KATRİNA Kasırgası’nın New Orleans’ta cazı susturduğu o eylül sabahı İstanbul’da boğucu bir sıcak hava vardı.
Nemden bunalan babam, Saatli Maarif Takvimi’nin yaprağını koparırken ‘Eskiden 15 Ağustos oldu mu, İstanbul’da plajlar kapanırdı’ diye hatırladı.
Dünkü haberlerde New Orleans’ta yağma ve tecavüzlerin başladığı bildiriliyordu. Süper güç Amerika, nasıl bu kadar güçsüz olabilirdi? Susuzluktan kavrulan kucak bebekleri, perişan durumda yaşlılar, çaresizlikten ağlayan kadınlar... Biz ki 17 Ağustos 1999 depreminden beri buna benzer görüntüleri kanıksamış sanırdık kendimizi, ah, New Orleans’lı kardeşlerimiz, nasıl kurtarabiliriz sizi?
* * *
Amerika’yı vuran kasırgayı özellikle İslam áleminde ‘Tanrı’nın Başkan Bush üzerindeki laneti’ diye yorumlayacak olanlar da çıkar elbette. Böylesi bir yorum, ilkelliğin karanlık çıkmazlarına sığınmak olur.
Ama bakın, ‘doğanın gazabı’ diyenlere katılırım.
Dünyanın iklimi değişti, çevre politikaları değişmedi. Küresel ısınmanın baş sorumlularından Amerika, bunu önlemeyi amaçlayan Kyoto Protokolü’nü imzalamayıp masadan kalktı.
Bugün çeşitli ülkelerden pek çok saygın bilim insanı, sera etkisiyle küresel ısınmaya yol açan gazların artışı ile Kartina Kasırgası arasındaki ilişkiye işaret etmekte. Avrupa’nın göbeğindeki, Bangladeş’teki ya da Türkiye’deki iklim felaketlerinin de sorumlusu aynı.
Küresel ısınma denilen olay, buzulların erimesi, okyanusların yükselmesi gibi ciddi sonuçlara yol açıyor. Amerika’nın sözcülüğünü yaptığı ‘sanayi lobisi’ ise ‘Çevreyi korursak ekonomik büyüme yavaşlar’ diye ortalığı bulandırıyor.
Sanayi lobisinin uzun yıllardır öne sürdüğü ‘Çevreyi korumak, ekonomik büyümeyi yavaşlatır’ savının üzerinde bir haftadır dehşetengiz bir kasırga esiyor. Katrina yüzünden petrol fiyatları 70 dolar sınırını zorluyor. Bunun sadece Amerikan ekonomisine değil, petrol ithal eden tüm ülkelere yansıması var. Katrina’nın yan etkileri, merkez bankalarının faiz oranlarından tutun da, uçak fiyatlarının artışından dolayı turizm sektöründeki kárlılık düşüşüne kadar çok çeşitli alanlarda kendini hissettiriyor.
Doğanın öfkesi sadece Amerika’yı değil, hepimizi birden etkiliyor. Bunun farkına varırsak, belki biz de çevre konusunu daha ciddiye alırız.
* * *
Küresel ısınmadan biz de payımızı alıyoruz.
Hem de ne pay...
Siyasetçilerimizi geniş ufuklu düşünmeye davet ediyoruz. Katrina Kasırgası, Meksika Körfezi kıyısındaki Amerikan petrol rafinelerini yerle bir etti. Petrol fiyatları daha da arttı. Ama sanayi lobisi bizim burada da ‘Çevre, kalkınmayı yavaşlatır’ demekte ısrarcı.
İstanbul plajları 15 Ağustos dedin mi kapanırdı eskiden... Ya şimdi?