Subaşı Camii vakası

1991’de yayınlanmış olan "Avrupa Rüyası" adlı bir kitabım var. Kitabı basan AFA Yayınları kapandı, bende sadece birkaç kopyası kaldı.

Subaşı Camii’nde kadın-erkek yan yana namaz kılınması ve kadınların başının açık olması, bana işte o kitabı hatırlattı. Kitabın girişindeki "Ütopya" bölümünde Brüksel’de Büyük Cami’de Türk kökenli Belçikalılardan oluşan bir pop grubu, ilahilerin rock ritminde söylendiği bir konser verir.

Bu camide kadın-erkek yan yanadır. Aynı zamanda kültür merkezi olarak faaliyet gösteren caminin başına bir kadın yönetici atanmıştır. Cami cemaatini oluşturan kadınlar, "İslamiyet’in tarihsel bir perspektif içinde yeniden düşünülmesi" konulu konferans dizilerini başlatırlar. Başörtüsü tartışmaları ise devam etmektedir, kitapta açıkça söylenmese de yıl 2010-2015 civarıdır.

İnsan genç olunca 20-25 yıl sonrası çok uzak gibi görünür. İşte 2006’ya geldik bile. Üsküdar’daki Subaşı Camii’nde kadın-erkek yan yana namaz kılınması olayını herkes farklı yorumladı. Her evde farklı görüşler oluştu. Örneğin, bizim evde ben o grubun çok iyi ettiğini düşünüyorum ve yaptıklarını bir reform hareketinin başlangıcı olarak görüp destekliyorum. Babam, dini aidiyet etrafında toplanan bir grubun kendini Atatürkçü olarak nitelemesine kızarak tepki gösterdi. "Atatürkçülük onlara mı kaldı" görüşünde. Oğlum henüz 7 yaşında olduğu için sadece gazetedeki fotoğrafı incelemekle yetindi ve kafasına bir imge olarak yerleştirdi. Oğlumun babası ise böyle namaz kılmanın Müslümanlığa uymadığı görüşünde. Fotoğrafların etkisi, sarf edilen onca sözden, yazılan sayfalarca yazılardan daha etkili olacak. Bugün gazete giren her evde çocuklar o fotoğrafı gördüler. Onların imgelemini değiştirmek için artık çok geç.

* * *

Kadın-erkek yan yana saf tutmayı desteklemekle birlikte olayı bir reform sürecinin parçası olarak ele alırsak, arada bir aşamanın atlandığını düşünüyorum, o da namaz kılma biçimiyle ilgili.

Müslümanlıkta, Hıristiyanlıktan farklı bir durum var. Kiliseye gidenler birer banka ya da sandalyeye oturuyorlar. Dualarını oturdukları yerden yapıyorlar. Müslümanlıkta ise "secdeye kapanmak" gerekiyor. Kilisede kadın-erkek yan yana sandalyede oturmak ile camide kadın-erkek arka arkaya secdeye kapanma pozisyonuna geçmek arasında şekilsel olarak önemli bir fark var.

Bu sorun nasıl çözülür? Namaz ayakta kılınacak ise hiçbir sorun yok. Aksi halde camilerde sıralar arasına bölmeler koymak bir çözüm olabilir. Ya da camilerimizin insanların sadece tek bir sırada yan yana durabildikleri ve İslamiyet’in özüne de uygun biçimde tam eşitlik içinde oldukları bir mimari çözüm üreterek.

* * *

Benim ütopyamdaki cami cemaati kadınlar, ibadetin Allah ile insan arasında kişisel bir ilişki olduğunu söylemekteydiler.
Yazarın Tüm Yazıları