Ercan Saatçi

Kaptanlar

19 Şubat 2012
İKİ şahane dönüş maça damgasını vurdu. Sakatlıktan çıkan Emre ve formsuzluğuna dur diyen Alex. İki kaptan işi bitirdi. Fakat, bakın geçen seneye...

Şampiyon olan takımda Gökay, Okan gibi bazı genç oyuncular çokca şans bulmuş ve iyi işler yapmışlardı. Aykut Hoca da bu insiyatifinden dolayı alkış almıştı... Bugün Okan gibi bir çok oyuncu kiralık olarak verilirken, kadrodaki genç isimler de neredeyse hiç şans bulamıyorlar. Yeni transfer, Özgür Çek mesela... Ziegler bu kadar kötüyken şans bulamıyor. Gökay çok mücadeleci ve Fenerbahçelilik ruhuyla oynayan genç bir yetenek... Mehmet Topuz’un, neredeyse geldiğinden beri bu kadar vasat olmasına rağmen ilk onbirde şans bulması benim için büyük bir klişedir. Skor yanıltıcı olabilir, aldanmamak gerek. Özellikle ilk yarıdaki oyun da gösterdi ki; Aykut Hoca’nın derhal risk alması, takımının mücadele gücünü ve dayanıklılığını artırması ve yeni bir motivasyon yüklemesi yapması şart...

TOP 5

1-  F.Bahçe’nin kadınları ve çocukları.
2-  Emre’nin şahane oyunu.
3- Alex’in dönüşü.
4- Sow’un harika asisti.
5- Başkanları cezaevinde olan iki takımın gol düellosu.

MAÇIN ÜÇ ADAMI

Yazının Devamını Oku

UEFA’nın sopası yok!

18 Şubat 2012
TFF’ye aba altından sopa göstermek suretiyle ince yollu tehdit blöfü yapan kim?

UEFA
UEFA’nın ikinci adamı kim?
Şenes Erzik.
Fenerbahçe’yi UEFA’nın korkusundan Şampiyonlar Ligi’ne gönderemeyen kim?
TFF.
Şenes Erzik’in aday yaptırıldığı kurum hangisi?
TFF.

Yazının Devamını Oku

Neler oluyor sizlere?

13 Şubat 2012
GEÇEN hafta da yazmıştım... Baroni düşüşte, yabancı hakkı Dia ile kullanılsa, Baroni’nin yerine de Selçuk ya da herhangi bir genç oyuncu oynasa diye...

Volkan’dan sonra sahanın en az koşan ismi Baroni’ydi dün... Sağ tarafta Caner, pozisyon üretemediği gibi Fenerbahçe’nin sağ kanadı yoktu dün. Dia’nın bilmediğimiz bir cezası ya da hatası mı var merak ediyorum doğrusu. Üstelik Aykut Hoca da sağ kanat zafiyetinin farkında olacak ki, oyuncularını sürekli sol kanattan oynamaları konusunda uyardı. Emre’nin sakat olduğu, Alex’in formsuz olduğu bir dönemde bazı oyuncular konusunda ısrar etmek yerine, risk alınmalıydı ve gençlerle heyecanlandırılmalıydı oyun... Derken son çeyrekte bana göre iş işten geçtikten sonra yapıldı değişiklikler ama fayda etmedi elbette...
Dışarda milyonlarca Fenerbahçe taraftarının ve camianın aylardır verdiği mücadeleyi göz önünde bulundurursak eğer, dünkü futbolcu topluluğunun ve teknik ekibin verdiği mücadelenin yakışmadığını belirtmek isterim.

Deplasman kaybı 23

Birkaç hatası olsa da dün sahada en çok mücadele veren oyuncunun, oyundan alınana kadar Stoch olduğunu belirtmek isterim. Deplasman kaybı 23 puan olmuşsa eğer, Aykut Hoca’nın oturup bir düşünmesi gerek... Ligin başındaki birlik beraberlik mi yordu, yoksa sadece oyuncuların enerjisi mi azaldı bilmiyorum ama bu karanlık havada elbirliğiyle yolunu bulan bir takıma sormak isterim; Neler oluyor size ?

Top5 TopEstetik

- Alex’in estetik frikik golü.
- Stoch’un Karabüksporlu Cernat’a estetik asisti.

Yazının Devamını Oku

İyi kötü çirkin

6 Şubat 2012
DÜN gece derbiyle ilgili olan tek şey, seyircinin yarattığıydı atmosferdi...

Oyun olarak, fırsat yakalama mücadelesi dışında bir derbi atmosferi yoktu ne yazık ki... Aykut Hoca, maça Mehmet Topuz yerine Dia ile başlasaydı, haftalardır uyuyan Baroni’yi de genç Gökay ile uyandırsaydı eminim ki, sonuç çok daha farklı olurdu.

Gözüne projektör tutulmuş biri izlenimini veren Sow, belki vatandaşı Dia ile oyuna başlasaydı, başka bir motivasyon olurdu her ikisi için de...
Moussa Sow’un uzatmalarda attığı gol, ancak bu haftadan sonra kendisine moral olacaktır. Elbette Aykut Hoca’nın farklı bir kriteri vardır ama son haftalardaki düşüş ve kaybedilen puanlar bu kriterleri bir daha gözden geçirmeyi gerektiriyor.

Maksat 3 puansa

Çünkü çok eksik bir Beşiktaş’a karşı tam kadro çıkıp, neredeyse 90 dakika 1-0’ın üstüne yatmak Fenerbahçeli’yi mutlu etmez.
 Ama maksat sadece üç puansa, birileri çıkıp geçersiz saymak için her şeyi yapmasına rağmen kazanıyor Fenerbahçe...! Sonuç olarak; Fenerbahçe için iyi olan, üç puandı. Kötü olan futboldu. Çirkin olan Beşiktaş tribününde yaşananlardı.

TOP 5

1- Muhteşem Fenerbahçe taraftarının 3D kareografisi ve yarattığı atmosfer.

Yazının Devamını Oku

Zorba

3 Şubat 2012
MERAK etmeyin, hiç kimseye böyle bir yakıştırma yapmayacağım.

Gekas’ın penaltı golünden sonra 19 Mayıs Stadı’nın hoparlörlerinden yankılanan o şarkıya takıldım. Aslında “takıldım” dememeliyim, çünkü çok hoşuma gitti, o Yunan Sirtakisini Samsun’da duymak. Gekas’ın attığı gollerden sonra efsaneleşmiş bir film olan “Zorba”nın müziğinin  çalıyor olması müthiş iyi bir yaklaşımdır diye düşünüyorum. Elbette Gekas’ın “Zorba” eşliğinde golleri sıralaması da başka bir ironi. Bir nevi tatlı zorbalık yani...

Aklı Beşiktaş derbisindeydi

İşin diğer tarafı, tam Galatasaray’ı yakalama fırsatı gelmişken yenilmek, Fenerbahçe için üç puandan daha büyük bir kayıptır bence. Ama mazeret büyük olunca ne Aykut Kocaman’a, ne de oyunculara söz söylemek gelmiyor içimden. Orta sahanın zayıflığı, Emre’nin eksikliğinde daha da göze çarpıyor ne yazık ki...
Aykut Hoca’nın aklı Pazar günkü Beşiktaş derbisinde olmalı ki, hemen bütün Fenerbahçeli oyunculara da sirayet etmiş gibiydi bu duygu.

TOP5

1-Gekas’ın hat-tricki
2-Mağlubiyete ve kötü futbola rağmen Stoch’un yükselişi.

Yazının Devamını Oku

Bininci kez

30 Ocak 2012
MERSİN kötüydü, Fener iyidi. Ama ben hala sezon sonundaki sonucun peşindeyim..!

Şöyle ki;
- Fenerbahçe taraftarı “İşte taraftar işte şampiyon” diye haykırırken,
- Onlara bu tezahüratı yaptıracak bir mücadele veren oyuncular, sahada ter akıtmaya devam ederken,
- Her şeye rağmen(!) koca bir sezon deplasmanlar, uçaklar, oteller, maaşlar, ödemeler yapılıyorken,
- Taraftar yağmurda çamurda takımlarını desteklemek için bilet almaya, yolculuk yapmaya, para harcamaya devam ediyorken,
- Fenerbahçe milyonlarca lira harcayarak, transferler yapmaya devam ediyorken,
Sezon sonunda “Fenerbahçe ligden düşürüldü, bu sezon Fenerbahçe için geçersizdir” derlerse ne olacak ?

Yazının Devamını Oku

Oy şikesi

27 Ocak 2012
FUTBOL Federasyonu kongresinin yapıldığı otelde önceki akşam kimi görsem, “Buraya neden geldik?” der gibi bakıyordu.

Elbette çoğunluk 58. maddenin değiştirilmesi için oy kullanmaya davet edildiklerini biliyordu, ancak hemen hepsi, “TFF’nin zaten böyle bir yetkisi var, bizim onaylamamız neyi değiştirecek ya da kimi rahatlatacak?” sorusunun cevabı arıyordu.

O bir saatlik arada olanlar oldu

Önceki akşam itibariyle otel ve çevresinde oluşturulan çeşitli köşelerde kulisler dönmeye başlamıştı bile... Kongrenin bir gece öncesi, “Değişsin” diyenler çoğunlukta görünüyordu. Hatta o bir saat ara var ya... İşte bana göre ne olduysa o bir saat arada oldu. Ve, “Değişmesin” diyenlerin sayısı arttı. Süper Lig kulüpleri başkan ve yöneticileri, “Oyumuz hayır” dedikçe taraftarlar da arttı ve sanırım birçok otoriteyi (!) şaşırtan sonuç çıktı; HAYIR!
Örneğin Ahmet Çakar, “Ben size sonucu söyleyeyim” diye anlatmaya başladığı senaryosunu, şaşırarak cebine koydu ve İstanbul’a döndü. Ama bana göre bu genel kurulda başka ama çok daha önemli bir şey öne çıkı: KAOS VE GÜVENSİZLİK.

Nedim Türkmen’e atılan yumruk

Manisaspor Başkanı Kenan Yaralı’nın Orduspor Başkanı Nedim Türkmen’e indirdiği yumruk ise bu kargaşanın tuzu biberi oldu. Bana göre Ankara’ya gelen kulüp başkanı ve yöneticilerin büyük bir kısmı kulüplerinin formasını giymiş ve kendilerinin akıbetiyle ilgili, ‘Ne olur? Bu durumdan nasıl çıkarız?’ın telaşındaydılar. Zaten iyi yönetilememiş bir süreç varken, ikinci plana atılmış birçok kulüp de için için isyan ediyordu doğal olarak.
Ve neredeyse kulüplerin büyük bir bölümünün bu federasyona hiçbir güven duymadıkları iddiası çalkalanmaya başladı salonda. Bir dedikoduya göre TFF yöneticileri Süper Lig dışındaki kulüplere, “Eğer ‘evet’ derseniz, büyük kulüplere kestiğimiz para cezalarını sizlere dağıtacağız” diyerek, bu kulüplere siz deyin ‘teşvik’, ben diyeyim ‘şike’ önermişler. OY ŞİKESİ...  Bu haberi genel kuruldaki en az 10 kulüp başkanı ve delegeye doğrulattım. Ama dedikodu diyelim yine de.

Göksel Gümüşdağ’ı istemediler

Yazının Devamını Oku

Kimse yok muuuu

22 Ocak 2012
PUAN sileceklermiş. Düşme olmayacakmış... Danışmaya gittiler geçenlerde İsviçre’ye (!).. “Avrupa’ya da gelmesinler” diye buyurmuş Platini hazretleri... Kapıkulu kıvamında olanlar da, “Emriniz olur” demiştir eminim...

Daha yargılanma yok, savunma yok, TFF denilen yer savunma isteme zahmetinde bile bulunmamış... Sonuç belli değil, ama belli olmaması için her şey oluyor yazık ki. Hem düşünüyorum da TFF savunma almaya kimi gönderecek Metris’e... Kim Aziz Yıldırım’ın karşısına oturup, “Hadi anlat bakalım” diyebilecek..?
Aldıkları savunmayı yürekleri kaldırabilecek olsa çoktan giderlerdi, ama onlar İsviçre’yi tercih ediyorlar... Bu mevsimde de güzel olur İsviçre. Yemekler, şaraplar, beş yıldızlı oteller...
Şimdi Fenerbahçe Kayserispor’la oynamış, kazanmış, kaybetmiş, kimin umrunda... Geçen yıl alın terlerini akıtıp şampiyon olan bu futbolcular, hiç düşünmüyor mudur; “Biz boşuna mı veriyoruz bu savaşı, bu mücadeleyi?” diye... Bilica niye oynuyor, Bienvenu ne iş yapar kimin umrunda artık (!) Bilinmez bir şey için mücadele etmek, sonunda ne olacağı belli olmayan bir ligin içinde derdini anlatmak...
O TFF yönetiminde hiç mi babayiğit, aklı selim bir kişi yok; “istifa ediyorum arkadaş, maymuna çevirdiniz milleti” diyebilecek... Ben konu mankeni gibi o tarihe geçecek olan yönetimin içinde olacağıma, şerefimle istifa etmiştim çoktan...
Evet Fenerbahçe uzuuuuun bir aradan sonra, haftasonu bir cumartesi akşamı oynadı ve Kayserisporu da yendi.
Eeeeeeee..?

TOP 5

Ne için mücadele ettikleri hala belli olmayan Fenerbahçe Futbol Takımı.

Yazının Devamını Oku