Önceliğim MHP ama

Başkent Fısıltıları’nda zaman zaman Mansur Yavaş’la ilgili yazdığım kulis yazılarının ardından, ‘Ne yapacak, hala kararını vermedi mi?’ benzeri sorularla karşılaşıyorum.
Son dönemdeki MHP-Turgut Altınok yakınlaşmasından, AK Parti ve CHP ile siyasi flört iddialarına, gelecek planlarından Büyükşehir’e aday olmak isteyip istemediğine kadar hakkında merak edilenleri Yavaş’a sordum, o da bugünkü konjonktürün el verdiği ölçüde samimiyetle yanıtladı.
* 2011 yılında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yazdığınız bir mektup sonrası partinizle aranız bozuldu. Sonrasında Ankara İl Başkanlığı seçiminde de MHP kongresinde de sessiz kalmayı seçtiniz. Bu süreç sizin için nasıl geçti?

2009 seçimlerinin hemen ardından Sayın Genel Başkanın yanına çıktım. Ankaralının teveccühünün olduğunu, oy vermeyen pek çok kişinin pişman olduğunu, bu kadar oy alacağımızı tahmin edebilseler kesinlikle oy vereceklerini söylediklerini ilettim. Kendilerinin de benzer duyumlar aldığını söylediler. Genel Başkana, ‘İzin verirseniz Ankara’ya ayrı bir teşkilatma yapalım. Yüzde 50 oy alabiliriz’ dedim. İstisnasız hemen hemen her ay bir kaç defa üst üste tekrarladım kendisine ama her defasında Sayın Genel Başkan ‘Arkadaşlar bir çalışma yapıyor, bir proje hazırlıyor’ gibi sözlerle bu talebimize olumlu bir cevap vermedi. Bir bir buçuk yıl böyle geçti.

Mektup basına sızdırıldı

Bununla birlikte Ankara’nın sorunlarıyla ya da Büyükşehir Belediye Başkanı’nın çalışmalarıyla ilgili bir takım önerilerimiz oldu. Bununla ilgili de olumlu sonuç alamadım. Doğru olmadığına inandığım bazı konuların Meclis’e taşınması gerektiğini söyledim ama yine olmadı. Öyle olunca Sayın Genel Başkanın beni aday yapmak istemediği gibi bir düşünceye kapıldım. Hal böyle olunca işimi, avukatlığı, sürdürmek zorundayım. Ben de işime yoğunlaştım.
Onun haricinde yine milletvekili seçimleri sırasında taleplerimizi MYK üyesi sıfatımla Sayın Genel Başkan’a bir mektupla ilettim. Bu basına sızdırıldı.

Hiçbir toplantıya çağrılmadım

Basına sızdırılmasının sebebi zaman zaman parti toplantılarına gittiğimizde parti üyelerinin çok ilgi göstermesi. Parti içerisinde bizi rakip olarak gören insanlar rahatsız olmuş ki, iyi bir dille, nazikçe yazdığım bu mektup basına sızdırılarak bizi yok saymak istediler. Ama ben bunlara aldırmadım. O dönem MYK üyesi olduğum halde hiç bir toplantıya çağırılmadım. Açıkçası bu tavrı, ‘Seni istemiyoruz’ olarak algıladım.

* Siz her ne kadar ‘işime yoğunlaştım’ da deseniz, isminiz MHP’nin yanı sıra AK Parti ve CHP için de geçiyor. Özellikle son dönem bir takım görüşmelerde de bulunduğunuz da iddia ediliyor. Nedir bu durumun aslı?

AK Parti’de de CHP’de de beni kendi partilerinde görmek isteyenler var. Tabanda da yönetici kademesinde de böyle bir düşünce olması doğal. Resmi hiçbir görüşmemiz yok. Ağız yoklamaktan, nabız yoklamaktan öteye gitmeyen şeyler. İnanın belediye seçimleriyle ilgili görüşmemeyi tercih ediyorum. Randevu isteyenlere randevu vermemekle dedikoduların önünü kesmeye çalışıyorum. Tabi kötü niyetlilerin tek malzemesi dedikodu olduğu için önüne geçemiyoruz.

Duvar yok görüşüyoruz

* Peki MHP defteri kapandı mı?

Resmi bir görevim yok, partimin üyesiyim. Şunu söylemeliyim, şu an MYK’da ya da genel merkezdekiler kadar hizmet etmişliğim ve gönül vermişliğim var.

* Şu an ki MHP yönetiminde muhakkak arkadaşlarınız vardır. Görüşüyor musunuz yoksa arada duvar var mı?

Duvar yok. Gelip soranlar var. Onlara mevcut konumum düzeltilmeden bana yapılan haksız ortadan kalkmadan bu konuları konuşmayalım diyorum.

* Haksızlıktan kastınız ne?

Sayın Genel Başkan’a yazdığım mektubun birileri tarafından sızdırılması ve ben yapmışım gibi gösterilmesi. Bu hoş değil. Kendilerine güvenemeyen insanların yapacağı bir iş. Bu ortaya çıkmalı. Böyle özel bir mektubun kamuoyu ile paylaşılması, başka partiye geçmiş gibi yansıltılmam...
Birilerinin şahsi hırsları yüzünden partide halkın kabul ettiği isimler siyaset yapamaz hale getiriliyor. Diğer taraftan başka partilere geçmiş insanlar, ya da bazı sebeplerden partiyle ilişkisi kesilmiş kişiler hiç bir şey yokmuş gibi davet ediliyor. Bana yapılan haksızlık giderilmeden, yeni bir konuşma zemini sağlanması mümkün görünmüyor.

Konuşmak için henüz erken

* Tüm bu handikaplara rağmen, yeniden Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını gönlünüzden geçiriyor musunuz?

Tabi ki düşünürüm. Yakın zamanda web sitemde seçim döneminde Ankara için vadettiğimiz bazı projeleri tekrar hatırlatacağım. Bunların pek çoğunun gerçekleştiğini göreceksiniz. Yani Ankara’da seçim kazanamasanız da bir şeylere vesile olmak mutluluk veriyor. Beypazarı’nda bile yaptıklarımızın birçok yerde uygulanıyor olması gurur veriyor. Büyükşehir belediye başkan adayı olmak isterim ama şartların da iyi olması gerek.

* AK Parti’den ya da CHP’den teklif gelirse düşünür müsünüz?

Bunları konuşmak için çok erken. Ama tabi ki önceliğim MHP.

* Son dönemde Turgut Altınok’un MHP’ye katılacağı konuşuluyor. Bir yorumunuz olur mu?

Ortada net bir şey yok. Olsun düşüncemizi söyleriz.

Siyasi olarak devam ya da tamam kararı vermek için son tarih nedir?

Yerel seçimler için 15 aya yakın zaman var. Konuşmak için erken, köprünün altından çok sular akar. Bu süreçte beni memnun eden bir şey var. Sosyal hayatta beni tanımayıp, seçim dönemiyle tanıyanlar gülümsemeyle geliyor. Oy vermeyenler pişmanlıklarından bahsediyor. İnanın kötü hiç bir izlenimle karşılaşmadım. Bundan daha güzel bir makam olamaz.