Ercan Saatçi

Sol kanat in sağ kanat out

4 Aralık 2011
MAÇA damgasını vuran en önemli şey füze gibi gollerdi. Ancak, Ankaragücü’nün ilk yarıda iki kez gelip birini gol yapması, Fenerbahçe’nin bulduğu pozisyonları harcaması da tesadüf değil diye düşünüyorum.

İkinci yarıda da Fenerbahçe’nin sağ tarafından gelen Ankaragücü, bir gol daha buluyorsa bir problem var demektir. Gökhan Gönül’ün inanılmaz düşüşünü ise “nazar değdi” diye yorumlamak istiyorum. Ama en önemlisi, ismi gayet fiyakalı olan Bienvenu’nün Fenerbahçe’nin oyununu bozduğu ve bu takımın oyuncusu olamayacağıdır.
Badireler daha atlatılamadan, türbülansa girmiş takımın alelacele takviye yapması da elbette güçtür. Ancak bu uzun maratonda Fenerbahçe’nin devre arası transferi yapması zorunlu görünüyor. Ankaragücü gibi lige çok kötü başlayan ligin dibindeki bir takım, Fenerbahçe karşısında fırsat yaratıp değerlendirebiliyorsa, daha güçlü ekipler karşısında, çeki düzen şarttır.
Ziegler ve Stoch’un mücadeleleri ve iyi oyunu bu maçta sol kanadın F.Bahçe’yi taşıdığının resmidir. Zira sağ kanat ise Ankaragücü’nün tercih ettiği taraftı.

TOP5

Miroslav Stoch’un istekli oyunu ve estetik golleri.
Ziegler’in kırk yıllık F.Bahçeli gibi iyi ve soğukkanlı oyunu.
Cristian Baroni’nin füzesi.

Yazının Devamını Oku

Volkan ve Emre

26 Kasım 2011
FENERBAHÇE, Gençlerbirliği’nden bir oyuncu transfer etmek istese hangi oyuncuyu alır diye kendi kendime sordum.

Cevabını da kendim verdim; Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan bir oyuncu yok Gençlerbirliği’nde... Bu durumdan Fenerbahçe’nin maçı rahat kazanacağı sonucunu çıkarmak mantıklı bir gerçektir. Ama Fenerbahçe bırakın berabere kalmayı, yenilebilirdi de Gençlere. İşte futbolu heyecanlı kılan da bu. Denk olmayan kuvvetlerin müsabakalarında bile sürprizler olabiliyor. Gençlerbirliği çok koşan bir takım ve alan daraltmasını da iyi beceriyorlar.

Psikolojik linç yapılıyor

 Fenerbahçe ise dün olumlu pas yüzdesi yüksek maçlarından birini çıkardı. Özellikle de Emre bu anlamda takımın en iyisiydi. Fenerbahçe’ye yapılan psikolojik linç belli kanallarda(!) devam ededursun, bir de Emre Belözoğlu’na yapılan psikolojik operasyon varken Emre’nin iyi oynuyor olması eminim o bazı kanalları çok rahatsız ediyordur... Aynı şeyleri Volkan Demirel için de söyleyebiliriz. Ne enteresandır ki, maçın en iyileri de Volkan ve Emre’ydi dün... Aykut Kocaman’ın son maçlardaki formsuzluğunun devam ettiğini de söylemek gerek. Ama en önemlisi Semih’in attığı nizami golü vermeyen yardımcı hakem Selçuk Kaya ve Halis Özkahya, yani başka bir deyişle “Birilerinin Fenerbahçe’yi kıymaya” devam etmesi.

TOP 5

1 Muhteşem kurtarışlarıyla Volkan Demirel.
2 Düşmanlarına nazire yaparcasına çok iyi oynayan Emre Belözoğlu.
3 Uzun süre sonra sakatlığı sona eren Reto Ziegler.

Yazının Devamını Oku

Soğuttunuz... Soğuttular... Soğuduk...

20 Kasım 2011
ÇARŞAMBA-pazar maç oynatıp, milli maçlar haftasında verilen uzun aralar çelişki olarak bir yanda dursun, diğer yanda artık ligi iple çekmediğimizdir gerçek olan.

Soğuttunuz, soğuttular, soğuduk kardeşim... Kim ne derse desin, ruhunu teslim etmiş bir ligin bitmesini bekliyoruz “ailecek”. İşte dünkü maçı da aynen bu duygularla izledim. Fenerbahçe için yapılacak yegane teknik analiz ise golcüsünün olmayışıdır.
YÖNETİMSİZ YÖNETİM...KAÇINCI yüzyıldayız, kaçıncı dünya ülkesi davranışıdır bu...! Taraftar yasasından bahsediyorum... TFF futbol devrimlerine devam ediyor (!): Derbi karşılaşmalarında rakip taraftarın maça gitmesi yasaklanmış...! Kusura bakmasınlar ama bunun adı beceriksizliktir, acizliktir.
Yapıcı önlemler almak yerine yasakçı bir zihniyetle üstelik taraftarı cezalandırarak futbolun dibine dinamit koyuyorlar... Milyonlarca insanın en büyük zevki hasretle beklediği derbi atmosferiyken, bu zevke limon sıkmaktır bu... Eğitmek yerine ortadan kaldırmak, yönetmek değil yönetmemekdir...!

TOP 5

- Son dakikada galibiyeti kurtaran Volkan.
- Alex’in sahalara dönüşü.
- Fenerbahçe taraftarının oyuncularını ateşlemek için verdiği müthiş çaba.

Yazının Devamını Oku

İçinde hüsran olan sorular

12 Kasım 2011
Üç sorum var ve bu soruları Türk bir futbolsever olarak soruyorum.

Ne bir ön yargım ne de birilerini küçük düşürmek gibi bir niyetim yok. Sadece yaşanan üzüntülerimize üzüntü katan bu karşılaşma esnasında ve sonrasında olanları, Türkiye’nin, Ay Yıldızlı formanın ve Türkiye sevdalılarının haketmediğini düşünüyorum...

SAYIN AYDINLAR’A,

Tamam göreve geldiğinizden bu yana Türk futbolu aşağıya çekiliyor, krizler bitmiyor ve bu krizler yönetilemiyor. Bu yüzden yapılan eleştirilerin de sizin için bir anlamı yok... Peki Milli Takımı sürekli TT Arena'da oynatmanızın bir anlamı var mı? Kendi rahatınızı mı yoksa Milli oyuncuların rahatını mı düşünüyorsunuz?

SAYIN HİDDİNK’E,

Maçtan sonra “siz Türkler çok duygusalsınız” diyorsunuz, hem de kameranın objektifine bakıp alaycı bir tavırla... Ayda 4 milyon euro alıp bizleri duygusal olmakla suçluyorsunuz... Geldiğinizden beri oyuncuları motive edeceğinize, verdiğiniz demeçlerde “iyi bir takım değiliz, olacak inşallah” tadında sözler sarfediyorsunuz. Siz neye hizmet ediyorsunuz? Ajan falan mısınız, yoksa maaşı iyi olan bir seyirci mi...? 

SEYİRCİYE,

Hırvatistan’da oynansa bu kadar yuhlanmazdı Millilerimiz... Eminim ki oradaki bir avuç gurbetçimiz gönülden desteklerlerdi Milli Takımımızı... Bir milli maçta, sırf Fenerbahçeli diye bir futbolcuyu yuhalıyorsunuz, kötü söz söylüyorsunuz...Tamam anladık Fenerbahçe’ye ve Fenerbahçelilere saygınız yok. Peki ay yıldızlı formaya ve bayrağa da saygınız yok mu, üstelik milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan bir dönemde...

Yazının Devamını Oku

Aristo mantığı

5 Kasım 2011
FENERBAHÇE kafilesi maçtan bir gün önce Sivas’a gitti.

Sivassporlu yöneticiler çok iyi karşıladılar Fenerbahçe’yi. Sarı lacivertlilerin kaldığı otel her zamanki gibi ana baba günüydü... Sivassporlu yöneticilerin Fenerbahçe için ayırdığı maç davetiyeleri, sarı lacivertlilerin kaldığı otelde misafir takımın yönetici ve davetlilerine verildi... Tıpkı geçen sezonun son maçında, F.Bahçe’nin Sivas’ta şampiyonluğunu ilan ettiği hafta sonunda olduğu gibi...
Fakat küçük (!) bir fark vardı; geçen sezon kamuoyuna, gizli çekilmiş fotoğraflarla “o çantada bilet değil, para vardı”nın fotoğrafları sızdırıldı... Medyanın büyük bir bölümü ve kamuoyunun önyargılı kısmı infaz ettiler oracıkta... Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz, Aziz Yıldırım ve diğer yöneticilerin bir çoğu işte bu yüzden Metris’teler... Soyunma odasında oyuncularına “şerefiyle oynamayan namussuzdur” diyen başkan Mecnun Odyakmaz ile maç esnasında şampiyonluk yine kaçıyor diye kalp krizi geçirmek üzere olan Aziz Yıldırım işte bu nedenle (!) yargılanmak için cezaevinde tutuluyorlar... Bu maçtan önce geçen sezonun şampiyonluk maçını bir kez daha izledim. Sonra da dünkü maçı... Tartışma götürmez bir şekilde geçen sezonun o meşhur maçı daha heyecanlı ve üç sonuca da açık bir mücadeleydi.

YANİ DERKEN...

Yanisi Aristo Mantığı.
Ne öğrenmiştik lisede felsefe dersinde, Aristoteles doğru bilgiye (!) ulaşmak için bir yöntem bulmuştu, “düz mantık” olarak ta bilinirdi;
Gerçekler acıdır, biber de acıdır,
O halde gerçek “biber”dir.

Yazının Devamını Oku

Gözünüz aydın üstatlar!

1 Kasım 2011
İSİMLERİNİ tek tek yazmak isterdim fakat gazetemizin ilkelerine takılacağından yazamıyorum malesef.

Ama ben de, siz de, onlar da biliyorlar kim olduklarını... Şöyle diyelim; Gözünüz aydın Fenerbahçe Düşmanları. Pres ve baskınız işe yaradı, hakemler de imana geldi...!
Haftalardır hakemlere çektiğiniz balans ayarı da sizin için mutlu sonla bitti işte... Baktınız ki onca rezilliğe rağmen camia ve taraftar dimdik ayakta duruyor, takım hala yenilmiyor... Bu kez de “hakemler Fenerbahçe’ye iltimas geçiyor” dediniz köşenizde ve ekranlarda. Basbas bağırdınız ve bağırttınız... Etki altına alınmış o hakem (!) Alex’i attığında “çak” yaptınız mı doya doya...? Gönlünüz oldu mu, mutlu musunuz beyler ?
Ben sizlerden, fırsat bu fırsat savcılığa da suç duyurusunda bulunmanızı beklerdim, hakemler Fenerbahçe’yi kayırıyor diye. Ama hedef hakemler değil ki, Aziz Yıldırım üzerinden Fenerbahçe...
İşte ışık tuttuğunuz (!) futbolun da, ailesinin de ne hale geldiğini de görüyoruz. Gözünüz aydın saygıdeğer futbol üstatları...(!)

TEK KİŞİ KALANA KADAR

O hakem Fenerbahçe’yi öyle bir ateşledi ki, teşekkür etmek lazım...! Futbol oynamaktan çok, alınlarına sürülen lekeyi temizlemek ve haksızlıkla mücadele etmekle uğraşan Fenerbahçe’nin tüm sporcuları, gerekirse beş kişilik oynayacak kıvama getirildiler çünkü. Sayenizde ben ve benim gibiler de futbol yazacağımıza isyanımızı yazıyoruz futbol ve Fenerbahçe adına. O hakemin Alex’i daha oyunun başında haksız yere atmasının sonucunu da gördük işte... İstediğiniz kadar kırmızı kart gösterin, kendi kurtuluş savaşını veren bir takım, tek kişi kalsa bile sonuna kadar mücadele edecektir.


Yazının Devamını Oku

Yenilmemeye devam

28 Ekim 2011
MAÇ zevkli, takımlar istekli, oyun hızlıydı. Beşiktaş da, Fenerbahçe de kazanabilmek için çok iştahlıydılar...

Maçtan önce Aykut Kocaman’ın söylediği gibi, futbol şansı olanın işi daha kolay olacaktı. Beşiktaş’ın futbol şansı yerindeydi, attıkları gol de kurtardıkları goller de bunu gösterdi özellikle ilk yarıda...
İkinci devrede de aynı şeyi Fenerbahçe için söyleyebiliriz. Fenerbahçe daha takım gibi oynadı, Beşiktaş ise bireysel yetenekleri ve özellikle Quaresma ile rüzgar yarattı. Fenerbahçe’de Bienvenue ve Mehmet Topuz varla yok arası oynadılar... Dün Fenerbahçe’de komutan Emre idi, öyle de oynadı... Özellikle de sahanın en iyisi Caner’di. Ki, Aykut Hoca’nın neden oyundan çıkardığını bir türlü anlayamadığım Caner’i, karşılaşmayı izleyen Hiddink ve kurmaylarının Hırvatistan maçları için milli takıma davet edeceklerine adım gibi eminim. Futbol şansı Beşiktaş’ın yanında olsa da, sonuçta Fenerbahçe yine yenilmedi...

TOP5

1- Fenerbahçe’nin yükselen yıldızı Caner Erkin.
2- Baroni’nin füzesi, Simao’nun şık golü.
3- Taraftarların maç sonunda atkılarını Van’a yollamaları.
4- Fenerbahçe’nin aküsü Emre Belözoğlu.

Yazının Devamını Oku

Simsiyah...

24 Ekim 2011
HAVADAKİ matem her zamankinden fazla, simsiyah gecede...

Geceyle ahenkli giyinmiş binlerce kişi. Binlerce şehidimizin, kayıplarımızın gölgesinde bir Kadıköy gecesi... Kalplerde şehitlerimiz, akıllarda Van depremi, gözler boş bakıyor sahaya. Siyah geceye 65. dakikada iki siyahi, Bienvenu ve Dia da dahil oluyorlar ama gece siyahından taviz vermiyor... Milletçe yaşadığımız bu acıların içinde maç izlemek, maç yapmak, yazmak zor işmiş. Hiç kimse 90 dakikalığına da olsa içindeki acıyı donduramıyor. Ne gecenin karası bir golle değişiyor, ne de gönüllerdeki yara...

TOP5

1-Simsiyah giyinmiş Fenerbahçe taraftarının maç öncesindeki tek vücut haykırışı.
2-Fenerbahçe Spor Kulübü’nün şehitlerimiz için yaptıkları organizasyon.
3-Fenerbahçe alt yapısından bu sene kiralanan Samsunspor kalecisi Ertuğrul’un performansı ve kurtarışları.
4-Bekir’in defansta ve ofansta verdiği mücadele.
5-Taraftarın açtığı pankart: “Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, gökten ecdad inip öpse o pak alnı değer.”

MAÇIN ÜÇ ADAMI

Yazının Devamını Oku