×
Demir Kafes Ankara’da ısrarın, yanlış projelendirmenin de anıtıydı aslında.
Başbakan’dan bakanlara, iktidar temsilcilerinden muhalefettekilere kadar herkes rahatsızdı.
Şehrin en kötü mobilyasına dönüşmüş, hiç kalkmayacakmış hatta bu şehir kurulduğundan beri oradaymış hissi yaratmaya başlamıştı.
Şehrin yöneticileri, ‘Sanki başka bir konu yokmuş gibi sürekli demir kafes medyada yer alıyor’ diye serzenişte de bulunsa, her geçen gün etkinliği daha da artan Ankara yerel medyası işin peşini bırakmadı.
Kongre merkezi yapılmak üzere yola çıkılan, sonrasında demir kafese dönüşen yapının ihalesi yapıldı ve dört ay gibi kısa bir sürede sökümü tamamlandı.
Neyse ki kurtulduk.
Ders olmalı, kentin gelişimini silüetini etkileyecek projeler için 40 kere düşünülmeli.
***
Seçimle ilgili şikayet çoktu. Seçim kararının 11 Şubat’a alınması ‘baskın’ seçim olarak değerlendirilmişti. Muhalif kanat seçim yönteminin adil olmadığı noktasında ağır eleştiriler yapıyordu.
Bu ülke genelinde de yaşanmış olacak ki TOBB seçimleri ertelendi, haliyle ATO da nasibini aldı. Belki de Türkiye’nin ‘en karışık’ gruplarını barındıran, ülkenin ikinci büyük meslek odası olan ATO’nun seçimleri de 3 ay sonra yapılacak.
Mevcut erteleme bile muhalif kanadı tatmin etmedi.
İsmi bende saklı bir ATO Yönetim Kurulu üyesi, “Adil bir seçim olmayacaktı. Yine olmayacak. Gümrük ve Ticaret Bakanımız Hayati Yazıcı’yı da yanlış bilgilendiriyorlar” diyor ve ekliyor:
HATA DEĞİL KASIT İDDİASI
“Seçim sistemindeki adaletsizlik aslında ortada. AK Parti’nin en yetkili isimlerinden birisi, katıldığımız toplantıda, ‘Biz o kadar çalışıp yüzde 50 alıyoruz. Oda seçimlerinde yüzde 90’lar nasıl bulunuyor anlamak mümkün değil’ ifadesini kullandı. Aslında bu her şeyi anlatıyor.
Sayın Bakanımız Hayati Yazıcı NACE olarak adlandırılan kodlara göre oda ve borsalarda oluşturulan meslek komiteleriyle alakalı tepkiler olduğunu söyledi.
Habere göre Ankara Valisi Alaaddin Yüksel’in ismi Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için geçiyor.
Hatırlayacak olursanız Yüksel 2003-2010 yılları arasında Antalya Valisi olarak görev yapmış ve başarılı çalışmalarıyla ‘unutulmaz isimler’ arasına girmişti.
Yüksel iddiayı, “Gerek Ankara’da gerekse Antalya’da böyle bir şey konuşulduğunu duymadım. Antalya çok güzel bir kent ama ben görevimin başındayım” sözleriyle doğrulamıyor, ama yalanlamıyor da.
Yüksel politikanın kalbi Ankara’da Valiliğinin üçüncü yılında.
Ankara’daki valiler için yapılan ‘protokol valisi’ yakıştırmasının dışında bir çizgisi var. Kenti karış karış geziyor, halk günleri yapıyor.
‘Yetki alanı’yla sınırlı kalmıyor ve zaman zaman kendiyle bir kavgalı bu kentte bıkmadan usanmadan ‘ortak akıl’ çağrısı yapıyor.
Antalya’daki ‘aday olacak’ iddiası doğru mudur, şimdilik net bir şey söylemek fal açmak olur.
Atıl yapı denilince hepten kullanılamaz ya da yarıda kalmış yapılar akla gelmemeli. Amacından sapmış ya da ‘Yapıldı kullanılsın’ ısrarı olan yapılar da bu listeye eklenmeli.
Türkiye’nin Başkenti’nde yaşanan ‘proje hatalı’ pek çok yapıyı aklımdam geçirirken, acaba dünyada da amacından sapmış örnekler var mıdır, diye düşünmeden edemedim.
Kent gelişimi, kentsel mimari ve kentsel dönüşüm konusunda, örnek çalışmaları olan Şehir ve Bölge Plancısı Yrd. Doç. Dr. Zafer Şahin’le atıl yapılar hakkında sohbet ettik, Şahin dünyadan hayli ilginç örnekleri sıraladı:
“Gözümüzün önünde olduğu için plansız yapılar sadece bizim ülkemizde ve şehrimizde sanılmasın. Tüm dünya kentlerinde inşasına başlanan ama çeşitli sebeplerle tamamlanamayan ya da kent yaşamında kullanıma sokulamayan birçok proje alanı ve bina bulunmakta.
DÜNYADA DA ÖRNEĞİ ÇOK
Bunların arasında Yeni Zelanda Parlamento Binası, İskoçya Ulusal Anıtı, Rusya’da Yekaterinburg Televizyon Kulesi, Londra’daki Binyıl Kubbesi gibi örnekler sayılabilir. Bunların birkısmı halen tartışılmaya devam ediyor. Özellikle Londra’daki Binyıl Kubbesi’nin hikayesi bizdeki Demir Kafes ve Keçiören’deki Cumhuriyet Kulesi’ne çok benziyor aslında. 2000 yılına girişi temsilen milyonlarca sterline yapılmış dev bir yapı. Beklenen ilgiyi görmeyince dev çadırın içindeki her şey sökülüyor ve özelleştiriliyor. Bugün konser ve festivallerin yapıldığı alan halen Londra’da tartışılıyor.
Rusya’da Yekaterinburg Televizyon Kulesi de inşasından sonra ne yapılacağına karar verilen yapılardan biri.
İSTİFA ZİNCİRİ
İşte böylesi bir süreçte MÜSİAD’ın Ankara Şubesi’nde son dönemdei lginç şeyler oluyor. Derneğin Ankara Şubesi Hükümet’in bazı ekonomik politikalarına muhalefet ederken, son bir yılda 70’in üzerinde üyenin istifalarını sunduğu iddia ediliyor.
Ankara Ticaret Odası seçimleri iki ay içerisinde yapılacak. Büyükşehir Belediyesi’nde üst düzey görev yapan bazı isimlerin Başkan Salih Bezci’ye sert muhalefetini bu satılarda okumuştunuz. Bezci Alışveriş Festivali odaklı eleştirilere ‘hodri meydan’ çağrısı yapmıştı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in de müdahil olduğu süreç, Gökçek’in Büyükşehir Belediye Meclisi’nde üst düzey görevli ‘muhalif’ gruba ültimatomu ile ‘şimdilik’ sona erdi.
Ancak farklı grupları içerisinde bulunduran ATO yapısında daimi bir ‘sessizlik’ pek de mümkün görünmüyor. Son olarak İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, “140 bin üyeli ATO’da inşaat sektörünün üye sayısı 25 bindir. Yani üyelerin 6’da biri inşaat sektöründedir. Buna karşılık inşaat sektörünün meclisteki temsil oranı 15’te birdir. Şimdi yeni NACE kodlama sisteminde bu oran daha da aşağıya düşürüldü. ATO yönetimi kendilerine muhalif olabilecek sektörlerin meclis üyeliklerini kaldırırken, statükoya yakın olan 3 bin kişilik gruptan 300’ü için yeni komiteler oluşturularak yandaşlara yeni meclis üyelikleri hediye edildi” açıklamasıyla sürecin hareketli geçeceğinin sinyallerini verdi.
ALTERNATİF TEMSİLCİLİK İDDİASI
Her ne kadar üye sayısı ve yapısıyla ATO ön planda olsa da bir MÜSİAD üyesinin anlattıkları orada da işlerin hayli karışık olduğunu gösteriyor.
Başkent Fısıltıları’nda zaman zaman Mansur Yavaş’la ilgili yazdığım kulis yazılarının ardından, ‘Ne yapacak, hala kararını vermedi mi?’ benzeri sorularla karşılaşıyorum.
Son dönemdeki MHP-Turgut Altınok yakınlaşmasından, AK Parti ve CHP ile siyasi flört iddialarına, gelecek planlarından Büyükşehir’e aday olmak isteyip istemediğine kadar hakkında merak edilenleri Yavaş’a sordum, o da bugünkü konjonktürün el verdiği ölçüde samimiyetle yanıtladı.
* 2011 yılında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yazdığınız bir mektup sonrası partinizle aranız bozuldu. Sonrasında Ankara İl Başkanlığı seçiminde de MHP kongresinde de sessiz kalmayı seçtiniz. Bu süreç sizin için nasıl geçti?
2009 seçimlerinin hemen ardından Sayın Genel Başkanın yanına çıktım. Ankaralının teveccühünün olduğunu, oy vermeyen pek çok kişinin pişman olduğunu, bu kadar oy alacağımızı tahmin edebilseler kesinlikle oy vereceklerini söylediklerini ilettim. Kendilerinin de benzer duyumlar aldığını söylediler. Genel Başkana, ‘İzin verirseniz Ankara’ya ayrı bir teşkilatma yapalım. Yüzde 50 oy alabiliriz’ dedim. İstisnasız hemen hemen her ay bir kaç defa üst üste tekrarladım kendisine ama her defasında Sayın Genel Başkan ‘Arkadaşlar bir çalışma yapıyor, bir proje hazırlıyor’ gibi sözlerle bu talebimize olumlu bir cevap vermedi. Bir bir buçuk yıl böyle geçti.
Mektup basına sızdırıldı
Bununla birlikte Ankara’nın sorunlarıyla ya da Büyükşehir Belediye Başkanı’nın çalışmalarıyla ilgili bir takım önerilerimiz oldu. Bununla ilgili de olumlu sonuç alamadım. Doğru olmadığına inandığım bazı konuların Meclis’e taşınması gerektiğini söyledim ama yine olmadı. Öyle olunca Sayın Genel Başkanın beni aday yapmak istemediği gibi bir düşünceye kapıldım. Hal böyle olunca işimi, avukatlığı, sürdürmek zorundayım. Ben de işime yoğunlaştım.
Onun haricinde yine milletvekili seçimleri sırasında taleplerimizi MYK üyesi sıfatımla Sayın Genel Başkan’a bir mektupla ilettim. Bu basına sızdırıldı.
Yeni Büyükşehir Yasası’yla Yenimahalle’den Çankaya’ya bağlanan Çayyolu’ndaki mahallelerde Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık geçtiğimiz Cumartesi günü mahalle toplantısı yapmıştı. Yenimahalle İlçe Başkanı’nın da katıldığı toplantıda Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’ın olmaması dikkat çekmişti. Ankara Hürriyet Bürosu’nun en tecrübeli isimlerinden Oğuz Demir’le görüşen Başkan Fethi Yaşar ise, zehir zemberek açıklamalarda bulundu.
BİRBİRLERİNE DÜŞTÜLER
Özetle, 2014 yılına kadar kendi hizmet alanında olan bir bölgede aynı safta yer aldığı CHP’li belediye başkanının toplantı yapmasına ve kendisini çağırmamasına ‘bozulmuştu.’ Yaşar, nezaketen de olsa bir telefon beklediğini ifade ederek, Tanık’a hizmeti kendi sınırları içerisinde yapması tavsiyesinde bulundu.
Bir tarafta Çankaya diğer tarafta Yenimahalle...
CHP’nin Ankara’daki iki önemli kalesinin belediye başkanları, birbirine düştü.
Bu anlaşmazlığı Çin’de de olsa Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek affetmedi, ‘twitter’dan bombaladı.
KOPUKLUK TESCİLLENDİ
Konuyla ilgili Demir’i arayan CHP’lisi MHP’lisi, AKP’lisi Tanık’ın toplantıya Yaşar’ı çağırmamasını eleştirerek, ‘Yenimahalle’den Etimesgut’a da bağlanan mahalleler var. Buralarda Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel gezse garip olmaz belki ama adaylığı netleşmeden Tanık’ın toplantı yapıp Yaşar’a haber vermemesi şık olmadı’ görüşünde birleşti.
Hatırlayacaksınız ATO Başkanı Salih Bezci, 2011 seçimlerinde CHP’den milletvekili olmak için istifa eden Sinan Aygün’den sonra 11 yönetim kurulu üyesinin 7’sinin oyunu alarak başkan seçilmişti.
2009 yılında yapılan son seçimde 426 meslek komitesi üyesi ve 181 meclis üyesini belirlemek için 20 bin ATO üyesi oy kullanmıştı.
Mart ayında yapılması planlanan seçim Bezci’nin ATO üyelerinin oylarına talip olacağı ilk sınavı olacak.
ETKİN GRUPLAR ÇALIŞIYOR
Geçmişteki ATO seçimlerini inceleyecek olursanız, pek de sakin geçmediğini göreceksiniz.
Son olarak 2009’da Aygün’ün kazandığı seçimlerin ardından usulsüzlük iddiaları ortaya atılmıştı.
Önümüzdeki günlerde ATO için seçim kararı alınacak. Sadece tarih netleşmeyecek, ‘saflar’ da netleşecek.