Hande Can

Savaş gündeminin ortasında moda haftası

5 Mart 2022
Sosyal medyamızın yarısı moda haftasından defileler, yeni koleksiyon sunumları diğer yarısı ise savaş gündemiyle dolup taşıyor.


Bir taraftan elimiz yüreğimizde şaşkın gözlerle olanları izlerken, diğer taraftan devam etmekte olan kocaman bir sektör ve sahnede ikisinin arasında kalan klavye kahramanları...
Evet, hepimiz Rusya’ya yapılan ekonomik baskıdan ve Ukrayna halkının geleceğinden endişeliyiz, gelecek sezon trendinin anahtar parçaları neler, kim ne giymiş, hangi tasarımcı ironik parçalara imza atmış, kim hangi moda haftasına gitmiş normal olarak hiçbirimize bir şey ifade etmiyor.
Moda haftasının başrol oyuncusu olan sokak modası bile Ukrayna’ya destek çağrısının gölgesinde.
Ama bunların hiçbiri moda haftalarını ve orada bulunanları duyarsızlıkla suçlanması gerektiği anlamına gelmiyor.
Ukrayna’ya saygı duruşu niteliğinde, müziksiz olarak, sessizlik içinde defilesini gerçekleştiren Giorgio Armani tepkilere en güzel cevabı vermiş oldu.

Yazının Devamını Oku

Sizin kadınlarla derdiniz ne?

19 Şubat 2022
Bu ülkede kadınlara ve çocuklara olan nefreti anlamak mümkün değil.


Her gün sayısız kız çocuğu istismara maruz kalıyor, şiddet görüyor, zorla nişanlandırılıyor veya evlendiriliyor.
Sonuç ise ortada...
Yıl olmuş 2022, Aysel Gürel’in yazdığı, Sezen Aksu’nun söylediği, içimizi acıtan “Ünzile”den bir adım öteye gidebilmiş değiliz. Yazık, çok yazık...
2021’de Türkiye’de 392 kadın öldürüldü. Hayallerine sağlam adımlarla koşamayan, geleceği sona eren, 392 kadın!
Şimdi bir nebze de olsa içimizde su serpecek güzel şeylerden bahsetmek istiyorum. Yaklaşan 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü için Hello Dergisi ve Givin İyilik Platformu, Türk Eğitim Vakfı ile çok güzel ortak projeye imza attılar.
Türkiye’de kadın meselelerine duyarlı önde gelen kişilerden, kıyafet, çanta, parfüm, aksesuvar, fotoğraf makinesi, kulaklık gibi kendilerine ait 30 parçayı bağışlamalarını istediler.

Yazının Devamını Oku

Aldığını beğenmiyorsan verdiğini değiştir

12 Şubat 2022
Son zamanlarda Buddha’nın, “Sonunda üç şey önemlidir; ne kadar sevdiğin, ne kadar nazik yaşadığın ve yazgında olmayan şeylerden nasıl zarafetle vazgeçebildiğin” sözü üzerine çalışıyorum.


“Yazgında olmayan şeylerden nasıl zarafetle vazgeçebildiğin”... İçinde büyük bir felsefe barındıran ne kadar derin bir cümle.
Günümüzde, özellikle sosyal medya denilen mecrada her şey göze sokularak teşhir ediliyorken, bunu başarabilmek kolay mı?
Minimalleşme trendi, sürdürülebilirlik kavramları, doğal hayata dönüş isteğinin artışı, bu mecradaki sanal lükse ve hayata karşı duyulan kıskançlık duygusu mu, yoksa benimsenerek yapılan köklü değişimler mi?
Dışarıda olup biteni, iç gözlem ve farkındalıkla olduğu gibi kabul edebilmek büyük bir erdem.
Bu ara çevremdeki birçok kişi her şeyi sorgulama ve sürekli çaba sarf etme içinde. Farkındalık devreye girdiğinde dönüşüm başlıyor.
Dış etkenlerden, anlık zevklerden etkilenmeyen, kısıtlayıcı beklentilerden arınmış bir bilinç seviyesine ulaşabilmek, mutluluğun formülü bence.

Yazının Devamını Oku

Instagram nereye evriliyor?

29 Ocak 2022
Instagram yıllar içinde reklam sektörünün tüm dengesini değiştirdi.


Herkesin kendi özel mecrası haline gelen, ünlülerin tahtını yerinden sallayan Instagram kullanıcıları özellikle yurtdışında dudak uçuklatan kazançlarıyla sosyal medyanın gücünü kanıtlayalı çok oldu.
Dışarıdan bakıldığında kolay ve keyifli gibi görünen ama işin aslına bakarsanız hayattan kopuk, sosyalleşmekten aciz, hayatını sosyal medya için yaşayan, ekran arkasında birçok psikolojik problem yaratan Instagram ve Tiktok gibi mecralar daha da ileriye gidip sizi gün boyu sisteme bağımlı hale getirmeye kararlı.
Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg, içerik üreticilerinin öngürülebilir bir gelir elde edebilmeleri için abonelik sistemini ABD’de test etmeye başladıklarını açıkladı.
Yani influencerlar’ı belli bir fiyat karşılığında abone olarak takip edebilme özelliği kapıda. Hem de bu ücreti hesap sahibi belirleyecek. Bunu aynı şekilde Tiktok’ta da göreceğiz.
Sosyal medya pratikleri ve algoritmaları çok farklı ve bence tehlikeli boyutlara doğru evriliyor.
Pandemi ile birlikte sosyal medyanın, online geçen saatlerin ve dijital üretimin ciddi derecede arttığını yaşayarak gördük.

Yazının Devamını Oku

Dağda cool ve şık görünmenin kodları

22 Ocak 2022
Küçük çocuklu ailelerin kabusu, profesyonel board ve kayakçıların korkulu rüyası 'kısa tatil' dönemi başladı.


Kış tatil planı güzeldir. Mutluluk verir ama sadece düşünce halindeyken.
Bu plan gerçeğe dönüşüp, kişi başına düşen valiz adetleri ile yüzleşince daha gitmeden moraller yerle bir olur.
Tabii kayak valizi nasıl yapılır ve minimum kıyafetle nasıl verimli randıman sağlanır bilmiyorsanız...
Sıcak çikolatalar, Instagram’a yüklenecek fotoğraf foto planları, şömine ve sucuk ekmek eşliğinde geçirilecek günler bir anda yerini “acaba gitmesek mi” sorusuyla karşı karşıya bırakır insanı.
Merak etmeyin, kayak tatilinizi nasıl keyifli hale getireceğinizi açıklıyorum.
Açık havada yapılan kış sporu için doğru kıyafet donanımı çok önemlidir.

Yazının Devamını Oku

Siz hâlâ etiket okumayanlardan mısınız?

15 Ocak 2022
Günümüz şartlarında organik beslenmek veya doğal ürünlerle kişisel hijyenimizi gerçekleştirmek nerdeyse hayal oldu. Elimizi attığımız her ürünün içeriğinde vücuda zararlı bileşenler var. Birçok ülke hayvan, bitki ve besin zincirine zarar veren içerikli ürünleri yasaklamaya başladı, ülkemizde ise hâlâ kendimizi ve doğayı korumak adına atılan bir adım yok.

Yapabileceklerimiz bireysel olarak sınırlı. Ama artan iyi yaşam bilinci ve bireysel aydınlanma, reklam kampanyalarının dilini değiştirmeye başladı. Bu değişimi de küçük bir başlangıç olarak yorumlayabiliriz.
Hepimiz güzelleşmek, gençleşmek istiyoruz kabul ama bunu elde etmek için sağlığımızı riske atmaya değer mi? Mesela günde iki kere fırçaladığınız dişleriniz için kullandığınız florür içeren macunun zeka geriliği, erken ergenlik, tiroid ve kemik problemi olarak size geri döndüğünü kanıtlayan birçok araştırma mevcut.
Bunu bile bile florürlü diş macunu kullanıp vücuda kimyasal sokmak ne kadar mantıklı?
Temiz içerikli ürün seçerken, muhakkak etiket okumak gerekiyor ama içerikte neyi aramamız gerekli, hangi bileşenlerin olduğu ürünlerden kaçmak gerekiyor, bilinçli tercih yapmak için genel kavramların ne anlama geldiğini bilmek çok önemli.
Mesela yıllarca üç beyazdan uzak dur dediler. Artık o ne diye sormuyoruz, üç beyaz denildiğinde “un, tuz, şeker”den bahsedildiğini biliyoruz. Ama bu üç beyazdan daha tehlikeli, gördüğümüz an kaçarak uzaklaşmamız gereken başka bir üçlü daha var. “Paraben, florür ve SLS” ailesi.
Kozmetik sekörünün “koruyucu” diye lanse ettiği ama en toksik cilt bakım bileşeninden biri olan parabenler egzama, cilt ve deri hastalıklarının en büyük sebeplerinin başında geliyor. Ayrıca cilt tarafından emildiği için sadece yüzeyde kalmıyor, vücudu içten içe etkiliyor. Tüm dokulara, idrara ve hatta kana dahi karışabiliyor.
2004 yılında yayınlanan bilimsel bir makalede, meme kanseri olan kişilerin kanserli dokularında paraben tespit edildiği belirtildiğinde, endişelerin boyutu daha da artmıştı.

Yazının Devamını Oku

Modanın durumu 2022

8 Ocak 2022
Uzun zamandır bekle-diğim, bu yıl altıncısı gerçekleşen McKinsey & Company ile The Business of Fashion’ın ortak olarak hazırladığı “Modanın durumu 2022” raporu açıklandı.


Hazır giyim sektörünün geleceğini şekillendiren temel trendleri ortaya koyan rapor, moda endüstrisini nasıl bir geleceğin beklediğini gözler önüne seriyor.
Küresel moda endüstrisinin önde gelen yöneticileri ve birçok uzmanın analizleri ve anket sonuçları doğrultusunda hazırlanan raporda, Türkiye moda endüstrisinin en umut veren tedarik noktaları arasında gösterildi.
Bilindiği üzere tedarik sorunu kapımıza dayanan en büyük kriz. Her geçen gün daha fazla işletme, yeni ürünlerin geç gelmesi, çeşitliliğin tüketiciler nezdinde yankı uyandırmaması ve stok fazlası üzerindeki indirimlerin artması gibi nedenlerle gelirlerinin düştüğünü bildiriyor.
McKinsey uzmanları, ankete katılanların neredeyse dörtte üçünün coğrafi açıdan yakın ülkelerden ürün tedarik etmeyi planladıklarını söylüyorlar.
Türkiye’nin bu nedenlerle özellikle Avrupa pazarı için oldukça cazip hale geldiğini belirtiyorlar. Örneğin, Almanya için bir ürünü Güneydoğu Asya’dan tedarik etmek 30 gün sürerken, ürünün Türkiye’den lojistiği 3 ila 6 gün arasında tamamlanıyor.
McKinsey & Company ortağı İlke Bigan, “Rekabetçi kalabilmek için hızlı yanıt süreleri ve tedarik zinciri esnekliği günümüzün moda şirketleri için her zaman olduğundan daha da önemli hale geldi. Bu durum, coğrafi konumu nedeniyle Türkiye’ye belirli avantajlar sağlıyor. Önümüzdeki dönemde bu avantajı daha etkili şekilde değerlendirebilmeleri için moda sektöründeki iş liderlerine, dijitalleşmeyi hızlandırmalarını öneriyoruz” diyor.

Yazının Devamını Oku

2022 trendleri neler olacak?

1 Ocak 2022
...

Vintage ve ikinci el pazarlar

Sürdürülebilir alışveriş alışkanlığını değiştirmek, moda döngüsüne katkıda bulunabilmek ve markaların tüketim odaklı ortaya çıkardığı zararı bir nebze olsa hafifletebilmek uğruna ikinci el ve vintage markalara olan talebin artışını gözlemleyebiliyoruz.

Vintage ve ikinci el fikri moda markalarını da cezbetmiş durumda. Ayrıca dünya genelinde kiralama ve yeniden satma platformlarında yukarıya doğru ivmelenme var. İngiltere’nin en büyük kiralama ve ikinci el satış sitesi olan My Wardrobe HQ Valentino ve Oscar de la Renta’dan sonra Burberry ile de işbirliğine başladı.

Çantalardan ikonik trençkotlara kadar markaların dikkat çeken ürünleri internet sitesinde satışa sunulduğu gibi dört, yedi veya on dört günlük sürelerle kiralama da yapılabiliyor. Kullanıcılar aynı zamanda beğendikleri vintage veya ikinci el kıyafetleri direkt olarak satın alabiliyor.

Ama en güzeli, müşterilerin bağışladığı Burberry parçaların satışlarından elde edilecek gelirin büyük bir kısmının, iş arayan kadınlara danışmanlık veren vakfa bağışlanacak olması.

Bu fikri çok sevdim. Bize de ilham olması gereken bir iş planı bence.

Dark AcademIa Trendi

Renkli giyinmekten hoşlanmayanların çok seveceği, 19. yüzyıl kostümlerini beğenenler için ortaya çıkan bir trend.

Yazının Devamını Oku