Pekin’deki yaz Olimpiyatlarına şunun şurasında 10 gün gibi birşey kaldı.
8 Ağustos ile 24 ağustos arası çaresiz ekran başındayız.
Sanıyorum ki, Çin ekonomiden sanata pek çok alanda "in" durumunda olduğu için bu Olimpiyatlar diğerlerinden fazla ilgi çekecek.
Pekin 2008 polemikleri şimdiden başlamış bile.
Baktım geçenlerde uslanmaz Avrupalı parlamenter Daniel Cohn-Bendit sırtında bir tişörtle poz veriyor.
Tişörtte Olimpiyat oyunlarının meşhur halkaları yerine içiçe geçmiş kelepçeler var.
Tişörtü giydiği gün Cohn-Bendit, Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada Sarkozy’ye çatıyor.
"Sayın Başkan Olimpiyat Oyunları’nın açılışına gitmek utanç vericidir" diyor.
"Siz açılış günü elinizdeki çubuklarla karnınızı doyuracaksınız. Ben ise burada Çin mapushanelerinde çürümekte olan mahkumları düşüneceğim."
Daniel Cohn-Bendit bu.
Ne ağzında bakla barındırır, ne de gerçeği söylemekten sakınır.
İNSAN HAKLARI KARNESİNDE KIRIK
Çin’in insan hakları karnesindeki kırıkların Olimpiyat nedeniyle daha sık gündeme geleceği, hatta "yüzüne vurulacağı" zaten biliniyordu.
Dolayısıyla Cohn-Bendit’in Avrupa Parlamentosundaki çıkışı şaşırtmadı beni.
Ama şaşırtan başka birşey oldu.
Fransız Le Point Dergisi’ndeki şu başlık:
"Çinliler spordan nefret eder."
Şöyle düşünün.
Yemeğe eve misafir çağırıyorsunuz.
Ama küçük bir sorun var.
Yemek pişirmekten nefret ediyorsunuz.
Olimpiyat oyunlarına birkaç hafta kala bir muhabirini "bakalım Çinli atletler oyunlara nasıl hazırlanıyor" diye Pekin’e gönderen derginin yazısı gerçekten ilginç.
Okuduklarımdan çıkan sonuca göre, Çinliler neredeyse "zoraki" sporcu.
Le Point Dergisi’nin muhabiri Pekin’e gitmiş, neredeyse iki yıldan beri Çinli eskrimcileri çalıştıran bir Fransız antrenör ile konuşmuş.
Christian Bauer adındaki antrenöre göre, Çinli eskrimciler antrenmanlara isteksiz katılıyorlar.
Bir basketbol takımının koçu ise takımdaki tüm oyuncuların "basketboldan nefret ettiklerini" itiraf ettiklerini aktarıyor.
BASKETİ SEVMEYEN BASKETBOLCU
Eskrimi sevmeyen eskrimciler.
Basketbolü sevmeyen basketbolcular.
Nasıl bir şey bu?
Derginin vardığı sonucu göre, Çin’de eskrimci, kürekçi, bisikletçi ya da sporun her hangi alanında faaliyet gösteren sporcuların hiç biri o dalı sevdiği için seçmiyor.
Sadece mesleği olsun diye seçiyor.
Sporcu oldun mu devletten maaş garantisi var çünkü.
Çin’deki spor akademilerinin sayısı 3 bin.
Burada her gün 400 bine yakın çocuk ve yetişkin haftanın altı ya da yedi günü antrenman yapıyor.
Mezun olduktan sonra ise yerel yönetimler ya da hükümet tarafından işe alınıyor.
Çinli sporcuları en fazla bezdiren şey ölesiye antrenman.
Eski bir dekatlon atleti olan Li Chao Bin Fransız muhabire şöyle konuşmuş:
"Atletizmde Batılılardan daha geri olduğumuz için daha fazla çalışmak zorundayız. Bugün artık koşmuyorum, zira canım çekmiyor. Spor yüzünden her yanım sakat. Dizlerim, sırtım, omuzlarım."
China Sports Daily Gazetesi’ne göre, Çinli eski sporcuların yüzde 80’i Li Chao Bin gibi kronik sağlık sorunlarından muztarip.
Ya da işsiz ve yoksul.
Pekin 2008 Olimpiyatları’nın müthiş parıltısının arkasında yatan gerçek bu ne yazık ki.