Yalçın Bayer

‘Beyin göç’üne karşı acil önlem istendi

5 Ocak 2018
CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu ve 11 arkadaşı TBMM Başkanlığına bir önerge vererek, ‘beyin göçü’nün nedenleri üzerinde Meclis araştırmasını istediler.

Önergede başka bir ülkeye eğitim ve çalışma amaçlı göçün olumsuz sonuçlar doğurduğu, bunun önüne geçinilmesinin kaçınılmaz olduğu belirtildikten sonra “Özellikle üniversitelerimizde kendi kendisini yöneten, baskıdan uzak, özgürce tartışma ve araştırma ortamlarının yaratılamaması genç ve yetenekli beyinleri ülke dışında alternatifler aramaya zorlamaktadır.

Beyin göçünün en temel sebepleri olarak; OHAL dönemlerde üniversitelerinden haksız bir şekilde uzaklaştırılan akademisyenler, ifade özgürlüğünün önündeki engeller, demokratik yöntemlerden uzak rektör atamaları, düşük ücret politikası, ekonomik istikrarsızlık, gelecek endişesi, etnik köken farklılığı, siyasal istikrarsızlık, kalıcı milli eğitim politikasının oluşturulamaması, eğitimde fırsat eşitsizliği, işsizlik başta gelen sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Acil önlem almak zorundayız ” denildi.

Avrupa, Amerika ve Kanada’ya göç eden aileler ve gençlerin sayısının 150 bini bulduğu yolunda iddialar bulunuyor.

 

AYM EMEKLİYİ UNUTTU

AYLIKLARINA yapılan %5.69 gibi günün koşullarından çok uzak zam karşısında sevinemeyen işçi ve Bağ-Kur emeklileri, umudunu Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) intibaka ilişkin alacağı karara bağladı.

Başvuru yapılalı iki yılı aşkın süre geçti Yüksek Mahkeme, 2000 sonrası emeklileri yakından ilgilendiren intibak başvurusunu hala gündemine almadı. 2013 yılında 2000 yılı öncesinde emekli olan işçi ve Bağ-Kur’luların aylıklarına zam yapılmasına yönelik intibak düzenlemesi hayata geçirilmiş, aylıklarında 50 ile 335 lira arasında artış olmuştu. 2000 sonrası emekliler bu haktan yoksun bırakılmıştı.

Aynı statüde olmalarına karşın birinin aylığında 50 ile 335 lira arasında artış yapılırken, diğerleri

Yazının Devamını Oku

Türk mimarının ulu çınarını kaybettik: İstanbul planlandı mı?

4 Ocak 2018
TÜRK mimarisinin ‘çınarları’ndan Prof. Dr. Hüseyin Kaptan’ı önceki akşam kaybettik.

İBB Metropoliten Planlama’nın başında uzun süre görev yapan Kaptan için bugün 11.00’de YTÜ Yıldız Kampusünde yapılacak anma törenin ve Yıldız Hamidiye Camii’ndeki öğle namazının ardından çok sevdiği memleketine, Ordu’ya götürülecek ve toprağa verilecek.

Türkiye’de şehircilik ve planlama dünyasının duayenlerinden olan Prof. Kaptan Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümünün kurucularındandı. Bir İstanbul aşığı idi. Prof. Hüseyin Kaptan, 1963 yılından bu yana geçen 40 yıl içinde akademik çalışmalarıyla uygulamaya yönelik planlama çalışmalarını birlikte yürütmüştü. Yaşam pratiğinden edindiği deneyimlerini akademik ortama taşıdı. Ulusal ve uluslararası düzeyde yayın ve söylem olarak yüz ellinin üzerinde akademik etkinliğe katıldı.

Kadir Topbaş döneminde İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezinin (İMP) kurucusu oldu.

Hem İMP planlarında hem de Trakya planlarında görev almış olan yakın dostu Prof. Dr. Hasan Hayri Tok,

“Yüzlerce öğrencinin hocalığını yapan, birçok kentin planlaması ve tasarımına emek veren çok değerli hocamızdı; Prof. Hüseyin Kaptan’ı kaybetmekten büyük üzüntü duyuyoruz” dedi.

Her yıl bahar ayında Tekirdağ’ın Hayrobolu çıkışındaki bir çiftlik evinde Kaptan ve dostlarına ‘çevirme’ partileri düzenleyen Hasan Tok şunları söyledi:

 

İMP’DEN SONUNDA AYRILDI

Yazının Devamını Oku

Miskin bir toplum olduk

3 Ocak 2018
AT etinden bahsediliyor.

Türkiye’mizde binlerce ton at, eşek ve domuzun kesildiği ülkemizde, girdiğiniz lokantalarda, tatil beldelerinde, kasaplarda ne işlendiğini düşünüyorsunuz? Bunların hayvanlara yem olarak verildiğini düşünüp kendinizi kandırmayın, çoğunu yiyorsunuz. Dikkatli olun, duyarlı olun, güvenmediğiniz yerlerden alışveriş etmeyin. Eskilerin dediği de artık yetersiz, gözünüzü dört değil sekiz, hatta on sekiz açın...

Bir başka konuda da ‘işçiler’... Üzülerek yazıyorum. İşsizlik var deniyor; 400 bin kişinin çalıştığı İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde, bizde dahil bütün işyerleri eleman arıyor, ancak bulamıyor. İş beğenmeyen, para beğenmeyen, tembel, miskin bir toplum olduk ve de devletimiz bunlara boşuna para ödüyor. Oturduğu yerden çalışmadan, ter akıtmadan para kazanmak isteyenler çok. Ayrıca işçi alıyoruz, iki gün sonra beni sigortalı göstermeyin, “İşsizlik maaşı alıyorum”diyenler de gırla... Tabii ki kıçına tekmeyi koyuyoruz. Ve de 62 yaşında olmama rağmen elimde kepçe tezgâhtayım.

Remzi KÖMÜR - Kömür Lokantası sahibi - BAŞAKŞEHİR



SADE SUYA TİRİT AÇIKLAMA

BAHSE

Yazının Devamını Oku

Asgari ücret bugün belli oluyor: Sevindirecek mi üzecek mi?

29 Aralık 2017
ALTI milyonu aşkın emekçinin gözü kulağı, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun bugün saptayacağı yeni ücrette.

Türk-İş’in net 1893, DİSK’in ise 2 bin 300 liraya yükseltilmesini talep ettiği mevcut 1.404 liralık asgari ücretin en çok 1.600 lira veya ona yakın bir rakamda belirlenmesi bekleniyor. Başbakan Yıldırım, “asgari ücretliyi enflasyona ezdirmeyeceğiz” diyerek ücrete yüzde 10 ile 13 arasında zam yapılabileceğinin işaretini vermişti.

Eğer komisyon, bu oranlarda artış yapılmasını benimserse 2018’de uygulanacak  net asgari ücret 1500 ile 1600 lira arasında belirlenir.

Yani, emekçinin ücretinde 150 ile 200 lira arasında artış olabilir.

Aslında açlık sınırının bin 600 lirayı aştığı günümüzde dile getirilen rakam  emekçinin beklentisini karşılamaktan uzak değil midir?

Şükrü KARAMAN

GÜNÜN SÖZÜ

“Askeri eylemler, siyasi eylemlerin ümitsiz olduğu noktada başlar. Ümidin güvenli bir surette geri dönüşü, orduların hareketinden daha hızlı hedeflere ulaşmayı temin edebilir.”

Mustafa Kemal ATATÜRK, (1922, İzmir)

Yazının Devamını Oku

Anayasa Mahkemesi çözüm üretemezse ne olur? Ciddi bir tehlike potansiyeli doğar

28 Aralık 2017
ANAYASAL düzen, yasama organının ve Anayasa Mahkemesi’nin eşzamanlı ve paralel olarak fonksiyon kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya...

Hukuk devletinde bu iki erkin demokratik hukuk bakımından çözüm üretme sürecinin dışında kalması, toplumsal barış bakımından ciddi bir tehlike potansiyeli taşıyor.

Sorun Olağanüstü halin kalıcı hale gelmesi ve bu dönem kararnamelerinin torba yasalara benzetilmesinden kaynaklanıyor.

Ortaya çıkan manzara, gerek dokunulmazlıkların kaldırılmasında gerekse Olağanüstü hal ve ilgili kararnamelerin istihsalinde, muhalefetin ciddi bir değerlendirme hatasına düştüğünü göstermektedir.

Bugün eğer, Anayasa Mahkemesi demokratik anayasal düzenin geleceği bakımından açık bir yoklukla malul 696 sayılı Kararname konusunda, denetim yetkisinden sarfınazar ederse, yürütmenin yasama organını devre dışı bırakma eyleminde iştirak halinde sorumlu olacaktır.

Anayasa’nın öngördüğü kuvvetler ayrılığı, yürütmenin Olağanüstü hal kararnamelerini konu ve süre bakımından istismar etmesi ve Anayasa Mahkemesi’nin de bu durumu denetim alanının dışında varsayması ile ağır biçimde ihlal edilmiş olacaktır.

Yürütme/yasama çoğunluğunun, anayasal yargı himayesinde görüntü vermesi, rejimin geleceğini onarılmaz boyutlarda tartışılır hale getirebilir.

Anayasa Mahkemesi tarihi bir sorumluluk ile karşı karşıyadır.

 

Yazının Devamını Oku

Kılıçdaroğlu’nun çağrısına rağmen sadece bir kadın aday çıktı: CHP örgütü keyifsiz

27 Aralık 2017
CHP’nin İstanbul’da hafta sonu yapılan ilçe kongrelerinde delege katılımları düşük kaldı. CHP İstanbul’un amiral gemisi niteliğinde olan Kadıköy başta olmak üzere birçok ilçede delegelerin yaklaşık yarısıyla kongre yapıldı.

Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kadın ilçe başkanı seçin” talimatına rağmen, sadece Sarıyer’den Sevim Temizel Yalınkılıç başkan olabildi.

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç Genel Başkan’a karşı aday çıkarttı. Kılıçdaroğlu’nun desteklediği, aynı zamanda Erdoğan Toprak’a yakınlığı ile bilinen Meltem Yücel Pir (gazeteci Celal Pir’in eşi) seçimlerden önce adaylıktan çekildi. Bu durumda kongreye tek adayla gidildi. Sarıyer’deki kongrede 400 delegeden 220 katılım oldu. Öte yandan Erdoğan Toprak’ın Bakırköy kongresinde de Meclis üyesi kimyager Hatice Selli Dursun’u başkan adayı olarak çıkarmak istediği ama başarılı olamadığı belirtildi.

Örgütün tepkisini çeken Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar ve Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun delege olamadıkları gözlerden kaçmadı.

Buna karşın Ali Kılıç (Maltepe), Battal İlgezdi (Ataşehir), Aykurt Nuhoğlu (Kadıköy), Şükrü Genç (Sarıyer), Hayri İnönü (Şişli), Ekrem İmamoğlu (Beylikdüzü), Hasan Akgün (Büyükçekmece), Altınok Öz (Kartal), Cem Kara (Çatalca), Handan Toprak (Avcılar), Özcan Işıklar (Silivri), Atilla Aytaç (Adalar) il delegesi seçildi.

CHP’nin birçok ilçesinde delege olmak için kavga veren üyelerin oy kullanmak için kongreye katılımının düşük olması üzerine bir parti büyüğü “Bu ciddi bir durumdur; ‘Taban İYİ Parti’ye mi kayıyor’ sorusu akla gelmektedir, yarınki (bugün) MYK’da bu durumun gündeme getirilmesi gerekiyor” diye konuştu. Medya HD’nin bu konudaki haberine göre, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2019 seçimlerinde büyükşehir adayı olacak kişiyi de göz önünde bulundurarak onunla uyumlu çalışma yapacak İstanbul il başkan adayını kongreye bir hafta kala işaret etmesi bekleniyor.

 

KUDÜS’Ü ÇEKEN NEDİR

BÜYÜK

Yazının Devamını Oku

Pastırma ve Kayserililer

22 Aralık 2017
PASTIRMAYI çaldıran Kayserili üzülmüş, feryat ediyormuş: “Pastırmanın çalındığına değil, doğrayamaz araya verirler, ona yanıyorum”

Bu öyküyü Kayseri DHA temsilcisi Oktay Ensari anlatıyor.

“Pastırmanın doğranması hakikaten Kayseri’de sanattır. Kalın bıçaklarla pastırma, dilim dilim adeta sanat eseri gibi ustalıkla doğranır. Kayserililer şarküterilerdeki dilimleme makinelerine rağbet etmez. Zira bu makinelerin etin şeklini ve lezzetini bozduğuna, eti ısıttığına -bu nedenle halk arasında ‘Yakıyor’ denilir- inanılır, tercih edilmez.” 

Kayseri’de ‘elit takımın’ ilgi gösterdiği Mix’te hem yemek yedik hem de pastırma aldık. En iyi pastırmanın fiyatı 136 TL idi. Şunu öğrendik: Bilimsel bir açıklaması olmamasına karşın pastırmacılar ve kasaplar genelde büyükbaşta hayvanın sağ tarafındaki etin daha lezzetli olduğuna, bunun hayvanın geviş getirirken yatış şekline bağlarlar. Pastırma küçükbaş hayvandan yapılmazmış. İlla ki büyükbaş hayvan olacak. Pastırmanın ipli olmasının nedeni, simetrik olarak sağından ve solundan çıkan etlerin bağlanmasıyla ilgiliymiş. Kayseri’de pastırma ve sucuğun yapıldığı bölge, Karpuzatan’ın suyu ve havası özel bir yermiş. Karasal iklimin hüküm sürdüğü Kayseri’de Karpuzatan mevkisinde su nitratlıymış, ete lezzet ve kırmızılık katıyormuş. Gömeç rüzgârı ise çemenlenmiş veya çemenlenmemiş etleri, denk sonrası kuruturmuş.

150 GRAMDAN FAZLA YENİLMEZ

Bu nedenle Kayseri pastırması özeldir. Pastırmanın geçmişi Hun Türklerine dayanmaktadır. Savaşçılar atla eğer arasına sıkıştırdıkları kurutulmuş et parçasını hareket halinde keserek yediklerinden bastırma, zamanla pastırmaya dönüşmüş... Normalde bir insan en fazla çiğ yani söğüş olarak 100-150 gram pastırma yiyebilir. Zira, pastırma kurutulmuş et olduğu için bu miktar en az 2 katı ile çarpılmalıdır. Kayserili pastırmanın yağsızını sofrasına kolay kolay koymaz. Yağsız pastırma ağızda erimez, çekiştirir durursunuz. Onun için, ağızda lokum  gibi eriyen ‘Tütünlük’ olarak adlandırılan hayvanın iriliğine göre en fazla  1.5-2 kilo gelen tek parça sırt pastırmaya halk arasında ‘Sakal oynatmaz’ derler. Bu pastırma ağızda eridiğinden, yerken sakalı oynatmadığı için bu tabir kullanılır. Kuşgömü ve sırt pastırmalar perakende 110 TL, sıra pastırmalar (eğrice, kanlıca, döş, but) 80 TL, sucuk ise 50 TL’den satılmaktadır.

KAYSERİ SUCUĞU

Kayseri sucuğunu diğer yörelerde yapılan sucuklardan ayıran en büyük özellik ise ‘avcar’ olarak adlandırılan baharatının fazla oluşudur. Kayseri’de eskiden evlerde pastırma yapımı için çemen tekneleri bulunurmuş. Kayserililer damak tadına, acılı veya acısız, az veya çok baharatlı olarak sucuklarını kendileri kasapta yaptırır. Kent merkezinde sucuk dolumu için yapay ya da doğal bağırsak ile çeşit çeşit baharat satan bir çok dükkân bulunur.

GÜNÜN 

Yazının Devamını Oku

Türkiye’nin en büyük kayak tesisi hamleye başlıyor... Kayseri-Erciyes turist bekliyor

21 Aralık 2017
KAYSERİ’ye kalabalık bir heyetle indiğimizde hava ılımandı, Erciyes’te bu mevsimde geçen yılki kar henüz yok.

Dağa çıkarken Tekir Yaylası’nın girişinde hayırsever bir işadamına Mehmet Özhaseki tarafından yaptırılan büyük bir cami vardı. Üç gün önce dağda 85 santim kar var dedik ama o zirvedeymiş; ortalama kar kalınlığı bunun çok altında. Taşıma karla kayak yapılabiliyor tabii ki... Büyükşehrin dağda 200 milyon Euro yatırımı var. Pistler mükemmel, kayaktan başka snowboard ve biatlon sporları da bu aylardan sonra öne çıkacak. Daha çok şey yapılacak ama içki meselesi önemli. Dağda bir otelde içki var; bakalım başta Ruslar olmak üzere bu sezon gelenler ne diyecek. Onlara “Biz muhafazakârız, içki vermeyiz” demenin ne yararı olabilir? İstanbul’un büyük müteahhitlerinden Kayserili Süleyman Çetinsaya’ın oteli Radisson Oteli ile Hilton’un dışında kentte içkili lokanta yok... Bunun büyük sıkıntı yarattığını il yöneticileri de biliyor. Bizim gördüğümüz, yakın bir zamanda ‘yumuşama’ olabileceği. ‘Kayseri’yi Keşfet’ gezisinin kente çok şey kazandıracağını umuyoruz.

KBB Başkanı Mustafa Çelik, “Özel sektörü geliştirmek için herkesin yanındayız” derken, Erciyes’te belediyenin yaptığı tesislere bugüne kadar 200 milyon Euro harcandığı söyleniyor. Yeni yapılacak yatırımlar ve otellerle birlikte Avrupa’nın en önemli kış merkezinden biri olacağı bildirilirken, bu yatırımlara öncülük eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin bu yatırımlarda büyük katkısı olduğunu hatırlatmayı da ihmal etmiyor.

AKP Kayseri İl Başkanı Hüseyin Cahit Özden, 16 ilçe kongresini yaptıklarını 7’sinin değiştiğini anlatırken, AKP örgütlerinin ‘nefes’ almadan çalıştığını anlıyoruz. Kongreler, pazartesi toplantıları, koordinatörlerin ilçeleri teftişleri anlatılırken başımız döndü. Ankara’daki il başkanları toplantısı varmış bugün. Acıdık yöneticilere... İşlerinden ve evlerinden daha çok partide çalışıyorlar. Yemekten hemen kalktı, partiye gitti Özden...

Kayseri’de 64 bin Suriyeli var. Kayseri’de Filistin için fon oluşturulmaya başlanmış; zaten Kayserililer kendilerini ‘hayırsever’ olarak tanıtıyor.

 

49 KÜLTÜR NOKTASI

Kayseri Kültür Kenti’ olarak tanıtılan Gezi Rehberi’nde tam 39 kültür noktası yer alıyor. Atatürk Evi, Milli Mücadele Müzesi (Kayseri Lisesi), Selçuklu Uygarlığı Müzesi (Gevher Nesibe Medresesi), Roma Mezarı, Arkeoloji Müzesi, İç Kale (Etnografya Müzesi) ve çok sayıda cami, kütüphane, şadırvan, hamam, mezar, türbe ve çeşme, çarşı, hamam ve Ermeni kilisesi...

 

Yazının Devamını Oku