Yalçın Bayer

Laikliği anlamak

8 Nisan 2022
Laiklik demokrasinin olmazsa olmazıdır. Aklın dogmalara tutsaklıktan kurtulması, bilimsel düşünce ile donanması, özgürleşmesidir; sadece din ve vicdan özgürlüğü olarak tanımlanamaz!

Uluslaşmanın, ulusal bağımsızlığın, birlikte yaşamanın, düşünce ve düşünceyi yayma özgürlüğünün, bilim, sanat ve kültürde üretkenlik ve yaratıcılığın, kadının insan olarak eşitliğinin, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür yurttaşlar toplumu olmanın, çocukların dünya çocukları ile yarışabilecekleri bilimsel bilgi ile yetiştirilmelerinin, topyekûn kalkınmanın, emeğin en yüce değer olduğu bilincinin, üretmenin ve hakça bölüşmenin, hukuk devletinin, dünya uluslar ailesinin onurlu bir üyesi olmanın, kısacası insan gibi yaşamanın temel direğidir.

Laiklik, 10 Nisan 1928’de getirilmiştir. Bu gün, Cumhuriyet tarihimizin en önemli günlerinden biridir. Cumhuriyet’imizin ve aydınlanma devrimlerinin en yaşamsal adımının atıldığı gündür. Hem İnönü’nün hem de Atatürk’ün emekleri büyüktür. Metinden, ‘vallahi’nin çıkartıldığı, devletin hiçbir işinin din kuralları ile, naslar ile görülemeyeceğinin teminat altına alındığı gündür.

ADD, açıklamasının sonunda diyor ki:

“Hiç unutulmamalıdır; laiklik, hepimizin altında güvenle yaşadığımız Cumhuriyet Kubbesi’nin ‘kilit taşı’dır, zinhar oynanmamalıdır! Atatürkçü Düşünce Derneği; ulusumuzun Laiklik Günü’nü kutlarken, Cumhuriyet’imizin ve Türk Devrimi’nin bu vazgeçilmez ilkesini sonsuza dek koruma ve savunma azim ve kararlılığını bir kez daha kamuoyuna duyurmayı, ülkemizi yöneten ya da yönetmeye talip olan herkesi de bu azim ve kararlılıkla hareket etmeye çağırmayı görevi saymaktadır.”

İBB CHP GRUP SEÇİMLERİ ÇETİN GEÇECEK

25 Mayıs 2021’de ‘2 dakikalık seçim’ başlıklı bir yazı yazmıştık. Yine nisan ayı ve 26 ihtisas komisyonu seçim zamanı geldi, çattı. Komisyonlarda 5 AKP, 3 CHP üyesi bulunuyor. CHP tüzüğünde ‘kapalı oy, açık tasnif’ amir hükmü yer alırken, listeler 3 yıldan beri Canan Kaftancıoğlu ve Ekrem İmamoğlu tarafından belirlenip Meclis Grubu’na onaylatılıyor. Yani seçim yapılmıyor!

Ancak bu seçim dönemi işler karışacak gibi görünüyor; 2023’te seçimler yapılacak. Doğal olarak gruptan milletvekili adayı olmak isteyen üyeler var, İBB kulisleri ilk defa bu kadar hareketli görünüyor. Bizi arayanlar, “Seçimler neden parti tüzüğüne göre yapılmıyor?” diye çıkışıyorlar. İBB Meclis oturumları canlı yayınlandığı için Grup Başkan Vekili, Grup Sözcüsü olmak, esasında grup yönetimine seçilmek, ‘İstanbul siyaseti’nde öne çıkmanın bir yolu sayılıyor. Zaten toplantılarda Grup Başkan Vekili Doğan Subaşı’nın meclis üyeleri tarafından eleştirilmesi, ağırlıklı olarak da grup yönetiminin yetersiz bulunması dikkat çekiyor. Anlaşılan adaylık için çok aday yarışacak. Sürekli kendilerine yapılan haksızlıklar yüzünden iktidara geldiklerinde Türkiye’ye ‘demokrasi bayramı’ yaşatacaklarını söyleyen Kaftancıoğlu ve İmamoğlu bakalım İstanbul’a demokrasi getirebilecekler mi? Malum demokrasi yerelden başlar. Yoksa ‘6’lı masa’nın bir ayağı çatlar. Bakalım yarın ildeki, pazartesi günü de meclisteki seçimlerde kimler sahneye çıkacak.

ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ ÇOK BAŞARILI BİR MÜHENDİSLİK ESERİDİR

Yazının Devamını Oku

Oligarklar gelir mi?

7 Nisan 2022
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile gündeme gelen oligarkların nereye gidebilecekleri tartışılıyor. Wall Street Journal, Financial Times, The Economist, Bloomberg TV ve ajanslar konuyla ilgili haber yapıyor. ‘Suç işleyebilirler’ diye yorum ve değerlendirmelere de yer veriliyor.

Konu 27 Mart’ta Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen Doha Forumu’nda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na soruldu. “Batı’nın yaptırım uyguladığı Rus oligarklar Türkiye’ye gelebilir mi?” sorusuna Çavuşoğlu, “Rus oligarkların Türkiye’de yapacağı işlerin uluslararası hukuka bir aykırılığı söz konusu değilse bunu değerlendiririz. Prensip olarak ülkemizde yasal olan tüm aktivitelere izin veriyoruz” şeklinde yanıt verdi.

Rus oligarklar yıllarca Forbes ve diğer dergilerin dünyanın en zenginleri listesinde ‘işinsanı’ olarak yer aldı. Futbol takımları aldılar, alkışlandılar. Almanya, İngiltere, Kıbrıs Rum Kesimi ve diğer ülkelere gittiklerinde ‘saygın işinsanı’ olarak karşılandılar, önlerine kırmızı halılar serildi, el üstünde tutuldular.

The Economist, oligark Mikhail Khodorkovsky’e sayfalarını açıyor, ona makaleler yazdırıyor. Bunlardan Aleksey Mordaşov’un Avrupa seyahat endüstrisi pazarının en büyük grubu TUI’ye yüzde 34 pay ile en büyük ortak olmasına kimse itiraz etmedi. TUI bugün ayakta ise bu Mordaşov’un pandemi ortamında aktardığı yüz milyonlarca Euro’luk nakit sayesindedir. Bu nedenle de Almanya ona teşekkür borçludur. Oligarkların Türkiye’ye gelebilme olasılığı üzerine ‘suç işleyebilecekleri’ konuşulmaya başlandı.

Oligarklar liberal ideolojinin aralarında Türkiye’nin de olduğu ülkelerdeki özelleştirme politikalarının ürünüdür ve kamu varlıklarını ele geçirerek olağanüstü servete sahip olan kişilerdir. Şimdi ‘Suç işleyebilirler’ diyenlerin, oligarkların kamu varlıklarını ele geçirmelerine bir itirazları olmadı, tersine övdüler, o paraları ülkelerine çekmek için yarışa girdiler.

Son söz: ‘Oligarşi’nin ekonomideki ifadesi olan oligarkların Türkiye’ye gelip gelmeyecekleri, siyasal gelişmelere ve Putin’e bağlı.

GÜNÜN SÖZÜ
Lideri eleştirmek

Yazının Devamını Oku

Lozanlı başkan ne kadar mütevazı... Atatürk’ü bizden iyi tanıyor

6 Nisan 2022
Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Lozan Belediye Başkanı Grégoire Junod’un öncülüğündeki heyeti ağırladı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da Başkan’ı öğleden sonra kabul etti. Junod’a sabahki temaslarında İsviçre İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Ronald Brun da eşlik etti.

Görüşmede ‘Şişli’de Çevre ve İklim’, ‘Şişli’de Sosyal Politika’, ‘Kapsayıcılık’, ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ ve ‘Şişli’de Kültürel Miras’ başlıkları ele alındı. Görüşmenin ardından iki başkan, Şişli Belediye Meclisi’nde birer konuşma yaptılar. Keskin şöyle konuştu:

“Yakın bir tarihte yapılan Lozan Anlaşması’ndan dolayı tarihi bağlarımız çok eskiye dayanıyor. Şişli ve Lozan gerçeklikleri ne kadar farklı olsa da yaşadığımız sorunlar çok benzer. Ben İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu ile birlikte, hem 2036’da Olimpiyatlar’ın İstanbul’a getirilmesi hem de Lozan’ın 100. yılını görkemli şekilde kutlamak arzusunda olduğumuzu sayın mevkidaşıma anlattık, projelerimizi tanıttık.”

Junod da konuşmasında tarihi bağların eskiye dayandığını anlatırken, “Lozan’ın 300 bine yakın nüfusu var, bunun yüzde 45’i yabancılardan oluşuyor. 200’den fazla farklı uyruk var. Bütün dinlere eşit mesafede yaklaşıyoruz. Lozan Anlaşması Türkiye için çok önemli bir anlaşma; Lozan’ın 100. yılı diyaloğa açılan bir kapı olmalı” dedi.

Meclis toplantısının ardından Grégoire Junod ve beraberindeki heyet, Kurtuluş Savaşı ve Lozan Anlaşması’na giden yolda ilk planların yapıldığı Şişli’deki Atatürk Evi Müzesi’ni de ziyaret ettiler. Konuk Başkan, daha sonra İBB Başkanı İmamoğlu’nu ziyaret ederek Olimpiyatlar’ı görüştü. Lozan Üniversitesi Tarih ve Ekonomi Bölümü mezunu olan Başkan Junod (47), 1997-2001 arasında İsviçre Sosyal Demokrat Parti’nin Lozan Sekreteri olarak görev yapmış; 2016’dan beri de Belediye Başkanlığı’nı sürdürüyor. Şişli Belediyesi Gıda Bankası’nı ziyaret etti, bu uygulamayı çok beğendiğini söyleyerek Lozan’da uygulamak istediğini dile getirdi. Aş Ortağım ve Aşevi-Sosyal Mutfak projeleri hakkında bilgi aldı. Lozan heyetine İsviçre’nin İstanbul Başkonsolosu Julien Thöni de katıldı. Gezisine katılan bir siyasetçi, Başkan için ilginç değerlendirmeler yaptı:

“Bir kere çok saygılı bir kişi, mütevazı. Kendisine refakat eden belediye görevlisi ya da şoföre karşı o kadar nazik ki. Hiçbirinden hizmet beklemiyor, işine dönmesini istiyor, ‘Ben yolu öğrendim, yolu biliyorum’ diyor. Teşekkür etmeyi bir borç sayıyor. Tam bir Batılı. En önemlisi de Şişli’deki Atatürk Müzesi ziyareti tam 2 saat sürmüş; her şeyi sormuş ve incelemiş. Atatürk’e bizden daha ilgili olduğunu gördük. İnönü’yü de öğrenmiş.”

EŞİT YURTTAŞ VE KİMLİKLİ KENTLERDÜN

Yazının Devamını Oku

6’lar birlikte tören yaptılar

5 Nisan 2022
İkinci Yüzyıl Derneği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ‘İkinci Yüzyıl Yerel Yönetim Proje Ödülleri’ Ankara’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı törenle sahiplerini buldu.

Tören birçok ilke ev sahipliği yaptı. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile birlikte katıldığı törende ilk kez ‘Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, bağlı bulundukları muhtarlar ve genel başkan yardımcılarına hitap etti. Genel başkan yardımcılarından Metin Ergun İYİ Parti’yi, Yusuf Ziya Özcan, Mustafa Nedim Yamalı ve Selçuk Özdağ Gelecek Partisi’ni, Cafer Güneş SP’yi, Muhammet Kelleci DP’yi temsil ettiler; çok sayıda milletvekili, 100’e yakın kadın muhtar ve STK yöneticisi de törende hazır bulundu.

Kılıçdaroğlu tarafından Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı  Lütfü Savaş’a ‘Expo 2021 Organizasyonu’ projesiyle ‘Uluslararası Vizyon Ödülü’ takdim edildi. Daha sonra da ödül alan 40 CHP, 6 İYİ Parti ve 3 SP Belediye Başkanı hep birlikte ‘Dostlar Fotoğrafı’ çektirdiler.

Edremit BB Hasan Selman Arslan, Avrupa Konseyi Genel Kurulu’nda 35 ülkenin oybirliği ile Avrupa Konseyi’nin tescilli ve Türkiye’nin ilk kültür rotası olan ‘Aeneas Kültür Rotası’ projesi ile ödülünü alırken, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı güneş enerjisi panelleri ile enerji ihtiyaçlarının karşılanması ve atıksız yaşam sokağı projesi, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin Şişlililerin katılımıyla katılımcı bütçe projesi ile kentini borçtan kurtarması, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç halkın ücretsiz sağlık hakkına sahip çıkarak gerçekleştirdiği ‘Küçükyalı Tıp Merkezi’ projesi, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat öğrencilere yönelik ‘Öğrenci’YE’ projesi, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin ‘Atatürk Kadın Yaşam Köyü’ projesi, Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritlioğlu Sengel, ‘Efes Tarlası Yaşam Köyü’ Projesi, İzmit BB Fatma Kaplan Hürriyet, ‘İzmit Kadın Girişimciler Merkezi–İZGİM’ projesinin yanı sıra 49 belediye başkanı da ödüllerini aldı.

Kılıçdaroğlu törendeki konuşmasında, İkinci Yüzyıl Derneği yöneticilerine teşekkür ederek ödül alan tüm belediye başkanlarını “Yerel yönetimler bütün zorluklara rağmen, zorlukları aşıp halka hizmet etme konusunda büyük sorumluluklar üstlenerek görev yapıyorlar” sözleriyle kutladı.

GÜNÜN SÖZÜ

HAYAT ne kadar zor görünürse görünsün, yapabileceğin ve başarabileceğin bir şey mutlaka vardır; sadece vazgeçmemene bağlı.” Stephen Hawking

FTM CEZALARI ÇOK ARTTI

FAHRİ

Yazının Devamını Oku

Siyasette ‘Gitsin’ değil ‘Daha iyisi gelsin’ anlayışı olmalı

1 Nisan 2022
Yeni parti kuracağı bildirilen eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen’in, Kanal42 TV’deki söyleşisinde, muhalefetin cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecinde iyi bir sınav veremediğini söyledi. Bilgen şöyle bir değerlendirme yaptı:

“Ülke yıkılsın, Erdoğan gitsin diyenler var. Ben siyaseti böyle okumam. Osmanlı’nın son döneminde aydınlar, M. Akif, S. Nursi dahil olmak üzere, Ermeni aydınlar, herkes hep birlikte şunu söylediler. Abdühamit’ten kurtulursak Osmanlı kurtulacak, dediler. Abdülhamit’ten kurtulduk, İttihatçılar geldi, Abdülhamit sürgüne gönderildi. İttihatçılar infaz ediyordu. Ne pahasına olursa olsun gitsin değil, daha iyisini seçmek şartıyla götürelim. Ben her türlü işbirliğine açık olunması gerektiğini düşünüyorum. Benim partimin oyu artsın, kaos olsun, partilerin itibarı sarsılsın, bana gün doğsun diye bir anlayış olamaz.”

GÜNÜN SÖZÜ

ZOR yola kolay insanlarla çıkarsanız sizi de satar, yolu da satar, yolcuyu da satar!”        Muhsin YAZICIOĞLU

HANİ ‘KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİ’YDİ?

BUGÜN çiftçimizin hali perperişan ortada dururken, sanki ülkede ekonomik kriz yokmuş ve her şey güllük gülistanlıkmış gibi yorum yapan, tarımla uğraşan insanların akli melekelerinin yerinde olup olmadığından kuşkulanmak gerekir. Çiftçilik dünyanın en zor işidir. O soğuklarda ya da sıcaklarda tarlalarda çalışmak herkesin harcı değildir. Çiftçi emeğinin karşılığını alsa köyler boşalıp herkes şehirlerde asgari ücretli bir iş arama peşine düşmezdi. Hollanda’ya gidenler bilir. Orada çiftçi çok zengindir. Çünkü devlet çiftçiliği teşvik etmektedir. Konya kadar topraklara sahip bu ülkenin tarım ihracatı neredeyse Türkiye’nin toplam ihracatına yakın rakamlara ulaşacak derecede yüksektir. Büyük Atatürk ne demiştir; ‘Köylü milletin Efendisidir’. Biraz düşünelim, Atatürk zamanında kurulan fabrikalar satılmayıp üretici birlikleri kapatılmasaydı çiftçinin durumu nasıl olurdu? Çiftçi bence önce bunları sorgulamalı, ondan sonra bu yaşadıklarının nedenini rahatça bulacaktır. Basri KOYUNCUOĞULLARI

Emekli boşuna heyecanlandırılmamalı
BASKIN SEÇİM OLUR MU

SİYASİ

Yazının Devamını Oku

Deniz marulu ve müsilaj kâbusu geri dönüyor

31 Mart 2022
İklimbilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, denizlerimiz için vahim tabloyu açıklıyor:

“İnsanlar denizleri fosseptik olarak kullanıyor. Özellikle Marmara’yı fosseptik olarak çok kullanıyoruz. Biz kesinlikle denizlere akıttığımız suları arıtarak vermeliyiz. Gerektiğinde tüm arıtma tesisleri sübvanse edilmeli, çünkü denizlerimiz gerçekten elden gidiyor. Deniz marulları artık her yıl İzmir Körfezi için standart hale gelmeye başladı. İzmir Körfezi biyolojik açıdan çok zengindir. Bir de biz denizlere artı besin atıyoruz, kirletiyoruz yani. Özellikle nisan başı geldiği zaman, havalar ve su ısındığı anda görmemiz normal. Geçen yıl Marmara Denizi’nin büyük bir bölümünü kaplayan müsilajı görme şansımız bu sene de yüksek. Deniz marullarının ardından Marmara’da da müthiş müsilajı göreceğiz.”

GÜNÜN SÖZÜ

HAYATIMIZDA değişim istiyorsak farklı düşünmenin ve farklı hareket etmenin yollarını bulmak zorundayız. Eski anahtarlarla yeni kapıları açamayız.” Tunç TATAKER

ATATÜRK’ÜN MASASI EMİN ELLERDE

ATATÜRK’ün Cumhurbaşkanlığı yatı Ertuğrul’daki çalışma masası ve masif döner sandalyesi emin ellerde.

Tuzla’daki İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’nde korunan masa ve sandalye 2006 yılına kadar kullanıldı.

Daha sonra uzun yıllar saklanan Atatürk’ün emanetleri bu yılın başında elden geçirilerek bakımları yapıldı, dekanlık katına taşınarak özel bir alanda fotoğrafının altına yerleştirildi.

Denizcilik Yüksek Okulu 1981 yılında Ortaköy’den Tuzla’ya taşınırken getirilen üstü camlı maun masanın eni 80, boyu 157, yüksekliği de 188 santim. Masanın her iki tarafında dolap, ortasında da çekmecesi var.

Yazının Devamını Oku

Zamansız Balkan kadınının hikâyesi... 'Rumeli-i Şahane'

30 Mart 2022
'Rumeli-İ Şahane’ adını İlber Ortaylı hocamız koydu.

Esasında bir kültür yolculuğu. Balkan-Türk kadınının, Anadolu ve Balkan coğrafyasında yaşayan halkların yaşam kültürlerinin harmanlaşmış, mozaik olmuş zengin tarihini kostümlere akıtarak oluşmuş bir kültür etkinliği.

Biz bu yolculuğun ilk durağında Balkan coğrafyasında bulunan 12 ülkenin kostümlerini derleyerek Balkan kıyafet kültürü ile başladık diyebiliriz. Bu kültür yaşam tarzına, şarkılara, türkülere, giysilere yansımış durumda. Tarihe farklı bir yorum katarak iz bırakmayı hedefledik. Özetle ‘Rumeli insanı öyküsünü giyer’ diyoruz buna. Bu gösteri amaçlı bir defile değil. Bu gerçeğin, hâlâ devam eden kültürün izlerinin sergilenmesi.

7 TEMA SERGİSİ

Rumeli-i Şahane’de kostümler, dönem müzikleri eşliğinde yedi tema üzerinden sergilenecek. Sahnede göç, ayrılık, aşk, aile, savaş, barış gibi temalar ve bu temaların simgesi dönem kostümleri yer alacak. Balkan modasının temsilcisi Moda Tasarımcısı Müesser Kurt’un ilmek ilmek hazırladığı tasarım kostümleri ve Devlet Sanatçısı Özlem Abacı’nın sanatsal kurgusu eşliğinde izleyicilerle buluşacak. Bu defile Balkan kadınlarının hikâyesini anlatacak bizlere. Biz de bu hikâyeyi, tarihin günümüze seslenişini bu kez kumaşlar ve ilmekler aracılığıyla yaşayarak dinleyip izleyeceğiz.

Kültür Üniversitesi’nin ‘Akıngüç Oditoryumu’nda bu akşam sergilenecek etkinliğimizde 40 kostüm yer alacak. Her biri 100–150 yıllık kumaş ve modellerden eserler, sahnede Balkan kökenli mankenler tarafından sunulacak.

Tüm Balkan ülkelerinin ortak kültürü ile harmanlanmış kostümlerin birçok özelliğini paylaşmış isek, bu kültür defilemiz ile birlikte barışın huzur ve güzelliği ile ortak kültürümüz adına tüm dostlara selam olsun.

Ayla ERDİM-REV&RUYİADYönetim Kurulu Başkanı


Yazının Devamını Oku

Bu rakamlar çok özlenecek

29 Mart 2022
Geçen hafta bu köşeden Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile zor durumda kalan turizm şirketlerine dikkat çeken ve sektörün lokomotifi olan Türk tur operatörlerinin ayakta kalması ile ilgili çağrıyı yayınlamıştık.

Türkiye’de seyahat endüstrisi ile ilgili olarak 27 yıldır araştırmalar yapan Ekin Grubu, turizmde yurtdışından gelenleri ağırlamaya dayalı olan Türkiye’de hangi ülke ve pazardan paket tur ile kaç turist geldiği ve bu turistleri kimlerin getirdiğine ilişkin kapsamlı veriler içeren ‘incoming raporu’nu yayınladı.

Raporda, Rusya-Ukrayna savaşından dolayı pazarda daralma meydana geleceği, sayısal bazda önemli değişiklikler olacağı, 2021 yılında iki ülkeden gelen toplam 6.5 milyon turistin en azından bu yıl için söz konusu olmayacağı, o rakamların özleneceği belirtilerek, “Peki bu durum değişen dengelerin yeniden değişmesine neden olur mu?” diye soruluyor.

Raporu hazırlayan Ekin Grubu Araştırma Birimi’nin başındaki Fehmi Köfteoğlu şöyle diyor:

“Turizmi yurtdışından gelen turistleri ağırlamaya dayalı (incoming’ci) bir ülke olarak Türkiye’de bu pazar, uzun yıllardan beri başında Almanya’nın bulunduğu Avrupa ağırlıklı iken son yıllarda başını Rusya’nın çektiği Asya ağırlıklı hale geldi.

Türkiye’de incoming pazarının bir numarası artık ülke olarak Almanya, firma olarak da TUI değil. Almanya’nın yerini Rusya, TUI’nin yerini Türk kökenli tur operatörleri aldı.

Bu süreç ve gelişmeler incelenmeli, bu sürecin aktörleri iyi tanınmalı.

Bu durum incoming raporundaki verilerden açıkça görülüyor. Türk kökenli tur operatörleri Türkiye’nin turizmdeki gelişmesinde lokomotif işlevi görüyor.

Bu lokomotifin vagonları da çekerek yola devam etmesi için ayakta kalması gerekir.”

Yazının Devamını Oku