×
Sahaya Nunnanly ve son maçın son topunu yanlış kullanan Sloukas’sız çıkmayı yeğledi. Dixon’u baş role soyundurdu Obradovic. Melih’in boş attığı üçlüklerden sonra potaya yüklenmeyi kafaya koymuş Tofaş maç tedirginliğini atarak dengeyi kurdu.85 ortalamalar üzerinde oynayan iki takımda sayı üretmekte büyük güçlükler yaşarken kısa beşlerle oynama yoluna gittiler. İlk çeyrek sert savunma etkisiyle düşük skorda kafa kafaya geçildi.
Sıcak el arayışı..
Sıcak eli bulmak için dokuz oyunculuk rotasyonla oynayan Fenerbahçe tempoyu arttırırken kenardan gelerek 13 sayıyla çeyreğe imza atan Datome ve Guduric’den sahanın iki tarafında büyük katkı alırken Tofaş top kayıplarıyla momentum kaybetti. Tofaş, Muhsin ve Kadji ile pota altını kullanmakta ısrar ederek oyundan kopmadı. Geçiş oyunlarıyla topu açık sahaya taşıyan Fenerbahçe tempoyu yükseltirken Tofaş Mejia’yı yeterince kullanamadı ama Barış’ın ekmeğini taştan çıkarmasıyla odaya maça ortak konumda gitti.
Atan kazanacak belli oldu..
Başladığı beşiyle vazgeçmediği Melih sokmaya başlayınca, pota altını kullanarak Fenerbahçe atıp kaçmaya başladı. Çakmaya başlayan Mejia ve Kadji sayılarıyla Tofaş 12-0’lık seriyle atak yaparak maçı kora kora getirince Obradovic klasik krizden çıkış ‘atıcılardan oluşan 4 kısa kartını’ oynadı. Tofaş son çeyreğe girilirken oyun dinginliğini kaybedince Fenerbahçe vites arttırarak skora akla attırdı. Alan savunması da Fener sıcak ellerine çözüm olmayınca Kanarya, sert savunmasıyla bulduğu toplarla, Wannamaker asistleriyle, yağmur olup yağarak deneyimini konuşturdu. Tofaş’ın son geri dönüş atağına da skor bulma gurusu Fenerbahçe keski nişancıları izin vermediler. Fark açılınca rahatlayan misafir takım istediği maç sonu kıvamını buldu. Son çeyrekte 20 küsur farklara çıkan maç bu hafta ki Kızılyıldız maçı için büyük moral oldu son şampiyona.
Top getirene sırtını döndürecek kadar baskı, ilk pas kanalındakilere top aldırmayacak kadar yakın oynama,2.pas konumundakilere topla oyuncu arasında kapmak için konuşlanma esasına dayalı(ball pressure & deny defence) yıllar öncesi ünlü koç Bobby Knight’dan dinlemiş, kitapçıklar halinde antrenör adaylarımıza dağıtmıştım.
Teorisi mükemmel pratiği imkansıza yakın zor, bu all risk savunmayı onca yıldır Obradovic kadar kusursuz saat intizamında yaptırana rastlanmamıştım. 80’li yıllardan beri teknik yönden tüm takımları izlerim. Savunma oyunun alkış toplamayan tarafıdır ve genelde oyuncular sinerjisini atıp sokmaya, başka deyişle tribün alkışına saklamayı tercih eder. Obradovic otoritesi işte bu saklamayı yıktı ve tüm takım savunmada mükemmele ulaştı. Ama bu yılgı savunması SARAS JASIKEVICIUS’un pırpır takımı karşısında hakkımız olan galibiyet getirmedi.
Bıkmadan asıldılar maça
Galibiyet serisi Zalgris maçında sona ererken basketbolları her geçen gün yükselen misafirler en iyilerini oynadılar. Zalgiris’in çok hareketli hücumuna bahsettiğim savunmayı yapabilmek iki misli zordu. Onları örseleyeceğiz derken yorularak mücadeleyi sona kadar sürdüremeyen biz olduk. Katiyen maç bırakmayan Zalgaris ilk yarı boyu, KEVIN PANGOS ve AXEL TOUPANE’nin özel gayretleriyle nefeslerini ensemizde tutarak yakın ara oynadılar. İlk yarıda üçlükte % 70, 10da7 yakaladığımız dış isabet ve çembere gitme direksiyonunda Guduric’i gördük.
Takipte kalıp bitiren onlar oldu
Odaya 42_41 önde gittikten sonra yoğun Wanamaker&Kostas birlikte kullanım moduna geçerek 3.karar çeyreğinde savunmayı iyice sertleştirdik ama onlarda potamızın altında Brandon Davis ile fink atmaya başladılar. Ancak faul hakları erken dolunca serbest atış çizgisinden futbol değimiyle duran top bulduk. Çekya havayolları Jan Vessely smacıyla maç kırma noktasını yakaladık ama, bir sizden bir bizden berabere gidişi aşamadan son çeyreğe 64_63 girdik. Skorda eşitlik sürerken Vessely enerjisi salonu ayağa kaldırdı ama yılmayan rakip geri adım atmadan tam saha baskıyla hızımızı kesti. Datome kenarda fazla oturunca potaya gidişlerle ufaktan öne geçtiler. Dört kısayla tam saha baskıya dönerek ve topu içeri indirerek sayı yollarını, Nunnally üçlüğüyle açıp, eşitliği 4dk.kala tekrar yakaladık. Pangos’un panzehirini bulup bir türlü atışlarını engelleyemediğimiz akşamın kabusu Kostas’ın 14 saniye kala top bizdeyken yaptığı hatayla maçı vermesi oldu.
Henüz erken demeyin “Hal ve gidiş pek iyi olduğuna göre tarih düşün iddia ediyorum; Şu an hem Euroleague hem de ligimizde üçüncü sırada ki Fenerbahçe bu yıl içte ve dışta 2 KUPAYI DA KAPACAK!!! Teknik repertuar zenginliğine, makine düzeninde akan hücum sistemine, sert ve gedik vermeyen savunmayı da kattı usta koç Obradovic. Kimseler karşısında 70 sayı barajını aşamıyor. Sıcak eli bulmayı sanat haline getirdiler. Önümüzde ki maçlarda, nazarım değmez büyük bir aksilik olmazsa, evinde Zalgiris’e ve Kızılyıldız’a orada Maccabi’ye parkeyi dar eder Fenerbahçe.
Patrondan sonra en iyi Orhun ENE
Öte yandan yıllardır Milli takım ve Banvit’te varoluş mücadelesi verirken ‘Ene ne yapıyorsun gene’ vb. tekerlemelerle eleştirdiğim Orhun Ene bu yıl ustalık beratını alıp “yılın koçu” olacak gibi. Malum parkenin acımasız ortamında, ağlamasını bilmeyene su, yenmesini beceremeyene kupa vermezler. Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi‘nin 10.haftasında lider Tofaş deplasmanda konuk olduğu Pınar Karşıyaka karşısında 84-80’lik skorla kazanarak 10da10 yaptı. Kimselere kaptırmadan Banvit’den beraberinde getirdiği saha içi koçu SAMMY MEJIA’yla birlikte, Tofaş’ın müzesine taşıyacağı lig ve Eurocup başarılarıyla bu yıl koçluğuna zirve yaptıracak görümde epeydir yenilmeyen adam Orhun Ene.
Aksiyonsuz vizyon halüsinasyondur
Keyfimi kaçıran ise; saha dışı olumsuz etkenler yüzünden koçluğuna son verecek görünümünde ki Erman Kunter’in çarelerinin tükenmekte oluşu. ‘Vermeyince mabut neylesin bizim Mahmut (Oktay)’dediğim günler meğerse Galatasaray’ın iyi günleriymiş. Bakmayan arada bir maç kazanıyorlar ama hem seyircilerini hem de oyuna asılma ruhlarını çoktan yitirdiler. Geçen yılın Eurocup şampiyonu nam_ı diğer yenilmez armada, ezeli rekabetten geçtim, kıymeti kendinden menkul yöneticisi Can Topsakal ve kulübün en önemli şubesi onda Dursun yapmış başkanı sayesinde giderek ‘delete’ ediliyor.
Andre Gide “Gerçeğin rengi gridir” der.. Bizimki Turgay Demirel yüzünden; ”Kapkara”. “Hiçbir şeyden çekmedi nasırdan çektiği kadar...Yazık oldu Süleyman Çelebiye”...diye yakınır Orhan Veli. Basketbol ayaklarının nasırı Turgay Demirel'dir. 25 yıllık hükümranlığında liglere yabancı oyuncuları doldurup bizim çocukları parkeden uzaklaştırarak potanın üstüne kara bulut gibi çöktü.
Milli takımın içini boşaltıp küme düşürdü. 12 dev adamı yurdunda mülteci yaptı. Yıllardır milli maçları topluca yaz ayları sonuna koyan FIBA Demirel’in Avrupa Başkanı olmasıyla birlikte, eski köye yeni adet getirerek, şişkin sponsor gelirleri iştahıyla, milli maçları tahrip kalıbı gibi kulüplerin yoğun maç programı ortalarına, hafta içi pencerelere oturttu.
Turgay Demirel ihtiras tramvayına binmiş
16 yıldır programı net olan ULEB'in değiştirme olanağı olmadığından kaos patladı. Başta biz hiçbir ülke kulüpleri oyuncularını milli takımlara göndermediler. Son Avrupa Şampiyonu Fenerbahçe ile sevinip, evinde 14.olmuş Milli takımla üzülür olduk .Asli görevi Olimpik ruha uygun olarak Milli takımlar olan FIBA’ya bağlı mahalli federasyonların 'noterlik görevi' dışında profesyonel kulüpler üzerinde hiçbir yaptırımı yokken, FIBA’nın kriz çıkartması, kulüp gelirlerine ortak olmak ihtirasından kaynaklanıyor. FIBA’nın Avrupa Kulüpler birliği ULEB'le tırmandırdığı çıkar savaşı nedeniyle yıl içinde pencere haftalara yerleştirdiği Milli maçlar Avrupa basketbolunda tam bir fiyaskoya yol açtı
İmkansızı zorluyoruz
Son şampiyon Fenerbahçe Doğuş az daha bize Amerikan ucuzluk adeti Black Friday’i yaşatacak Cuma’mızı karartacaktı. Wanamaker yönetiminde fırtına gibi girdi maça ve çok kararlı ilk yarı oynadı Kanarya. Rakip kendine gelene kadar skor liderliğini elde tuttu. Kimhki’nin oyuna ortak olmaya çabaladığı dakikalarda, uzun aradan sonra, Dixon sanki hiç sakatlanmamış gibi, parkeye geri dönerek bıraktığı yerden, iyi zamanlamalı sayı yağdırmaya başladı. Kostas Lucas’ın olmadığı gecede Dixon erken pes etti. Datome her akşam ki mükemmel performansını sergilerken, evcek ribauntları toplayarak ikinci topları olumluya dönüştürdüler.
Kimhki az daha kim oluyordu..
İkinci yarının ilk çeyreğinde ligin en yüksek üçlük yüzdesine sahip takımımız üstünlüğünü katlayarak rakibi iyice oyundan düşürdü. Yıldızları Shved varlık gösteremezken, 19'da 9 %47 isabetle elimiz sıcaklığını koruyunca ritim bularak kendi basketbollarını oynamalarına rağmen farkı kapatacak kadar yaklaşamadılar. Fakat 10 sayı önde girdiğimiz son çeyrekte Wanamaker’ı, kenardan oyuna geç alarak rakibe geri dönme fırsatı verdik. Rehavetten silkinmeye çalışırken meşum maç sonu kabusumuzu yaşadık. Kimhki’nin asları, Shved ve Markovic vidaları sıkıp birlikte inisiyatif alarak, atıp sokarak şampiyonumuzu yakaladılar ama Wanamaker serbest atış çizgisinden son nefeste geceyi kurtardı.. Ama yakın gelecek Baskonia ve Barcelona deplasman maçları için sistem alarm veriyor…
A. Takım farkın açılmasıyla birlikte savunmada konsantrasyon problemi yaşıyor.
B. Hücumda az pas giderek bire dönüyor ve basit top kayıplarıyla rakibe rahat inisiyatif veriliyor.
C. Gardların aksadığı akşamlarda oyunu onların tekelinden çıkarıp forvetler üzerinden kurulacak oyunlar aramak gerek…
Ligde tökezleyen son şampiyon F.Bahçe’nin hırsını, geçen yıl finalde rekabet yaşadığı, komşudan çıkarmasını bekledim durdum tüm gece. Roberts-Strelnieks ikilisi, bir Vassilis Spanoulis etmiyor ve aksiyon yaratıcısı, elektronik beyni olmayınca Olimpiakos, çok eksiktir diye varsayıyordum ama tam tersine Dixon ve Türk oyuncuların her nedense oynamadığı gecede Sloukas da bekleneni veremeyince bizim takım maç boyu top kayıplarıyla bocalayıp durdu. Vesely, Melli ve Datome, ellerinden geleni yaparken F.Bahçe takım olarak, alametifarikası olan savunmasından bir türlü verim alamadı.
CSKA MAÇI BUNA BENZEMESİN
İlk yarıyı 10 sayı önde bitirmemize rağmen skor liderliği ve momentumu rakibe kolay teslim ettik. Alan savunmalarının sürekli frenlemesiyle temposu düşen maçta 27 sayı yediği 3. çeyrek kâbusunu atamadık. Strelnieks ve Roberts’ın üçlük yağmuru altında Olimpiakos, tam anlamıyla topa basarak geri dönüşe izin vermedi. Vessely eliyle maçı serbest atış çizgisinden uzatmaya götürdük ama ballı ellerini engelleyemediğimiz canhıraş gayretler ‘çok geç kalınca’ evimizde komşunun deneyimine mahkûm olduk.
Basketbolumuzun her zaman ihtiyacı olan ‘ezeli rekabet’ maalesef bitmiş. Orta sahaya bayrağını diken ruh, yerini kolayca beyaz bayrak çekene bırakmış. Topsakal’lı Özbek yönetimi Fenerbahçe’nin ayakları altına aslan postu serdi!
ÇOK RAHAT OYNADILAR
Orantısız güçsüz ev sahibi, seyircisiz oynanan maçta, çok eksikli Fenerbahçe karşısında baştan sona ‘adım Hıdır elimden gelen budur’ modunda bir şeyler yapar gibi gözükse de mahkum oynadı. Eksiklerine rağmen alıştığımız dinginlik ve özgüven seviyesini yakalamış Fenerbahçe, sofistike basketboluyla kenardan gelen her oyuncusunu deneyerek ter attı. Doğru hücum yerleşim dağılımıyla (spacing) her türlü ikilileri çok daha rahat oynayarak, Vesely olmamasına rağmen pota altına çadır kurdular. Yeteneği belli Melli takıma katkısını katladı!
‘Garanti şutörüm az, 80 üstü atamayabilirim’ endişesiyle bu yıl savunma sertlik dozunu artırıp, maç başı yenen sayıyı 75’e çeken Obradovic istediğinden fazlasını aldı bu antrenmandan...
Kimin kimi nasıl yendiğini kestiremediğimiz “annemizin yabancılar liginde” Muratbey Uşak Sportif, kazanmaya inanmış koçu ve seyircisiyle, eksik kadrosuna rağmen, deplasman sorunlusu DAÇKA’yı benle yaşıt (!) veteran Damir Markota ve Jordan Hamilton’un yanına katılan Türk çocuklarından Tayfun Erülkü ve Şafak Edige’nin üstün gayretleriyle ilk galibiyetini aldı.
Avrupa Liglerinde 2 maçını kazanan ev sahibi, az yabancılı Türk oyunculu kadrosuyla iyi bir kimya yakalamış Karşıyaka evde seyircisiz oynayınca havaya giremedi. Eurocup’da iki maçını da yitirmiş, on yeni ful yabancı oyunculu Galatasaray maçında Karşıyaka kenar yönetimi, ikinci yarıda takımın sertliğini bozan alan savunması seçimiyle skoru teslim etti. DJ.Kennedy ile pes etmeyen ev sahibinden sessiz tribünler önünde maçı çekip alan oyuncu Emir olurken Summers ve Hendrix bekleneni fazlasıyla verdiler.
Yenilgisiz Tofaş, sürücü koltuğunda pota altını olumlu besleyen, geçen yılların deneyim kazandırdığı Barış Ermiş’le, Beşiktaş Sanko Japan’ı Bursa deplasmanında maç boyu kafa kafaya oynayarak zorladı. Sonuna kadar git gelli, kopmayan skorla süren heyecanlı maçı Sammy Mejıa liderliğinde Tofaş’a getiren maç sonunu akıllı seçimlerle daha az hatalı oynama yetisi oldu.
Son dakikasına kadar berabere giden bir başka kapışmada evinde ağırladığı ligde henüz galibiyeti olmayan Banvit’in peşini koş koş at modunda maç boyu bırakmadı Demir İnşaat Büyükçekmece. İki tarafta pota altını hiç kullanmadan üçlük ve çembere dalışlarla netice aradı. Kenarda çok soğuyan Vidmar katkı veremezken, bir sizden bir bizden filmini Walker’ın 29 sayı yapan sıcak eliyle koparamayınca Banvit muhteşem bir deplasman maçını kaptı kaçtı.
METECAN SIRTLADI
Selçuk Ernak koçluğunda ki ligin yeni takımı Sakarya Belediyesi deplasmanda Yeşil Giresun Belediyespor’u deplasmanda nefeslerin tutulduğu yüksek gerilimli bir maç sonunda yenmeği başarırken Milli takım için yüksek beklentimiz olan Metecan takımını sırtladı.
Ev sahibi Fenerbahçe Doğuş Avrupa’da 2'de 2 yapan Gaziantep Basketbol’a misafirperverlik göstermeden üçlük bombardımanıyla ve tam saha baskıyla hızlı girdi maça. Melli geçen maçtan belli klasını gösterirken, Wannamaker’in savunması Obradovic standartlarına çıkmış. Ancak Obra bu hafta ki iki Eurolegue maçını düşünerek gençlerle rotasyona başlayınca türbülanstan yararlanarak oyuna girip yakın takibe başladı Gaziantep. Antep’in yüksek isabeti üzdü Fenerbahçe’yi. Asıl maçlar için saklamalı kadrosu ev sahibine 2.yarıda zor dakikalar yaşatırken Datome oyuna girerek oyuna renk kattı. Misafir yorgunlukla birlikte oyundan düşünce maç sonları gurusu deneyimli beşiyle, önce kontrolü, yüksek isabetli atışlarla ele geçirdi, daha sonra maçı aldı. Veselly sahanın iki yanında gösterişli hareketleriyle maçın adamı oldu.
BÜYÜK HEDİYE