Nilgün Tekfidan Gümüş

Nilgün Tekfidan Gümüş

ngumus@hurriyet.com.tr

Ankara’nın işi çok zor

25 Ağustos 2014
2013 yazını ABD, kimyasal saldırı sonrasında Esad rejimini vuracak mı diye bitirmiştik.

Bu yaz dönemi ise ABD, Suriye’deki IŞİD mevzilerini yok etmek için Irak’taki operasyonunu genişletecek mi tartışmasıyla sona eriyor...
İyi de Suriye’de IŞİD’e müdahale bölgeye huzur getirecek mi? Ve tüm bu adımlar Türkiye’yi nasıl etkileyecek?

*

2011 itibariyle tüm askerini Irak’tan çeken ABD Başkanı Barack Obama yaz başında West Point Askeri Akademisi’nde yaptığı konuşmada dış politika önceliklerini anlatmıştı. “En iyi çekice (askeri güce) sahibiz diye, bu bütün çivilerin (bizim için) problem olduğu anlamına gelmez” diyerek artık dünyanın polisi olmak istemediklerini vurgulamıştı. Ancak bir kez daha Washington’ın hesabı, dünyaya uymadı.
IŞİD’in haziran başı Musul’u alması, oradan Irak Kürt Yonetimi’ne doğru ilerlemesi, binlerce Ezidi’nin kaçmaya zorlanması üzerine Amerikan çekici bir kez daha Ortadoğu’ya inmeye başladı.

Yazının Devamını Oku

Türkiye’ye komşu terörist devlet

18 Ağustos 2014
BATI, IŞİD yüzünden alarm vermiş durumda.

Bir yandan Ezidi ve diğer azınlıkları korumak için kafa yoruluyor. Diğer yandan IŞİD’in Avrupa’yı, ABD’yi tehdit etmesinin önüne geçilmesi için önlemler ele alınıyor.

*

DÜN Avrupa basınında bu konuda ilgi çekici açıklamalar vardı. İngiltere Başbakanı David Cameron, Sunday Telegraph gazetesine yazdığı makalede adını İslami Devlet olarak değiştiren Irak Şam İslam Devleti’nin başarılı olmasına izin verilmesi halinde Akdeniz kıyısında, NATO ülkesi olan Türkiye’ye komşu bir terörist devletin oluşacağı uyarısında bulunuyordu.
Cameron’a göre, hava operasyonları IŞİD’i bitirmeye yetmez. IŞİD’in palazlanıp İngiltere sokaklarında ölümcül eylemler yapabileceğini belirten İngiltere Başbakanı, Batı’yı bu örgüte karşı daha kati ve etkili önlemler almaya çağırdı. Bunlardan biri de Kürtlerin, IŞİD’e karşı daha güçlü bir şekilde silahlandırılması.
Cameron, bu çerçevede Kürtlere, kişisel koruyucu teçhizat ve patlayıcı düzeneklere müdahale ekipmanı yollayacaklarını açıkladı.

Yazının Devamını Oku

Ateşle çevrilmişken

11 Ağustos 2014
BÜTÜNDÜK. Kutuplaştık. Kamplara bölündük. Ancak öylesine bir ateş çemberinin ortasındayız ki. Öylesine çevrilmiş durumdayız ki.

*
UKRAYNA’dan Rusya’ya, Ermenistan’dan Azerbaycan’a, Irak’tan Suriye’ye kadar sıcak risklerin yaşandığı bir coğrafyayla sarılıyız.
Ukrayna’da şubat ayında Rusya yanlısı Viktor Yanukoviç’in devrilmesiyle başlayan süreç tehlikeli bir şekilde tırmanmaya devam ediyor. Batı’nın tüm yaptırımlarına rağmen Moskova pes edecek gibi değil. Nitekim ABD Başkanı Barack Obama, New York Times gazetesine verdiği demeçte, yaptırımlara rağmen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’ya girmesinin olası olduğunu söyledi.
Öyle ki, ileri yorumlarda bölgede kontrolsüz çakacak küçük bir kıvılcımın nükleer güce sahip ülkeleri bir anda karşı karşıya getirebileceği uyarısı bile yapılıyor.
*
KEZA Azerbaycan-Ermenistan sınırı. 26 Temmuz’dan itibaren sınır çatışmaları iki tarafın ordusundan da onlarca can aldı. Bölge Ermeni işgali altındaki Yukarı Karabağ sorunu yüzünden yıllardır gergin. Ancak tansiyon son yıllarda hiç bu kadar yükselmemişti.
İyi de ortalık tam da niye şimdi karıştı?

Yazının Devamını Oku

Ortadoğu’da acı bayram

28 Temmuz 2014
FİLİSTİN. Bayramlıklarını giyecek, el öpmeye gideceklerdi.

Belki bir iki küçük harçlıkla mahalledeki seyyar dönme dolaba da binerlerdi.
Cumartesi günü Gazze’nin Beyt Hanun kentinden ortaya çıkan fotoğraflardan anlaşıldı ki, o dönme dolap İsrail bombardımanıyla yerle bir oldu.
Mahallenin yerinde artık koca bir enkaz. Çocuk da kalmadı sokaklarda. Şen kahkahaları da yok.
Kimi kanlı kefenleriyle toprağa girdi. Daha şanslıları hastanelerde iyileşmeyi bekliyor. Diğerleri büyükleriyle güvenli sandıkları yerlere kaçtı.
Ateşkes mi? Kalıcı ateşkes için müzakereler sürüyor. İsrail kamuoyundan da Netanyahu hükümetine baskı artıyor… Cumartesi akşamı Tel Aviv’deki Rabin meydanına toplanan yaklaşık 5 bin İsrailli de saldırının durmasını istedi.
Hamas da İsrail de şartları için bastırıyor.
Bu arada can kaybı çoktan bini geçti. En az dörtte biri çocuk.


Yazının Devamını Oku

Nutuk Gazzeliyi kurtarmaz

21 Temmuz 2014
GAZZELİ can derdinde dünya düşmüş siyasi çıkar peşine. Oysa Filistin için nutuk atma, gözyaşı dökme değil, onlara sahip çıkma zamanı. O da lafla değil, Gazzelinin taleplerini İsrail’e dünyaya kabul ettirmekle olur.

*

DIŞ haberci olarak her gün önümüzden çok sayıda Gazze fotoğrafı geçiyor. Kefenlere sarılmış minik bedenler.
3 aylık Faris. Annesinin kefenine sarıldığı 1 yaşındaki Gazel. Beyt Lahiya’daki evlerinde uyurken bombalanan Ahmet (11), Valaa (14) ve Muhammed (16) Ebu Musallam kardeşler.
ABD Başkanı Obama’nın “Aman masum insanlar ölmesin” dediği ama İsrail’in bombalarına yenik düşen masumlar. Çocuk kurbanların sayısı 90’ı geçti. Sayı daha da artacağa benzer.
Zira Obama’nın ‘İsrail’in kendini savunma hakkı vardır’ şeklindeki sözleri ve Batı’dan gelen benzer destekler, Netanyahu hükümetini operasyonu sürdürmeye cesaretlendiriyor.

*

OYSA Gazze’nin acil ateşkese ihtiyacı var. 2005 yılında İsrail, Gazze işgalini bitirdi ama... Akdeniz sahilinde 12 km derinliğinde 40 km uzunluğundaki bölge bir nevi açık hava hapishanesine dönüştü. Filistin’in öteki parçası olan El Fetih kontrolündeki Batı Şeria’dan kopuk. Bir yanda İsrail’in ablukası, öte yanda Mısır ile Refah kapısının kapalı olması bölgede fiili bir getto yaratmış durumda.

Yazının Devamını Oku

Maidan'dan Malezya'ya

17 Temmuz 2014
Malezya uçağıyla ilgili iddialar...

Maidan Meydanı'ndan Malezya'ya uzanan bir trajediye tanık oluyor dünya...

Süreç nasıl başladı hatırlayalım.

AB ile son anda işbirliğini reddeden Viktor Yanukoviç'e karşı ayaklanan halk önce Yanukoviç'i devirdi. Sonrasında işler çorap söküğü gibi devam etti.

Buna karşılık Rusya, Kırım'ı ilhak etti. Derken Ukrayna'nın doğusu çatırdamaya başladı. Rusya yanlısı militanlar Donetsk ve Luhansk bölgesinde iki ayrılıkçı cumhuriyet kurdu.

Son dönemde Ukrayna tam Suriye ve Irak'ın gölgesinde kalmışken, tam da bugün ABD, Rusya'ya çok sert ekonomik yaptırımlar açıklamışken bu facia yaşandı. Şimdilik uçağın nasıl düştüğü net değil.

BUK diye anılan bir hava savunma sistemiyle vurulmuş olabileceğine dair kuşkular var. En son 25-30 Mart tarihleri arasında Şili'de yapılan FIDAE Fuarı'nda tanıtılmış olan BUK, Rusya ordusu tarafından 2008 yılından bu yana kullanılan bir sistem.

BUK sistemini, Rusya'daki Ulyanovsk Mekanik Fabrikası (UMZ) üretiyor. Yerden havaya savunma sistemi olan BUK füzeleri 150 metreden 25 km'ye yükseklikteki hedefleri 3 ile 45 km menzilde vurabiliyor.

70 kg yüksek patlayıcı içeren parça tesirli savaş başlığına sahip. Katı yakıt sistemli füze; uçak, helikopter ve diğer füzeleri vurabiliyor. Ayrıca sistem, sivil uçakları askeri uçaklardan ayırabilecek gelişkin radarlara sahip.

Yazının Devamını Oku

Daha kaç çocuk ölmeli

14 Temmuz 2014
KRİZ. Bir haftada İsrail-Hamas krizi tavan yaptı. Bir ay kadar önce Filistin’de zor bir sınavın beklendiğini yazmıştım.

Bugün size niye bölgenin bir kez daha savaş alanına döndüğünü anlatacağım.

*

FİLİSTİN. 2006 yılında Hamas’ın kazandığı seçimler sonrasında iki başlı bir yönetime sahipti. Batı Şeria’yı El Fetih, Gazze Şeridi’ni ise İslami direniş örgütü Hamas kontrol ediyordu.
Ancak hem dış, hem iç şartlar tarafları uzlaşmaya zorladı. Haziran başında El Fetih ve Hamas, yedi yıl sonra ilk kez uzlaşma hükümeti kurdu.
Kolay iş değildi yaptıkları. Altı ay içinde Filistin’i seçimlere götüreceklerdi. Öncelikle Hamas döneminde işe alınan 40 bin memurun maaşlarının ödenmesi gerekiyordu. Fakat maaşlar ödenemediği gibi İslami Cihat benzeri radikal unsurlar dizginlenemedi. ABD ve AB, uzlaşma hükümetine olumlu yaklaşsa da İsrail, bu yakınlaşmaya baştan karşı çıktı. Filistin hükümeti henüz sadece 10 günlük iken 3 Yahudi gencin ortadan kaybolması yeni bir krizi tetikledi.

Yazının Devamını Oku

Başkan seçmek çok mu zor

7 Temmuz 2014
ABD’ye bakıyorum şimdiden 2016 başkanlık seçimlerin telaşına düşmüşler.

Keza Fransa. 2017 yarışı için kılıçları çekmiş durumdalar. Oysa biz kararlıyız. Hızlandırılmış seçim süreciyle bunu 40 günde hallederiz.

*

ŞİMDİ elma ile armudu biraz karıştıracağım. ABD’ninki başkanlık, Fransa’nınki yarı başkanlık sistemi.
ABD’de güçlü bir başkan, Fransa’da yetkilerini parlamentonun içinden çıkan hükümetle paylaşan kuvveti azımsanmayacak bir cumhurbaşkanı var.
Türkiye’de ise cumhurbaşkanının yetkisinin sınırlı, yürütmenin daha donanımlı olduğu parlamenter sistem söz konusu.
Ancak ağustos ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra nasıl bir sistem uygulanacağını cümle âlem merak ediyor.
Dolayısıyla böyle bir bulanıklık ortamında teşbihte hata olmaz.

*

Yazının Devamını Oku