Nilgün Tekfidan Gümüş

Yalancı bahar gibi

16 Eylül 2013
Suriye’de hafta başında esen savaş rüzgârları, yerini peş peşe yaşanan gelişmeler sonrasında yalancı bahar havasına bıraktı.

Şimdi size niye yalancı bahar hissine kapıldığımı anlatacağım.
Çünkü Suriye’de Deraa’da ilk kıvılcımın çaktığı Mart 2011 tarihinden beri devam eden içsavaşta ölümlerin çok azı kimyasal silahlardan oldu.
Başka bir deyişle, Halep, Humus, Deraa, Azaz, İdlib’te can verenlerin çoğu tank, tüfek, makineli silah, RPG gibi konvansiyonel silahlardan can verdi. Kimyasal silahlardan ölenlerin sayısı yüzde 2 gibi düşük bir oranla sınırlı kaldı.
Ancak 21 Ağustos 2013’te Gutalı masum çocukların, kameralar önünde son nefeslerini vermesi, kimyasal kıyımda can kaybının 1400 gibi korkunç bir rakama ulaşması uluslararası vicdanı rahatsız etti.

*

Yazının Devamını Oku

Arap ülkeleri ne işe yarar

26 Ağustos 2013
Suriye’de kimyasal silah kullanıldığına dair ilk bağımsız bulgular gelmeye başladı.

Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü’nün (MSF) Suriye’den işbirliği yaptığı üç hastaneden gelen bilgiler, sivillere karşı zehirli madde kullanıldığı iddialarını destekliyor. Geçen çarşamba sabahı Şam’daki hastanelere getirilenlerin tamamı benzer semptomlar gösterdi.
Ağızda tükürük salgısı artmış, gözbebekleri küçülmüş, kasılmalar başlamış, ağır solunum yetersizliği yaşanıyordu. Sinir gazı tedavisinde kullanılan atropin ile müdahale yapıldı. Yaklaşık 3600 kişiden 355’i öldü.
MSF’ye göre ölüme yol açan maddenin ne olduğu teşhis edilebilmiş değil. Ancak bulgular merkezi sinir sistemine etki eden bir zehirlenmeye işaret ediyor.

***

ABD Yönetimi, müttefiki İngiltere, Almanya, öte yandan Rusya ve İran, BM silah denetçilerinin saldırının merkez üssü Doğu Guta’da yapacağı incelemenin sonuçlarına odaklanmış durumda.

Yazının Devamını Oku

Kaybeden o kadar çok ki

19 Ağustos 2013
NAİFLİK mi, saflık mı, yoksa ikiyüzlülük ve kendini kurtarma çabası mı?

Doğrusu bu kadar yetkinliği kanıtlanmış bir insan ülke yönetiminde nasıl böylesine çuvallar, vatandaşlarını nasıl böylesine bir kaosa sürükler akıl sır erdiremedim.
Bahsettiğim kişi Mısır’daki 3 Temmuz darbesinin baş aktörlerinden Muhammed el Baradey.
Geçen hafta o çok desteklediği General Abdülfettah El Sisi destekli cunta yönetimi Rabiatül Adeviye ve Nahda Meydanları’nı ölüm alanlarına çevirdiğinde zatı muhterem “Böylesine yanlış kararların arkasında duramayacağını” açıkladı. Sonra da cunta yönetiminde getirildiği Başkan Yardımcılığı koltuğundan istifasını duyurdu.
Oysa aynı kişi, Müslüman Kardeşler destekli Muhammed Mursi’nin devlet başkanı seçilmesinin birinci yıldönümü olan 30 Haziran’da iktidar karşıtları meydanları doldurduğunda bizzat Washington ile temasa geçip askeri darbe için destek istemişti.

*

ŞİMDİ, darbelerin hiçbir ülkeye acil çözüm getirmediğini bilmesi gereken eski Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Baradey’in, katliamlar karşısında gösterdiği şaşkınlığı anlamak mümkün değil.
Dolayısıyla kendisi bugün Mısır’daki en büyük kaybedenlerden biridir.

Yazının Devamını Oku

İşte bazı ipuçları

12 Ağustos 2013
ABD’de kişisel servetinin yüzde 1’yle 250 milyon dolara Washington Post Gazetesi’ni satın alan Jeff Bezos, bir anda ülkenin ve dünyanın en çok ilgi duyulan kişisi oldu.

Peki, internette kitap satışını icat ederek kurduğu Amazon.com ile dünya devine dönüşen Jeff Bezos (49) kimdir?
Amazon’da elde ettiği deneyimi dijital medyada nasıl kullanacak? Gazetecilik ve haberciliği nasıl dönüştürecek?
Bunu en çok merak edenlerin başında ise 135 yıllık geçmişi olan Washington Post Gazetesi çalışanları geliyor.

*

NİTEKİM hafta başında satışın açıklanmasından bu yana söz konusu gazetede Bezos’un internet dehasını, yönetim stilini anlatan, sorgulayan, eleştiren epeyce bir yazı çıktı.
Dün de yatırımcının kişiliği ve tarzıyla ilgili önemli ipuçları veren uzunca bir makale yayınlandı.
Küçük Jeff, bir gün büyükanne ve büyükbabasıyla araçta gitmektedir. Büyükanne sigaradan bir nefes çeker.

Yazının Devamını Oku

Şöyle bir tur attım

5 Ağustos 2013
ORTADOĞU. Ne ramazan dinledi, ne de sıcak. Meydanların yanı sıra son bir haftada bölgenin kaderine yön verebilecek önemli diplomatik gelişmeler yaşandı.

*

İFTAR. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, İsrail’in baş müzakerecisi Tzipi Livni ile Filistin baş müzakerecisi Saib Erakat’ı Washington’da iftar yemeğinde buluşturdu. Kerry, iki devletli bir çözüm için taraflara 9 aylık süre verdi.
Ancak masada başta Kudüs’ün statüsü, Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimcilerin akıbeti, Filistin devletinin sınırları olmak üzere ciddi problemler var.
En önemlisi de Filistin kanadında Batı Şeria’daki El Fetih ile Gazze Şeridi’ndeki Hamas arasındaki ayrılık. İsrail’i tanımayı bile reddeden Hamas, El Fetih’in yaptığı bir anlaşmayı tanıyacak mı?

*

HAMAS. Mısır’daki askeri müdahale 2007 yılından bu yana Filistin’in Gazze Şeridi’nde iktidar olan Hamas Yönetimi’ne de önemli bir darbe vurdu. Çünkü Müslüman Kardeşlerin Muhammed Mursi iktidarı, aynı zamanda Hamas’ın en büyük destekçisiydi. Mısır Genelkurmay Başkanı Abdülfettah El Sisi’nin, askeri müdahaleden sonra ilk icraatlarından biri Gazze’nin hayat damarı olan Mısır’dan Filistin topraklarına açılan kaçakçılık tünellerini vurmak oldu.
Malum, İsrail’in Hamas’a uyguladığı yaptırımlar nedeniyle, 1.7 milyon Gazzelinin ihtiyaçlarının bir bölümü bu yer altı kaçakçılık tünellerinden karşılanıyor.

Yazının Devamını Oku

Yanlışlar silsilesi

29 Temmuz 2013
MISIR’ın başkenti Kahire’de millet birbirine girmiş, telaffuz edilen can kaybı 200’ü bulmuş.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, açıklama yapıyor. “Bu Mısır’ın geleceği için karar verici bir andır. Ülkeyi uçurumun eşiğinden döndürmek Mısır Yönetimi’nin sorumluluğundadır.’ Mısır’daki askeri müdahaleye ‘darbe’ diyemeyen ABD, bu kez de katliamı kınayacak söz bulamadı anlaşılan.
Bizzat Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi deviren cuntanın başı General Abdülfettah el Sisi’yi arayan ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’ın tonu nispeten daha sertti. “Daha fazla kan dökülmesini ve can kaybını önleyin.” AB Dışişleri Sorumlusu Catherine Ashton, ‘derin eseflerini’ bildirirken Batı’dan gelen tepki genelde sınırlı kaldı. ‘Şiddete son vermek için elinizden geleni yapın.’* * *

İYİ de şiddet duracak gibi mi? Ya da El Sisi Yönetimi bu konuda ne kadar hassas?
Muhammed Mursi iktidarda birinci yılına yaklaşırken muhalefet 30 Haziran gösterilerini tertipledi.
Mursi’nin atadığı Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı El Sisi, karşıt kalabalıklar meydanları doldurunca muhalefetle birlik olup Batı’ya da ‘iç savaş çıkabilir’ diyerek yönetime el koydu.
Müslüman Kardeşler ise geri adım atmadı. Kahire’deki Rabiatül Adeviye Meydanı’nı Ramazan’a ve sıcağa rağmen mesken tuttular. ‘Seçilmiş bir başkanı, darbeyle görevden alamazsın, görevine iade et’ diye bastırdılar.

Yazının Devamını Oku

Yoksa kral olur

22 Temmuz 2013
Ailesi Osmanlı döneminde 19’uncu yüzyılın sonunda Lübnan’daki baskıdan ABD’ye kaçmıştı.

Göçmenlerin alıkonulduğu New York’taki Ellis Adası’na vardıklarında ne tek kelime İngilizce biliyor, ne de okuma-yazmaları vardı.
Helen Amelia Thomas, kasaplık yapan bir babanın 10 çocuğundan 7’ncisi olarak 1920 yılında Kentucky’de dünyaya geldi.
ABD basınında birçok ilke imza attı. Beyaz Saray’a tam gün akredite olan ilk kadın muhabirdi. Eisenhower’dan Obama’ya kadar 10 ABD başkanı eskiten Thomas, sivri dili ve doğrudan sorularıyla liderlerin baş belasıydı.
İşte hafta sonu 92 yaşında öldüğü açıklanan ve bir tarafı hep Ortadoğulu kalan o duayenin hayatından bazı kesitler.

*

Yazının Devamını Oku

245 bin ağaç ne ki

15 Temmuz 2013
SONUNDA İstanbul Boğazı’na üçüncü köprünün inşası başladı.

Medyanın çektiği helikopter görüntülerinden projenin 2015’e yetiştirilmesi için olanca hızla devam ettiği anlaşılıyor.
Bir yandan Sarıyer’in Garipçe Köyü, öte yandan Beykoz’un Poyrazköy mevkiine devasa ayaklar için temel çalışmaları yapılıyor.
Hem Anadolu yakası, hem de Avrupa’da bağlantı yolları için elektrikli testereler iş başı yaptı. Ağaçlar peş peşe yere devriliyor.

*

CHP’nin soru önergesi üzerine Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, ağaç kıyımını doğruladı.
Bakan, 245 bin 121 adet ağacın Karayolları Genel Müdürlüğü’nün talebi üzerine kesildiğini belirtti.
Bu ağaçların 93 bin 750’si Anadolu yakasında geri kalanı ise Avrupa yakasında. Eroğlu’na göre kesilen ağaçların yerine 5 misli fidan dikilecek.

Yazının Devamını Oku