KONUMUZ yine eğitim. Eğitim sistemimizin önemli bir yarası meslek liseleri. Türkiye’de hem öğrenciler, hem aileler meslek liselerine pek sıcak gözle bakmıyor.
Gelişmiş ülkelerde meslek liselerine gidenlerin oranı
yüzde 65.Bizde bu oran
yüzde 33.Bu düşük oranın şöyle olumsuz sonuçları var.
Bir yanda üniversitelerde inanılmaz bir yığılmaya yol açıyor.
Diğer yanda sanayinin kendisine gerekli iş gücüyle buluşmasını engelliyor.
Koç Holding’in 2 yıl önce Milli Eğitim Bakanlığı’nın desteğiyle başlatmış olduğu "
Meslek Lisesi Memleket Meselesi" projesi bu trendi tersine çevirmeyi amaçlayan önemli bir girişim.
Projenin ne olduğunu kısaca özetliyorum.
250 meslek lisesinden her yıl 2 bin öğrenciye burs veriliyor.
Proje tamamlandığında sayıları 8 bine ulaşacak öğrencilere
Koç Holding’in 22 şirketinde staj imkánı sağlanıyor ve mezun olduktan sonra istihdam önceliğini tanınıyor.
Öğrencilere
Koç çalışanlarının
"gönüllü" koçluk yapması da projenin bir başka ayağı.
ÜNİVERSİTE ŞART DEĞİLPeki iki yıl sonra proje hangi noktada?
Projenin en önemli hedefi
"gençleri meslek liselerine özendirmek" idi.
Verilere göre, meslek liselerine başvurular yüzde 30 oranında artmış.
Öğrenci ve velilerin nezdinde meslek okulları itibar kazanmış.
"Hayatta başarılı olmanın yolu illa üniversiteden geçer" ön yargısı kırılmış.
Koç’un burs verdiği öğrenciler arasında açtığı kompozisyon yarışmasında
"meslek liseliyim,
kendime güveniyorum" diyenler çıkıyor artık.
Proje diğer yanda, Türk sanayisinde önemli bir yeri olan
Koç Holding’in 22 şirketinin teknik eleman açıklarını kapatmanın yolunu açmış.
Karşımızdaki örnek tam bir sanayi-meslek eğitimi işbirliği.
Koç bünyesindeki
Tüpraş proje kapsamında bazı endüstriyel meslek okullarında laboratuvar açılması için
Milli Eğitim Bakanlığı’yla protokol imzalıyor.
Aynı şekilde
Fiat’ın da imzalamış olduğu bir laboratuvar anlaşması var.
Özetle,
Koç’un çeşitli sanayi dallarında faaliyet gösteren şirketleri bağlantı kurdukları meslek okullarındaki eksiklikleri tespit edip, kalifiye teknik elemanların yetişmesi için katkıda bulunuyorlar.
Sanayinin talebine göre meslek okullarının müfredatlarını değiştirmeleri de gündeme gelebilecek artık.
Hangi ilimize, hangi meslek okulunun da gerekli olduğunun sanayi ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ortaklaşa belirlenmesi de.
Mesela, denizi olmayan illerimizde denizcilik meslek okulu olduğunu biliyor muydunuz?
Bu projeye áşığız diyen iki kadın
"MESLEK Lisesi, Memleket Meselesi" projesini iki kadın yürütüyor.
Koç Kurumsal İletişim Direktörü
Oya Ünlü Kızıl ile
Koç Dış İlişkiler ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk Koordinatörü
Aylin Gezgüç.
Bir dönem
Kemal Derviş’in danışmanlığını yürütmüş olan
Oya Ünlü Kızıl, "Bu benim áşık olduğum bir proje" diyor.
Projeye áşık zira Türkiye için çok önemli olduğunu düşünüyor.
Yale Üniversitesi’nden kazandığı dört aylık "
liderlik" bursu nedeniyle ABD’nin yolunu tutacağında aklının burada kalacağından hiç kuşku yok.
Aylin Gezgüç de sırf bu proje nedeniyle
Hazine Bakanlığı’nda 13 yıllık hizmetine son noktayı koymuş.
Hazine Bakanlığı’nda
İMF ilişkilerinden de sorumlu olan
Gezgüç en son bakanlığın Çok Taraflı Ekonomik İlişkiler Dairesi’nin başındaydı.
"Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusuyla övünüyoruz. Ama bu nüfusun 20 yıl sonra eğitimsiz ve en önemlisi mesleksiz olabileceğini hiç aklımıza getirmiyoruz" diyor
Böylesine önemli bir projenin başında iki kadın olunca kızlara pozitif ayrımcılık uygulanmaması mümkün mü?
Projenin ilk uygulandığı 2006-2007 döneminde kız oranı
yüzde 56.