Melda Narmanlı Çimen

Maskülen dünyaya sevgiler

9 Aralık 2005
Erkeklerden ilham alan ve erkekler için yaratılan yeni bir yaşam formülü: Damat Tween LIFE, dün gece Rahmi Koç Müzesi’nde yapılan bir tanıtımla maskülen dünyaya sevgilerini yolladı! Yıllardır uluslararası tekstil platformunda Damat-Tween-ADV ve D'S Damat gibi global markalar yaratarak erkek modasını yönlendiren Orka Group, bu kez onların kalbini mobilya ve aksesuvarlarla çalmaya hazırlanıyor.

Bu projede, gerek yurtdışındaki eğilimler, gerekse tamamlayıcı tasarım objelerine yönelik belli bir açık gözlenerek yola çıkılmış. Tasarım odaklı stratejisini, Özlem Yalım ve Reha Erdoğan tarafından hazırlanan çok özel bir koleksiyonla bambaşka bir boyuta taşıyan grup, her biri erkeksi izler taşıyan yepyeni ürünler yaratmış.

İlk kez geçtiğimiz Eylül ayında İstanbul Tasarım Haftası'nda görücüye çıkan bu çalışmalar, bir erkeğin yaşam senaryosunun içerisinde bulunabilecek her obje için yeni bakış açıları ve tasarım önerileri sunuyor.

Koleksiyonun ilk olarak mobilya grubu tanıtılıyor. Aydınlatma elemanları, kişisel eşyalar ve aksesuvarlar, mobilyalardan sonra yavaş yavaş kendini göstermeye başlayacak. Tasarımcıları, bu mobilyalarda klasik bir yaklaşımlarının olmadığını, amaçlarının mekánlara özgünlük ve ruh katacak, bazen asil, bazen esprili, bazen de fonksiyonel bir dokunuş yaratan kişilik ve stil sahibi ürünleri erkeklerin yaşamına sokmak olduğunu söylüyorlar. Bütün ürünlerin ardında erkeklere yönelik, hayatlarına dair hikayeler var.

PEMBE YOK BONCUK YOK

Royal, Ethnic, Trendy ve Active çizgilerinde toplanan tasarımlar, tarz sahibi erkeklerin ihtiyaçlarına ve yaşam senaryolarına göre geliştirilmiş. İlk iki seride yer alan ürünler bir erkeğin sahip olduğu gücü, asaleti, ağırlığı, üretkenliği, ruhunun mistik ve derin yanlarını, kültüre olan yakın ilgisini yansıtıyor.

Diğer iki seridekiler ise, çocuksu, hareketli, cesur ve esprili yönlerine hitap ediyor. Simgesel olarak tasarım çizgisine yansıyan erkeksi formlar, masif ahşap, koyu renk cile, deri ve metal gibi malzemelerle bu gücü daha yoğun hissettiriyor.

Projenin geleceğinde kişiye, mekana ve konsepte özel üretimler ve kontrat projeler daha ağırlıklı olarak yer alacak.

Yaşadıkları mekánlara kendi kişiliğini yansıtmak isteyen erkekler Damat Tween LIFE'la beraber; pembesiz, boncuksuz, tülsüz ve sade mekánlarda yeni yaşam formülleri üretmeye başlayabilirler.

Orka Group; Tel: (0212) 314 23 92

Paket çok önemlidir

İstanbul Modern'in içindeki Modern Dükkán'da sanata destek adına yılbaşı hediye seçenekleri, özel paketlerle sunuluyor. Basic, Silver ve Gold hediye paketlerini tercih edebilir veya istediğiniz ürünleri seçerek kendi hediye paketinizi oluşturabilirsiniz. Fikret Mualla sergisinden cebinizde izler taşımak isterseniz, yılbaşı için hazırlanan ajandalara bir göz atın.

Tel: (0212) 334 73 90

Kahverengi kış

Marks&Spencer ev koleksiyonu giderek genişliyor. Bu sezon koleksiyona damgasını vuran renk kahverengi. Kahverenginin sıcak tonlarında gezinen kürklü yastık ve battaniyeler, kadife minderler, abajurlar ve vazolar bir bütünlük içinde. Taşlı ve pırıltılı çerçeveler yeni yıl hediyeleri için iyi bir seçim olabilir. Tel: (0212) 337 13 33

Hamam'da parlayın!

Hamam, yılbaşı için özel hediye seçenekleri hazırlamış. Swarovski taşlar ile işlenmiş banyo paspasları tam yeni yıllık. Renkli havlulara isim yazdırıp sevdikleriniz şımartabilirsiniz. Markanın kokulu seramikleri de çok ilgi çekiyor, benden söylemesi.
Yazının Devamını Oku

Banyolarda uyum denge ve özgürlük

3 Aralık 2005
Sıkıcı ve sıradan kent hayatının kapısını kapatıp, her tür psikolojik ve fiziksel kirliliğimizi soyduğumuz özel mabedimiz olan banyolar, artık tam bir yaşam alanı gibi planlanıyor. Herkes kendi tasarımını yaratabiliyor; alışılagelmiş formların yerini öznel ihtiyaçlara cevap veren pratik çözümler alıyor. Birleştiren ve zenginleştiren detaylarla, vücutta ve ruhta uyum, denge ve özgürlük yakalanıyor.

Hayatın hızla artan temposu karşısında zamanın son derece yetersiz kalışı; banyoda geçirilen kişisel bakım saatlerini de doğru orantılı olarak artırıyor.

Öncelikli olarak banyonun fiziksel koşullarının rol aldığı dolap ünitelerinde karşımıza çıkan rengarenk çizgiler, banyonun tasarım günlüğünü farklı boyutlarla hayatımıza taşıyor.

Zevke, ihtiyaca ve kullanım alanına bağlı olarak asma veya ayaklı olarak seçim olanağı sağlayan modüler banyo mobilyaları ile uyum ve bütünlük içerisinde kombinlenebilen armatür çözümleri ve yuvarlak, kare ve dikdörtgen formlarda tasarlanmış klozet, küvet, duş teknesi, armatür ve aksesuvar tasarımları, konu banyo olunca sınırsız seçimler dünyasının sihirli kapılarını aralayan vazgeçilmez çizgilerin başında yer alıyor.

Uyum, denge, yaratıcılık ve özgürlük kavramlarının bütünüyle bir arada sunulduğu, klasik banyo çözümlerinin hakimiyetine son veren yeni banyolar, hayatın rutin noktalarını keyifli kılıp yaşamı zevke dönüştürüyor.

Banyo için üretim yapan yerli ve yabancı firmaların aksesuvardan tekstile, vitrifiyeden zemin döşemesine kadar kusursuz bir zincir halinde tüketicinin ihtiyacına yönelik ürettiği tasarımlarda istenilen rengi, formu ve malzemeyi bulabilmek ise artık her bütçeye göre mümkün.

Masaj kremleri dahil olmak üzere tonlarca kozmetik ürünü şişesi ile dolduğu yeni nesil banyolarda bu yeni popüler tüketim ürünlerine ve bunları kullanacak fonksiyonel alanlara büyük ölçüde ihtiyaç duyulduğu şüphesiz bir gerçek.

Evlerimizin her köşesinde olduğu gibi banyolarda da aranılır hale gelen teknoloji, yeni tasarımlarda kendini iyice hissettiriyor ve banyo ürünlerinin seçiminde fonksiyonelliğin yanı sıra aranan bir unsur oluyor.

Auranızla barışın

Son derece kişisel, özel ve ruhani bir mekán olan banyoda tasarımcının şiirselliğini ve fonksiyonelliği önplana çıkartması sonucu dinlendirici, yalın ve iletişimi kuvvetli alanlar gitgide çoğalmakta.

Evlerde dekorasyon anlamında da yeni bir yer edinmeye başlayan banyolar, ihtiyaçların giderildiği alanlar oluşlarının yanı sıra, yoğun bir günün ardından stresten uzak dinlenilecek bir yaşam alanı olarak değerlendirilip insanın kendisi ile baş başa kalabildiği bir yer olarak düşünülüyor. Çoğu zaman evin genel havasını yansıtacak özellikler taşıdığı için, vitrifiyesinden armatürüne, aydınlatmasından kaplama malzemesine kadar her şey çok titizlikle üretiliyor.

Hangi stilde olursa olsun evimizin önemli bir yaşama alanı haline dönüşen banyolar; farklı karakterleri ve günden güne değişen görünümleri ile aurasıyla barışmak isteyenlere sıcak bir çağrı yapıyor.

Dünya banyolarında esen ‘İstanbul’ rüzgárı

Vitra’nın komple banyo çözümleri sunma konusundaki becerisi ile XXI. yüzyılın tasarım dehaları arasında gösterilen Ross Lovegrove’un sofistike teknoloji ve malzeme kullanma yeteneği birleşiminden doğan yeni koleksiyonun dünya lansmanı Londra’da gerçekleştirildi. Lovegrove imzalı ve sayısı yüzü aşkın ürün çeşitliliğine sahip yeni Vitra koleksiyonu ‘İstanbul’, tamamen uyumlu ve tüketici için maksimum esneklik sunan iç mekánlar oluşturacak şekilde tasarlanmış bir proje niteliğine sahip. Koleksiyondaki ürünler arasında dikkati çeken seramik takımlar, duvar karoları, küvet, banyo mobilyaları ile armatür ve aksesuvarlarda kullanılan geometrik desenler, mekanda estetik bir uyum yaratılmasına olanak sağlıyor. İstanbul serisinde görülen lavabo-ayak kombinasyonunun heykelimsi görüntüsü, tasarımcının yaratıcılığını ve beyazın akışkanlığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Ross Lovegrove’un, Türk banyo kültürünün en mükemmel yönlerini özümseyerek hiçbir zaman düşleyemeyeceğimiz bir biçimde yeniden yorumladığı bu ilginç koleksiyon görülmeye değer.

Banyo aynasına her bakışınızda sizi el yıkamaya davet eden yepyeni lavabo tasarımları, gitgide seçim yapmayı zorlaştırıyor. Tezgah üzerine monte edilebilen çeşitli çanak tipi lavabolar ile günümüz son dönem trendlerine cevap verebilen daire, elips, kare veya dikdörtgen formlardaki lavaboların bir kısmının yüksekliği, kademeli olarak ayarlanabiliyor. Klasik anlayışın dışında artık beyazın yerini kırık beyaz, bej, kemik, gri, turuncu, uçuk mavi hatta altın sarısı gibi tonlara bıraktığı lavabo tasarımları, zengin desen çeşitliliği ile de banyonuzda yer alan diğer kareleri uyumlu bir şekilde tamamlıyor. Zıtlıklardan doğan farklı kombinasyonlar yaratılabilmeye fırsat tanıyan bu tasarımlardan biri olan İtalyan Scarabeo’dan Catini Roma serisi lavaboları İmaj Mete Yapı’da bulabilirsiniz...

Doğallığa dönüş

Banyolar artık sadece ihtiyaçlarımızı giderdiğimiz alanlar olmaktan çıkarak rahatlayarak vakit geçirmekten hoşlandığımız yaşayan mekánlar haline dönüşüyor diyen RocaKale Pazarlama Müdürü Birim Esener Karakaş, banyolara etki eden stilleri şöyle anlatıyor: ‘ Islak mekánlarda fonksiyonel kullanımları ve farklı beğenilere hitap eden tasarımları ile vitrifiye ve armatürlerin önemi gün geçtikçe artıyor. 2000’li yıllara hakim olan minimalizm akımına, artık doğallığa dönüş eşlik ediyor. Tasarımın teknoloji ile güçlendirildiği, fonksiyonel ve farklılık yaratan ürünler dikkat çekiyor. Kullanıcıya rahatlık ve konfor sağlayan ürünlerin üretimi büyük önem taşıyor.’
Yazının Devamını Oku

Desen ustası ATELIER LZC

27 Kasım 2005
2000 yılında onları ilk keşfettiğimde, Paris’te bir fuarda küçücük bir stand içinde heyecanla ilk koleksiyonlarını sergiliyorlardı. Sonra her fuarda daha büyük bir yer almaya başladılar. Okuduğum uluslararası dergilerde kendilerine ve ürünlerine daha sık rastlar oldum. Fransız tasarım ekibi Atelier Lzc.’nin, illüstratif baskılarıyla göklere dair anlatmak istedikleri bir masal var!

Vanessa Lambert, Barbara Zorn ve Michael Cailloux, Duperre Üniversitesi’nde tekstil tasarımı okurken tanışır ve beraber projeler üretmeye başlarlar. Mineraller teması üzerine kurulu bir baskı koleksiyonu hazırlarlar ve 1998’de ‘Arts de le Table’ yarışmasını kazanırlar. Daha sonra kurdukları Atelier Lzc. markasında yarattıkları tarzın temelini ise, 1999’da katıldıkları ‘raku’ kursu oluşturuyor.

Raku, yaklaşık 400 yıl önce Japonya’nın Kyoto şehrinde doğan bir seramik sanatı. Raku ailesi, geleneksel Japon çay seremonisi için, renkli seramiklerden çaydanlıklar üretirken kendi isimlerini vermiş bu sanata. Bu seramik tekniği günümüzde birçok sanatçıya ilham vermeye devam ediyor. Atelier Lzc. ekibi de, geleneksel raku seramiklerinden ilham alıp ürettikleri ilk baskı koleksiyonlarıyla 2000 senesinde Maison&Objet fuarına katılıyor (ki ben de onlara ilk defa orada hayran kalıyorum) ve yaşamlarının akışını değiştiriyorlar. Bu koleksiyonla ilgili büyük üretici firmalardan teklifler almaya başlayınca, 2001’de firmalarını kuruyorlar.

DOĞANIN KUCAĞINI SEVİYORLAR

İllüstrasyonları için tek bir ilham perileri var: Doğa. Eğer elinize bir Atelier Lzc. kartpostalı geçerse dikkatlice bakın; orada bir çocuğun hayata karşı meraklı tutumu ve naif bakış açısının ustalıkla işlendiğini görürsünüz. Fantastik bir romanın betimlemelerini resmedercesine, çiçeklerin üstünden uçan balıklar ya da gökyüzünde süzülen bir kamyon gözünüze ilişir ve yadırgamazsınız.

Baskılarından da anlıyoruz ki, Atelier Lzc. şimdilik doğanın kucağından, yani hayvanların ve bitkilerin dünyasından bir adım öteye gitmek istemiyor. Katıldıkları raku kursuyla Japon sanatının tozunu yutmuş olmalılar ki, baskılarında Japon suluboya tekniğinin izleri okunabiliyor. İlk önce kağıt üzerine uyguladıkları baskıları daha sonra seramiklere, metale, kumaşlara, aynalara ve peçetelere uyarlayan Atelier Lzc.’nin illüstrasyonlarını bugün Habitat’ın yeni tabak ve fincan ya da Bacarrat’ın bardak koleksiyonunda görebiliyorsunuz.

Bunun dışında Marks&Spencer, Anne de Solene, Ikea, Roberto Cavalli, Rene Derhy, Esprit, GAP, H&M koleksiyonlarınında da Atelier Lzc. motifleri yer alıyor. Ve onlar hala Kuzey Fransa’nın Montreuil kentinde bulunan, eski bir depo olan atölyelerinde beraber çalışmaktan mutluluk duyuyorlar. Bilgi için: www.atelierlzc.fr

TAKİP

Modernleşme zamanı

1980'den bu yana Amerika’nın dünyaca tanınmış klasik mobilya markalarını ithal eden Fatih Kıral Mobilya, modern ev mobilyalarını sergilediği ve satışa sunduğu yeni bir mağaza açtı. ‘effekappa by Fatih Kıral‘ markası altında toplanan yatak odaları, giyinme odaları, gardroplar, kütüphane sistemleri, yemek masa ve sandalyeleri, büfeler, dresuarlar, oturma grupları ve aksesuarlarda Varaschin, San Giocomo, Mobileffe, Kappa, Avant Gard, Potocco, Dona gibi yabancı markaların koleksiyonları yer alıyor. Tel: (0216) 386 63 03

KEŞİF

Her şey size özel

Kıyafet tasarımlarında alışkın olduğumuz ‘haute couture’, artık evlerde de yaşatılıyor. Az sayıda üretilen ve kişiye özel tasarımlar, ev tekstil ürünlerini daha da değerli hale getiriyor. Kişiye özel tasarımlar yapan özel adreslerden biri olan Gillard’da, birlikte kullanımına pek de alışık olmadığımız kürk ve metalin birleştiği tasarımlar, keten, kanvas ve kaşe gibi kumaşların kullanıldığı tekstiller, ipek, boncuk, tüy ve metallerle süslü aksesuarlar bulabilirsiniz. Tel: (0212) 227 24 40.

DÜNYA

Egzotik doku

Fransızların en ünlü mobilya markalarından Roche Bobois, ünlü tasarımcıların elinden çıkma farklı stillerdeki koleksiyonlarında, ender bulunan egzotik ahşaplar kullanıyor. Örneğin Nairobi kolleksiyonun ait olan Helmut Joisten tasarımı bu çalışma masasında Endonezya'da yetişen bir gül ağacı türü olan sonokeling ağacı kullanılmış. Deri kaplı sandalye ise masif bubinga ağacından üretilmiş.
Yazının Devamını Oku

Monokrom evler

18 Kasım 2005
Çok renkli ve cesur mekanları seviyor ama kendi yaşadığınız yer için daha dingin, doğal ve dengeli bir senaryo arıyorsanız, tek bir renk ya da tek bir rengin farklı tonlamalarıyla oluşturacağınız monokrom mekanlar, tam size göre. Beyaz, bembeyaz...

Beyazı çok seven ve mekanlarda insanı öne çıkarmak için kullandığını söyleyen mimar Eren Talu’nun peşinden giden kalabalık artacağa benziyor; çünkü beyaz önümüzdeki dönem pek çok tasarımın başrolünde oynamaya kararlı. Renk skalasının bu en masum bebeği, kırmızı ve turuncuyla birleştirerek enerjik; gökmavisiyle buluşturarak dingin; toprak renkleriyle bir arada kullanarak doğal bir karaktere bürünebiliyor.

Siyah-beyaz çifti de, bu aralar çok seviliyor. Beyazı iç mekanlarda yoğun olarak kullanmanın tehlikesi sterilize ve soğuk bir atmosferle karşı karşıya kalmak. Ancak seçilen tekstürler, formlar ve malzemeler doğru olursa, bembeyaz bir ev bile çok rahat, sıcak ve samimi görünebilir.

Seksi siyah

2005 kış koleksiyonlarının en büyük sürprizi siyah oldu! Kara listeden çıkışını coşkuyla kutlayan siyah, özellikle beyaz ve kahverengiyle kombine ediliyor. Siyahın bulunduğu yerlerde mutlaka varolan bir malzeme var: Kristal. Her ne kadar renk otoriteleri tarafından karamsar ve negatif etkili olarak yorumlansa da, siyah üzeri siyah kullanımlar salonlarımızda seksi ve farklı bir hava yaratıyor. Bretz’in bazı mobilyaları, Philippe Starck’ın Baccarat için yaptığı büyük avizeler... Hepsi siyahın vazgeçilmezliğini işaret ediyor.

Yeşil mutluluk

Doğanın kendini yenilediği ayların başrol oyuncusu yeşil, 2005’in en çok kullanılan renklerinden biri. Gevşetici etkisi çok belirgin ve günümüzün stres dolu yaşamı için mükemmel bir detoks özelliği taşıyor. Doğurganlık, gelişme, barış ve umudun da simgesi olan yeşil, özellikle yeni başlangıçlar yaparken çok yardımcı olabilecek iyimser bir kimliğe sahip. Ayrıca renk spekturumun tam ortasında bulunduğu için, hiçbir atmosferde ‘uyumsuz’ ya da ‘yersiz’ gözükmeyecektir. Dinlendirici ve yavaşlatıcı karakterinden tam olarak yararlanabilmek için birden fazla tonunu aynı mekanda kullanabilirsiniz. Örneğin duvarlarda açık ve pastel tonları, oturma birimlerinin kumaşlarında zeytin yeşili, halı ve aksesuvarlarda ise ördek başı yeşili... Deniz yeşili, çimen yeşili, çağla yeşili, yağ yeşili, haki ve nefti tonları da tercih edilebilir.

Taş, toprak ve kum

Göz yormayan, çok çabuk sıkılmayacağınız, sakin ve şık bir etkiden yanaysanız, doğanın içindeki en doğal renkleri taşıyın mekanlarınıza. Seçeceğiniz malzeme ve tekstürlere göre ister zamansız ve lüks bir tarz yaratabilir; ister daha natürel bir stili tercih edebilirsiniz. Bu sezon çok sık rastladığımız ve içinde Rus kültürünün izlerini bulduğumuz çeşitli ürünlerde hakim olan bozkır renkleri de aynı havaya sahip olacaktır. Antik görünümlü cilalar, açık ve koyu renk ahşaplar ve patine dokularla birleştirebileceğiniz bu yumuşak tonlar, sıkıldığınız zaman içine ekleyeceğiniz herhangi bir canlı renkle bambaşka bir havaya bürünebilir.

STİL

Kendini ayarlayan sandalye

Calligaris; yeni ürünü Irony ile sandalyeleri kişiselleştiriyor. Kullanıcısına göre ergonomisini kendi ayarlayan Irony, uluslararası bir jüri tarafından İtalya’da Top Ten Ödülüne de layık görüldü. Tasarım, deri, ahşap ve poliüretan olmak üzere farklı materyal seçeneklerine ve farklı renk alternatiflerine sahip. Tel: (0212) 224 34 10

KEŞİF

Lavabolarda tasarım oyunları

Her bakışınızda sizi el yıkamaya davet eden lavabo tasarımları git gide seçim yapmayı zorlaştıran bir çeşitlilik kazanıyor. Her beğeniye ve ihtiyaca cevap verebilir nitelikte kalite ve konforu banyolara taşıyan yeni nesil lavabolar, senelerdir görmekten bıktığımız standart tezgah lavaboları çoktan unutturdu. Duravit tasarımları arasında yer alan ve yüksek kalitesiyle dikkat çeken bu lavabo tasarımı da, fonksiyonel bir banyo dolabı ile eşleştirilmiş.

Marifetli yatak

Toz böceğine karşı alerjiniz var mı? Yazın uyurken terliyor, kışın üşüyor musunuz? Boyun, bel ve sırt ağrılarından mı şikayetçisiniz? Kan dolaşımı probleminiz mi var? Yatak odanızda TV, radyo, kablosuz telefon, klima gibi cihazlar var mı? Tüm bu soruların sadece bir ‘yatak’ alırken sorulduğunu biliyor musunuz? Uyku kalitesinin, sadece geceyi değil hayatın günlük akışını etkileyen vazgeçilmez bir unsur olduğunu belirten uzmanlar, herkesin mutlaka kendi vücut tipine, yaşam kültürüne ve uyku alışkanlılarına göre yatak seçimi yapmasını öneriyor. Koleksiyon’da yapılan özel bir test sonucunda da vücut tipinize hangi yatağın uygun olduğu tespit ediliyor. Bir deneyin... Tel: (0212) 223 13 20
Yazının Devamını Oku

Çocuk odalarında neler oluyor?

11 Kasım 2005
Anne rahmindeki ‘oda’sından çıktıktan sonra yatağına konan bebek, etrafındaki renkler, motifler ve malzemelerle dünyayla ilişkisini kurmaya başlıyor. Son 10 yılda fonksiyonları ve tasarımlarıyla şaşırtıcı bir gelişme gösteren bebek-çocuk odaları, karar verilmesi gereken bir alışveriş listesiyle karşı karşıya bırakıyor aileleri. Kısa bir süre sonra kucağıma alacağım ilk yeğenimin heyecanıyla hazırladım bu haftaki evcimen’i!

Pedagoglar, bebeklik, çocukluk ve ergenlik gibi çeşitli evrelere sahip gelişim süreci içinde, insanın yaşadığı yere olan bağımlılığının ve bağlılığının çok önemli olduğunu düşünüyorlar. Sadece işaretlerimizin ve çığlıklarımızın yorumlandığı bebeklik dönemi de dahil olmak üzere, yaşam alanlarını düzenlerken yaratmamız gereken ilk duygu.

Güven duymak, ardından aidiyet, benimseme, mahremiyet, sorumluluk, özerklik ve seçicilik gibi duyguları getiriyor. Bu nedenle mekánların ve mekanların içini dolduran objelerin özenle seçilmiş, zorunlu olmadıkça sınırlandırılmayan, erişilebilir, birbirini bütünleyen, farklı yaşlara göre dönüştürülebilen, ergonomik, hijyenik ve rahatlatıcı özelliklerde olması öneriliyor.

Renkler, ölçüler, ses düzeni, ısı-ışık, güneş kontrolü de çok önemli. Çocuğun yaşı müsaitse karar sürecine katılmasının, yaratıcılığının beslenmesi ve aidiyet duygusunun artması açısından çok etkili olduğu söyleniyor.

1- Büyüyen odalar

Çocuklar hep yaşam dolu ve hep hareket halinde! Ünlü Fransız çocuk mobilyası markası Vibel, onların kendi özel düş dünyalarında yaşadıklarına sahne olabilecek bir oda hayal ettiklerini bildiği için, kendileriyle birlikte büyüyen mobilya sistemleri tasarlıyor. Vibel odaları, ilk bebeklik günlerinden itibaren hiçbir ünitesi ziyan edilmeden, yeni fonksiyonlar kazandırılarak, dönüştürülerek ve ekler yapılarak yıllarca kullanılıyor. Çocuklarla gelişiyor, onların yaşlarına, yaratıcılıklarına, öğrenme ve gelişme süreçlerine uygun ortamlar hazırlıyor. Tel: (0212) 283 91 97

2- Benim odam!

Son yıllarda koleksiyonları çok beğenilen firmalardan biri de Odda. 0-20 yaş çocuk ve genç odasında bulunan yatak, çalışma masası, oyun masaları, tekstil ürünleri ve hatta oyuncaklar sunan firma, mobilyalarının üretiminde E1 Avrupa Birliği standartlarında malzemeler kullanıyor. Çocukların fikirlerinin yaşadıkları mekanları şekillendirmede çok önemli olduğunu düşünen firma sahibi Mimar Kıymet Yazıcı şöyle diyor: ‘Çocukların ihtiyaçları, beğenileri hızla değişir. Birbiriyle ilişkilendirilmiş modüller o yaşa ait ihtiyaçlara göre yan yana gelir ve çocukla işbirliği sonunda kendi oda konseptini oluşturur. İlerleyen yaş dönemlerinde yeni modüller eklenmesi ya da mevcut modüllerin farklı kullanımı ile yeni mekánları oluşur. Değişen oda ile beraber ‘benim odam, bana özel’ kavramları ortaya çıkar.’ Tel: (0212) 287 05 06

3- Güvenlik şart

Bedrooms’un temsilcisi olduğu Assomobili, İtalya’dan sonra Türkiye’de değişik tasarımlarını müşterilerine sunuyor. Çocuk odası mobilyalarında Avrupa Birliği Güvenlik Sertifikalı firma, sağlamlığa ve sağlığa önem veriyor. Firmanın Design Studios’a tasarlattığı dönüşümlü bebek odaları, ses ve elektriklenme problemini ortadan kaldırarak, kademe sistemiyle pratiklik sağlıyor. Bebek takımlarının, parça ilavesi olmadan, modüllerin yer değiştirmesiyle genç odasına dönüşmesi Assomobili’yi farklı kılıyor. Ayrıca firma, birden fazla çocuğu aynı odada yerleştirme düşüncesiyle hazırlanmış, değişik modeller yaratıyor. Tel: (0216) 385 04 77

4- Çocuğun kalbine giden yol

Anne ve baba adaylarına, birbirinden farklı ve rengarenk tasarımlar sunan Çocuk Kalbi de, mobilya sektöründe hızla ilerleyen bir marka. Tecrübeli tasarımcılarıyla renkli mobilyalara imza atan firma, farklı konseptleriyle anne ve baba adaylarının kalbini kazanıyor. Özel tasarım mobilyalarının üretimini kendi bünyesinde gerçekleştirerek, sağlığı ve estetiği ön planda tutuyor. Mağazalarında, yalın ve kullanışlı mobilyaların yanı sıra, hav yapmayan özel halılar, el boyama raf ve aynalar, ithal oyuncak ve aksesuvarlar, uyku setleri, aydınlatmalar, duvar kağıtları ve çeşitli perdeler bulunuyor. Tel: (0216) 364 21 43.

Bebeğinizin odasını hazırlarken...

Önce ona en uygun odayı seçin. Tehlikelerden korunmasını sağlayın.

Odanın gürültüden uzak, fakat kolay kontrol edilebilir bir mesafede olmasına özen gösterin.

Kuzey cephesine bakan odaları tercih etmeyin.

Bebek, soğuktan büyüklere oranla daha çok etkilendiği için, nem oranına da dikkat ederek odanın 20 - 22 derecede tutulması uygun olacaktır.

Yeni doğmuş bir bebeğin solunum yolları hassastır; bu yüzden ısıtıcıların ve radyatörlerin üzerine su kapları koyun.

Yağlı boya yerine çabuk kuruyan, koku ve bakteri barındırmayan su bazlı boyaları kullanın.

Eski ve yeni

İngiliz kır evlerinin, çiçek desenleriyle örtülü atmosferini çocuk odalarında yaşamak istiyorsanız; Laura Ashley’in koleksiyonuna göz atın. Laura Ashley’in eskiyle yeniyi buluşturan tarzında, zamana meydan okuyan renkler ve desenler var.

Ayarlanabilir sandalye

Tripp Trapp sandalyenin en önemli özelliği çocuğunuzla beraber büyüyüp küçülebilmesi. 10 farklı rengi bulunan

Tripp Trapp’lar tasarımcı Peter Opsvik tarafından tasarlanmış. Opsvik oğlunun sandalyede rahat oturamadığını görünce, bu sandalyeyi tasarlamış. Nest by Mozaik’te bulabilirsiniz. Tel: (0212) 231 54 31

Düşlüyo-ROOM

Çilek Genç odası sponsorluğunda, Maison Française dergisinin Yaratıcı Çocuklar Derneği ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü işbirliğiyle düzenlenen Düşlüyo-ROOM isimli yarışma, çocuklara yaşadıkları alanla ilgili özgürce düşünebilme imkanını tanıdı. Farklı okullardan gelen 780 tasarım arasından 22 finalist seçildi ve bu finalistler düşlerindeki odaları üniversite öğrencileriyle birlikte profesyonel çizimlere aktardılar. 6 kategoride yapılan yarışmanın birincileri, kasım ayı sonunda açıklanacak. Bilgi için: (0212) 420 36 37
Yazının Devamını Oku

Kış evlerinin heyecanlı hikayeleri

4 Kasım 2005
Çocukken bayramlarda önümüze uzatılan rengarenk yaldızlı kağıtlara sarılı şeker ve çikolatalardan hangisini seçeceğimize bir türlü karar veremezdik. Elimizi bir tanesine uzatırken, göz ucuyla bir başkasına bakar, tam karar değiştirecekken alta saklanmış bir diğerine takılırdı aklımız. Bu sezon önümüze çıkan dekoratif eğilimler, tıpkı bayram çikolataları gibi çok renkli ve çoktan seçmeli. Aralarından güçlenerek devam edeceğine inandığım beş tanesini evcimen’de buluşturdum.

1 Som-bahar

Modadaki yükselişini yaşama mekanlarına da büyük harflerle yazdıran altın efekti, hem mobilyalarda, hem aksesuvarlarda, hem de ev tekstillerinde gösteriyor gücünü. Klasik ya da fazla ağır bir görüntüyü önlemek için siyah, beyaz ve kahverengi gibi natürel renklerle düet yapan altın, büyük hacimli parçalarda kullanıldığında mekanlarda gerçek bir odak noktası yaratıyor. Varaklı şamdanlar, yaldızı kısmen dökülmüş çerçeveli aynalar, altın yaldız dekorlu porselenler ya da antik cilalı mobilyalar... Biz fark etmeden evlerimizin içine iyice yerleşen altın renginin seçiminde ve kullanımında tek önemli kural, kıvamını aşmamak!

2 Porselen ve seramik

Sokakta kendisinin benzerini, başkasının evinde kendi mobilyalarının aynısını görmekten bıkan insanlar, farklılaşmak için köklerine dönmeye başladı. Kişiselleşme hareketinin sonucunda değeri artan etnik el sanatları ve el yapımı tasarımlar, tığ işi, dantel, keçe, çini gibi kelimeleri yeniden hayatlarımıza soktu. Bu eğilimle yükselen malzemelerden diğer ikisi de porselen ve seramik. Aklınıza sadece sofra takımları geliyorsa geride kalmışsınız demektir, çünkü bu ikilinin özellikle aydınlatma alanında kullanımı şimdilerde çok yaygın. Kırılgan porselenin heykel benzeri güçlü karakterli tasarımlarda kullanılarak tezat yaratıldığı ürün örneklerine dikkat çekiyor tüm trend avcıları.

3 Floral güç

Sadece kumaşlarda değil, duvar kaplamalarında, seramik karolarda, halılarda, aksesuvarlarda ve sofra takımlarında tüm tasarımcıların sevgilisi olan çiçek desenleri, form, renk ve grafik olarak farklılaşarak değişik tarzlarda dekorasyon stilleri yaratıyorlar. 1950 ve 60’lardan ilham alan retro görünümlerde, neon renklere sahip büyük ve cesur çiçekler tercih ediliyor. Eklektik ve etnik tarzların çiçekleri ise, yan yana ve her boyutta kullanılarak tıpkı doğadaki gibi karmaşık bir görüntü yaratıyor. Bir ipucu daha: Çiçeklerin arasına yerleştirilen kuş figürleri azımsanmayacak sıklıkta karşımıza çıkıyor.

4 Stilize edilmiş etnik desenler

Döşemelik ve perdelik kumaşlarda, duvar kağıtlarında ve ev tekstili ürünlerinde kullanılan desenlerin esin kaynakları ve kökenleri çok çeşitli kültürlere ve zamanlara inebiliyor. Ortaçağ mozaiklerinden art deco formlara, Hint ipeklerinden geleneksel Afrika çizgilerine, Çin minyatürlerinden klasik İngiliz çiçeklerine kadar pek çok kaynak, bu desen definesine katkıda bulunuyor. Bu sezonun tercihlerinde listebaşı etnik temalı desenler.

5 Yeni bir tanım: Junk stili


Bir önceki neslin kullanıp kaldırdığı eşyaları kullanarak evinizde tamamen kişisel bir stil yaratmanız mümkün. Pek çok farklı şekilde uygulanabilen bir stil olan ‘junk’, eski cami kapılarından büyük chesterfield kanepelere, güneşte solmuş antika perdelerden eski mutfak araç ve gereçlerine kadar uzanan geniş bir seçenekler dünyası içinde serbestçe dolaşım hakkı veriyor. Yapmanız gereken tek şey, hayalgücünüzü biraz daha özgür bırakarak bütün bu ‘eski’leri ‘yeni’ye dönüştürecek ya da ‘yeni’lerle birleştirecek yollar bulmak. Defolar bile bazen çok etkili olabiliyor. Daha ayrıntılı bir kullanım kılavuzu için Maison Française dergisinin kasım sayısını okumanızı öneririm.

STİL

Duvarları bırak, dolaba yaz!

Benzersiz ve eğlenceli mobilya, puset, oyuncak, kitap ve kıyafetleriyle yepyeni bir tasarım mağazası olan Nest by Mozaik’te çok farklı dünya markalarının çocuklar için yarattığı tasarımları bulabilirsiniz. Çocukların rahatça yazı yazabileceği kara tahta kapaklı dolap, bunlardan sadece biri. Tel: (0212) 231 54 31.

KEŞİF

Yolu sadelikten geçenler

Çukurcuma’daki iki katlı mağazasını görmediyseniz , hiç olmazsa bu sergiyi kaçırmayın. Accenturc Design Gallery’nin başarılı tasarımcılarından Aslı Aydemir, Erdem Akan, Çiğdem Yapanar, Emine Turan ve Birsen Şenoğlu Canbaz, özgün çalışmalarını 9 Kasım-9 Aralık tarihleri arasında Hillside Trio’da sergiliyorlar: Arkasına iliştirilen kanatlarla hafifleyen 2 kilogramlık seramik terazi ağırlığı, nike logolu hamam terlikleri, ilginç çay bardakları...

TAKİP

Orijinal/Orjin

İthal deri halı, etnik obje ve aydınlatmalarda dikkat çekici modellere sahip olan Orjin Concept, evinizdeki bütünlüğü sağlayacak dekorasyon ve tasarım hizmeti de veriyor. Bu kış evinizle ilgilenecekseniz, adres listenize ekleyin. Tel: (0212) 263 65 25
Yazının Devamını Oku

Kişisel keyif hareketi

29 Ekim 2005
Ömrümüzde kaç saati gerçekten yaşadığımızı biliyor muyuz? Üretirken çevremize ışık saçabilir miyiz? Yaşam sevincini her yerde bulabilir miyiz? gibi sorulara ‘evet’ diye bağıran bir marka giriyor hayatımıza: Nurus Elements. Dinamik, yeniliklere açık, fonksiyonel ve pozitif enerji yüklü tasarımlarla yaratılan müthiş bir karışım taşıyor içinde. Yakında adına çok rastlayacağınıza eminim, ama ilk benden duyun istedim.

1927 yılında Ankara’da kurulan ve bugün ailenin 3. kuşağı tarafından yönetilen Nurus, dünyanın 22 ülkesinde kendi markasıyla satış yapan, uluslararası önemde tasarım ödülleri alan ve kendini sürekli yenileyen bir ofis mobilyaları üreticisi.

Levent’te açtığı yeni mağazasıyla birlikte, sadece çalışma ortamlarını değil, kurumsal ve bireysel kimlikleri belirginleştiren Elements isimli aksesuvar koleksiyonuyla farklı bir oluşumu da başlatıyor.

1998 yılından itibaren ofis ürünlerinde giderek akıllı ve yaşam keyfi sunan ürünleri piyasaya sürmeye başlayan Nurus, bu çalışmasındaki temel yaklaşımın insan ve içinde olduğu ortama değer katmak olduğunu söylüyor. ‘Hayatımızda hep eksik kalan bir şeyler vardır, işte biz o eksikleri ve boşlukları doldurmak üzere yola çıktık.

Hayatımızı kolaylaştıran, keyif veren, konfor sağlayan ve aynı zamanda tarz yaratan pek çok ürünü bir araya topladık bu yeni koleksiyonla’ diyor Nurus yöneticileri.

İnsanları kişisel konfora önem vermeye davet eden, onları durağan yaşam alanlarından değişime ve gelişime açık bir yapıya taşımayı hedefleyen Elements koleksiyonunda, Arper, Artifort, Carpet Concept, Mandarina Duck, Viabizzuno, Nava ve Nurus gibi farklı markaların ürünleri var:

Çantalar, eğlenceli çöp kutuları, el yapımı defterler, sergi üniteleri, ahşap hayvancıklar, masa ve duvar takvimleri, aydınlatmalar... Hepsi yalın, farklı ve sürprizli...

Aslında Elements için markadan çok bir konsept diyebiliriz. Birbiriyle ve Nurus’la uyumlu tasarım kültürünü paylaşan birçok marka ve ürün, bu konsept altında bir araya geliyor.

Bu markaların dışında, MOMA’da sergilenecek kadar özel tasarımlı ürünleri de meraklıları ile buluşuyor.

Elements içinde bulacağınız markalardan biri de, İtalyan tasarımının DNA’sı olarak tanımlanan Danese. Bu markanın aksesuvarlarının hepsi, diğer markalarda da görüldüğü gibi çok başarılı tasarımcıların elinden çıkmış. James Irvine tasarımı Daisy askılık, Enzo Mari’ye ait metal ahşap karışımı masa üstü kalemlikler ve aksesuvarlar, blok ahşaptan yılda sadece belirli adette yapılan hayvancıklar veya Japon tasarımcı Naoto Fukasawa’nın yeni ürün gamı Bincan, Nurus Elements’de dikkat çeken Danese aksesuvarlardan sadece birkaçı.

Benim favori markam ise, yine dünyaca ünlü tasarımcılar tarafından hazırlanan, herkesin günlük kullanımına yönelik iş çantası, cüzdan, para klipsi, takvim, ajanda, masaüskü setleri gibi birbirinden renkli ürünler sunan NavaDesign.

Deri ve kağıt dışında, yaratıcı tasarımları ortaya çıkaran farklı malzemelerin kullanıldığı bu ürünler, tüm dünyada özel kırtasiye butiklerinde, büyük mağazalarda ve hatta müzelerde satılıyor.

Nurus Elements’de yer alan ürünlerin ortak özelliklerinin başında, her bir ürünün tasarımı ve faydası ile kişinin konforunu ve keyfini artırması geliyor. Akıllara durgunluk verecek kadar faydalı ve ihtiyacı karşılayan, ama bir o kadar da estetik bir çizgiye sahip ‘şey’lerin tümü seçilmiş ve bu koleksiyonda yerini almış gibi.

Mandarina Duck

Tüm dünyada özel meraklıları bulunan çanta ve aksesuvar markası Mandarina Duck, özellikle iş yaşamında moda yaratıyor. 1977’de iki arkadaşın çanta üretimine girme isteğiyle doğan marka, mutluluğu ve bağlılığı temsil eden Mandarina Duck ördeğinden esinlenilerek yaratılmış. Parlak renkteki su geçirmez tüyleri olan ve uzak mesafelere yolculuğu seven bu meraklı ördeğin adını taşıyan tasarımlarda, orijinal ve modern ruhlu ürünler var.

Carpet Concept

Kolonyal hava

Kolonyal dekorasyon tarzının Türkiye’deki ilk butik temsilcilerinden biri olan Day&Night’ın ürün skalasında klasik İngiliz, antik Uzakdoğu ve güney Fransa çizgilerine hakim iç mekán mobilyaları, aksesuvarlar, aydınlatmalar ve kumaşlar bulunuyor. Tümü kendi üretimleri. Tel: (0212) 227 77 81

Yolu sadelikten geçenler

Sade fakat farklı evler yaratmak için tasarlanan Fortunella serisi kanepeler, tekli, ikili ve üçlü olarak yaşam odalarındaki yerlerini almaya hazırlanıyor. Bu senenin trendi olan çizgili, kadife, deri ve koton kumaş alternatifleri ile üretilebilen Fortunella’yı Tunaev’lerde bulabilirsiniz. Tel: (0212) 234 26 27

Mikado oynar mısınız?

Sofra ustası Jumbo, masayı keyifli zaman geçirilecek bir mekan olarak düşünenlere; çatal bıçak serisinde Japon oyunu Mikado’dan esinlenerek tasarlanan köşeli formlarıyla Mikado’yu öneriyor. www.jumbo.com.tr
Yazının Devamını Oku

Tendence 2005 ile eve dönüş

22 Ekim 2005
Dekorasyon firmaları evleri mutlu etmek için; dekorasyon fuarları ise firmaları mutlu etmek için çabalıyor. Frankfurt’ta, 130,500 m2 kapalı alanda, 3.714 firmanın ve 105 ülkeden 90.000 ziyaretçinin katılımıyla gerçekleşen Tendence Lifestyle 2005, içeriği, kapsamı ve

Ağustos sonunda Frankfurt’ta düzenlenen Tendence Lifestyle 2005, yalnızca fuar merkezini değil, tüm şehri tasarımla kapladı.

Aralarında 23 Türk firmanın da bulunduğu fuarda, yeni sezon trendlerini takip etmek için Rhine nehri boyunca üzerinde ‘Fresch’ yazan mavi bantlı ağaçları takip etmek yeterliydi. Grafik tasarımcılar, mimarlar, aydınlatma ve ürün tasarımcıları ve peyzaj mimarlarından oluşan bir grup, Frankfurt’un merkezinde bulunan Anlagering parkında bir tasarım vahası oluşturdu. Parkta kurulan enstalasyonlar ve ürün sunumları ziyaretçilerle birebir etkileşim içinde sürdü beş gün boyunca.

Farklı bölümlerde farklı temalar

Fuar alanı, çeşitli kutucuklara bölünmüştü. Maviler ‘Modern Living’, pembeler ‘Emotion’, turuncular ‘Passione’, yeşiller ‘Joy’ ve kahverengiler ‘Function’ katlarını gösteriyordu.

Diplomalarını henüz almış tasarımcıları üretici firmalarla buluşturmak için organize edilen ‘Talents’ bölümü, önümüzdeki yılların nişlerini fısıldar nitelikteydi. 40 genç tasarımcının esprili ve sınırları zorlayan prototipleri teknolojik yeniliklerle geleneksel öğeleri buluşturuyordu.

‘Talents’ sokağının hemen arka paralelinde ise İngiliz tasarımcıların ürünlerinin sergilendiği bir koridor vardı.

Ya trendler?

Tendence 2005’ten trendler adına bize kalanların anafikri şöyle özetlenebilir:

‘Maksimalizm, seni özlemiştik!’. Rengi, şekli ya da kumaşı ne olursa olsun bu kışın teması ‘fazla daha fazladır’ cümlesiyle özetlenebilir. Sezon trendleri için anahtar kelimeler art deco, barok, romantik ve lüks olarak belirlenmişti. Dantellerle ilgilenmeye ya da kristal şamdanlara göz atmaya başlayabilirsiniz. Ama gümüşün ışıltısı gibisi yok diyorsanız, gümüş takımlarınızı çekmeceden çıkarabilirsiniz. Çiçek desenleri ve barok baskılar tekstillerle evimize girmeye hazırlanıyor. Bu kadar romantizm fazla derseniz eğlenceli ve enerjik tasarımlara yönelebilirsiniz.

Günlük yaşamın sıkıntılarından uzaklaşmak için, evinize salyangoz formunda bir radyo ya da pembe domuzcuk şeklinde bir yastık seçebilirsiniz. Alessi, Bodum, Koziol gibi markaların eğlenceli ve şık tasarımları, siyah metal ve renkli plastiklerle göz kırpıyor.

Gelecek sezonunun parametrelerinin sunulduğu son şovlarda milenyumla beraber popülerlik kazanan ‘kişiselliği koruma ve seçimlerde şahsi karar verebilme’ öğretisinin altının bu fuarda da çizildiğine şahit olduk. Bu şu demekti: Bana seçenek ver, bana tüm dünyayı ver. Anlaşılan kimsenin kendi kimliğini bir yana koyup başkalaşmaya niyeti yoktu.

Globalleşme tıpkılaştırmıyor, kombinlerin uçları gittikçe daha zıt yönlere doğru açılıyor, evlerdeki prototipleşme tedavülden kalkıyor. Evi artık bir sığınma ve inziva alanı olarak kabul eden otoriteler onu korumanın yollarını arıyorlar.

Kapısından içeri girdikten sonra ev sizin, onunla nasıl oynamanız gerektiği size kalmış, orası sizin mabediniz.

Yeni ilham modelleri ararken, yavaş yavaş yaratıcılığın köklerine geri gittiğimiz de fark ediliyordu fuarda sergilenen tasarımlarda.

Yani, kökenlerimizin yeni fethinde şu an ve gelecek iç içe geçiyor. Geçmiş, daha sonra ‘gelecekteki atalarımıza bir saygı’ olarak modernizmle birleşiyor. Bu tıpkı zor zamanlarda eski ve güvenilir değerlere geri dönmek gibi.

Son söz

Suyla olan ilişkinizi başka bir boyuta taşımak isterseniz, organik formlardaki ev aksesuvarları size cazip gelebilir. Doğaya dönüş, ham ağaç dokuları, kahverengi ve amber tonlarıyla kendini hissettiriyor.

Tasarımları ‘Talents’ bölümünde yer alan tasarımcı Yasmine Graf: ‘Bu kış güven duygusunu insanlara hissettirmek, bütün tasarımların konseptini oluşturuyor’ sözleriyle kısa bir süre önce başlayan eve dönüş temasını destekliyor.

Plastik elastiktir!

‘The British Design Group’ çatısı altında birleşen İngiliz ya da Kraliyet ailesinin okullarında yetişmiş yabancı tasarımcılar fuarda ‘We love design’ mottosuyla bizleri karşıladı. ‘Plastik elastiktir!’ cümlesinin altını çizen genç tasarımcılar strüktürel sorunlara zihinsel çözümler getirmişlerdi.

Plastiğin yanı sıra heykelsi seramikler ve ‘doğaya kaçış’ temasını sergileyen tekstil tasarımları dikkat çekiyordu.

Designersblock

Fuarın dışına çıkalım ama çok da uzaklaşmayalım derseniz; Messe Frankfurt fuar merkezinin birkaç adım ötesinde Milano ya da Londra fuarlarından aşina olduğumuz tipografi tabelaları bizleri Designersblock’a yönlendiriyor. Frankfurt’ta ilk kez gerçekleşen Designersblock, şehrin ve ziyaretçilerin Tendence Lifestyle’a bakış açılarını değiştirecek nitelikteydi.

Aslında Messe Frankfurt ve Londra merkezli Designersblock’un bu birlikteliği ticaret ve tasarım arasındaki köprüyü sağlamlaştırmak için gerçekleştirilmişti. Çoğunlukla İngiliz, İsveç ve Alman 35 tasarımcının ve sekiz markanın tasarımlarının sergilendiği eski bir karakol olan bina, ilk kez bir sergi mekánı olarak kullanıldı. Ticari geri dönüşümlerden uzak gibi algılansa da, Designersblock ‘endüstrinin dayatmaları’na karşı durup yine de tasarladıklarını tüketiciyle buluşturmak isteyen tasarımcıları destekliyordu.
Yazının Devamını Oku