
‘Termalin başkenti’ne şifa yolculuğu
Ne zaman zihnimi ve bedenimi dinlendirmek istesem Afyonkarahisar’ın yolunu tutarım. Termal suları, dingin atmosferi ve kültürel zenginlikleriyle şifadan fazlasını verir bu kent. Bu defa zeytin hasadımızı yapıp yorgunluğumuzu termalde atarken ‘hangi sağlık sorunları için termal şifalar bulabiliriz’ uzmanına danıştım…
Afyonkarahisar, donanımlı termal tesisleri, çamur banyoları, maden suları, fizik tedavi uygulamaları, şifalı kaplıcalarıyla insanların binlerce yıldır şifa buldukları, dünyanın en zengin termal başkentlerinden biri. Çeşme, Karaburun ve Urla’daki zeytinliklerimizde yoğun hasat sonrası hiç tereddütsüz doğanın şifasına kendimizi bırakmak istedik ve rotamızı Afyon’a çevirdik. Vücudumuz, ruhumuz rahatladı.
Bilinçli şekilde faydalanın
Kendimi sıcak sulara bırakırken, geçmişin izleriyle dolu bu coğrafyanın sıcak kucaklayışını hissettim. Bu bir gezi yazısı olmakla beraber sağlık başlığı altında özel bilgileri de içermesi gerekiyor. Çünkü termal tatil demek aslında sağlık turizmi ve her sıcak suya istediğimiz kadar, istediğimiz sıklıkta giremeyiz.
Bilinçli şekilde termalin şifasından en yüksek seviyede faydalanabilmek için Fonksiyonel Tıp Akademisi kurucusu doktor Mustafa Atasoy’a danıştım. Termalin sağlık üzerindeki etkileri hakkında ve termal sulardan hangi sıklıkta nasıl faydalanmalıyız gibi sorularıma yanıt aldım. Hepsi yan sayfada. Özellikle şifalı diyerek suda çok uzun kalmamak gerekiyor. Bu önemli bilgiler ışığında suların keyfini çıkardıktan sonra Afyonkarahisar’ın kültürel mirası ve doğal zenginliklerini de keşfettik. Kalesi, tarihi konakları ve
yerel mutfağıyla burası dört başı mamur bir destinasyon.
UNESCO tescilli gastronomi şehri olması, Afyonkarahisar’ın yeme-içme alanındaki zenginliğinin tescili. Sucuğu, lokumu ve kaymağı öne çıksa da mutfağı bundan çok daha zengin.
Burası bir esnaf lokantaları cenneti. Aşçı Bacaksız en ünlü olanı. 80 yıldır aynı yerde hizmet veren lokanta tam anlamıyla gastronomik bir kıymet. Afyon kebabını burada yiyin. Diğer esnaf lokantaları da oldukça başarılı; Numan Usta’da döner, Salim Usta’da tandır çorbası deneyebilirsiniz. Bir AVM kompleksinde olsa da şık ve robot garsonlarıyla yenilikçi bir çizgiyi tutturan Keyani Gurme Restaurant’ı denerseniz ‘aşçı tabağı’ sipariş edebilirsiniz. Kararsızlar için tüm ana yemeklerden deneme şansı.
Görülmesi gerekenler listenizde kent yeme-içme kültürünün yaşatılması ve tanıtılması için açılan Afyonkarahisar Gastronomi Konağı da ilk sıralarda olsun.
112 yıllık tarihi Benlioğlu Konağı’nın restore edilmesiyle kente müthiş bir mekân kazandırılmış. Konağın odalarında farklı sunumlar da yapılıyor. Dilerseniz yöresel lezzetleri yer sofrasında tadabilirsiniz.
Kaleyi ve camiyi görün
Afyonkarahisar’ın yemekleri gibi tarihi güzellikleri de bambaşka bir yazı konusu olacak kadar detaylı ancak bu bir termal tatili yazısı. Bizim gibi daha çok dinlence odaklı ama lezzetlerle zenginleşen bir seyahate çıkıyorsanız bu iki yeri mutlaka görün diyerek bitireceğim: Afyonkarahisar Kalesi ve Ulu Cami.
Şehrin simgesi olan tarihi kaleye bayıldım. Sönmüş bir volkanın üzerinde neredeyse 3 bin 500 yıllık bir yapı. 226 metre yükseklikteki kaleye çıkıp Afyon’un panoramik manzarasını seyredebilirsiniz. Ulu Cami ise Selçuklu dönemine ait ve 40 ahşap direk üzerine kurulmuş. Mimarisi ve işlemelerine hayran kaldım.
NEREDE KALINIR?
Her gelir grubuna uygun otel var
- Afyonkarahisar termal turizminin başkenti olarak 5 yıldızlı otellerden devre mülklere kadar her gelir grubuna uygun konaklama imkânı sunuyor. Otellerin çoğu, kapsamlı SPA seçenekleri ve terapi odalarıyla, termal suyun şifasını en iyi şekilde sunmak üzere özenle tasarlanmış. Bence birçok otel yurtdışındaki otellerle yarışacak standart ve kalitede.
- Akrones Termal’in açık hava havuzları harika. Dışarısı birkaç dereceyken 42 derece sıcak suyun içinde olmak müthiş bir duygu. Odalardan termal sulara ulaşım çok kolay.
- Oruçoğlu Termal fizik tedavi hizmetleriyle sağlık odaklı tatili seçenler için tavsiye ederim. Türkiye’nin ilk beş yıldızlı termali. Ayrıca tüm odalarında musluklardan akan sular da termal .
- NG Afyon’u daha lüks bir termal otel deneyimi için seçebilirsiniz. Burada da açık havuzlar var. Özellikle Türk hamamı ve detaylı bakımlar yaptırabileceğiniz SPA’sı çok güzel .
- İkbal Termal alışveriş merkezine yakınlığıyla çocuklu aileler için uygun olabilir.
- Sandıklı Termal Park’ı ben denemedim ama konaklayanlar memnun.
Kas-eklem ağrılarından cildimize...
Fonksiyonel Tıp Akademisi kurucusu doktor Mustafa Atasoy, termalin sağlık üzerindeki etkilerini anlattı:
- Termal suların ısısı ve mineralleri, kas ve eklem ağrılarını hafifletmeye yardımcı olurken özellikle romatizmal hastalıklar, artrit ve fibromiyalji gibi sorunlar yaşayanlar için kas gevşetici etkisi var.
- Sülfat, selenyum, magnezyum ve diğer mineraller, cilt üzerinde yatıştırıcı bir etki yaparak egzama, sedef gibi cilt sorunlarının iyileşmesine katkı sağlıyor. Cildin yenilenmesine yardımcı olarak daha canlı ve sağlıklı görünmesini destekliyor.
- Stres azaltıcı ve rahatlatıcı etkisi tartışılmaz. Sıcak termal sular, vücut üzerinde gevşetici bir etki yaratarak stresi azaltıyor. Yoğun tempolu iş hayatı veya yorucu bir dönem sonrası zihinsel olarak rahatlamak isteyenler için iyi bir alternatif.
- Kan dolaşımını arttırarak oksijen seviyesini yükseltip dolaşımı iyileştiriyor. Yüksek tansiyon ve dolaşım bozukluğu gibi sorunların önlenmesinde fayda sağlıyor.
- Özellikle çamur banyolarıyla birlikte kullanıldığında zararlı toksinlerin atılmasına yardımcı oluyor.
- Solunum yolu rahatsızlıklarına iyi geliyor. İçeriğindeki sülfür gazı sayesinde, solunum yollarını rahatlatıp astım, bronşit gibi hastalıklar üzerinde olumlu etki yaratabiliyor.
- Termal suları günde en fazla 2-3 seans şeklinde, 15-20 dakika kullanın. Süreyi aşmayın çünkü aşırı sıcak su cildi kurutma ve kan dolaşımını hızlandırıp baş dönmesine neden olma gibi riskler doğurabiliyor.
- Termal suya sabah erken veya akşamüstü saatlerinde girin.
- Her termal seansının ardından en az 10-15 dakika dinlenin ve terlemeyle kaybedilen mineralleri dengelemek için bol su için. Sonra da cildinize nemlendirici sürün.
- Termal suların etkilerinden maksimum fayda için yılda 2-3 kez gidebilirsiniz.