Prenses’ten insanlık için Çanakkale dersi

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben size taarruzu emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum” dediği o destansı savaşın 110’uncu yıl dönümünde.

Haberin Devamı

Ve bir milletin Çanakkale’de yükselen kahramanlığının o muazzam anıtında...

Prenses’ten insanlık için Çanakkale dersi

Çanakkale’ye gelen İngiltere’nin son Kraliyet Prensesi Anne...

Ve Prenses Anne’in şu sözleri;

Geçmişte aldığımız derslerle birlikte bu anma bayrağını gelecek nesillere aktarma görevimiz var. Hep birlikte savaşanları onurlandırmalı ve savaşmaya daha az ihtiyaç duyulacak daha iyi bir dünya için birlikte çaba göstermeliyiz.”

Ne kadar ibret dolu sözler.

Ama;

Ne yazık ki bugün hâlâ Trump’ın başlattığı “gümrük savaşlarıyla”, ABD-Çin gerilimi ile, Kuzey Kore’nin nükleer denemeleriyle, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle, Kırım ilhakıyla, Ortadoğu’da oynanan oyunlarla, İsrail’in Gazze işgali ve katliamıyla bu tarihten nasıl bir ders aldığımız kuşkuludur.

Haberin Devamı

Dünyanın değişik milletlerinden gelip Çanakkale’de bir milletin vatanseverliğine ve inancına yenilen emperyalizmin son prensesinden gelen bu sözler;

Mazlumların, vatanseverlerin emperyalizme karşı kazandıkları bütün savaşlar için tarihi bir değerdir.

Bunları söylemek büyük bir olgunluktur.

Ancak ben yine de Prenses Anne’in Atatürk’ün mektubunu hatırlatmasını çok önemsiyorum.

Arkasında devasa anıt...

Prenses Anne, Atatürk’ün 1934’te Anzak askerleri ve annelerine hitaben yazdığı mektubu hatırlatıyor:

Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar, gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.” 

Atatürk’ün bu sözleri için;

Savaşa, işgale ve emperyalizme karşı bundan daha insani bir ders olabilir mi?” diye sordum.

Üstelik bu sözleri emperyalizmin tarihi sembolü İngiltere’nin Kraliyet Prensesi söylüyor.

Ne garip.

Ne acı..

İnsanlık bir türlü kendi acılarından ders çıkartamıyor.

İşte...

Törene katılan Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon, Avustralya Genel Valisi Samantha Mostyn ile 14 ülkeden gelen büyükelçiler...

İşte...

Haberin Devamı

Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Isabelle Dumont’un şu sözleri:

Çanakkale Savaşı nedeniyle Türkiyeye gönderilen 80 bin Fransız askerin 27 bininden hiç haber alınamamıştır.”

Aslında çok iyi biliyoruz ki, emperyalizmin doymak bilmez açlığıyla gelen o askerler, Çanakkale Savaşı’na Türk milletinin yok oluşu için gönderilmiştir.

Büyükelçi Dumont’un Fransız şair Apollinaire’in savaşın ve ölümün anısına yazdığı şu dizeleri hatırlatması unutulur mu:

Mucizeler hepimize ve Çanakkale Savaşı’nın ortak hafızasına hitap ediyor. Zira birlikte hatırlamak birlikte inşa etmek demektir. Ölenlerin nerede olduğunu kimse bilmiyor ama yaşayanların onlarla gecenin ortasında alçak bir sesle konuştuğu bir ülkedir hafıza.”

Haberin Devamı

Acıdan, ölümden ve savaştan kalan ortak hafızanın böylesine bir incelikle yazılması ancak Apollinaire’den gelebilir.

Büyükelçi Dumont’un bu sözlerini kutluyorum.

Keşke bu sözler insanlık için yeni bir barış kültürünün müjdesi olabilse.

Ama ne yazık...

Evlatlarının vatanlarından kilometrelerce uzakta emperyalizm uğruna düştüğü topraklarda.

O tarihi anıtın önünde 

Bu tarihi sözleri insanlık hâlâ duymuyor.

Gücün ve hırsın kalpleri mühürlediği bu dünyada.. 

Son Kraliyet Prensesi’nin ibret dolu uyarısını dinliyoruz ama...

50 bin insanın, çoluk çocuk katledildiği Gazze karşısında.

İnsanlığın büyük bir bölümü açlık içindeyken,

Milyarlarca doların silahlara, nükleer füzelere harcandığı bu dünyada.

Haberin Devamı

Acıların, gözyaşının, çocuk ölümlerinin ruhlarımıza devasa birer anıt gibi çizildiği sağır bir insanlık var.

Nerede Çanakkale dersi?

Nerede zulmü öylece seyreden BM Güvenlik Konseyi?

Çanakkale’ye gelen...

O tarihi anıt önünde bu konuşmayı yapan Prenses Anne’in sözlerini çok önemsiyorum.

Tarihin en büyük emperyal gücünden.

Köleliğin, işgalin, sömürünün tarihinden gelen bu sesi çok değerli buluyorum.

Ve yazıyı Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın şu sözleriyle bitiriyorum:

Tarih bizi yalnızca savaşları kazanan değil, adaletin, merhametin ve insanlığın da sesi olan bir millet olarak yazmıştır, yazacaktır.”

Yazarın Tüm Yazıları