Oysa, 5199 sayılı Kanun’a rağmen, 17 yıldır bakımevi kurmayan, kısırlaştırma yapmayan belediyelerin, bu görevlerini yapmaları için mücadele ederken aynı zamanda kısırlaştırma ve aşılatmayı bizzat yapmaya çalışanlar da “bu gönüllüler”dir. Halkı kin ve düşmanlığa sevk eden ve ‘bireysel silahlanma’ için çağrıda bulunan bu saldırganlara ilişkin şikâyetimizin Sayın Cumhurbaşkanı’na iletilmesi için desteğinizi bekliyoruz. Nesrin ÇITIRIK-HayKonfed Başkanı
GÜNÜN SÖZÜ
“YAŞAMI yaşanır kılmak, değerlendirmek, doldurmak, kotarmak bir insanın yapabileceği en önemli işlerin başında gelir. Kişisel duygu, düşünce ve beklentilerle değil, insanlık ölçüleriyle, değerleriyle yaşamı ısıtmak ve ışıtmak gerekir.” Yekta Güngör ÖZDEN
HANDAN TOPRAK: ‘ADALET NÖBETİNDEYİM’
AVUKATIM Celal Ülgen, benimle ilgili tüm suçlamaların ne kadar hukukilikten uzak, suçlanmamın ve tutuklanmamın ise ne kadar akla ve mantığa aykırı olduğunu açıklıyor.
Hukuka aykırı olarak ve de bir grup basın destekli olarak tutuklandım. Biliyorum; polisler daha evime arama yapmaya gelmeden gözaltına alınacağım haberi bu basın tarafından verildi. Farkındayım. Bir kadın hekim olarak, bu hukuksuzluktan beyaz önlüğüm gibi aklanarak çıkacağımdan en ufak kuşkum yok. Şimdi adalet nöbetindeyim. Hiç kimse beni merak etmesin, her zamankinden daha dik, daha ayakta ve daha diriyim. Hiç kimse karamsar olmasın.
Siyaseti dizayn etmek için hukuk eliyle yapılan operasyonlara boyun eğmeyeceğim. Cezaevine başım dik girdim, başım dik çıkacağım. Ben tutuklandıktan 15 gün sonra Genel Başkan Yardımcılığı görevinden alınmam ilginçtir. Dr. Handan Toprak BENLİ
MEZİTLİ’YE DEĞER KATMIŞIZ MEĞER
Trakya’nın daha fazla varlık kaybetmesinin önüne geçmek için yaklaşık 10 yıl önce ‘Trakya Platformu’ kuruldu. Trakya’nın değerlerinin, varlıklarının talan edilmesine, ranta açılmasına, hukuka, bilime ve kamu yararına aykırı planlanmasına, Trakya’da mücadeleyi bütünlüklü sürdürebilmek, iletişim ve dayanışmada bulunmak, birlikte çalışmalar yürütmek, toplumsal bilinç ve duyarlılığı arttırmak ve kurumsal hale getirmek için kurulmuştur. Bilim ve hukuk desteği vererek bölgemizi savunmaya devam ediyoruz.
Bileşenlerimiz olan Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi ve DOKU Derneği’nin öncülüğünde Kırklareli sınırlarında Istranca ormanlarında açılmak istenen madencilik faaliyetlerine karşı yerelde yaşayanlar ile birlikte, özellikle de köy muhtarlarının öncülüğünde verilen hukuk mücadelesi sonucunda kazanan son bir hafta içinde idari yargıdan Istrancaları sevindiren kararlar geldi. Kuzulu ‘ÇED gerekli değildir’, Koruköy ve Çukurpınar ‘ÇED olumludur’ kararları için açılan davalarda keşif ve bilirkişi incelemelerinden sonra İdare Mahkemesi’nin iptal kararları sonucu kazanan Istrancalar oldu.
Göksal ÇİDEM-DOKU (Doğa ve Kültür) Derneği Y.K. Başkanı, Trakya Platformu Kırklareli Dönem Sözcüsü
GÜNÜN UYARISI
“Dumana maruz kalmak her yıl 1.2 milyon insanının ölüm nedeni. Sürdürülebilir bir gelecek için dumansız, tütünsüz bir dünya diliyoruz.” Türk Toraks Derneği
URANYUM TEHLİKESİ ÖNEMSENMEDİ
CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen Manisa-Köprübaşı yakınlarında, 1970-1982 arasında işletilerek terk edilen uranyum maden ocaklarının Gediz Ovası’nın bereketli tarım şehrini, insan ve çevre yaşamını tehdit ettiğini söyleyerek yaratılan tahribatın araştırılması için Meclis’te Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi. Bölge halkı ve tarım alanlarının risk altında olduğunu bildiren Başevirgen, “Özellikle uranyum yatağının bulunduğu alan ve çevrelerden beslenen suların, uranyum açısından Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre en az 10 kat fazla kirlendiği ifade ediliyor” diye konuştu.
Tehlike büyük!..
Sağlıklı beslenme alanında toplumsal farkındalığı ve bilinci artıracak projeler hayata geçiren Sabri Ülker Vakfı ile dünyada beslenme konusunda en köklü kurum kabul edilen The Nutrition Society, beslenme dünyasının önde gelen isimlerini İstanbul’da bir araya getirdi. Toplum sağlığının geleceği için dünyaca ünlü biliminsanları, 25-26 Mayıs 2022 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşen ‘Sağlık İçin Beslenmenin Rolü’ konulu konferansta sağlıklı yaşama dair en son bilgiler paylaştı.
Sabri Ülker Vakfı Genel Müdürü Begüm Mutuş, The Nutriton Society işbirliğiyle dünyaca ünlü biliminsanlarına ev sahipliği yaptıklarını söyleyerek ideal sağlığa ulaşma ve muhafaza etme konusunda beslenmenin rolünün daha iyi anlaşılması için en güncel bilgileri kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade etti. Doğru bilgilenme için sağlık okuryazarlığının kritik önem taşıdığını aktaran Begüm Mutuş, “Toplum olarak sağlık okuryazarlığımız maalesef yeterli değil. Bugün araştırmalara da baktığımızda Türkiye nüfusunun 35 milyonunun sağlık konusunda doğru okumayı yapamadığını görüyoruz. Sağlık okuryazarlığının yetersizliği ise maalesef sağlığı olumsuz etkileyen en önemli risklerin başında geliyor” dedi. 2022 Avrupa Obezite Raporu’na göre Türkiye’de her 5 kişiden 1’inin aşırı kilolu veya obez olduğunun altını çizen Mutuş, “Obezite Avrupa’da neredeyse salgın boyutuna ulaşmış durumda. Türkiye ise Avrupa ülkeleri arasında obezite ve aşırı kilo sorununun en yaygın olduğu ülke olarak dikkat çekiyor. Toplum olarak bu durumu göz ardı etmeden önlem almalı ve sağlık okuryazarlığı düzeyimizi yeterli seviyeye taşımalıyız” dedi.
GÜNÜN SÖZÜ
“Tüketici uygun fiyata süt içmek istiyor. Olmuyor! Ne çiftçi istediği fiyattan sütünü satabiliyor ne de tüketici istediği fiyattan süt içebiliyor. Çiftçinin elinden çıkan sütün fiyatı neredeyse 3 katına çıkarak tüketiciye ulaşıyor.” Feyzullah KORKUT-TMMOB Ziraat Müh. Odası Adana Şb. Bşk.
Belediyeler için ne diyorlar?JAKARANDA’NIN ARDINDAN
ADANA’da düzenlenen Jakaranda Festivali’ne katılımımın ardından yazdığımız yazı sonrası, bazı e-posta mesajları aldık. Kentin festivallerinden övünçle söz edenler çoğunlukta. Bir de belediye hizmetlerine dair beklenti, eleştiri ve ‘hayal kırıklığı’ ifade edenler var. Birinde Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’in yazımızda yer verdiğimiz şu cümlesi alıntı yapılmış:
“... Olağan belediyecilik hizmetlerini eksiksiz yapma gayreti içinde olurken bir yandan da kültür sanat etkinliklerine ağırlık verdik.”
Okurumuz şöyle devam ediyor:
Üretici ve fındık düşmanları, algı yaratmak, dünyada ve ülkemizde fındık rekoltesini yüksek göstermek, dünyaya fındık tüketimi yeter, panik yapmayın mesajını vermek istiyorlar.
Dedikleri şu: “İtalya, Şili, Amerika ve Türkiye’de rekolte yüksek.”
Fındık fiyatlarındaki yükselişi bir şekilde aşağıda tutmak istiyorlar.
Hepsi oyun, inanmayın.
Aman dikkat!..
Osman ÇAKMAK-ORDU
SU GİBİ ÖZELLEŞTİRME
Tarımsal
Yılın ilk 4 ayında TÜFE yüzde 31.71 olarak gerçekleşti. Mayıs ve haziran aylarına ilişkin enflasyon oranı ile temmuzda 13 milyon 662 bin emekli aylığına yapılacak zam oranı ile 3 milyon memura verilecek enflasyon farkı saptanacak.
Beklentiler mayıs ayı enflasyonunun yüzde 3.97, haziran ayı enflasyonun ise yüzde 2.97 çıkacağı yönünde. Gerçekleşmesi halinde 6 aylık enflasyon yüzde 41’e ulaşacak. Buna göre işçi, esnaf ve çiftçi emeklisi ile dul ve yetim aylığına en az yüzde 40 zam gelecek.
MÜJDE GELECEK Mİ?
Ocak ayında maaşlarına yüzde 5 zam ile yüzde 2.5 oranında ek artış yapılan 7 milyona yakın memur, memur emeklisi ile sözleşmeli personele de yüksek olasılıkla yüzde 25-30 arası enflasyon farkı ödenecek. 2021 yılında bağıtlanan toplu sözleşme uyarınca memur ve memur emekli maaşlarına temmuzda yüzde 7 oranında daha artış yansıtılacak.
Siyasi irade yetkililerinin açıklamasına göre asgari ücrete temmuzda 6 aylık enflasyon oranı kadar ara zam yapılması gündemde. Buna göre 4 bin 253 lira tutarındaki net asgari ücrette yüzde 40 artış olacak ve 5 bin 997 liraya çıkacak. Masada olan bu formülün hayata geçirilmesiyle 10 milyon emekçi sıcak yaz günlerinde serinleyerek rahatlayacak.
BAYRAM İKRAMİYESİ
Bayram ikramiyesine yapılmayan zammın burukluğunu yaşayan emekli de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in duyurduğu ‘müjdeyi’ sabırsızlıkla bekliyor. 2 bin 500 lira olan en düşük emekli aylığının 3 bin liraya kadar çıkarılacağı vurgulanıyor. Daha fazla geciktirilmeden ilgi uyandıran ‘müjde’ kamuoyuna duyurulmalı. Şükrü KARAMAN
GÜNÜN SÖZÜ
Şunu bilmiyorlar, İstanbul, Trakya olmadan hayatta kalabilir mi? Nereden su alacak, kim besleyecek, kim yetiştirecek?
Bunları düşünen, stratejik planlama yapan hiçbir akıl, böyle bir çarpık plana imza atmak istemez. Bu yüzden Trakya’yı kimlerin bu hale getirdiği bilinmiyor.
İstanbul’u yağmalatanların hep siyasetçiler olduğunu biliyoruz. Biliniz ki bu ihanetin arkasından da siyaset çıkacaktır.
İstanbul’un Avrupa yakası Çorlu’ya, Anadolu yakası da Bandırma’ya gidiyor. Yani İstanbul’un fazlalıkları atılıyor.
Trakya’nın ünlü çevrecisi Murat Sevgi ile konuşurken bize ne dedi biliyor musunuz?
“Hipodromda rant, merada hayat!”
Bir gazetede “Mera arazileri rant için yok ediliyor” başlığı atılmış.
“Ranta kurban edilen meralara bir yenisi daha ekleniyor. Çorlu’daki Seymen köyünde bulunan mera alanına hipodrom yapılması planlanıyor. Bölge halkı ise tepkili: Kimler rant sağlayacak? Hayvanlarımız ne olacak?”
Galatasaray Kongre arifesine girerken, daha önce Galatasaray AŞ’nin Genel Müdürlüğünü yapan iş insanı, Mülkiyeli Adnan Sezgin’le karşılaştım, haklı olarak “Galatasaray ne oluyor?” diye sordum. “Mevcut duruma çok üzülüyorum, ama ben ayrıldıktan sonra GS ile hiçbir yorum yapmadım. Şimdi de yapmayacağım, duygularımı kendime saklayacağım. Tabii ki, GS taraftarı olmaya devam edeceğim” diye konuştu.
Sonra konu konuyu açtı. İş, Türkiye-Macaristan ilişkilerine geldi. Şu anda kendisinin DEİK Türk-Macar İş Konseyi Başkanı olduğunu öğrendim. Dolayısıyla sohbet o yöne kaydı. Çok ilginç bilgilere ulaştım. Kendisinden önce üç dönem DEİK Türk-Macar İş Konseyi’nin başkanlığını yürüten Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat’a bu konuda kendisine yaptığı katkılardan dolayı şükran duyduğunu belirtti. Sezgin, üç yıl üst üste şampiyon olmuş, teknik direktörden sonra bu görevi üstlenmenin zorluğunu belirterek, bunun üstesinden gelmek ancak ekip çalışması ile oldu diye vurguladı özellikle.
Koordinasyon ve iletişim kanallarını çalıştırarak başarılı olmak için elimizden geleni yapacağız” dedi ve şunları ekledi:
“Siyasi, ekonomik, kültürel açıdan bizim Batıdaki en büyük dostumuz, arkadaşımız ve akrabamız Macaristan’dır.” Öğrendim ki kamuoyunda bildiğimizden daha güçlü bir ilişkisi varmış Türkiye ile Macaristan’ın. İki ülkenin ticaret hacmi 2001 yılı sonu itibariyle 4 milyar dolar olarak realize edilmiş, 2019 yılında ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Macaristan Başbakanı Victor Orban tarafından 6 milyar dolara çıkması hedeflenmiş.
2024 TÜRK-MACAR YILI
Macaristan’da şu anda yatırımı olan birçok Türk şirketi bulunuyor. Başlıcaları; Polat Holding, Nurol Holding, Özaltın Holding, Otokoç, Çalık Holding, Metex, Snergy Grup, Yarış Kabini, Çelebi Grup ve birçok otel-restoran gibi bir çok turizm yatırımı var. Türk Telekom’u’ unutmayalım ve son olarak Şişe Cam’ın 2001 yılında 255 milyon Euro’luk yatırımı ile Macaristan’a yapılan en büyük üçüncü yatırım olduğunun altını çizelim.
Son zamanlarda Macaristan’a ilgi her alanda giderek artıyor. Bir diğer atılım ise ‘Go Africa’ Projesi’ ki buradaki amaç Macar ve Türk şirketlerini birlikte Afrika’ya yatırım yapmalarının sağlanması. Bu projenin finansmanı, Macar-Türk Eximbank ve Afrika Merkez Bankası tarafından sağlanıyor ve bu yatırımların sigorta sorunları da bu organizasyon tarafından gideriliyor. Dolayısıyla bu işbirliği ile finansman ve sigorta sorunu çözülmüş oluyor.
Şu ana kadar biri 220 milyon dolarlık, diğeri de 120 milyon dolarlık iki proje gerçekleşmesi iki ülke tarafından ‘memnuniyet’ verici olarak nitelendiriliyor. Ve bu alanda gösterilen ilgi, bu gibi projelerin büyüyerek süreceği sinyalini veriyor.
Olayı dostumuz Av. Sühan Özkan haber verdi. Görsellere bakıyoruz, paramparça edilmiş petek ve kovanlar... Kolonilerden geriye kalan avuç avuç arı ölüsü.
Türkiye, Tekirdağ’da yaşanan bu talanı TRT Haber’de izledi. Namık Kemal Üniversitesi’nin (NKÜ) 7 yıllık arıcılık gen çalışması ve milli ilaç projesi, kimliği belirsiz kişilerce sabote edildi. Üstün arı ırkları çalınırken kalanlara ise yaşama şansı tanınmadı.
NKÜ Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necati Muz, “Kapaklar açılarak arılar ölüme terk edilmiş, içerisindeki çerçeveler dışarıya çıkarılarak atılmış. Bu şekilde bu arılar yaşayamaz” dedi.
4 MİLYON ARI TELEF OLDU
Jandarma, üniversitenin suç duyurusu üzerine Uçmakdere’deki arıcılık bahçesinde inceleme yaptı. 4 milyon arının telef edildiği ortaya çıktı. Personel, zaman zaman arılar sebebiyle zor anlar da yaşadı. Jandarma, arı ilaçlarında dışa bağımlılığı sona erdirecek olan bu önemli gen çalışmasını kimin, neden sabote ettiğini belirlemeye çalışıyor. Bahçe en yakın yerleşime 10 kilometre mesafede, düzgün bir yolu yok. Bu sebeple bekçi de bulundurulmuyordu.
Bu noktada yanıtı aranan diğer soru da böylesine önemli bir projenin neden korunmadığı.
Mustafa Necati Muz, alanın etrafının tel örgüyle kapalı olduğunu söyleyerek, “Araziye, 4 çeker olmadığı takdirde araçla ulaşılması çok zordur. Güvenlik donanımı ile ilgili soruşturma süreci bitene kadar bilgi veremiyoruz” dedi. Projeye ise son verilmeyecek. Ekip, yeni kovanlarla kaldığı yerden çalışmaya devam edecek.
GÜNÜN SÖZÜ