14 Ekim 2005
Amerikalı aktris ve stil ikonu Sarah Jessica Parker’ın New York Bridgehampton’daki yeni hafta sonu evi, bu ay Amerikan dergilerinde yayınlandı. Ünlü yıldızın yakın arkadaşı Eric Hughes tarafından dekore edilen bu eski çiftlik evinin fotoğraflarına bakınca görülüyor ki, Parker’ın modadaki cesareti, evine konfor, renk, aydınlık ve yaratıcılık olarak yansıyor.
Fotoğraflar: William Waldron, ED
Ünlü aktris Sarah Jessica Parker, hafta sonlarında kullanacağı bu evi bulana kadar, eşi Matthew Broderick ile beraber pek çok ev gezmiş, ama bunların tümünü fazla süslü ve yerel karakteri yansıtmaktan uzak bulmuş. Viktorya dönemine ait bu eski çiftlik evinin fotoğraflarına bir elmakçının vitrininde tesadüfen rastlayan Parker, evi görür görmez yüksek duvarlarına ve aydınlık odalarına hayran kalarak hemen satın almış.
Evin dekorasyonu, yıldızın eski arkadaşı Eric Hughes’a ait. Dört yıl önce projeye başlayan Hughes, Newport Beach’de büyümüş bir Kaliforniyalı olarak, bu evin içinde kumlu ayaklarla dolaşılacağını, ıslak mayolarla oturulacağını, pek çok misafirin girip çıkacağını çok iyi biliyormuş.
İşin ilginç yanı, Hughes bir iç mimar değil. O, Universal Pictures’taki başkan yardımcılığı görevini bırakmış bir Hollywood kaçağı! Parker’ın New York’taki dairesinin dekorasyonuna da yardımcı olan Hughes, bu alanda gerçekten rafine zevklere sahip.
Denizden sadece birkaç yüz metre uzaklıkta konumlanan bu ev, ünlü yıldızın kocası ve üç yaşındaki oğlu James Wilke ile birlikte dinlendiği, yoğun çekim programlarının ve yorucu provaların stresini atabildiği bir sığınak. Evin içinde pahalı, abartılı ve gösterişli eşyalardan özellikle kaçındıklarını belirten Parker, istediklerini şöyle sıralamış: ‘Renk, ışık, konfor, konfor ve konfor!’
FAVORİSİ YEMEK MASASI
Parker’ın hem arkadaşlarını, hem de geniş ailesini (yedi kardeşi var!) ağırladığı bu evin en önemli bölümlerinden biri, yıldızın isteği üzerine büyütülen ön teras. Burası, 20 kişinin rahatlıkla yemek yiyebileceği bir dış yaşam alanı olarak tasarlanmış. Kapıları genişleten Hughes, böylece salona daha fazla gün ışığı girmesini ve evin içi ile dışı arasında dengeli bir akış olmasını sağlamış. Evin orijinal mimarisinin öne çıkmasını istediği için, bütün odaları beyaza boyayarak, yerleştireceği eşyaların arkasına temiz ve duru bir fon yaratmış. Daha sonra her oda için belli bir karakteri olan, renkli, ama yalın mobilyalar seçmiş. Bu mobilyalar arasında hem ekonomik ürünler, hem de ünlü tasarımcıların imzasını taşıyan özel ürünler var.
Salondaki Billy Baldwin tasarımı, kahverengi jean kumaşından kanepe, yatak odasındaki Karl Springer imzalı, keten kumaş kaplı konsol, Ikea’dan alınıp lake boyanan masalar gibi... Bütün bu seçimleri yaparken şu soruyu aklından çıkarmamış: ‘Bu ev Carrie’nin evi olsaydı, nasıl döşerdi?’ Hatta güzel yıldıza bir sürpriz yaparak, Sex and the City dizisinde Carrie’nin yaşadığı dairenin mimari çizimlerini, yatak odasındaki gömme televizyonun sürgülü kapısına monte etmiş.
Sarah Jessica Parker, arkadaşının zevkine çok güvense de, tüm bu süreç boyunca kendi fikirlerini belirtmiş ve bazı kişisel seçimler yapmış. Örneğin, parlak kırmızı mutfak dolapları, tamamen onun özel isteği! Evdeki favori alanının yemek odası olduğunu söyleyen Parker, burasını özellikle arkadaşlarıyla dolu olduğu zaman çok seviyor. Bu evin sürekli misafirleri olan Kate Winslet, Sam Mendes, Marci Klein, Marc Shaiman ve Scott Wittman da, şu anda evlerinin Eric Hughes tarafından dekore edilmesi için sıra bekliyorlar!
Hizaya gir!
Dolap karmaşası ve yer yetersizliği nedeniyle imdat diye bağırdığınızı hatırlıyorsanız, Sihir Mobilya’nın ‘sihirli’ yerleşim çözümlerine bir göz atın. Bu modüler sistem, eğim, yükseklik, engel tanımıyor; aksesuvar konusunda pek çok seçenek sunuyor.
Tel: (0216) 282 50 00
Beymen Home’da kampanya
Yüksek teknoloji ile az adette üretilen, kullanıcı odaklı tasarımı ve ergonomik yapısıyla ‘işte koltuk’ dedirten Danca markasının oturma grupları indirime giriyor. 15 Ekim-30 Kasım arasında Beymen Home’lardan seçin, bir hafta içinde salonunuza yerleştirin!
Her şey bu ‘addres’te!
Aylardır açılışı ertelenen Addresistanbul, ev yaşamı ve tasarımı için yaratıcı bir platform oluşturma hedefiyle kasım ortasında açılıyor. Budun, Bretz, Ica, Layla, Lumiere gibi markaların da mağazalarının bulunduğu bu merkezi görmek için sabırsızlanıyorum.
Tel: (0212) 320 62 62
Yazının Devamını Oku ![](https://static.hurriyet.com.tr/static/images/hurriyet/fullarticle-arrow.png)
7 Ekim 2005
Minimalizmin renk tanımadığı dönemde, o pembelerinden hiç vazgeçmedi. ‘Az çoktur’a kesinlikle kanmadı; duvarlarda çiçekler açtırmaya, ferforje avizelerine kristaller takmaya devam etti. İngiliz tarzı dekorasyonun köklü isimlerinden Laura Ashley, 2005 kış koleksiyonunda yine pastel tonlarda renkli, süslü, kalabalık ve stil sahibi mekanlar yaratıyor.
İnanılmaz gelebilir, ama Laura Ashley’in ilham kaynağı ünlü aktris Audrey Hepburn. Hepburn 1953’te Gregory Peck ile çevirdiği ‘Roman Holiday’ filminde taktığı eşarplarla bütün dünyada yeni bir trend yaratırken, o zamana kadar kendi evlerindeki mutfak masasının üzerinde amerikan servisleri ve peçeteler üreten genç Laura ve Bernard Ashley çifti eşarp işine de girmeye karar veriyorlar. Bu eşarplar, İngiltere’nin büyük mağazalarında çok büyük başarı kazanıyor ve Ashley çiftine dünyaca tanınmış bir marka yaratmanın yolunu açıyor.
Laura motifleri tasarlıyor, Bernard ise üretimi planlıyor.(ki bu işbölümü yıllarca böyle devam ediyor) 1950-1970 yılları arasında, geçirdikleri tüm krizleri ve zorlukları atlatarak ürün yelpazelerini genişletiyor; markalarını güçlendiriyorlar.
1970’li yıllarda satışlarda büyük bir yükseliş yaşayarak Avusturalya, Kanada ve Japonya gibi ülkelere distribütörlük vermeye başlıyorlar. Paris ve San Francisco mağazaları 1974’te açılıyor. Parfüm koleksiyonlarını çıkardıkları 1979 yılında ulaştıkları yıllık ciro tam 25 milyon Sterlin. Daha sonra sırasıyla ev tekstili, anne&çocuk ve mobilya koleksiyonlarını çıkarıyorlar.
Laura Ashley markasını güçlü kılan en önemli özelliklerden biri, koleksiyonlarındaki esas stilin yıllar boyunca değişime uğramış ama asla ruhunu kaybetmemiş olması. 90’lı yıllarda minimalist felsefenin yaydığı tüm etkilere rağmen çiçeklerini, renklerini ve kristallerini kaybetmeyen firma, iç mekanlarda gerçek bir stil kaynağı olmayı başarmış durumda.
Kış koleksiyonunda neler var
Laura Ashley’nin değişen zevkleri ve etkileri dikkate alarak hazırlanan 2005 kış koleksiyonu, eski ile yeniyi birlikte kullanan çağdaş bir country stilinin sunulduğu yaz koleksiyonunun devamı niteliğinde. Sonbaharın sıcak renk paleti, mevsimin meyve renklerine gri, siyah ve çikolata tonlarının da eklenmesiyle daha da zenginleşiyor.
Ev tekstili ürünlerinde, İngiliz gülleri 1940’ların romantizmini ve 1920’lerin ilham kaynaklarını sunuyor. Özellikle Gatsby koleksiyonundaki tamamen ayna kaplı ve üzeri serigrafik baskılı küp sehpalar, dresuarlar, şifoniyerler, çerçeveler ve çekmeceli mücevher kutuları ayna çılgınlığının yaşandığı bir sezonda bence evlerin favorisi olmaya aday.
Fifties Story, Potting Shed, Chinoiserie ve Sorbonne gibi isimler alan kış temaları arasında en beğendiğim ise Chinoiserie. Laura Ashley Kreatif Direktörü Mark Winstanley, bu koleksiyonun hikayesinin, 18'inci yüzyılın sonlarında tasarlanan duvar kağıtlarından çıktığını söylüyor.
İnce kavisli çizgiler ve fantastik kuş motifleriyle süslenen bu el boyaması duvar kağıtları, o dönemde doğudan Avrupa’ya getirilmiş. Bu yılki koleksiyonda sadece bu motiflerin yeniden doğuşunu değil, duvar kağıdının tüm duvarlarda yoğun bir şekilde ama daha arka planda kalarak kullanımını görüyoruz. Chinoiserie temasını yaratan anahtar mobilya, kumaş ve duvar kağıdı tasarımları Summer Palace, Oriental Garden, Kimono ve Erin isimli koleksiyonlarındaki ürünler. Bunların tümü farklı renk seçenekleriyle, farklı kombinasyonlarla sunuluyor.
Belli belirsiz çizgili kumaşlar, kadifeler ve düz renk üzerine işlemeli ipek drape kumaşlar, bu temanın pencerelere taşıdığı yenilikler. Daha önce söz ettiğim aynalı mobilyalar da bu çağdaş-oryantal stili yaratmada büyük rol oynuyor. Koleksiyonun renk skalasında ise yoğun olarak natürel tonlarla yakalanmış sade bir hava var; bu dingin palet yer yer mavi ve pembenin yumuşak tonlarıyla hareketleniyor.
Bu sene 51'inci yılını kutlayan Laura Ashley’nin evler için yarattığı dünyaya girmek istiyorsanız, www.lauraashley.com adresini ziyaret edin ve Türkiye’deki mağazalarında daha fazla seçenek görmek için ısrarcı olun!
DÜNYA
Karanfiller
Dünyaca ünlü porselen markası Herend için yaptığı Lale desenli koleksiyon mükemmeldi. Çok kısa bir süre önce sergilenmeye başlayan Karanfiller de aynı başarıyı yakalayacağa benziyor. Osmanlı sanatı uzmanı Serdar Gülgün, bu kez yeşil, mavi ve bordo tonlarını kullanmış. Tel: (0212) 233 05 28
TAKİP
Top şekerler
Bu aydınlatmaların adı Elisabeth Glase. İspanyol Modiss firması için Alfonso Fontal tarafından tasarlanmış. Metal gövde üzerinde Murano camdan küçük toplar kullanılan şapkaların 5 rengi var. Şeker gibi bir şey. Bakara Aydınlatma;
Tel: (0212) 270 33 73
KEŞİF
Ne de olsa ona ilk dünyasını yaratıyorsunuz. Renkler önemli, malzemeler önemli, işlevler önemli. Arayışlarınız bitmediyse, Maison Française ekim sayısıyla birlikte verilen 64 sayfalık Junior eki size ilham verebilir!
Yazının Devamını Oku ![](https://static.hurriyet.com.tr/static/images/hurriyet/fullarticle-arrow.png)
30 Eylül 2005
Eylül ayında Paris ve Frankfurt’ta yapılan fuarların ana teması yine çoksesli, çokrenkli ve çokamaçlı tasarımlardı. Bol bol nostalji yapılmış, sık sık kültürel köklerdeki imgelere başvurulmuştu. Herkes cebindeki düşleri ortaya dökmüştü. Dantel ya da işleme gibi 90’ların minimalizmi tarafından çöpe atılan detaylar, bugün yeniden evlerin baştacı.
Kullanım biçimlerinde de yüzde 100 serbest bir alan yaratılmış. Satın aldıklarımız başkalarıyla aynı olsa da, onları bir araya getirme ya da yorumlama şeklimiz farklı olabiliyor. Zaten ancak bu farklılığı yaratarak showroom benzeri mekanlarda yaşamaktan kurtulabiliriz. Eşleştirmelerinizi yaparken ‘ben’ demekten korkmayın. Eviniz, sizin mabediniz sayılır; dolayısıyla uzman görüşlere başvursanız bile, seçenekler arasında kalbinize en yakın olanı işaretleyin. Evcimen’de bu hafta, mekanlarınızı özel kılacak küçük ama şık fikirler var. İster yapın, ister yaptırın, ister sadece ilham alın!
Sonbaharı hissetmeye başladık. Yapraklar kızıla dönme telaşında. Kentte yaşam hızlandı. Kişiliği dışavuran detaylarla şekillenen sonbahar evlerinde, özgür denemeler yapmak için fazla beklemeyin. Yaratıcı bir beyin kadar becerikli bir ele de sahipseniz, bu evcimen fikirlerini seveceksiniz demektir.
Çiçek-dolap
Boyasından ya da cilasından memnun değilseniz, dolabınızın üzerini bir kanvas gibi kullanabilirsiniz. Birinci çözüm kapıları ve yan panelleri bölgesel olarak duvar kağıdıyla kaplamak. İkinci çözüm ise, biraz daha zahmetli ama zevkli: Şablonlar yardımıyla resim-iş derslerine geri dönüş! Bu etkiyi çok kapılı bir model üzerinde denemenizi önermiyorum; çabuk sıkılabilirsiniz.
Sofraya kat çıkalım
Sofra ortasına yaptığınız düzenlemeyle sevdiklerinizi şaşırtmaya meraklıysanız, kuru dallar, kadehler ve çiçekler yardımıyla yapılan iki katlı bu küçük kulubeyi örmek sizin için çocuk oyuncağı sayılır!
Her an yürüyüşe çıkabilir
Burun kıvırdığınız bir sandalye için bundan daha kışlık, daha şirin ve daha sıcak bir çözüm düşünülebilir mi? İhtiyacınız olan biraz keten kumaş, biraz da peluş (aman tüy dökmemesine dikkat edin).
Bu köşe küpe köşesi
Sayısını unuttuğunuz küpeler, kolyeler, broşlar birbirine karışıyor. Mudo Concept ve Pabetland Trends’de çok şık, içi bölmeli kutular var. Ama onları almakla yetinmeyin; üzerlerini yatak odanıza uygun stilde bir kumaşla kaplayarak farklılaşın.
İlk bakışta aşk
Uzun sürer mi bilinmez, ama objelere de ilk bakışta aşık olmak mümkün. İşte eski bir çerçeveden türetilmiş bir tepsi-sehpa. Artık kullanmadığınız bir model için iyi fikir, değil mi?
Yine pullandı çiçek dalları
Eski çiçekli yastıklarınızdan sıkıldınız, o zaman biraz eğlenmeye ne dersiniz? Aynı renk tonlarında payetler işleyerek (Tahtakale’de renk renk satılıyor), üzerindeki motifleri öne çıkarabilirsiniz. Misafirleriniz de bakarken eğlenecektir.
Ben kimim
Eski fotoğrafları biriktirmeye meraklıysanız, muhakkak aile büyüklerinin fotoğrafları da vardır sizde. Pencereden seyrettiğiniz ağaçlar kadar olmaz, ama ince galvaniz telleri kıvırarak yapacağınız bir hayat ağacı da size mutluluk verebilir.
STİL
Dikkat, duvar var!
‘Boş duvar kalmasın’ sloganları atıyor bütün mekanlar. Duvar kağıdı, o olmazsa koyu renk boya, o da olmazsa duvar resimleri. Mümkünse grafik ve tekrarlayan desenlerde. Demedi demeyin.
KEŞİF
Yeni püskül çağı
Ponpon ve püskülün yeniden bu kadar moda olacağı kimin aklına gelirdi? Atkılarımız ve kemerlerimiz dışında, oturma odalarımıza kadar sızdılar. Işın Esen tasarımı bu minder 50 YTL.
TAKİP
Barok etki
Paşabahçe’nin kış koleksiyonu ‘Modern Baroque’ başlığını taşıyor. Renklerin gücüyle zengin bir tarzı anlatan ürünlerde folklorik motifler, çiçek formları, etnik ve klasik desenlerin modernize yorumları bir arada.
Tel: (0212) 276 10 79
Yazının Devamını Oku ![](https://static.hurriyet.com.tr/static/images/hurriyet/fullarticle-arrow.png)
23 Eylül 2005
Evimizle oynamak için her gün başka bir ‘neden'imiz var. Ya yeni yerler açılıyor, ya da mevcut olanlar bir yenilik yapıp aklımızı karıştırıyor! Not defterimizdeki dekorasyon adresleri giderek çoğalırken, hepsinde bir ortak özellik göze çarpıyor:
Tarzlarındaki özel ayrıntılarla, insanların ruhuna ulaşabilme becerisi...
Deri ustası Madeleine
Deri, farklı dekorasyon tarzlarının ortak tutkusu oldu bugüne dek; rahatlığı ve kaliteyi simgeledi. Madeleine de, bu malzemenin birçok farklı tasarımından yola çıkarak oluşturulmuş koleksiyonuyla merhaba diyor sonbahar dönemine. Madeleine, derinin farklı malzemelerle uyumunu, modern, klasik, retro gibi ayrı stillerdeki kullanım esnekliğini ve daha doğal, insana yakın, tensel olmasının farkını ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Zaman zaman ahşap, zaman zaman kumaşla birleştirilerek tasarlanan koleksiyon, feminen ve maskülen mekán oyunları için nostaljiden çağdaşlığa devam eden bir zıtlıklar ve kesişimler dünyası gibi görünüyor. İkitelli, Tel: (0212) 472 11 90
Şeker kıvamında İroni
Fuşya ponponları, şeker pembesi külahları, boncuk boncuk saçaklarıyla hemen fark edilen pek çok aydınlatma çeşidini Kemerburgaz’daki İroni mağazasında bulabilirsiniz. Farklı renk, boy, kumaş ve malzeme seçenekleri ile bir evin kullanım ihtiyacı olan her alanına sevimli ve sıra dışı bir yorum kazandıran İroni, sahip olduğu tasarımlarda cam, kristal, ahşap, pirinç ve demir gibi malzemeler kullanıyor. Objelerle özgürce oynamaktan zevk alan bir yer burası.
Kemerburgaz, Tel: (0212) 322 42 22
Kralların yatağı Treca
1927 yılından beri Fransa’da üç fabrikada üretim yapan bir yatak ustası. İhracat rekorları kırmış, lüks projelerde tercih edilmiş, dünyaca ünlü pek çok ismin yatak odasına girmiş! 10 senedir de Türkiye’de. Kilo ve boy orantısına bakılarak kişiye özel olarak da üretilen Treca, yatak seçmeyi ciddi bir iş olarak ele alıyor.
Üç ayrı kategoride, üç ayrı sertlikte, antialerjik, kışlık-yazlık tarafları bulunan, boyun, sırt, bel ve ayak boşluklarını tam destekleyen ve omurganın doğru bir çizgide kalmasını sağlayan modellere sahip. Motorlu ve beş pozisyonlu olanları bile var. Haute couture bir rahatlık arıyorsanız, en iyisi oldukları konusunda iddialılar.
Bu arada önemli not: Treca artık yeni showroom’unda!
Levent, Tel: (0212) 351 56 83
Şık ve asil Argento
Bazı malzemelerin değeri hiç kaybolmuyor; kullanıldığı yere göre farklı tarzlarda karşımıza çıkabiliyor. Tıpkı gümüş ve cam gibi. 900 ayar gümüş ve özel tasarımlar başta olmak üzere, şekerlik, sürahi, duvar aynası, şamdan, şarap altlığı, avize gibi farklı ihtiyaçlarınıza cevap veren ürünler sergileyen Argento mağazasında, cam sanatının özel örneklerini de görmek mümkün.
Murano, yani özel Venedik üfleme camından yapılan birçok zarif ürün raflarda keşfedilmeyi bekliyor. Argento’da, aklınız yarı değerli doğal taşlar ve gümüş kullanılarak tasarlanmış takılara da takılabilir; dikkat!
Teşvikiye, Tel: (0212) 327 46 22
Elbette rengarenk Colorique
Rosa, Rouge, Surprise, Hippychic, Sorbet ve Ornament... Bu isimleri okurken bile insanın merakı uyanıyor. Hollanda’da doğan ve ürünlerinin çoğu el işçiliğiyle üretilen Colorique, ev ve moda aksesuvarları ile dünyanın birçok ülkesinde satılan bir marka. Ve nihayet Türkiye’de.
Farklı karakterlere sahip olan temaları bulacağınız yastıklar, mumluklar, tüller, örtüler o kadar pullu, o kadar işli, o kadar rengarenk ki! Çeşitli kültür ve akımlardan ilham alan Colorique tasarımcıları, eski-yeni, doğu-batı sentezleriyle gerçekten özel bir dünya yaratmışlar. Rouge koleksiyonundaki çiçek-perde ve Sorbet koleksiyonundaki payetli kelebekler arasında seçim yapmak o kadar zor ki!
Teşvikiye, Tel: (0212) 225 78 52
20 markalı Tefrish
Kısa süre önce açılan Tefrish’in sahipleri Elif Özver ve Neslihan Güloğlu, showroom’larındaki döşemelik, perdelik, duvar kağıdı koleksiyonlarında 20’ye yakın markanın ürünlerine sahipler. Gruplarına katılan en son marka ise, Gaston Y Daniela isimli İspanyol döşemelik ve perdelik markası. 1876 yılından bugüne üretimini sürdüren bu ünlü üretici, her sene geliştirerek yenilediği koleksiyonunda bu yıl modern çizgilere ağırlık vermiş. Ayrıca iç dekorasyon hizmeti de veren Tefrish, farklı bakış açılarını konutlara yansıtıyor.
Nişantaşı, Tel: (0212)274 01 11
Bırakın vız’lasın!
Ödevden kaçmak için bahane çok; dolayısıyla bu şirin arının yardımıyla dikkati yeniden defterlere, kitaplara çekebilirsiniz. Çalışma masaları da dahil olmak üzere, aydınlatma önemli iş! Odda; www.odda.com.tr
Buzdolabım ve ben
Electrolux, özel desenli ev aletlerini modanın kalbinin attığı Paris Pret-A Porter Fuarı’nda tanıttı. Ev aletlerinin kişilerin hayat tarzlarının bir ifadesi olduğuna inanan firma, dış yüzeyinde renkler ve desenler kullandığı buzdolaplarıyla çok ilgi çekeceğe benziyor.
Yazının Devamını Oku ![](https://static.hurriyet.com.tr/static/images/hurriyet/fullarticle-arrow.png)
16 Eylül 2005
Hayatımız için senaryo yazanlar arasında, ev koleksiyonları için danışmanlık yapan uluslararası trend avcılarının etkisi büyük. Onlar sadece yeni renkleri, dokuları, koleksiyonları belirlemiyor, yaşam tarzlarımız ve ihtiyaçlarımız üzerine de hikayeler üretiyorlar. ‘Renk’ ana başlığını kullanarak hizmet veren tek trend tahmin ajansı The Mix’in Türkiye temsilcisi Ebru Kılıç, önümüzdeki sezonun ev temalarını evcimen’e anlattı.
Merkezi İngiltere’de bulunan bir trend danışmanlığı ajansı olan OriginİSTa, aynı zamanda İngiliz trend tahmin ajansı The Mix’in Türkiye temsilcisi olarak hizmet veriyor. Firma yetkilisi Ebru Kılıç, dekorasyon sektöründeki firmalar için vitrin ve iç mekán tasarımları, fuar stand tasarımları, styling ve sanat yönetmenliği yapmanın yanı sıra, Maison Française dergisinin yayın danışmanlığını sürdürüyor. 2006 kışında evlerimizde neler olacak, onun kristal küresine sorduk!
- The Mix’i tanıtır mısınız?
The Mix, 1999 yılında İngiltere’deki Global Color Research Ltd. tarafından kurulmuş ‘renk’ ana başlığını kullanarak hizmet veren tek trend tahmin ajansı. Moda ve dekorasyon sektörleri için iki senelik projeksiyonlarda renk ve tema öngörülerinde bulunan kitaplar yayınlıyor ve özel danışmanlık hizmeti veriyor. İki senede bir yayınlanan tüm kitaplarda 24 ayı kapsayan tahminler yer alıyor. Renk profesyonelleri tarafından hazırlanan bu kitaplar sadece birer renk paleti değil; tematik anlatımlarıyla bir hikayeler birleşimi sunuyor.
ORTAK BİR DİL ŞART
- İhtiyaçlarımızı belirlerken nasıl çalışmalar yapılıyor?
The Mix’in kadrosu tasarım danışmanlarından, renk tasarımcılarından, tekstil tasarımcılarından, trend editörlerinden, mimarlardan ve sosyologlardan oluşuyor. Politik, sosyal, kültürel ve bilimsel tüm gelişmeler ve anlık cereyanlar bile dünya insanlarının duygusal, fizyolojik ve psikolojik isteklerini ve beklentilerini belirlemekte rol oynuyor.
- Bir örnek verebilir misiniz?
Örneğin, kaosun olduğu bir zamanda neşe, statiğin olduğu yerde dinamizm beklersiniz. Bu konsorsiyumlarda rol alan tüm otoriteler, bu gibi verileri kullanarak toplum eğilimlerini belirliyorlar. Şekerli renkler bu yüzden moda olmuştur, çünkü karamsar bir ortamdan sıkılan ve ana haber bültenlerinde sadece duman rengini seyreden insanlar artık özledikleri dünyayı evlerinde ya da kıyafetlerinde görmek istemişlerdir. Irak-Amerika savaşından sonra danteller ve incilerle süslü romantik görüntülerin hayatımıza girmesinin altında, savaş sonrası ihtiyaç duyduğumuz duygusallığı yaşatmak var.
- Peki trendler tüm dünyada aynı mı oluyor, ülkeden ülkeye farklılaşıyor mu?
Ortak dili oluşturmak çok önemli; her teori her ülkeye kolay adapte edilemiyor. Ortak bir dil oluşturup, ‘yeni’yi beraber şekillendirmek gerekiyor. Bizim yaptığımız da bu zaten: Şifre çözücülük değil, yorumlayabilme yetisi.
2006 kış tahminleri
Enerji ve spritüel duruş yüz yüze.
Ruh iyileştirmeleri ve gizemlilik ön planda.
Gökyüzü ve toprağın ikincil renklerini kaçırmayın.
Güvenlik duygusu ayaklanıyor.
Fantazma ve erotizm teması moda ve dekorasyonda öne çıkıyor.
Cesur renkler ve daha yumuşak tonlar birbiriyle karışıyor. Kırmızı ve taş rengi gibi.
Un renkleri ve ateş tonları ya da duman renkleriyle şeker renkleri bir arada kullanılacak.
Bu kış farklı ülkelerden kültür sentezi var
2006 kışında yaratıcılık, teknolojik gelişmeyle bütünleşiyor. Geleneksel el sanatı teknikleri daha modernleşiyor ve geniş bir alana yayılıyor.
Ayna efekti, yıldızlar, kristaller, cam ve gümüş ile gelen bir ‘parlaklık’ var.
Erotizm, feminenlik ve ev içerisindeki dekorasyonda yuvarlak objeler, daha feminen hatlı viniller, ışığı yakalayan objeler dikkat çekiyor.
Barok tarzının etkileri, altın rengi, porselen üzerindeki motifler, sofistike evler, dantel görüntüleriyle sürüyor.
Çizgililer, çiçeklerle karıştırıp daha modern bir hava yaratılıyor. Minik çiçekler büyük çiçeklerin içine saklanıyor.
Farklı ülkelerin kültürlerinin sentezi ön planda. Batı ülkelerinin mavi-beyaz porselenleri, Türk çinilerinin mavi-beyazı ve Afrika seramikleri birbirine karışıyor.
Renkler, beyaz, altın rengi ve derinin en açık halinden en koyu haline kadar olan renkleri, şampanya rengi, mavi tonları ve griler olarak tanımlanabilir.
Yeni, yepyeni...
Doğan- Gülyüz Karakaş tarafından Step için üstün üretim teknolojisiyle tasarlanan ve uygulanan Colortech Caracas; 5 ayrı renkte puf, tabure ve sehpadan oluşuyor. Colortech Tonic halılarsa yine 5 ayrı renkte, ileri teknoloji ipliklerle şimdiye kadar halıda hiç kullanılmayan özel dokuma teknikleriyle üretiliyor. www.stepcarpet.com
Yazının Devamını Oku ![](https://static.hurriyet.com.tr/static/images/hurriyet/fullarticle-arrow.png)
9 Eylül 2005
Kendisine verilen renk asası, pelerini ve başlığıyla ‘Renklerin efendisi’ olarak kabul edilen Metin Yahya Üster, bugüne kadar uluslararası alanda pek çok deneysel çalışmaya liderlik etmiş. Örneğin, gözleri görmeyenlere renkleri öğreterek, dolaplarından doğru renkte kıyafeti seçmelerini sağlamış! Üster, renklerin müziğini, renk bilgisinin insan ilişkileri ve insan-mekan ilişkisi üzerindeki etkilerini anlatıyor.
- Size neden ‘Renklerin efendisi’ diyorlar?
Spiritüel yaşamımda uzun yıllara dayanan nil kavminde osirüsün rahiplerinin okülit bilim ve spritüel bilim konusunda verdikleri eğitim ve öğreti bilimleri aldım. Bu öğretide renkler ilgi alanıma giren ve önde olan öğretilerdi. Tibet’te 7 yıl boyunca yaptığım çalışmalar, harici sıfattan batını bölüme geçişim ve misterler kategorisine alınarak mezuni oldum. Renk asası, pelerini ve başlığıyla ‘Renklerin efendisi’ unvanı tarafıma ithaf edildi. Bu unvan, zaman içinde dünyanın spiritüel kurumlarınca da kabul gördü.
- Uluslararası alanda deneysel çalışmalar yaptığınızı biliyoruz. En son gelişmelerden biraz bahseder misiniz?
Bu çalışmalarımla pek çok olumlu sonuç aldım, ama bence en önemlilerinden biri, gözleri hiç görmeyen insanların ellerinin altlarına renk kartları vererek, renk enerjilerinin ısılarını ve soğukluklarını fark ettirerek, kendi kendilerine renk konusunda yeterli olmalarını sağlamam olmuştur. Gardroplarından el yordamıyla istedikleri renkteki giysiyi bulmalarını ya da bir tuval üzerindeki renkleri ayırt etmelerinde yardımcı oldum.
Benim beynimde müziğin renkleri var. Do kırmızı, re turuncu, mi sarı, fa yeşil, sol mavi, la eflatun/menekşe ve si mor’dur. Bugün bir osilatör makinesi, ses ve ışık mühendisleri yardımıyla rengarenk bir tablodan müthiş bir beste, müthiş bir besteden rengarenk bir tablo oluşturmak mümkün.
- Rengimizi bilerek nasıl mutlu olabiliriz? Renk enerjisi ile hayatımızda neleri kontrol edebiliriz?
Rengimizi bilmek, kendimizi bilip, kendimizle barışık olmak demektir. Çünkü hepimiz rengiz, enerjiyiz. Renklerin karakteristik özellikleri insan karakterini meydana getirmiştir. Renk enerjileri ile psikolojimizi, fizyolojimizi ve fiziksel halimizi kontrol ederek önce güçlü bir benliğe kavuşup, dıştan gelen olumsuz etkilerle mücadele etmeyi öğrenip mutlu ve sağlıklı bir yaşamla tanışabiliriz. Renk numeroloji sistemi ile isim ve soyadımızdaki harfler renge ve enerjiye dönüşürler. Ve o harfler, karşılıklarındaki renklerin özelliklerini bize yansıtırlar. Renk psikolojisi ise ayrı bir kavramdır. O anki hayat sürecimiz içerisinde hangi rengin karakteristik özelliklerine ihtiyaç duyuyorsak o rengi tercih ederiz.
EVDE DOĞRU ENERJİ YARATMAK GEREK
- İnsanlar arasındaki renk enerjilerinin uyumlu olması önemli, peki bir evin farklı odaları arasında enerjinin de doğru olması sağlanabilir mi?
Bir evin farklı odalarındaki enerjinin doğru orantıda seyretmesi bizim elimizde. Renklerin olumlu yönleri oldukları gibi olumsuz yönleri de var. Örneğin; herhangi bir mekan kırmızıysa, ama kırmızıyı yeterince absorbe edememişse, o mekan halsiz, mecalsiz, sevgisiz bir enerji ağırlığı meydana getirir. Kırmızı yeterli derecede akortluysa atak, güçlü, sevgisel ve aşksal bir enerji salgılar. Kırmızı çok fazla yüklenmişse, agresif ve saldırgan enerji yayar. Kırmızının olumsuzluklarından zarar görmemek için tamamlayıcısı olan turkuazı kullanmak lazım. Sarı bir çalışma odası kişiyi tetikler ve pratik çözümler bulmasını sağlar. Ama mutlaka tamamlayıcısı olan mor ile desteklenmesi lazım. Yeşil bir salon sıkılmadan oturmak için idealdir. Ama tamamlayıcı rengi olan fuşya aksesuvarlar ile düzenlenmeli. Newton’un ve Howard-Dorothy Sun ikilisinin renk çemberleri ile deneysel olarak ortaya çıkarılan tamamlayıcı renkler, birbirlerinin kötü etkilerini bertaraf ederler.
- Mekanlar için renk planları nasıl hazırlanmalı?
Bir mekanın renk planı, o mekanda yaşayan kişiliklerin renk analizinde ortaya çıkan eksik renklerin (yani enerji dolaşımında eksik olan renklerin) tespit edilmesiyle saptanır. Diğer dikkat edilmesi gereken faktör, mekanın kullanım amacıdır. Yeşil ve mavi evrensel renklerdir. Yeşil, en az kötü etki gösteren renktir. Mavi ise iyileştirme, uzlaştırma özelliğine sahiptir.
Renkler ve etkileri
İki gün önce Koleksiyon Ev mağazasında Metin Yahya Üster ile birlikte bir seminer veren Renk Uzmanı ve Reiki Grand Master’ı Zehra Akdoğan ile Renk Uzmanı Rana Özyurt Nuhoğlu, aşağıda seçtiğim renklerin mekanlarda kullanımının yaratacağı enerjileri yorumladılar:
Kahverengi: Kullanıldığı mekanda ilk etkisi doğanın samimi gücünü aşılamasıdır. Ama ne var ki bir zaman sonra toprağı ve ölümü anımsattığı için kişiyi rahatsız edip olumsuz enerji yükleyebilir.
Bej: Mekanların temiz ve saf görünümünü ciddiyet ve otorite ile birleştirdiğinden, mekanlarda kullanım amacına göre kullanılması önerilir. Ne var ki aynı zamanda aktif komployu meydana getiren ve bu enerjiyi yayan bir potansiyeldir.
Nefti yeşil: Yeşil ailenin en üst kademesinde görev yapan nefti yeşil, ne yazık ki ezici ego ve baskıcı bir karakterdir. Pek fazla tercih edilmemesini tavsiye ediyoruz. Renkteki en ufak ton farkı karakteristik özelliğinde çok büyük farklılıklar meydana getirir.
Turuncu: Mekanlarda duygusal yükleme yaparak yapıcı ve neşeli bir kimlik kazandırır. Turuncunun çok fazla yüklenmesi, melankolik bir yapı sergileyebilir. Bunun engellenebilmesi için mavi ile dengelenmesi gerekir.
Kırmızı: Olumlu yönden sevgi ve aşk yükleyen kırmızı, olumsuz yönde agresif ve saldırgan özellikler yükleyebilir. Mutlaka tamamlayıcısı turkuaz ile beraber kullanılmalıdır.
Pembe: Zarif kadının rengi olan pembe, ince ve hassas duyguları ön plana çıkarıp kişiyi kırılgan bir yapıya sürükleyebilir. Aslında sevgililer gününde ön planda olması gereken renk kırmızı renk yerine pembedir. Çünkü kırmızı cinsel duyguların ön plana çıktığı aşkın rengidir.
Beyaz: Spektrumda beyaz, anaç ve doğurgan kimliği ile renklerin vücut bulmasında çıkış yoludur. Hatta mistik ve spiritüel inanışa göre beyaz gezegen Uranüs’ün meleği metadron renklerin doğurganıdır. Ne var ki özellikle tavanın beyaz olması mekanı ferah ve yüksek gösterse de, klastrofobiyi meydana getirdiğinden birçok Avrupa ülkesinde artık kullanılmamaktadır.
Bu sene mor moda
- Bu sene mekanlarda mor ve morun her tonu çok moda. Yorumunuz nedir?
Mor spektrum, Solaers renk tayfında en son katmandaki renktir. Kısa ve kalın dalga boylarıyla son derece kalıcı ve değişken olmayan yapılaşma sağlayan bir enerji türüne sahip iken, aynı zamanda bilge kutsal ve ulvi bir kimlik yükler. Morun hakimiyeti spektrumda kasım sonuna kadar devam edecek. Ve tüm gücüyle otorite benliğini koruyacaktır. Ne var ki mor gizemli gücü ile bizi kendi içine alırken, kontrolsüz hayal dünyasına da taşıyabilir. Moru, zarif bir sarı ton ile tamamlamakta yarar olduğunu düşünüyorum.
Yazının Devamını Oku ![](https://static.hurriyet.com.tr/static/images/hurriyet/fullarticle-arrow.png)
2 Eylül 2005
Bazen hiç ummadığınız bir kabuk altında hiç ummadığınız stillerle karşılaşabiliyorsunuz. Fulya Polat Towerside içindeki küçük dekorasyon sokağını gezerken de, o modern ve dev binanın içinde yer alan şık, elegan ve stil sahibi dekorasyon butiklerini görerek şaşkınlıkla karışık bir mutluluk duyuyorsunuz. Buradaki mağazaların ürün seçimleri, farklı kelimesinin altını 9 kere çiziyorlar.
Son üç senedir Fulya ve çevresinde birbiri ardına açılan ve hala da açılmakta olan ev mağazaları, bir anda bu semtten yeni bir dekorasyon merkezi yarattılar.
Şişli’de açılan 1000a ve gelecek ay açılması planlanan Addres İstanbul’u da eklediğinizde, bu bölgenin her yöne doğru daha da genişleyeceğini görmemek imkansız.
Aynı alan içinde yer alan Polat Towerside da, içinde yer alan 9 ev mağazası ile bu çerçeveye katkıda bulunuyor. Ancak etrafındaki büyük alanlı mobilya-mutfak mağazalarının aksine, burada daha küçük alanlar içinde evin farklı odalarına yönelik butik ürünler satan firmalar var.
Towerside’daki firmalardan biri olan Drape+’de, Nya Nordiska, Q Design, Kravet Couture, Mullberry, Thibaut, Art Line gibi dünyaca ünlü markaların perdelik ve döşemelik kumaşları ağırlıklı olmak üzere tasarımcı Nilgün Batukan imzasını taşıyan mobilyalar, aksesuar ve halılar yer alıyor.
Mekan tasarımlarınızı yoğun yaşam temponuz içinde keyifli ve pratik hale getirmeyi amaçlayan Drape+, satış sonrasında da bu kaliteyi uzun süre yaşamanız için ürün kullanım talimatlarından bakım önerilerine ve oluşabilecek sorunlara kadar her ihtiyacınızda yanınızda.
Beyaz ve gold pırıltılı bir atmosferde sunulan payet işli masa örtüleri, dantel aplikeli nevresim takımları, straslı bornozlar, elegan yatak örtüleri, şık lavanta keseleri...
Bütün bunları moda tasarımcısı Esin Solakoğlu ve Finans Uzmanı Meltem Gora’nın kurduğu L’A mağazasında bulabilirsiniz.
Claudia Barbari, Opera Prima, Daunen Step, Grazziano gibi markalarla çalışan ikili, her üründen tek bir örnek bulunduruyor ve ev tekstilinde haute couture bir anlayışla çalışıyorlar.
Amatörce bir gayretle çalıştığını bildiğim D Art and Design, sadece çağdaş Türk tasarımcı ve ressamların eserlerini sergileyerek inanılmaz bir alkışı hakediyor. 65 farklı sanatçının eserlerini görebildiğiniz bu galeri-dükkanın Eylül sonunda açacağı sergiyi kaçırmamanızı özellikle öneririm.
Canınız şeker pembeleri, yağ yeşilleri, koyu ahşaplar, hasırlar, etnik yastıklar, seramik ve cam aksesuarlar çekiyorsa, China Rose mağazasının içine girebilir ve oldukça kalabalık bir yerleşim içinde aradıklarınızı bulmanın gizli zevkini çıkarabilirsiniz.
Towerside’daki mağazalar arasında en modern tasarımları bulabileceğiniz yer ise Paradox Grup Tasarım. Hem mobilya, hem de aksesuar ve aydınlatma olarak yeni tanışacağınız pek çok fikirle karşılaşabilirsiniz.
Antikalara meraklıysanız, Duygu Özcan Antique Furnishings’deki Venedik aynalarına, büyük şamdanlara, çok kollu avizelere, cam aksesuarlara, eski dresuarlara, yemek ve oturma takımlarına bir göz atın derim. Mağazadaki tüm objeler en az 100-150 yıllık bir geçmişe sahip.
Aydınlatma konusundaki hazineler içinse, Şişhane’de de hizmet veren Dekon Aydınlatma, hem orijinal abajur şapkaları, hem de göz alıcı avizelerle ilgili değişik alternatiflere sahip.
Özellikle bugünün maksimalist evleri için pek çok seçenek, duvarlardan ve tavanlardan size doğru bakıyor.Yoğun iş temposu, koşuşturmayla geçen bir günün akşamında bizi bekleyen keyifler için modern ve çok fonksiyonlu çözümler sunan bir mağaza: Point Karaca.
Bugüne kadar pek çok adres değiştiren firmanın Towerside’daki yeni yerinde banyo ve mutfak mobilyası dahil olmak üzere, yer ve duvar seramikleri, mozaikler, armatürler, vitrifiyeler ve farklı yer kaplama malzemeleri için ünlü yabancı markaların sunduğu koleksiyonlar yer alıyor.
Ve çiçekler...
Cherie Flowers, en başta vitrinindeki çim döşeli koltuğuyla sizi cezbediyor. Ona bakar bakmaz içeride sıradışı tasarımlarla karşılacağınızı hissediyorsunuz.
Özel günler için organizasyonlar da yapan firma, düğün, doğumgünü, davet veya sadece evinizin dekorasyonunda kullanılmak üzere yaratıcı çiçek düzenlemelerine imza atıyor.
Evime dönüyorum
Dekorasyon aşıklarının tutkunu olduğu Maison Française dergisinin eylül sayısında eve dönüş heyecanı yaşanıyor. Yunanistan ve Kanarya Adaları’nda keşfedilen evlerde güçlü bir stil, trend ajanslarının 2006 tahminlerinde taze izler bulacaksınız. Aman dikkat, bu ay dergi biraz kalın ve ağır!
Yeni, yepyeni...
Modern dekorasyon anlayışının yeni markası Madeleine, deri mobilya ve aksesuarlarla oluşturulmuş koleksiyonu ile sonbahara rahatlık, derinlik ve estetik kazandırıyor. Bir fincan kahve, bir dilim kek ve bir kitap okuma keyfi gibi. Tel: (0212) 472 11 90
Yazının Devamını Oku ![](https://static.hurriyet.com.tr/static/images/hurriyet/fullarticle-arrow.png)
25 Ağustos 2005
Turkuaz/Turquoise/Türkis... Sadece söylenişi bile yüzeysel ilişkilere derinlik, karışık akıllara düzen, telaşlı ruhlara sakinlik veren bu renk, aynı zamanda değişim ve dönüşümün sembolü olduğu için yazdan güze doğru istemeyerek yol aldığımız bu günlerde, evimize ve kendimize çok uygun olacaktır. Vitrinlerden mekanlara turkuaz izler taşımak hiç de zor değil. Renklerin insan ve mekan psikolojisi üzerinde farklı etkileri olduğunu, her birinin güçlü anlamlar yüklendiğini biliyoruz. Renklerin dünyasının mimaride, sanatın her dalında, dekorasyonda ve kültürlerin geleneklerinde üstlendiği roller de çok etkileyici. Bu nedenle, evinizdeki havayı renklerle değiştirerek yaşamınızdaki duyguları tüm detaylara yansıtmanız mümkün.
Tanımı ve tonları çok değişken olan turkuaz, sıcaktan soğuğa, güneşten rüzgara, denizden karaya geçeceğimiz bir mevsimde, seyretmeyi en çok özleyeceklerimden biri olacak. Dinlendirici gücünü de düşünerek, turkuazı yaşama alanlarında daha çok kullanmanın yollarını aramaya başladım. Peki renk uzmanları turkuaz hakkında neler diyor?
En sevdiğim renk turkuaz diyorsanız...
Turkuaz bir insan olsaydı, ‘değişken, açık fikirli, yardımsever, gururlu, dikkati hep yüksek seviyede olan, kendini kolay ifade edebilen bir karakter çizerdi’ diye tanımlanıyor.
Ruhsal dünyanın ve derin tutkuların ifadesi olan mavinin bir türevi olarak, barış, sevgi ve şifa sunuyor. Uzmanlar, en sevdiğiniz renk turkuaz ise, hayat dolu olduğunuzu, dünyaya farklı baktığınızı, değişik fikirlere kolay yaklaştığınızı söylüyorlar. Bu rengin insanları ruhsal dünyayı daha çok önemsediklerinden, gerçekçi bir biçimde davranmaları bazen zor oluyor.
Mekanlardaki etkisi
Mekanlardaki kullanımında ise yaydığı başlıca etkiler canlılık, ferahlık ve genişlik olarak özetleniyor. Sakinleşme, stres atma, dinlenme amaçlı olan her yerde kullanılabiliyor.
Yatak odaları ve meditasyon mekanları için açık tonları daha uygun. Yavaşlatan bir etkisi olduğu için, hareketin ve çalışmanın çok olduğu yerlerde kullanılması önerilmiyor.
Ayrıca kırmızının aksine yeme içgüdüsünü engelleyen bir renk olduğundan, restoran tasarımında pek tercih edilmiyor. Turkuazın çok önemli bir diğer özelliği de uzaktan çok net fark edilebilmesi; bu nedenle ofisinizde herkesin uzaktan bile olsa hemen fark etmesini istediğiniz bölümler varsa mutlaka bu rengi kullanmanız tavsiye ediliyor. Görüntü olarak sakinliği ifade ettiği için, yumuşak tonları bebek odalarına da girebiliyor.
Turkuazın tavanda kullanımı serin bir etki bırakırken, duvarlara sıçraması alanı derinleştiren bir güce sahip. Zeminde ise ilham verici ve dayanıklı bir atmosfer yaratıyor.
Turkuaz ve kırmızı, birbirlerini tamamlayıcı etkilere sahip olan, fakat aynı zamanda birbirlerine zıt renkler. Her iki renk de birbirlerinin zıt karakteristik özelliklerini ortaya çıkarıyorlar. Kırmızı gibi dışa dönük, heyecan verici ve yapıcı bir renkle birleşen turkuaz, iç mekanınızda huzur verici ve dengeleyici bir etki bırakıyor.
Mekansal etkileri
Rahatlık ve ferahlık yayar.
Mekanları daha geniş gösterir.
Banyolar ve çalışma odalarında kullanılabilir.
Yatak odaları ve meditasyon mekanları için çok uygundur.
Yemek odaları için önerilmez.
Açık tonları duvarlar için uygundur.
Tembelliğe eğilimli olanların tercih etmemesi gerekir.
Kişisel etkileri
Kan basıncını ve nabzı yavaşlatır; tansiyonu düzenler.
Beyni uyararak yaşama isteğini tetikler.
Sindirim sorunları için; kemer tokası, bileklik ya da yüzük olarak kullanılabilir.
Nazara karşı etkilidir.
Kaygıyı teskin eder, dinlendiricidir.
Cinsel cazibeyi ve kadınlık özelliklerini artırır.
Takı olarak, gümüş içine gömüldüğünde etkisi artar ve dengeyi sağlar.
Kendisini taşıyan kişilerin iyileştirici güçlerini artırır ve bilgeliklerini artırmalarına yardımcı olur.
Kederli insanların kederlerini gidermede ya da bir olayın şokunu yaşayan kişileri o halden kurtarmada faydalıdır. Onlara, bu durumdaki kişilerin ihtiyacı olan huzur duygusunu verir.
Stresi ve gerginliği azaltır, zehirli maddelerin atımını hızlandırır.
KEŞİF
To You!
Sehpa tasarımında hızla yol alan mobilya endüstrisi, aynı mobilyaya ne işlev yüklesek de daha fazla puan toplasak yarışında. İşte puanı yüksek modellerden birisi: Statü Mobilya’dan To You sehpa. Tel: (0212) 291 10 00
Takip
Ne koymak isterseniz
Ünlü Ikea kolaylıklarından biri olan Fangst eşya saklama torbaları, içine ne koysanız kabul eden bir nezakette. Ben oğlumun bütün action man’lerini doldurdum, bana mısın demedi
Stil
Yeni ilham periniz
Kadife hem çantalarda, hem kanepelerde modalarüstü bir konumda. Persan Home Studio’nun parlak, taşlanmış ve buruşuk efekti verilmiş kadifeleri arasında yumuşak bir yolculuğa çıkmak isterseniz: Tel: (0212) 247 49 49
Yazının Devamını Oku ![](https://static.hurriyet.com.tr/static/images/hurriyet/fullarticle-arrow.png)