp 160 dereceye ve alt-üst konuma ayarladığınız fırında 30 dakika kadar pişirip çıkarın. Ilık hale gelmesini bekleyin. Keki ıslatmak için kullanacağınız karışım için; ılık su, neskafe ve tozşekeri bir kasede karıştırıp şekeri eritin. Karışımın yarısını kaşıkla kekin üzerine gezdirerek keki ıslatın.
İrmikli pudingi hazırlamak için; süt, irmik, vanilya ve tozşekeri bir tencereye koyup orta ısılı ateşin üzerine oturtun. Tel çırpıcı yardımıyla çırparak pudingi kaynayıncaya kadar pişirip ocaktan alın. Üzerinin kabuk bağlamasını engellemek için sık sık karıştırarak ılık hale gelmesini bekleyin. ırmikli pudingi kekin üzerine kaşıkla yayın. Kaşığın tersiyle düzeltmeye çalışın. Kalan neskafeli suyu da üzerine gezdirin.
Buzdolabına koyup 2-3 saat kadar bekletin. ıster kare kare dilimleyerek, ister tatlıdan yuvarlak kalıpla parçalar çıkararak ama soğuk olarak servise sunun.
Yazının Devamını Oku

Onlar da yemek yiyor

7 Ocak 2011
Ünlüler... Kimisine hayran olduğumuz, bazısını kendimize benzettiğimiz, hep göz önünde olan, hep kusursuz, görmeye alıştığımız ünlüler... Sanki bu dünyadan değillermiş gibi görünürler, çünkü onlar yıldızdırlar ve yıldızlar daima parlar.

Oysa ki onlar da herkes gibi sıradan insanlardır. Hepimiz gibi yıkanıp, bizim gibi uyanırlar sabahları; şişmiş gözlerle ve bazen biraz huysuz.
Bazısı yemek yapmayı çok sever, bazısı yemek yemeyi. Ama hepsi öyle ya da böyle her gün yemek yerler, hepimizin her gün yaptığı gibi. Benim tanıma şansını yakaladığım ünlüler arasında pahalı restoranların tanınmış aşçılarının tabaklarına alışmış olanları da var, zevkle yapılmış bir menemeni başka hiçbir yemeğe değişmeyecek olanı da.
Her gün bir şekilde evimize konuk olan yıldızlar yavaş yavaş evlerinin kapılarını da açmaya başladılar. Artık onları daha yakından tanıma, mutfaklarına girip neyi nasıl yediklerini görme şansımız da var. En özellerine girip buzdolaplarına bile bakabiliyoruz artık...

PEYNİRLİ LİPSİ ÇÖREĞİ

Hamur için; ? 150 gr bitkisel margarin (Oda sıcaklığında beklemiş olmalı.) ? Yarım çay bardağı sıvıyağ ? 1 su bardağı yoğurt ? 1 tatlı kaşığı limon suyu ? 1 paket kabartma tozu ? 1 çay kaşığı tuz ? Yaklaşık 5 su bardağı un
İç harcı için; ? 1 su bardağı rendelenmiş sert beyaz peynir ? Yarım su bardağı lor peyniri ? Yarım su bardağı rendelenmiş dil peyniri             ? Yarım demet dereotu
Ayrıca; ? 2 adet yumurtanın sarısı

İç harcını hazırlamak için rendelenmiş peynirleri, lor peyniri ve incecik doğranmış dereotunu bir kaba koyup karıştırın. Bitkisel margarin, sıvıyağ, limon suyu, yoğurt ve tuzu yoğurma kabına aktarıp karıştırın.

Yazının Devamını Oku

Yetenek ve şartlar birleşince

6 Ocak 2011
Dünkü yazımızda Türk mutfağı denen o muhteşem kültür sentezinin farklı kökenlerden gelen pek çok milletin, pek çok rengin birleşmesi sonucu ortaya çıktığını söylemiştik. Şu şüphe götürmez bir gerçektir ki, hem Orta Asya, hem de Anadolu yeme içme kültürünün beslenmesi açısından çok şanslı topraklardır. Hepimizin bildiği üzere, malzeme olmadan yemek yapmanız mümkün değildir ve bu iki medeniyet beşiği de malzeme bakımından çok zengindir.
Her türlü meyve ve sebzenin yetiştiği, hayvanın beslendiği şanslı toprak parçalarıdır bunlar. Tek başına Anadolu’ya bakacak olursak üç tarafı denizlerle çevrili olduğu için pek çok ülke insanının nadiren yediği balığı Türk insanına bol bol yediği su götürmez bir gerçektir.
Tüm bunları toparlayacak olursak, biz Türkler yeme içme kültürünü geliştirmek ve zenginleştirmek için gerekli bütün şartlara sahip olmuşuz tarih boyunca. Ve bu şartları da büyük bir ustalıkla değerlendirip 700 yıllık zengin bir Türk mutfağı oluşturmayı başarmışız.

Köfteli lebeni çorbası

Malzemeler
Köfte için;
· 250 gr az yağlı köftelik kıyma
· 1 çay kaşığı tuz, karabiber
· Türk kahvesi fincanıyla 1 fincan köftelik bulgur
· 2 yemek kaşığı un
· 1 su bardağı nohut
· 2 su bardağı aşurelik buğday (dövme)
· 2 çay kaşığı tuz
· 8 su bardağı su
Sosu için;
· 500 gr süzme yoğurt
· 1 adet yumurta

Yapılışı
Nohut ve buğdayı bir gece önceden ayrı ayrı kaplarda ve bol suyla ıslatın. Köfteyi yapmak için; kıyma, tuz, karabiber ve köftelik bulguru derin bir kaba koyun. Karışımı iyice yoğurup fındık büyüklüğünde parçalar koparın ve parçaları avuçlarınız arasında yuvarlayın. Bir tepsiye un serpin ve hazırladığınız köfteleri una bulayarak tepside bekletin.
Geceden ıslattığınız nohut ve buğdayı yıkayıp süzün ve büyükçe bir tencereye koyun. Üzerine 8 su bardağı suyu aktarıp yumuşayıncaya kadar pişirin. Nohut ve buğday pişince hazırladığınız köfteleri kaynayan çorbaya azar azar ilave edin. Tuzunu katıp sık sık karıştırın.
Sosu hazırlamak için; yoğurt ve yumurtayı bir kasede çırpın. Köfteler kaynamaya başladıktan 5 dakika sonra sosu azar azar ve bir taraftan çorbayı karıştırarak tencereye aktarın. Orta ısılı ateşte, sık sık karıştırarak 5-7 dakika daha pişirin ve ocaktan alın.
ısterseniz üzerine az miktardaki yağda kızdırdığınız kuru nane ve isot gezdirerek sıcak ya da ılık olarak servise sunun
Yazının Devamını Oku

Türk mutfağı denince

5 Ocak 2011
Türk mutfağı denince aklınıza ne geliyor?

Benim aklıma dünyanın en büyük beş mutfağı arasında yer alan, zengin ve bu zenginliğini Orta Asya’dan Anadolu’ya göç etmiş ve bu göç sırasında pek çok değişik etkenden beslenmiş olan insanların Anadolu’daki maceraları ve bu maceranın yemek kültürüne yansıması geliyor.
Yani Türk mutfağı denince aklıma Türk kültürü geliyor doğal olarak. Ve bu kültürün de öyle birkaç satırla anlatılmayacak kadar zengin içerikli olduğunu hepimiz biliyoruz sanırım.
Mutfak demek, yeme içme demek, yeme içmeyle ilgili olarak saklama şekilleri, kap kacak ve sofra düzeni demek. Yani bir ülkenin mutfağından bahsediyorsak, aslında o ülkenin medeniyetinden, tarihinden ve yaşayış biçiminden de bahsediyoruz demektir. Ki bu bakımdan Türkler’e yurtluk yapmış olan Orta Asya ve Anadolu kadar zengin toprak yoktur herhalde.
Onlarca kültürün ve medeniyetin bir araya gelmesiyle ve mükemmel biçimde harmanlanmasıyla oluşmuştur Türk mutfağı ve gücünü, zenginliğini de buradan alır.
Yani bu muhteşem sentez tek kültürün değil, pek çok kültürün bir araya gelmesiyle oluşmuştur.

OSMANLI USULÜ LOR PEYNİRLİ LOKMA TATLISI

Bu tatlı için, kabartma tozu gibi küçük paketlerde satılan ve hamura çok çabuk karışabilen “instant” maya kullanmanızı tavsiye ederim. Ya da 42 gramlık yaş mayanın dörtte birini kullanın.

Yazının Devamını Oku

Sarmısaklı fellah köftesi

4 Ocak 2011
1 su bardağı çiğköftelik ince bulgur 1 su bardağı ılık su 1 adet yumurta

2 tatlı kaşığı biber salçası ? 1 çay kaşığı tuz, kimyon
1 su bardağı un
Sos için; ? Türk kahvesi fincanıyla 2 fincan zeytinyağı ? 7-8 diş dövülmüş sarmısak
4 tatlı kaşığı biber salçası (Ev yapımı salça kullanmanızı öneririm.)
2 adet domates
1 çay kaşığı tuz, pulbiber

Bulguru derin ve geniş bir kaba koyup üzerine suyu ekleyerek karıştırın. 10 dakika kadar bekletip elinizi arada sırada soğuk suyla ıslatarak bulguru 2-3 dakika kadar yoğurun.

Yazının Devamını Oku

Kış sebzeleri de şifa deposu

3 Ocak 2011
Kışın yemek yapmak biz kadınlara biraz daha zor gelir. “Bugün ne pişirsem” sorusu daha bir sıkıntıyla sorulur. Gerçi şimdi market raflarında hemen her sebze ve meyveyi her mevsim bulmak mümkün ama eğer siz de benim gibi sebze ve meyveleri mevsiminde yemekten yanaysanız, kışın mevcut olan sebzelerle yemek yapmak zorundasınız demektir.
Hem artık eskiden adını bile duymadığımız Brüksel lahanası ve brokoli gibi sebzeler de var.
Kışın yiyebileceğimiz sebzelerden bir seçki yapan Amerikan Sağlık Örgütü, bu sebzelerin mutlaka tüketilmesini salık veriyor. Şimdi bu sebzelere kısaca bir bakalım diyorum.
Lifli bir sebze olan Brüksel lahanası, C vitamini açısından oldukça zengin. Sonbahardan başlayarak tüketebileceğiniz Brüksel lahanası, aynı zamanda iyi bir K vitamini kaynağı.
Kış aylarında yaygın olarak yakalandığımız soğuk algınlığına ve grip gibi hastalıklara karşı koruyucu özelliğe sahip olan kestane, zaten kışın simgelerinden biri.
Kışın vazgeçilmez güzellerinden biri olan pırasa ise kolon ve prostat kanserine karşı koruyucu niteliğe sahip ve aynı zamanda kan değerleri düşük olan kimselere öneriliyor.
Antioksidan deposu olan brokoli, uzmanlar tarafından çoktan “mutlaka tüketilmesi gereken sebzeler” listesine alındı. A, C, K vitaminleri, kalsiyum, magnezyum ve demir yönünden zengin olan bu mucize sebzeyi her mevsim bulmamız mümkün.
Hemen her yemeğe ve çorbaya katabileceğimiz bir sebze olan kabak, içerdiği antioksidan sayesinde kansere karşı koruyucu görevi yapıyor ve kalp hastalıklarının da düşmanı.
Salataların vazgeçilmez malzemesi olan turp da C vitamini, magnezyum ve kalsiyum deposu. Aynı zamanda iyi bir antioksidan olduğu için kanser riskini azaltıyor.

ETLİ KARACA SÖĞÜT PİLAVI

MALZEMELER
* 750 gr-1 kg kuşbaşı kuzu eti
* 1 adet büyük boy kuru soğan (7-8 adet arpacık soğan da kullanabilirsiniz.)
* 3 yemek kaşığı sıvıyağ
* 2 adet kırmızı uzun biber (Salçalık ya da tarhanalık biber de denir.)
* 2 su bardağı sıcak su
* 1 çay kaşığı tuz yenibahar
* 1 demet taze nane
* Yarım demet dereotu
Pilav için;
* 2 su bardağı pirinç
* 3 su bardağı sıcak su (Et ya da tavuk suyu da kullanabilirsiniz.)
* 30 gr tereyağı (4 yemek kaşığı zeytinyağı da kullanabilirsiniz.)
* 1 çay kaşığı tuz

YAPILIŞI
Pirinci sıcak tuzlu suda 40 dakika bekletin. Diğer taraftan sıvıyağı orta boy bir tencerede kızdırıp etleri tencereye aktarın. Orta ısılı ateşte, sürekli karıştırarak etler suyunu bırakıp tekrar çekinceye kadar 5 dakika kavurun.
Üzerine yemeklik incecik doğranmış soğanı ya da sadece kabukları soyulmuş arpacık soğanları ilave edin. Karıştırmaya devam ederek 5 dakika daha kavurun.
Kırmızı biberlerin saplarını kesip tohumlarını ayıklayın ve yıkadıktan sonra incecik halkalar halinde dilimleyip tencereye aktarın. Tuz ve yenibaharı katıp yine karıştırarak 2-3 dakika daha kavurun. Sıcak suyu ekleyip karıştırın ve tencerenin kapağını kapatıp kaynatın.
Kaynayan etin kapağını açıp kısık ateşte, arada sırada karıştırarak etler iyice yumuşayıncaya kadar, en az 20-30 dakika daha pişirin. İncecik doğranmış nane yapraklarını ve dereotunu ilave edip ocaktan alın.
Pilavı yapmak için yağı geniş bir tencerede kızdırıp suyunu süzdüğünüz pirinci tencereye aktarın. Orta ısılı ateşte, sürekli karıştırarak en az 7-8 dakika kadar kavurun. Üzerine sıcak suyu aktarıp tuzunu serpin.
Karıştırıp tencerenin kapağını kapatın ve kısık ateşte pilav suyunu tamamen çekinceye kadar pişirin. Ocaktan alın ve servis tabağına aktarıp üzerine etleri yerleştirdikten sonra servise sunun.
Yazının Devamını Oku

Zeytinyağlı mazı çöreği

1 Ocak 2011
Oda sıcaklığında yumuşamış margarin, süt, sıvıyağ, tozşeker, tuz ve kabartma tozu bir kaba koyulup karıştırılır. Un da yavaş yavaş ilave edilip pürüzsüz kıvama gelinceye kadar yoğrulur.

Ele yapışmayan ve kulak memesi yumuşaklığında olan hamurun üzeri temiz bir bezle örtülüp oda sıcaklığında 20 dakika kadar dinlendirilir. Dinlenen hamurun üzerine dilimlenmiş zeytinler eklenip yoğrularak zeytinler hamura yedirilir.
Diğer taraftan fırın tepsisi yağlanır ya da fırın kağıdı serilir. Hamurdan pinpon topu büyüklüğünde parçalar koparılır. Parçalar avuçlar arasında yuvarlandıktan sonra üzerlerine bastırılarak yassılaştırılır.
Çörekler fırın tepsisine aralıklı olarak yerleştirilir ve 5 dakika önceden ısıtılıp 180 dereceye ve alt-üst konuma ayarlanmış olan fırında kenarları hafifçe kahverengi oluncaya kadar, en az 30 dakika pişirilir.
Çıkarılıp sıcak sıcak servise sunulur.

Hamur için;
? 125 gr bitkisel margarin (Oda sıcaklığında yumuşamış olmalı.)
? 1 yemek kaşığı tozşeker

Yazının Devamını Oku