Nilüfer Pazvantoğlu

Yaşlanma konusunda dünyadaki yeni büyülü kelime "longevity", yani uzun ömür... Peki, uzun ve kaliteli bir yaşamın sırrı ne Tıbben bakıldığında kişilerin nüfus cüzdanı, yaşları hakkında kesin bilgiler içermiyor. Anti-aging uzmanlarına göre doğum tarihi, kaç yaşında olduğumuzu gösteren bir veri değil. Yaşlanma süreci bugün artık ölçülebiliyor. Birçok doktora göre de biyolojik yaş, kronolojik yaşın önüne geçiyor.

Biyolojik yaş da herkeste farklı parametrelerle kendini ortaya koyuyor. Hormonlar, kemik yapısı, kas ve yağ durumu, bedensel ve ruhsal hareket, yaşlanma sürecinde önemli etkenler olarak karşımıza çıkıyor. Ve giderek daha çok insan uzun yaşamın sırlarıyla ilgileniyor.

ABD’de yaklaşık 2 milyon insan "longevity"nin sırlarına ulaşmaya çalışıyor. Bununla ilgili olarak 1999 yılında kurulan ILC (International Longevity Center), bedensel ve ruhsal egzersizlerle 150 yıl yaşamanın mümkün olup olmayacağını araştırıyor. Tabii uzun ve sağlıklı bir yaşamın kuralları katı... Her ne kadar geçtiğimiz 160 yıl içinde yaşam süresi yılda üç ay uzamış olsa da vücudu yaşlandıran etkenler tam olarak ortadan kaldırılabilmiş değil.

Bununla ilgili teoriler ise çeşitli... Oksidatif stres, bu teorilerden biri. Hücreler nefes aldıkları için yaşlanıyor. Yaşam için gerekli olan nefes alıp verme serbest radikallerin oluşumuna neden oluyor. Serbest radikaller de hücrelerin yapısını, protein moleküllerini ve hatta genleri etkileyerek onlara zarar veriyor. Serbest radikaller özellikle stresle, uykusuzlukla, zararlı UV ışınlarıyla, hareketsizlikle, ağır hastalıklarla, zehirlenmeyle ve fazla kaloriyle besleniyor.

BESLENME: Ne kadar azsa, o kadar iyi

Formül; ne kadar az yersen o kadar yavaş yaşlanırsın... Bununla ilgili olarak uzun süre Japon adası Okinawa sakinlerini inceleyen araştırmacılar, 1,3 milyon ada yaşayanının yarısından fazlasının 100 yaşın üzerinde olduğunu görmüşler. Diabet, obezite ya da kalp hastalıklarından ise haberleri olmadığını fark etmişler.

Okinawalılar gerçekten de çok az yiyorlar. Masalarında da her zaman balık, deniz yosunu, buharda pişirilmiş sebze, soya ürünleri ve bolca sebze oluyor. Anti-aging araştırmacılarının yaptıkları araştırmalarda, az kalorinin yaşlanmada belirgin bir etkisi olduğu gözlenmiş. Gerçekten de düşük kalorili beslenme, vücut ısısının hafifçe düşmesini ve vücudun zarar görmüş hücrelerini yeniden tedavi etmesini sağlıyor.

SIRA DIŞI BAKIŞLAR

Takma kirpikler son birkaç yıldır kadınların vazgeçilmezleri. Üstelik kullanımları da oldukça pratik. Tek tek kendi kirpiklerinizin aralarına yapıştırılabildikleri gibi, el mahareti gelişmemiş olanlar için uzmanlar bir seferde uygulanabilecek takma kirpikleri öneriyorlar.

Uzun, dikkat çekicidir! Doğallıktan yanaysanız ve etkili bir bakışı kendi kirpiklerinizle yaratmak istiyorsanız, o zaman tek ihtiyacınız kaliteli bir maskara olacaktır. Kullanılmış bir maskaranın ömrü üç aydır. Bu yüzden gözlerinizde belirgin bir rimel etkisi yaratırken, kurumuş ve aplikatörü bozulmuş bir maskara pek de işinize yaramayacaktır. Ve küçük bir uyarı: Kullandığınız malzemeleri başkalarına vermeyin.

Siyah noktalara peeling uygulamalı mı ya da alerjik ciltlere bitkisel kremler kullanmalı mı? Bu gibi soruların cevaplarını ancak bilinçli bir tüketiciyseniz verebilirsiniz. Çünkü cildimiz ve kullandığımız kozmetik ürünleri zaman zaman birbiriyle tamamen zıt olabiliyor. İşte, asla bir araya getirmemeniz gereken ikililer...

Güzellik dünyasının tüm sırları henüz tamamen çözülemediği için biz kadınlar bazen içinden çıkılmaz sorularla yüz yüze kalabiliyoruz. Örneğin maske peeling’in üzerine uygulanmalı önerileri, tamamen kişinin ve ciltlerin üründen elde ettikleri faydalara göre farklılıklar gösterebiliyor. Peki, neleri asla yapmamanız gerektiğini veya cildinizin hangi kombinasyonlara isyan edebileceğini tam olarak biliyor musunuz? Uzmanlardan hangi kozmetiklerin hangi durumlarda birbirlerinden hoşlanmadıklarını öğrendik.

Peeling’le cilt temizliği mi? Asla

Sivilce sorunu yaşayan ciltleri strese sokmak doğru değil. Dengesi bozulduğu anda kendini dış etkenlere karşı koruması zorlaşır. Bunun dışında çoğunlukla yağlı bir yapıya sahip olduğundan, alkol içerikli tonik ya da peeling’ler bu tip ciltlerin zararlı etkilere karşı hassas ve savunmasız hale gelmesine neden olur.

Bileşiminde pigment bulunan tüm ürünler, gözenekleri tıkar ve cildi enfeksiyonlara açık hale getirir. Uzmanlar, sivilce riski taşıyan yağlı ciltlerde ayrıca kapatıcı ve kalın fondötenlerin kullanımını da zararlı buluyor. Cilt kusurlarını kapatıyorlar ama gözenekleri kirletiyor ve siyah noktaların oluşumunu destekliyorlar.

Alerjik ciltlere, bitkisel ürün kullanmayın

Cildimiz bazen dengesini tamamen yitirir. Bunun çeşitli nedenleri olabilir. Dolayısıyla sebebi olabileceğini düşündüğünüz seçenekleri göz önünde bulundurmanız gerekir. Doğal içerikli kremler çoğu zaman alerji riskleri taşıyabiliyor. Bu, stresli ciltlerin kesinlikle doğal kozmetikler kullanmayacağı anlamına gelmese de yol açabileceği riskleri göz önünde bulundurmakta her zaman fayda var.

Eğer cildiniz hiç olmadığı kadar hassas hale gelmişse, o zaman hücre oluşumunu sağlayan ve cildi yenileyici etkisi bulunan AHA’lı ya da retinol içerikli kozmetiklerden uzak durmanız gerekiyor demektir. Alerjik ciltleri tetikleyen bir başka neden de alkalik veya alkol içerikli cilt temizleme ürünlerinin kullanımı... Güneşten korunmak için yağlı ürünler kullanmak da doğru değil. Ve yüksek doz vitaminler... A vitamini peeling, E vitamini de serbest radikallere zarar verici etkisi dolayısıyla alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor.

Açık tenlilere güneş altında alkol yasak

İşte, yaz aylarının en önemli sorusu: Güneşe çıkarken günlük cilt bakımı yapılmalı mı ya da sadece güneş kremi yeterli olur mu? Güneş bakımı, adına yakışır bir biçimde güneşe çıkarken cildin ihtiyacını karşılamak için yeterli... Her iki bakımın bir arada yapılması, cildin sadece daha fazla yağlanmasına neden oluyor. Ayrıca günlük bakım kremlerinde bulunan UV filtreleri uzun süreli güneşle temasta yeterli olmuyor.

Tabii dermatologlar alkol ve bitki ekstreli kozmetiklere karşı da uyarıyor. Bu ürünler uzun vadede cildi boyayabiliyor. Ve alkol... İçtiğinizde cildin anti-oksidatif potansiyelini belirgin bir şekilde azaltarak, bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Bu olumsuz etki güneşle birlikte ikiye katlanıyor ve hücrelere zarar veriyor. Bu yüzden kendinize bir iyilik yapın ve güneşlenirken bol bol karışık meyve suyu için.

Lekeli ciltlere, beyazlatıcı kullanırken dikkat!

Güneş ve cilt beyazlatıcılar asla bir araya gelmemesi gereken ikililerden... Bu nahoş karşılaşma "postimflamatorik hiper pigmentasyon"a yani sadece cildin hassaslaşmasına değil, aynı zamanda yeni lekelenmelere de yol açıyor. Dermatologların bir uyarısı da beyazlatıcı kremlerle peeling ürünlerinin asla bir arada kullanılmaması yönünde...

Mat ciltlere sık sık peeling yasak

Peeling ürünleri cildin üst tabakasını alıyor ve böylelikle cildin pürüzsüz ve parlak görünmesini sağlıyor. Ama bu uygulamayı abartmamakta fayda var. Özellikle dermabrazyon (cilt yenileme işlemi) gibi güçlü bir uygulama sonrasında enzim peeling’i yaptırmak kesinlikle yanlış...

Cilt sorunları, bir arada kullanılan bakım kremleri dolayısıyla da oluşabiliyor. Bu yüzden uzmanlar peeling ya da AHA’lı krem uygulamalarını akşamları yapmanın daha doğru olduğunu düşünüyor. Eğer bu tür bir uygulamanın ardından A ya da E vitaminli bir gece kremi kullanacak olarsanız yine cildinizi riske etmiş olursunuz. Karşılaşacağınız resim hafif bir güneş yanığından farklı olmayacaktır. Ciltte hafif peeling etkili meyve asitli (AHA) ürünlerin de güneş ya da solaryumla eşleştirilmesi sakıncalı. Sadece otobronzan ürünlerle kombine edilebilen peeling, rengin ciltte homojen bir şekilde dağılmasına yardımcı oluyor.

Amway için Münih’teydik

Doğrudan satış markası Amway, Avrupa’daki satış noktalarına Almanya’nın Münih kentinden ulaşıyor.

Vitaminden beslenme destek ürünlerine, renkli kozmetikten vücut bakımına ve cilt bakım ürünlerine kadar geniş bir yelpazede hizmet veren Amway, Avrupa’daki merkezi sayesinde artık daha fazla tüketiciye ulaşıyor. Marka, son olarak cilt teknolojisindeki son yenilikleri uygulayarak geliştirdiği "Artistry Time Defiance" serisiyle kadınlara ciltlerini kontrol etme imkanı sundu.

Markanın içeriğindeki formüller, cilt yüzeyi tarafından kolaylıkla emilerek yaşlanma belirtilerini gözle görülür bir şekilde geciktiriyor. Serinin koruyucu gündüz kreminden yenileyici gece kremine, temizleyici tonikten yoğun onarım serumuna kadar her ihtiyaca hitap eden ürünleri Münih’teki merkezden dünyaya iletiliyor.

Göğüslerin arkasına silikon implant yerleştirmek, meme büyütme ameliyatlarında hálá sıkça başvurulan bir yöntem... Ancak günümüzde kullanılan silikonlar daha yumuşak ve dayanıklı. Teknolojinin ve cerrahi tekniklerin gelişmesi sayesinde, artık silikonlu göğüsler doğallarından neredeyse ayırt edilemiyor.

angi kadın göğüslerinin yıllara rağmen dik ve güzel görünmesini istemez. Estetikteki son gelişmeler işte bu imkanı kadınlara sunuyor. Son dönemde hem kadınların hem de cerrahların tercih ettiği yöntemlerde kullanılan silikonlarla göğüsleri gerçeklerinden ayırt etmek mümkün olmuyor.

Meme büyütme yöntemlerindeki yeni gelişmeleri operasyonlarında kullanan Plastik ve Rekonstruktif Cerrah Tunç Tiryaki, silikonların artık kişinin vücut ölçülerine göre santimetrik olarak yerleştirildiğini söylüyor. Neredeyse kişiye özel olarak seçilen silikonlar, uzun boylularda ya da geniş omuzlularda farklı boyutlara sahip. Silikon teknolojisindeki bir diğer yenilik de hafif sarkmış göğüslerin göğüs kaldırma ameliyatına gerek duyulmadan özel şekilli göğüs kaldırıcı silikonlarla, üstelik iz bırakmadan dikleştirilebilmesi...

Tunç Tiryaki, yeni silikonların kullanım ömürlerinin uzadığını da belirtiyor: "Bu süre neredeyse iki katına çıkmış durumda. Ayrıca uyguladığımız cerrahi yöntemlerden biri de çift düzeyli ameliyatlar... Geçmişte silikon göğüs ya da kas altına yerleştirilirken, artık alt kısımda meme altında kalıyor ve memeyi yeterince kaldırıyor. Üst kısımda ise kas altına geçilerek üst dekoltenin tamamen doğal olması sağlanıyor."

ÜRÜN MARKET

Erkeklere özel

Pierre Cardin’in yeni erkek kokusu Revelation Energy, karizmanın yeni bir yönünü ortaya çıkaracak şekilde enerjiyi yansıtıyor. Tepe notadaki güneş enerjisini yansıtan canlılık, lezzetli ve tatlı notaların yeşil elmayla uyumunu veriyor. Yazı hissettiren bu notalar, erkeklere kendilerini çok daha iyi hissettirecek.

Sıra dışı bir lezzet

Jo Malone, yeni yaz kokusuyla tenlerde sıra dışı lezzetler yaratıyor. Toskana’da kahvaltı için toplanan incirlerden ilham alınarak oluşturulan koku, kadınların yeni gözdesi olmaya aday... Güneşte kurutulmuş incir, sedir, amber ve miskle karıştırılan siyah üzümün muhteşem birleşimi, vazgeçilmez bir yaz kokusu olarak kadınlara sunuluyor.

Önce güneşin zararlı ışınlarına, sonra da denizin tuzu veya havuzun kloruna maruz kalan saçların yıpranması kaçınılmaz. Ancak özel yöntemlerle saçlarınızın canlılığını korumanız mümkün.

üneşin zararlı ışınlarından, hava kirliliğinden ve daha birçok olumsuz koşullardan etkilenen saçlarımızın hassas bir bakım kürüne ihtiyacı var. Havasız mekanlarda, şapkaların altında, denizde, havuzda, güneşin altında, hem saçlarımız zarar görüyor, hem de saç derisi tahriş oluyor.

Uzmanlar, tatilden önce perma, boya gibi işlemlere pek de sıcak bakmıyorlar. Çünkü güneşin zararlı etkilerini artıran bu uygulamalar, saçın daha hızlı kurumasına neden oluyorlar.

Saçlarınızı güneşten, tuzdan ve klordan korumak için UV filtreli koruyucu ürünler kullanabilirsiniz. Yüzünüz veya vücudunuz için kullandığınız güneş kremi de saçlarda işe yarayabilir. Havuza veya denize girmeden önce saçınızı ıslatmanız, çıktıktan hemen sonra da yıkayıp, koruyucu ürünü tekrar sürmeniz, büyük fayda sağlayacaktır. Saçınız çok kuruduysa iki günde bir besleyici bir maske uygulamayı deneyin.

Tatil dönüşü

Tatilden döndükten sonra saçlarınızın iyice matlaştığını fark ettiyseniz doğru bir bakımla parlaklığını yeniden kazandırabilirsiniz.

Örneğin, bir tatlı kaşığı zeytinyağını saçınızın ön tarafından başlayarak arkaya, ensenize doğru ilerleyerek ve parmak uçlarınızla yoğurur gibi hareketlerle saç derinize iyice yedirin. 10 dakika sonra yumuşak bir şampuanla yıkayın.Saçlarınızı iki günde bir yıkıyorsanız, genellikle bir kez şampuanlayın.

Eğer bolca jöle ya da saç spreyi kullanıyorsanız, o zaman iki kez şampuanlamak ürünlerden kalan artıkların temizlenmesini sağlar. Şampuanı saçlarınıza homojen olarak dağıtın ve saç derisi üzerinde parmak masajıyla ovarak köpürtün.

Banyo sırasında saç bakım kürü için en ideal zaman sıcak suyun vücudunuzu saç diplerine kadar ısıttığı andır. Bakım ya da kür, çok kuru ya da zarar görmüş saçların özellikle uçlarına ekstra bir bakım sağlar.

Kan dolaşımı kötü olan saç derisine sahipseniz, saç dökülmelerine ve kepeklere alışmak zorundasınız. Lavanta, sandal ağacı, melis ya da biberiye yağı ile yapılan masaj, saç derisinin güçlenmesine yardımcı olur.

GÜZEL BİR CİLT İÇİN

Vücudunuz yazın kurutucu sıcaklarına alışık olsa da arada bir bakım yapmakta fayda var. Cildimizin yanı sıra her zaman göz önünde olan ve güneş ışınlarına direkt maruz kalan el ve ayaklar da özel bakıma gereksinim duyuyor. İşte, taze bir yaz cildinin ipuçları...

Isı değişiklikleri, cildin gerilmesine ve kurumasına neden olur. Haftada bir kez yapacağınız peeling, cildinizde mucizeler yaratabilir. Peeling ürünlerindeki küçük partiküller, ölü cilt hücrelerini temizlerken cildin taze ve pembe görünümünü ortaya çıkarmaya da yardımcı olur.

Soğuk preslenmiş hali sağlıklı yaşam için bire bir olan zeytinyağı da erken yaşlanma ve kırışıklıklar için mükemmel bir silahtır. Doymamış yağ asitleri hücreleri tehlikelerden korur.

Cilt özellikle sıcak havalarda neme gereksinim duyar. Bu yüzden yoğun olmayan hafif içerikli bir kremle nemlendirmek yerinde olur. Daha derinlemesine bir bakım için yüzünüze haftada bir kez maske uygulayabilirsiniz. Bu sayede cilt, ürünlerin içindeki etkili maddeleri maksimum düzeyde alabilir.

Bacakların ve popo bölgesinin kuruyan ve gerginleşen cildi için soğuk-sıcak duşları denemelisiniz. Bu yöntem, selülitle savaş konusunda da oldukça etkili.

Tırnaklar önemli

El bakımına tırnaklarınızdan başlayabilirsiniz. Manikür programınız ise öncelikle ojelerin temizlenmesiyle başlamalı. Ellerinizi sıcak suyun içinde beş dakika kadar tutun ya da tırnak etlerinizi geri itebileceğiniz şekilde peeling yapın. Tırnak etlerinizi ise kesinlikle kesmeyin. Pürüzsüz ve hafif parlak bir tırnak yüzeyi için tırnaklarınızın üzerini özel bir törpüyle törpüleyin. Ardından tırnaklarınızı kalsiyum ya da vitamin içerikli bakım cilasıyla güçlendirebilirsiniz. Daha sonra ellerinize el kremiyle masaj yapın. Böylelikle el ayalarında sonlanan enerji noktalarını da aktive etmiş olursunuz.

Pedikür uygulamasındaysa, ojelerinizi çıkardıktan sonra, ayaklarınızı suya sokun, tırnaklarınızı kısaltın, törpüleyin ve en son işlem olarak krem kullanın. Ayaklarınızın bakımlı ve hoş görünmesi için pudra, ferahlatıcı spey ya da jel kullanabilirsiniz.

Aman güneşe dikkat

Sıcaklığıyla içimizi ısıtan güneşle dost olmanın aslında çok katı kuralları var. Kendinizi güneşin kollarına bırakmadan önce bunları mutlaka bilmelisiniz:

7 Isı arttığında vücudun nem ihtiyacı da giderek artar. Güneş şemsiyesinin altında kendinizi güvende hissetseniz de vücudunuz su kaybetmeye devam eder.

7 Kullandığınız ferahlatıcı ürünlerin yanı sıra vücudun ısı dengesini sağlayabilmesi için suya gereksinimi vardır. İçtiğiniz suyun fazla soğuk olmamasına dikkat edin. Su yerine limonata, meyve suyu ya da soda da tüketebilirsiniz. Ayrıca salatalık, domates ya da çilek ve karpuz gibi bol sıvı barındıran meyveler yiyebilirsiniz.

7 Kullandığınız güneş ürününün mutlaka UVB ve UVA filtreli olmasına dikkat etmelisiniz. Güneşte uzun süre kalmanın uzun vadedeki sonuçlarından biri, erken yaşlanmanın yanı sıra cilt kanseri oluşumunu tetiklemesi.

7 Kullandığınız güneş ürününün miktarı bol olmalı. Örneğin, yüze bir çay kaşığı dolusu vücuda da bir avucunuzu dolduracak kadar ürün kullanmalısınız. Ayrıca, kreminizi ne kadar sık yenilerseniz, güneşin zararlarından o kadar az etkilenirsiniz.

Güneş sonrası bakım

Nemlendiriciler ve bakım ürünleri cildi yenilerken, bir yandan da bronzluğun kalıcı olmasına yardımcı oluyor. Bu durumda güneş sonrası bakım önemli. Aloe veralı ürünler cilde sağlık katıyor. Yanıklardaysa vücut aynı zamanda su kaybettiğinden bol sıvı almak gerek. Aspirin’in hem ciltteki kızarıklıkları azalttığını, hem de ağrıları hafiflettiğini belirtelim.

Her alanda karşımıza çıkan doğal ürünler, son dönemde özellikle kozmetik ürünlerinin içeriklerinin de büyük bölümünü oluşturuyor. Böylelikle buzdolaplarımızın vazgeçilmez besinleri, aynı zamanda inanılmaz birer güzellik silahına dönüşüyor.

ğer doğal kozmetik deyince aklınıza sadece "bio-reyonlar" geliyorsa, size yanıldığınızı hatırlatmak isteriz. Çünkü son dönemde birçok kozmetik markasının ürün içeriği neredeyse bir süpermarket alışveriş listesi kadar çeşitli. Mutfaklarımızın vazgeçilmezleri üzüm, mango, bal, Hindistan cevizi, zeytinyağı güzelliğin hizmetinde...

Özellikle zeytinyağı sadece yemeklere kattığı lezzetle değil tedavi edici özelliğiyle de biliniyor. İçindeki bakım yapan besin maddeleri, alerjik ya da çok hassas ciltler için bile rahatlıkla kullanılabildiğinden pek çok üründe yer alıyor. Zeytinyağı, kuru ciltlerin bakımının yanı sıra saç ve saç derisi bakımında da kullanılıyor. Zeytinin çekilmiş çekirdekleri de yumuşak bir cilt peeling’i için şimdilerde ürünlerde yer alıyor.

ÜZÜM SUYU, PİRİNÇ, SALATALIK

Üzüm suyu da güzelliğin yeni iksiri olarak bakım ürünlerinde sıkça kullanılıyor. Bileşimindeki polifenoller cilt için birer gençlik mucizesi olarak kadınların hizmetine sunuluyor. Üzümdeki OPC fenolleri, cilt kırışıklıklarının en büyük nedenlerinden biri olarak gösterilen serbest radikaller üzerinde etkili. Kırmızı üzüm de gerginleştirici ve hücre yenileyici özelliklerinden dolayı kozmetikçilerin tercihleri arasında yer alıyor.

Cilt yenilenmesinde etkili bir başka besin maddesi de pirinç. "Mikro-dermasion" peeling etkisiyle cildi pürüzsüzleştiriyor. Salatalık ekstresi ya da aloe vera ise cildi rahatlatırken aynı zamanda tazelik hissi veriyor.

Ve bal... Sadece benzersiz tadıyla sofralarımıza konuk olmuyor, aynı zamanda cilt kuruluğunda ve elastikiyet kaybında kadınların imdadına koşuyor. Eğer kendinizi günün stresinden arındırmak istiyorsanız, o zaman ölüdeniz tuzuyla kaybettiğiniz mineralleri yeniden kazanmanız da mümkün...

Magnezyum iyi uykuya birebir

Artık rahat bir uyku çekebilmek için ilaçlara ihtiyacınız yok. Eğer gündüzleri içtiğiniz kahveden vazgeçmenize, saat 20.00’den sonra egzersiz yapmayı bırakmanıza ve uyku maskesi kullanmanıza rağmen bir türlü uyuyamıyorsanız, o zaman vücudunuzun magnezyuma ihtiyacı var demektir. Bir doz magnezyum sizi rahatlatır, uyumanıza yardımcı olur ve kendinizi sürekli yorgun hissetmenizi engeller.

Doktorlar sağlıklı kemikler ve kaslar için de günde en az 270 mg. magnezyum alınmasını öneriyor. Magnezyum ihtiyacını ayrıca yeşil sebze, balık ve fındık yiyerek de gidermek mümkün.

ÜRÜN MARKET

Ayaklar yaza hazır

Dermo-kozmetik markası La Roche-Posay’ın pürüzleri giderici ve lipid yenileyici ayak bakım kremi Lipikar Podologics, içeriğindeki shea yağı ve gliserinle ayak yüzeyine rahatlık hissi kazandırıyor. Ayrıca yüzeydeki pürüzleri gideren, cildi rahatlatan ve nemlendiren ürün, yatıştırıcı özelliği dışında çatlakları onarıyor ve nasır tedavisini destekliyor.

Işıltınızla büyüleyin

John Frida, 1988 yılında farklı cilt tipleri gibi farklı saçların da kendine özel ihtiyaçları olduğu fikrinden yola çıkarak ilk saç bakım serisini geliştirdi. Vogue dergisi tarafından da "modern saç ürünlerinin yaratıcısı" olarak kabul edilen ve kraliyet ailesinden Hollywood yıldızlarına kadar milyonlarca kadını özel saç bakım lüksüyle tanıştıran John Frida, şimdi de Boyner’de ve Erdem Kıramer salonlarında Türk kadınlarıyla buluşuyor.

Yaz mevsimi yaklaşıyor. Bu kez diyetlere, kısa vadede vücutta etkili çözümler sunan uygulamalar da eşlik ediyor. Kilo ve selülitten kurtulmanın yeni yollarından biri olan "Lipolite" Liposuction’a rakip gösteriliyor. Kısa sürede formuna kavuşmak isteyenler için bir seçenek olabilir.

Uzman Doktor Ayşegül Demirağ, bu yöntemle ilgili sorularımızı yanıtladı: 

* "Lipolite" sisteminin özelliği nedir?

- "Lipolite" dünyada incelme ve selülitlerden arınma konusunda şu sıralar oldukça dikkat çeken bir sistem. Orta deriye uygulanan özel preparatlar ve mikro-enjeksiyonlar ile kısa sürede inceltip, selülitlerden arındırıyor. Liposuction’a alternatif bir teknik olarak tanımlanan bu yöntem, herhangi bir cerrahi işleme maruz kalmadan, fazla yağlardan, selülitlerden kolayca kurtulmayı ve vücudu yeniden şekle sokmayı sağlıyor. "Lipolite" ile bölgesel yağ problemi, selülit ve cilt gevşemelerinden cerrahi bir müdahale olmadan kurtulmak mümkün. Cerrahi olmayan bir liposuction ve selülit programı olan bu yöntem son 15 yılın en önemli gelişmelerinden biri olarak tanımlanıyor.

* Kimler bu yöntemle zayıflayabilir?

- Selülit ve lokal yağlanma problemi olan kişilere uygulanıyor. Aynı zamanda vücutta ödem ile bacak içlerinde ve karın bölgesinde gevşeme problemi yaşayanlar da bu yöntemi rahatlıkla kullanabiliyor.

* Hangi sağlık problemleri durumunda "Lipolite" kullanılamaz?

- Kalp ve şeker hastaları, anne adayları ile emziren annelere bu sistemi önermiyoruz.

* Bu yöntemle ne kadar zamanda incelme ve selülitlerden kurtulma görülebilir?

- Program ile 8 haftada etkili sonuçlar almanız mümkün. Hatta sorunun tamamıyla giderildiğini birçok vakada gözledik. Ayrıca 8 haftalık kür bittikten sonraki 2-3 aylık dönemde de incelme devam ediyor. Ancak kürü uygulayan kişilerin aynı zamanda beslenmelerine de dikkat etmeleri gerekiyor.

Spa cenneti Antalya

Antalya Lara’da geçen yıl açılan Concorde Otel, 3000 m2’lik Carpe Diem Spa’sı ile yaza iddialı giriyor. Yunan ve Romalılar’dan bugüne kadar gelişen farklı tekniklerle su, yosun, çamur, sıcak taşlar ve modern cihazlar kullanılarak uygulanan terapiler gündelik hayatın stres ve yorgunluğunu üzerinizden atmanıza yardımcı oluyor. Carpe Diem’deki geleneksel Türk hamamı, taş terapisi kabini, Shiatsu terapileri dışında tamamlayıcı estetik uygulama kabini, lüks uygulama kabinleri, saray banyosu ve 1001 gece ritüelleri ise kendini şımartmak isteyenler için... Aralarında çamur seromonisi, 1001 gece ritüeli ve oasi termal uygulamalarının da yer aldığı spa bakımları deneyimli bir ekip tarafından gerçekleştiriliyor. Ve suyun gücü... Hidroterapi, kristal banyo, derma-life spa jet ve hidro masajı da mutlaka denemeniz gereken uygulamalar arasında.

ÜRÜN MARKET

Romantizm Çağı

"J.Del Pozo in White" ile içten zarifliğin mükemmel imajını açığa çıkarmak için, uyumu arayan kadınların dünyasında yeni bir romantizm çağı başlıyor. Denizden gelen saflık, beyaz çiçeklerin rüzgarında hayat buluyor ve "J.Del Pozo in White" ile masum kadının güzelliği sade bir lüksle buluşuyor.

Cildiniz duman altı olmasın

Karbondioksit, karbonmonoksit, egzoz dumanı gibi zararlı gazlar, hava kirliliğine bağlı kimyasallar her geçen gün sağlığımızı daha fazla risk altında bırakıyor. OHT Peptide 3 for Smokers içerdiği peptidlerin yanı sıra formulasyona eklenen yeni etken maddeler ile cildinizi bariyer etkisi ile bu olumsuz etkilerden korumayı hedefliyor.

Cildin erken yaşlanmasını önlemek için ünlü markaların kozmetik laboratuvarlarında geliştirdiği yüksek teknolojili kremler, kadınlara uzun vadede gençliklerini geri kazandırıyor. Botoks, keşfedildiğinden beri kadınlar arasında anti-aging alanında tahtını koruyor. Buna rağmen dünyaca ünlü kozmetik laboratuvarları da yeni kremlerin içerikleriyle ilgili yeni keşiflere devam ediyor.

Bilim adamları, son dönemde özellikle cilt tiplerini mercek altına almış durumdalar. Yeni geliştirilen kremler ise cildin üç katmanı üzerindeki yaşlanma belirtileri konusunda uzmanlar. Çünkü erken yaşlanma, cildin değişik özellikteki bu üç katmanında gerçekleşiyor.

Cildimiz epidermis, dermis ve her iki tabakayı birbirine bağlayan bazal ince bir dermo-epidermal zardan oluşuyor. İki cilt tabakası arasındaki bu zar, hücresel alışveriş açısından büyük önem taşıyor. Ayrıca potansiyel kırışıklık oluşumunun sorumluluğu da yine bu zara ait... İşte bu tabaka zayıfladığı an cilt de gerginliğini ve sıkılığını kaybediyor.

Cildin tipine göre oluşabilecek kırışıklıklar için uzmanlar farklı kremler öneriyor. Örneğin, ilk mimik kırışıklıkları oluşmaya başlayan 30 yaşındaki kadın, 60 yaşındaki ve uzun süredir derine yerleşmiş yaşlılık izlerine sahip kadından farklı bir cilt bakımına ihtiyaç duyar. Çünkü 60 yaşındaki kadının bazal zarı zaten zarar görmüştür.

YENİ METODLAR NASIL ÇALIŞIYOR

İşte tam bu noktada yeni birtakım anti-aging teknikleri devreye giriyor. Bugün artık bileşiminde retinol bulunan ve hücre bölünmesini sağlayan bakım kremleri, derin kırışıklıkların tedavisinde yeterli olmuyor. Yeni metodlar daha derine iniyor. Sadece mimik çizgilerine değil elastikiyet kaybına karşı da etkili olan bir kremin aynı zamanda bazal tabakaya kadar inmesi gerekiyor.

Bu yüzden yeni bakım kremleri gerginleştirici ve sıkılaştırıcı etkileriyle doğrudan sorunun kalbine iniyor. Ciltte kolajen üretimi azalmaya başladığı anda tehlike sinyalleri çalıyor. Bu cilt için oldukça zararlı, çünkü zaman içinde cildin doğal yenileme mekanizması giderek zayıflıyor. İşte bilim adamlarının geliştirdiği teknikle bu süreç devreye giriyor. Örneğin, poly-kollajen peptidleri ciltte harekete geçiyor ve bu da kollajen liflerinin yeniden yapılanma sürecini başlatıyor.

Cilt belirgin bir şekilde pürüzsüz ve dolgun bir görünüme bürünüyor. Doğal yenileme fonksiyonları aktive oluyor ve erken yaşlanma belirgin şekilde erteleniyor. Yüksek teknolojiyle üretilen anti-aging kremlerinin yıllar süren klinik çalışmalar sonunda piyasaya sürüldükleri için bilimsel olarak etkinlikleri de kanıtlanmış.

Anti-aging kremleri etkili içerikleriyle ince mimik kırışıklıklarını ve yaşlılık çizgilerinin oluşumunu önlüyor.

Nivea’nın bağımsız bir araştırma şirketine yaptırdığı araştırmanın sonuçları, Türkiye’de yaşayan kadınların, güneşin zararlı etkileri konusunda yeterince bilgi sahibi olmadığını, olanların ise konuya fazla önem vermediğini ortaya koydu. Bebek yağı tüketiminin yaz aylarında artmasının sebeplerinin araştırıldığı çalışmaya göre, bebek yağını satın alanların yüzde 32’si, ürünü bronzlaşmak amacıyla kullanıyor. Güneşin zararlı ışınlarını filtre eden ve olumsuz etkilerine karşı koruyan Güneş Koruma Faktörü (GKF) bulunmamasına rağmen bebek yağının bronzlaşma amacıyla kullanılması, bilgisizliğin ciddi bir sorun olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, güneşe çıkarken mutlaka GKF içeren ve güneş için özel olarak geliştirilen bir ürünün kullanılmasını tavsiye ediyor.

Araştırmaya göre, kadınların yüzde 19’u bebek yağının çabuk bronzlaştırmasının avantaj olduğunu savunuyor. Katılımcıların yüzde 15’i bebek yağı kullanarak güneşlenmenin doğuracağı zararları bilmiyor, yüzde 41’i bu konuda kararsız olduğunu belirtiyor. Yüzde 44’lük bir kesim ise meydana gelebilecek zararların farkında olduğu halde kullanmayı tercih ediyor.

Bebek yağı, bronzlaşmak amacıyla en çok 15-17 ve 25-29 yaş arasındaki gençler ve kadınlar tarafından kullanılıyor. Bu durumun doğuracağı zararlardan habersiz olanların çoğu 18-24 yaş grubunda yer alıyor. 25-29 ve 35-39 yaş gruplarında ise zararları gerçek dışı bulanlar çoğunluğu oluşturuyor. Sonuçlar, özellikle gençlerin, güneşin zararlı etkileri hakkındaki bilgisizliğine dikkat çekiyor.

ÜRÜN MARKET

Bu parfüm bir amaca hizmet ediyor

U2 grubunun solisti Bono ve modacı Giorgio Armani’nin liderliğinde globalleşen RED projesi, özel sektörün desteği ile Afrika’da AIDS ile savaşan kurumlara destek vermeyi hedefliyor. Emporio Armani de yapılan her parfüm satışından elde edilen gelirin yüzde 40’ı ile kampanyaya katkıda bulunuyor.

Bronz güzellik

Yaz mevsiminin ışıltısını yansıtan, cilde sağlıkla parlayan bir bronzluk kazandıran "Shimmering" sezonun moda renklerini içeriyor. Clinique yaz makyaj serisine ait ürün, daha ışıltılı ve göz alıcı tonları tercih edenlere mükemmel bir yaz makyajı sunuyor. Allık ve far olarak da kullanılabilen ürün tüm cilt tipleri için...