Kendilerini kandırmalarına, tabela yorumculuklarına, yağdanlık olma, yanlış koç seçen federasyona yaranma çabalarına lafım yok ama milli meselede kamuyu yanıltıyorlar.
Yok böyle bir şey; takım öyle kapasiteli ki böylesi ‘baştan aşağı yanlış’ kenar yönetimine rağmen Belçika, Hırvatistan vb. vasat takımlara kalite farkı atıyor. Sırbistan gibi ciddi rakiplere gelince deniz bitiyor. Mesele budur. Bogdan koçumuz 3 NBA oyunculu takımının kalitesinin farkında değil. Hala 2001 ‘Uh ah dev adam’ klibinin karpuzcuları Ömer Onan ve Hido abiliğinde ‘dayanışmalı savaşma’, ’yeni çaylak yıldız avcılığı’ filan gibi romantiklikler peşinde...
Akıl yaşta değil başta
Şurada on gün kaldı şampiyonaya: Tanjevic’in oynattığı basketbol kimselerde olmayan güçlü takım kapasitesini sahaya yansıtmaktan hâlâ çok uzak. Tanjevic bir kez daha, 73 yaşındaki Ivkovic’e ‘o hala yapıyorsa ben neden yapmayayım’ demesinin anlamsızlığını gördü. Çünkü Dusan akıllı adam. Elindeki malzemeden en iyi sistemi üretip malına uygun basketbol oynatıyor. Teodosic gelene kadar Nedovic oyunu kuruyor. Gelince birlikte Sırbistan’ı belkide şampiyonluğa taşıyacaklar. Aslarından yoksun Sırplar, basketbol oynarken biz ‘oyuncu loto’ yaptık. Yanlış başla, değiştir babam değiştir; Bogdan klasik oldu.
İkinci yarıda Kenan’ı oynatma macerasından sonra hatalar zinciri 26/23 yüzde 85 faul atan Sırpları serbest atış çizgisine yollayan, vurdu kırdılı savunmadan (!) medet ummayla devam etti. Katic ve Krstic 31 sayı atıp boyalı alan nasıl kullanılır dersi verdiler. Milli takım hazır değil, başroller belli değil, esas olanlar yanlış kullanımdan kapasitelerinin yüzde 30’unu sahaya yansıtabiliyorlar. Ama el hak Kenan’ın geleceğin yıldızı olduğunu gördük. Bogdan Hocam ‘sende hala iş kaldığına kendin inanıyor musun? Hadi hayırlısı. Var/yok papatya falı açacak, ‘var’lığımızla ‘yok’luğunu kapatmaya dua edeceğiz. Başka çaremiz yok..
İlk turu geçersek çapraz eşleşmeyle rakibimiz olma olasılıkları var. Uzunları ihmal edilebilir ama, ritmli açık alan basketbolu oynayan, yüksek isabetle çeperden sokan bir takım. Bunlarla kapışacak kısa dış adam yok bizim takımda. Burada oynarlarken bizimkiler; Ömer Onan,Ender,Sinan,Barış.. Onların yedekleriydiler. KALIN ve UZUN boyalı alanda pota alanına yoğunlaşmış bir formatta başlamak akıllı seçim olacaktı ama saplantılarının kurbanı Bogdan Koç tam tersini yaparak onların basketbolunu oynadı.
‘Kervan yolda düzülür’ mantık(sız)lığıyla hazırlık sürecinde Bogdan Koç herkesi,her şekli amatörce deniyor. Olağan başrol aktörleri yeterli süre yan yana oynayamadıklarından gereken maç alışkanlığı sağlanamıyor. Bu acemi kervan güdümüyle bahsız bedeviye dönmesinden korkarım. Kenan Sipahi’yi 2020 için kazanma fantazisi çok hoşda MAY DAY/turnuva maçları geldiğinde dün akşam kaybettiğimiz temel direkler AŞIK,SEMİH oynatmadığımız KEREM’i olaya nasıl sokacaksın? Koç bu anlamsız arayışını yıllardır sürdürür ve biz bu kafatla Avrupa 11.’liğinin altına inemedik. Bağışlayın bu çöküşleri yaşadığımdan olası felaketin tellallığını yapıyorum.
FIBA Dünya sıralamasının tek puanlı 77. si, Avrupa’nın ‘Basketbol oynasalar ne kadar iyi olur’ ülkesinin takımı... Peki biz kimiz; 320 puanla dünya sıralaması 7. si...
Tüm puanları evimizde toplamışız, kimseyi alakadar etmez. Avrupa Şampiyonası resmi internet sitesi otoritelerinin iddialı olma sıralamasında 10. gösterilen Milli Takımımız, son maça gene tek uzunlu ve titrek başladı. Böyle hazırlık maçlarını kafadan kopartarak sahaya tam kapasitemizi yansıtmamız gerekirken rotasyon türbülansında şaşkın ördek gibiydik. Yanyana oynamasını beklediklerimiz, rüzgar gibi değiştiklerinden maç boyu ‘kırılma anlarında’ takım nasıl reaksiyon verecek göremedik.
İçeride Ömer, gömer
ERSAN, ‘4 numara benim yerim değil’ diye bas bas bağırırken, tavsiye reçeteme göre ‘UZUN BEŞLE’ oynadığımız 2. çeyrekte Kerem Gönlüm ürettiği peşpeşe beş basketle meramımı çok iyi anlattı. Belçika’nın ‘kapasite özürlülüğünden’ oyun, giderek bize döndü. Yakın gelecek için saptamalarım:
A- Dizilişte 4-5 ikilisi olarak Kerem-Ömer Aşık başarılı... Oğuz da iyi dublör... Semih sakattı göremedik.
B- Emir’den hala beklediğimiz alamadık. Sinan, oyunu kurar ama oynayacağı beş de koşan beş olmalı.
C- Ersan 3 oynamalı, bunun lamı cimi yok. Dün dışarıdan çok attı. Bir o kadar da kaçırdı, çünkü Tanjevic basketbolunu unutturuyor, kahır çektiriyor çocuğa...
Şöyle ki...
5’te SEMİH / Ömer Aşık / Oğuz
4’te ERSAN / Kerem Gönlüm
3’te HİDAYET / Sinan
2‘de ÖMER ONAN / Emir
1’de BARIŞ / Ender.
Kimi zaman Sinan veya Emir ile oynayarak ezberini bozmayacak.Milli Takımı Avrupa 11’inciliğinden yukarı çıkaramayan bu düzen dün de yanlıştı bugün de hepten yanlış. Bu kurguda Ersan İlyasova içerden forvete kaçıyor ve devre dışı kalarak etkisi sıfıra iniyor, boyalı alanda eksiliyor, tek adama kalıyoruz. Ömer Aşık ise sırtı dönük hiç faydalı olamıyor. Houston Rockets’ta koç McHale, Dwight Howard ile Ömer’i yan yana oynatmayı düşlüyor. Sen adamı tenekeden teyyare yapıyorsun. Tanjevic demode basketbol anlayış(sızlı)ğıyla iki yıldızımızı mundar ediyor. Ribauntlar düşüyor.
İsraf ediyorsun
Şimdiki kurban ise Letonya’da Avrupa şampiyonu olan Genç Milli Takım’ın en değerli oyuncusu seçilen Kenan Sipahi. Bormio oyuncu sakatlama kampında yok edilen İlkan Kahraman ve Cemal Nalga’ya topuğu batan Ender Aslan eklendi. Japonya’da yapılan Dünya Şampiyonası’ndaki ‘DEV cüceleştirmesi’nde elinde deneyimli oyun kurucu Kerem Tunçeri varken, kadroya almadı. Hakan Demirel, daha sonra da Şafak Edige’ye yaptığı gibi yetenekli gençleri tam hazır olmadan önemli turnuvalarda sahaya sürüp, arkasından da ‘Olmadı’ diyerek vazgeçecek.
Ne kadar yetenekli olursa olsun 18 yaşındaki sporcuyu Avrupa Şampiyonası için henüz hamken namluya sürmek, o sporcunun gelişimine zarar verir. Tanjevic yüzünden bir çok yetenekli oyuncu, Milli Takım’da doğru dürüst oynayamadan yaşlandı; bir çok genç de potansiyelini yakalayamadan mundar oldu. Fenerbahçe bile aldığı genç oyuncu harcanmasın diye, transfer edip Tofaş’ta oynatacak. Aslında Bogdan’ın kovaladığı mevzu şu: Olası başarısızlığı bu genç omuzlara yüklemek...
HAYVAN TERLİ YEMİYOR
HİDAYET konusu da gizemini koruyor: Sözüm ona Demirel’in çabalarıyla; FIBA, doping yaptığı için NBA’in 20 maçla cezalandırdığı Hidayet’e Şubat 2013’ten geçerli olmak üzere 6 ay ceza verecek ve böylece eylüldeki Eurobasket 2013’e yetişecekmiş. Hido’nun kullandığı madde NBA’de 20 maçla cezalandırılırken, WADA bu madde için 2 yıl ceza öngörüyor. NBA’de verdiği “Türkiye’de kullandım” beyanını FIBA savunmasındaysa “Bu maddeyi Orlando Magic doktorunun yaptığı iğne sonrası vücuduma aldım” diyerek değiştirdi. Aklısıra bu vücut çalımıyla suçu Orlando doktoruna atmış. Hidayet’in yaptığı savunma FIBA’da oldukça etkili olmuşmuş!. Yani Hidayet’in bu maddeyi bilinçli bir şekilde almadığı konusunda ikna olmuşmuş!. Buraya kadarı federasyonca servis edilen haber. Peki netice? Gençlere rol model olacak(!) Milli Takım kaptanı neden son hazırlık maçlarında oynamadı? Herhalde bile bile lades yapmadınız, değil mi? Hidayet, eylülde Slovenya’da düzenlenecek olan Eurobasket’te ay yıldızlı formayı giyebilecek mi? Deki giydi.. Bu mudur Türk gençliğinin önüne koyduğunuz rol model? Başka sorum yok teşekkür ederim!..
Federasyon ve çözüm ortağı belgeselleriyle ünlü yayıncı kuruluş; Belgrad hazırlık turnuvasını, adetleri olduğu üzere, eleştirmenleri ‘Kem göz’ kabul ettiklerinden olsa gerek, inadına kamuoyundan sakladılar.
Detayları yazsam da...
TÜRK Milli Basketbol Takımı, Slovenya ve Ukrayna ile Avrupa Şampiyonası öncesi maç yapıyor ve Türkiye izleyemiyor. Aynı yazıda Bogdan koça; Takımın kimyasına uygun formatın; ‘Üç hatta dört uzunlu’ olduğunu söylemiş, kimin nerede oynayacığına kadar yazmıştım.
Gerekçem şuydu; Oyun kurucularımızın atış tehdidi olmadığına, delici penetrasyonlar yapmadıklarına, maç başına buradan taş çatlasa 10-15 sayı çıkaracağımıza göre: Aslan gibi ‘Sete oturup oyunu içeri yıkmalıyız’. Sahada bütün ribauntlar ve ikinci toplar bizim olur. Boyalı alanı dar ederiz herkese...
Modası geçmiş savunmaİTALYA’da Hackett yok, Yuna-nistan’da Bourousis sakatken duruma göre vaziyet almak gerek... Tabii uzun formatın çok iyi alan ve kombine savunmalar yapması lazım. Bizim uzunlar, koşan adamlar. Geri dönmede sıkıntı olmaz.
Fast breakte, transition oyunlarda trailer olarak da etkili olurlar. Ayrıca çeperden isabetli atışları da var. Doğuş-Ömer örneği pata küte, kucaklamalı savunmalara hakemlerin müsamaha etmediğini, bu tür savaşmanın (!) dünyadan kalktığını hep beraber gördük sanırım.
Slovenya’daki üç maçı da T&T Ltd’ci medya mensuplarına göre ‘Bogdan kazanmak için oynamadığı için’ yenilgiyle kapayan Milli Takım umutsuz vakalığını, tatsız LOOSER alışkanlığını korudu maalesef.
Mazeret üretme sanatçısı Tanjevic’i bir kenara bırakarak eldeki malzemeye ilaveten Ömer ve Ersan’ın katılımıyla bundan sonra Milli Takımımız için neler yaparız ona yoğunlaşalım. Çıplak gerçek şu: Gezi gazisi Cenk şutlanınca dışardan şutla cezalandıracaklar elde sadece 2 numarada Hidayet ve 3’te Ersan kalıyor.
Kaçınılmaz olarak, bu akşam oynanacak olan Slovenya hazırlık maçından başlayarak;
3 uzunlu oynar bizim takım...
5’te Ömer/Oğuz/Semih
4’te Kerem/İzzet/Mükremin
3’te Ersan/(Hidayet)/Serhat
Eurobasket 2013 öncesindeki ilk hazırlık turnuvasına Celje’de katılan A Milli Takımımız, son maçında ev sahibi Slovenya’ya 72-53 yenildi. Daha önce Sırbistan ve Letonya’ya da mağlup olan ay yıldızlılar Skupina Lasko Turnuvası’nı 4.’lükle noktalarken, Letonya’yı 67-54 yenen Sırbistan ikinci sırayı aldı.
Slovenya-Sırbistan maçını izleyen koçumuz ışık hızında seyreden Goran Dragic pilotajında ki Slovenlere karşı koş koş at açık alan basketbolu oynamanın intahar olacağını gördü. İki kavgacı Doğuş Balbay ve Ömer Onan+3 uzunlu(İzzet,Mükremin ve Semih) başlayıp evsahibini oyundan düşürmekti planı.
Vidmar sahne aldı
Bogdan koçun dün akşam yaptığı tek akıllı hareketti. Doğuş işi daha ileri götürüp Goran Dragic ile birlikte attırdı kendini ve ilk periyodu 18-13 geride bitiren Türkiye soyunma odasına 33-30 önde gitti.
3. periyot Nachbar’ın skorlarıyla tek çeyrekte 28 sayı yiyerek 58-43 ile 15 sayılık farkla geçilen kabus bir çeyrek oldu ay yıldızlılar için... Vidmar sahneyi son çeyrekte iyice doldurmaya başladı. Hani şu, Fatih Solak, Hakan Demirel vb. icatlarıyla ünlü Tanjeviç’in yıllar önce Fenerbahçe’ye getirip gelişmekte olan Ömer Aşık’ı paf takımı Tadella’ya gönderdiği Vidmar!
Son çeyrekte farkı eritmemize müsaade etmediler. Hiçbir şekilde sayı bulamadığımız bu çeyrek sonunda 19 sayı farklı 72-53 yitirdik. Üç yenilgiyle kapadığımız turnuvadan hazırlık adına hiçbir kazanımımız olmadan başımız önümüzde dönüyoruz...