Gila Benmayor

Bu gece çekirdek çıtlatıyoruz

31 Aralık 2010
ÇEKİRDEK çıtlatmayı sadece bizlere özgü sanmayın.

Tüm Ortadoğu başta İran, Suriye, İsrail ve yakın komşularımız Bulgaristan, Yunanistan ve  tabii ki her iki tarafıyla Kıbrıs ay çekirdeği ya da kabak çekirdeğini çıtlatmaya bayılıyor.


Bana bu bilgileri veren Papağan Kuruyemiş Yönetim Kurulu Başkanı Kani Emekçi esas bombayı şöyle patlatıyor:

Papağan’ın aylık paket satışları 3,5 milyon adet iken aralık ayında 7 milyonu buluyor.


Yılbaşı nedeniyle satışlarda yüzde yüzlük bir artış oluyor.


Yazının Devamını Oku

İngilizlerin İcra Kurulu’nda İngilizce bilmeyen Türk

28 Aralık 2010
GEÇENLERDE İstanbul Modern’de Oya Eczacıbaşı ile sohbet ederken Ethem Sancak ile karşılaştık.

İstanbul Modern’in üç ana sponsorlarından biri olan Hedef Alliance’ın Yönetim Kurulu Başkanı Sancak İngiltere’den yeni dönmüştü.


Pek mutlu görünüyordu.


Geçtiğimiz temmuz ayında Hedef Alliance’taki payını yüzde 50’den yüzde 60’a çıkartmış olan   İngiliz Alliance Boots’un İcra Kurulu’na seçilmişti.


Ayrıca Hedef Alliance, Alliance Boots tarafından 22 ülke arasında yılın en girişimci şirketi seçilmişti.

Sancak

Yazının Devamını Oku

İstanbul Modern’e en çok ilgi gençlerden

26 Aralık 2010
OYA Eczacıbaşı ile İstanbul Modern’in Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nü almasından bir iki gün sonra buluştuk.

Müzenin eğitim projelerine destek amacıyla bu yıl ikincisi düzenlenen Gala Modern’den iyi bir gelir elde edilmiş olmasından ötürü Oya Eczacıbaşı mutluydu.
İstanbul Modern’in altıncı yılında çeşitli eğitim projeleriyle ulaşılan öğrencilerin sayısı 325  bini bulmuş.
Eczacıbaşı, “Gala Modern’den elde ettiğimiz gelirle eğitime yönelik yılda 6 ila 7 proje gerçekleştirebiliyoruz” diyor.
Bunlardan bir tanesi “Dokunduğum Renk”.
Ya da “Görme engelli çocuklara resim eğitimi”.
Bir diğeri hem anneye, hem çocuğa birlikte verilen sanat eğitimi.
Zihinsel engelli çocuklara liseli gençlerin verdiği eğitim ise bir başkası.

Yazının Devamını Oku

Ünlü şeften Mehdi Eker’e çağrı

24 Aralık 2010
MEHMET Gürs’ü tanımayan yok.

İstanbul’da sayıları yediyi bulan lokanta zinciri Num Num’ların ve The Marmara Pera’nın en tepesindeki Mikla’nın hem şefi, hem sahibi.


Yiyecek içecek sektöründe, fast-food’a karşı slow-food’u savunan başarılı bir girişimci.


Aktivist noktasında bir çevreci.

Mehmet Gürs önceki buluşmamızda lacivert renkli üzerinde bir balık iskeletiyle “Seninki kaç cm”  sözlerinin yazılı olduğu bir tişört giyiyor.


Yazının Devamını Oku

CHP’yi iş dünyasıyla barıştıracak

21 Aralık 2010
KURULTAYDAN sonra eskisine oranla CHP’den çok fazla umudum var.

Çok sevdiğim iki isim KAGİDER Başkanı Gülseren Onanç ile Bahçeşehir öğretim görevlisi akademisyen Profesör Binnaz Toprak artık parti meclisinde.


Dün sabah her ikisini de kutlamak üzere telefona sarıldım.

Gülseren Onanç’a ulaştım, Binnaz Toprak’ı aramaya çalışırken Diyarbakır’dan ekranda karşıma çıkmaz mı?

Gülseren Onanç,  her şeyin bir buçuk ay zarfında hızla geliştiğini söylüyor.

CHP’den çağrı İstanbul’da Swissotel’deki Arama Konferansı’ndan hemen sonra gelmiş.

Onanç’a çağrıyı yapan bizzat CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu.


Yazının Devamını Oku

Çinliler Godiva’yı sevdi

19 Aralık 2010
GEÇEN temmuz ayında, Tokyo’daki otelimizin lobisinde küçük Godiva dükkânı vardı.

Otelde kaldığımız dört, beş gün zarfında dükkânın önünden geçtiğim her sefer, içeri dalıp Japon tezgâhtara “Godiva’nın sahibinin Türk olduğunu biliyor musun” demeyi aklımdan geçirdim.
Demedim tabii ki.
Geçen gün Godiva’nın Abdi İpekçi Caddesi’ndeki şık dükkânında buluştuğumuz Ülker Grubu  Başkanı Murat Ülker’e bunu anlatınca “Büyük bir olasılıkla ne dediğinizi anlamayacaktı. Türkiye’yi bile bilip bilmediği meçhul” dedi.
Gerçekten, tezgâhtar Japon kıza gel de, Belçika markası diye bilinen Godiva’nın Amerikan Campbell Soup Co.’dan sonra bir Türk şirketine ait olduğunu anlat.
Bu karmaşık durumu nasıl anlayabilir?
ABD ile Japonya, en çok Godiva dükkânının olduğu iki ülke.
Amerikalılar kadar Japonlar da bayılıyor bu markaya.

Yazının Devamını Oku

Cancun’dan Çanakkale’ye

17 Aralık 2010
CANCUN’daki iklim zirvesinden somut iki şey çıktı.

Küresel ısınmayı 2 dereceyle sınırlandırmak ve 100 milyar dolarlık “Yeşil İklim Fonu”.

Isınmayı 2 dereceyle sınırlandırmanın yolu fosil yakıtlardan vazgeçmekten geçiyor.

Cancun’a giden Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, gelişmekte olan ülkelerin başı çekmeleriyle ortaya çıkan “2 derecelik” uzlaşmasında Türkiye adına bir söz verdi mi?

Bilmiyorum.

Bildiğim şu:

Türkiye’de küresel ısınmaya karşı mücadele özel sektörün sesini daha baskın.

Geçenlerde bir araya geldiğim Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal örneğin “Birinci önceliğimiz fosil yakıtı azaltmak” diyor.

Akçansa

Yazının Devamını Oku

Kamuya daha çok ‘şeffaflaşma’ fırsatı

14 Aralık 2010
ŞEFFAFLIK Derneği Türkiye’de 2008 yılında kuruldu.

Dernek, geçtiğimiz cuma günü Dünya Yolsuzlukla Mücadele Günü nedeniyle,  “Küresel Yolsuzluk Barometresi”nin sonuçlarını yayınladı.

Küresel Yolsuzluk Barometresi, Uluslar arası Şeffaflık Örgütü tarafından gerçekleştiriliyor.

Sokaktaki insanların yolsuzluk deneyimleri, görüşleri üzerine dünya çapında tek kamuoyu araştırması olma özelliğinde.

Barometre için 2010 yılında, 86 ülkede, 91 bin 500 kişiyle görüşülmüş.

Yolsuzluk Barometresi’nin çarpıcı sonuçlarına göre, her 10 kişiden 6’sı yolsuzluğun son 3 yılda arttığına inanıyor.

Türkiye’de insanların yüzde 57’si inananların safında.

Dünyada kadınlarda bu inanç daha yaygın.

En çok yozlaşan kurumlar arasında

Yazının Devamını Oku