Hande Can

Sanat ve modanın NFT hali

30 Ekim 2021
Eşsiz sanat eserleri olarak lugatımıza giren “non-fungible token” (Dönüştürelemez jeton) anlamına gelen NFT’ler, her ne kadar kripto paralardan farklı olsa da sanatın dijitalleşmesi olarak popülerliğini her geçen gün artırıyor.


Değeri milyon dolarları bulan sanal eserler lüks tüketici sınıfı için yeni bir gösteriş aracı olmaya başladı.
NFT’ler, markalara, kitleleriyle konuşabilmeleri için yenilikçi bir etkileşim alanı yaratıyor. Önümüzdeki dönemde, Hermes’in ürettiği ilk Birkin çanta gibi, koleksiyonerlerin peşinde koştuğu, sınırlı sayıda üretilen NFT’ler hayatımızın parçası olacak.
Ama asıl soru şu?
Görmediğimiz, dokunamadığımız dijital eserler, tasarımlar ve videolar bizim gibi geleneksel kafalar tarafından benimsenebilecek mi?
Dijital ve fiziksel dünyanın iç içe geçtiği, sonu gözükmeyen teknoloji girdabı içinde oyunun kuralları yeniden yazılırken burada en avantajlı kişilerin teknoloji içine doğan Z kuşağı olduğunu düşünüyorum.
Çünkü “üzerime giyemediğim bir elbiseyi neden couture fiyatına alayım” sorusunun yanıtını bulamıyorum.

Yazının Devamını Oku

Apple teknoloji ile sanatı buluşturmuş

23 Ekim 2021
Sanat ve moda birlikteliği her geçen gün bizlerin odak noktası haline gelse de sanat ve teknoloji birlikteliğinden çıkan yenilikler ağzımızı açık bırakmaya devam ediyor.

Fark ettiyseniz gelişen teknoloji ve değişen yaşam şartları sanatta değişimi başlattı. Özellikle artırılmış gerçeklik olan AR teknolojinin ortaya çıkması, sanatçılara yeni ifade biçimleri ve farklı mecra ortaklıkları doğurdu.
Yıllar önce sanat, festivaller, müzeler ve sergilerde deneyimlenirken günümüzde bambaşka tecrübelerle karşımıza çıkıyor.
Bağdat Caddesi’nin üzerinde açılan, Türkiye’nin üçüncü ve bence Kaliforniya’daki Apple Center’a benzerliğinden dolayı da en iyi Apple mağazası, kültür ve teknolojiyi bir araya getirerek 20 yerel sanatçımıza ev sahipliği yapıyor.
İstanbul’a saygı duruşu niteliğindeki 6 hafta sürecek olan “Perspektif İstanbul” adı altında geleneksel minyatür çizimi ve illüstrasyonundan fotoğrafçılığa kadar birçok farklı atölye çalışmaları ile katılımcılara farklı deneyimler sunacaklar.
Mağaza aynı zamanda AR sergisine ev sahipliği yapıyor.
Perspektif İstanbul’a katılan birçok farklı sanatçının eserlerini, Lidar tarayıcına sahip Ipad Pro’lar ile görebileceğiniz inanılmaz büyüklükteki dijital enstalasyon, katılımcıları teknoloji ve sanal dünya arasında farklı bir yolculuğa çıkartıyor.
Mesela yaratıcı teknoloji uzmanı Tin Nguyen ve Ed Cutting ile Türk ses tasarımcısı Oğuz Öner tarafından özel olarak hazırlanmış artırılmış gerçeklik sergisini deneyimleminizi tavsiye ederim.

Yazının Devamını Oku

Fashion Week İstanbul ve moda filmleri

16 Ekim 2021
New York ile başlayıp Paris ile son bulan moda haftaları geleneksel hale dönmeye başlamışken, Fashion Week İstanbul üçüncü kez dijital olarak gerçekleşti.Bu sezon tasarımcılar koleksiyonlarını moda filmleri aracılığı ile sergiledi.


Geleneksel defilelere hasret kalmış olmamıza rağmen ortaya çıkan moda filmleri son derece güzel, kendine hayran bırakan kalitedeydi.
İşinin ehli kreatif direktörler, stilistler ve sanat yönetmenleriyle birlikte her tasarımcı harika filmlere imza atmış.
Koleksiyonlarını izleyicilerle podyum eşliğinde sunmaya hasret tasarımcıların bu filmlerle nasıl özlem gidermeye çalıştığını, her şeye rağmen arkada nasıl bir emek olduğunu ve sıkıntılı geçen sezonlara inat, tasarım aşklarının ne kadar güçlü olduğunu görüyorsunuz. Tüm tasarımcı arkadaşlarımın ellerine sağlık. Bol satışlarınız olsun.

YABANCI BİR GÖZDEN İSTANBUL

Yazının Devamını Oku

Dijital detoks

9 Ekim 2021
New York, Milano, Paris moda haftaları çok uzun bir aradan sonra tüm şaşaaları ile geleneksel halde geri döndü.


Dünya çapında sosyal medya influencer’ları ve ünlüleri, sokak modasıyla herkesi meşgul ediyorken, son derece radikal bir karar aldım.
Moda haftalarından uzak bir lokasyona gidip, havaalanına girdiğim andan itibaren sosyal medya detoksuna soktum kendimi. Uzun zamandır moda haftalarının geri dönmesini beklerken böyle bir hamle düşündürücü.
Bir yandan küresel iklim krizi ve moda sektörünün buna olan etkisinin büyüklüğü, sosyal medyanın aşırı görgüsüzlük içeren içerikleri, düşüncesizce paylaşılan fotoğrafların gereksizliği ve elimdeki ekrana bağımlı olmamın farkındalığıyla “hayatı kaçırıyor muyum” sorusu hep aklımda çünkü. Artık buna bir “dur” deme zamanımın geldiği bir noktaydı belki de.
İlk gün kolay değil, insanın eli ayağı titriyor, sanki eksik bir şeyler var hissi doğuyor. Bir yerlerde önemli bir şeyini unutmuşsun gibi ama sonra anlıyorsunuz ne kadar uzun zamandır detayları görmezden geldiğinizi. Sadece kültür, sanat ve vizyonumu besleyen Instagram’sız koca bir hafta bile “biz hangi ara bu kadar bağımlı olduk” dedirmeye yetti.
Düşünsenize, interneti ilk defa 1993 yılında kullanmaya başladık. Daha o zaman Google bile yoktu hayatımızda. Google 1998 yılında, Instagram ise 2010 yılında var olmaya başladı. Toplamda 10-11 senelik aydınlanmanın hayatımızdan götürdüklerine bakınca ciddi tehlike çanları ile baş başa olduğumuzu düşünüyorum.
Çok yakında sosyal medyada her adımını, her alışverişini, her aldığını koyan yani aşırı aktif kullanan kişilerin psikolojik terimlerle adlandırılacağını duyuyorum.

Yazının Devamını Oku

Giyilebilir teknoloji ile şık olunur mu?

2 Ekim 2021
Havaların soğuması ve outdoor aktivitelerin popülaritesinin artmaya başladığı şu dönemde bunca marka ve ekipman arasında “nerede ne ve nasıl giyinilmeli?” sorusuyla çok karşılaşıyorum.


Outdoor denilince bu kıyafetlerin sadece doğada giyilmesi gerektiğini düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz.
Özellikle son iki yıldır gerek zorunluktan, gerek yaşam şeklini değiştirip daha doğayla iç içe olmaya karar vermemizden dolayı outdoor konusunda çok ciddi aydınlanmalar yaşanmaya başlandı.
Bu aydınlanmayla birlikte “urban outdoor” yani “şehirli outdoor” terimi hayatımızın merkezine doğru hızlı adımlarla oturmaya başladı.
Bunu sakın pandemi ile gardırobumuzun merkezi haline gelen eşofman ve spor ayakkabı odaklı “athleisure” modası gibi gelip geçici bir trend olarak algılamayın.
Trendler gelip geçici moda akımını belirler. Ama bir kere insanlar aydınlanma yaşadı mı tekrar eskiye dönmesi imkansızdır.
Nasıl sağlıklı beslenme konusunda aydınlama yaşayıp bir daha eski, sağlıksız ve bize zarar veren yeme alışkanlıklarımıza geri dönemiyorsak, teknolojik, giyilebilir ve şık ekipmanların dünyasına adım attıktan ve bunları şehirde kendi kıyafetlerimizle stilize etmenin tadına vardıktan sonra, sadece trend diye ürün tercih etmemiz de mümkün olmayacak.

Yazının Devamını Oku

Ömür boyu aşkın sırrı açıklandı

25 Eylül 2021
Dünyaca ünlü ilişki ve evlilik uzmanı Dr. Julie-John Gottman çifti katıldıkları The Mindbodygreen podcast’inde ömür boyu sürecek ilişkinin formülünü verdiler.Bir ilişki ne zaman bitmeli?


Özellikle günümüz şartlarında her şeyden çabuk sıkılan, boşanma rekorları kıran ve hiçbir şeye konsantrasyon sağlayamayan yeni kuşak olarak bizlerin, hayatımızın sonuna kadar sürecek eski usul ilişki yürütebilmemiz mümkün mü?
Bir ilişkinin ömrü neye göre belli oluyor?
Tüm bu konuların konuşulduğu podcast’te Gottman çifti, bizlere ömür boyu aşkın mimarisini çizdiler.
Mesela, “pozitif/negatif oranı” bir ilişkinin sürüp sürmeyeceği konusunda çok yakın tahminlerde bulunabildiğini gösteriyormuş.
Çiftin yıllarca süren araştırmalarının sonucuna göre, tartışmalı bir dönemde çift, her 1 negatif etkileşime karşın 5 pozitif tonda sohbete giriyor. Bu oran çiftin sorunsuz bir döneminde her 1 negatif etkileşime karşın 20 pozitif iletişime çıkıyor.
Yani çok sık kavga eden bir çift hâlâ pozitif iletişimlerini koruyabiliyorlarsa sağlıklı, hiç kavga etmeyen bir çift ise sağlıksız bir ilişkiye sahip olabiliyor.

Yazının Devamını Oku

Louis Vuitton mağazasında bir Türk sanatçı

18 Eylül 2021
1854 yılından bu yana her zaman yüksek kaliteyi amaçlayan ve inovasyonu stil ile buluşturan Louis Vuitton’un, İstinye Park’taki yeni mağazası çağdaş Türk sanatçı Seçkin Pirim tarafından düşünüldü ve yeniden tasarlandı.


Dünya çapındaki özel koleksiyonlarda yeri olan Seçkin Pirim, mağazanın cephesini Louis Vuitton’un ikonik “damier” deseninden ilham alarak, heykel niteliğinde bir yapıt haline dönüştürmüş.
Tasarımın tamamında kullandığı Türk limra taşını amorf ve kıvrımlı bir form haline getirerek ortaya çıkarttığı cephe görenleri kendine hayran bırakıyor.
Birçok ödülün sahibi olan Pirim’in, dünyanın en geleneksel ve köklü markasını bir Türk olarak kendine hayran bırakması, projeyi tamamen kendi fikirleri doğrultusunda hayata geçirmesi ve özellikle bunu Fransız bir markaya kabul ettirmesi hiç kolay olmasa gerek.
Ortaya çıkan sonuç o kadar güzel ki, gelecek Louis Vuitton kitaplarının birinde Seçkin Pirim tarafından ortaya çıkan bu sanatı tüm detaylarıyla okuyacağımızdan hiç şüphem yok.
Marka her yeni ikonik mağazasının kapılarını “mirasına duyduğu saygıyla” açmaya devam ediyor.
Tamamen kadın giyim dünyasına ayrılmış mağazada dünyadaki tüm Louis Vuitton mağazaları ile aynı anda koleksiyona ulaşma imkanına sahip olacaksınız.

Yazının Devamını Oku

En iyi giyinen 50 kadından biriyle işbirliği

11 Eylül 2021
Yakın zamanda 100’üncü yaşını kutlamış olan, kendi kendini yetiştirmiş moda tasarımcısı, iç mimar ve stil ikonu Iris Apfel’i tanımayanız var mı?

Kendisi, “Stil, kendini ifade etme ve her şeyden önce tavır ile alakalıdır” diye ikonikleşmiş cümlenin sahibi. Meşhur “neden sıkıcı olalım?” tavrıyla parlak kıyafetleri, çok katmanlı eğlenceli aksesuvarları, kalın, yuvarlak ve büyük boy gözlükleri imzası haline getirmiş, sadece kendisi için süslenmenin simgesi, koca bir çağa ilham vermiş bir kadından bahsediyorum.
“Stil çok para harcamak değildir. Önemli olan ne ya da neler giydiğiniz değil, bir şey giyerken nasıl hissettiğinizdir. Stil, kendini ifade etme ve her şeyden önce tavırla ilgilidir” diyen, stilin fiyatı ne olursa olsun her yerden gelebileceği fikrini temsil eden Apfel, H&M ile işbirliğine imza attı.
Koleksiyonda Iris Apfel’in simgesi haline gelen eklektik giysiler ve şatafatlı aksesuvarlar her yaş ve bedene hitap edecek.
Canlı renkler, gösterişli kumaşlar ve eğlenceli elbiseleri abartılı mücevherlerle taçlandırarak klasikleşmiş gardırobunuza renkli bir dokunuş yapabilirsiniz.
Bunu nasıl yapacağınızı bilemiyorsanız gerçek bir ilham kaynağı olan Iris Apfel’i araştırıp, stilinden esinlenmenizi tavsiye ederim.
Koleksiyon 2022 başlarında satışta olacak. O zamana kadar hayat hikayesinden, nasıl dünyanın en iyi giyinen 50 kadınından biri olduğuna kadar okuyabileceğiniz birçok içerikle onun gözünden bakmayı başarabilirsiniz.
Kendisini tanıdıkça koleksiyonun değerini daha iyi anlayacaksınız.

Yazının Devamını Oku