Ünal Özüak

Yeni devlerin geleceği için tasalanma zamanı

24 Şubat 2021
Alperen, Furkan, Şehmus ve Buğrahan’a sahip çıkalım.

Basketbolumuzun geleceği mevzubahis ise, gerisi teferruattır. Ham meyveyi koparmayalım dalından ve akıllıca bir seçimle milli takıma yeni kazandırdığımız Alperen Şengün, Furkan Haltalı, Şehmus Hazer ve Buğrahan Tuncer gibi gençlere yakın zamanın en önemli projesi olarak sahip çıkalım. Hani ‘eski eserleri koruma’ kurulları vardır ya; benzer bir kurulu da ‘YENi ESERLER’ için kuralım.

Tribündeki coşkusunu iftiharla izlediğim Mehmet Okur’a milli bir görev düşüyor. Hem NBA All-Star’lığına dek uzanan eşsiz deneyimini özellikle uzunlara aktarsın hem de ‘erken şöhretin şımarmadan üstesinden gelmenin’ yollarını anlatan koruyucu ve kollayıcı ağabeyleri olsun.

KENAN SiPAHi GiBi OLMASINLAR

Ve aman ne olur ‘NBA draftına nasıl girecekler?’ muhabbetine kafayı takmasınlar, burada mutlu edelim bu çocukları. Kenan Sipahi gibi, oradan oraya savurmayalım. Bugün onlardan aldığımız verimin en önemli nedeni kendi takımları, örneğin Beşiktaş’ta uzun süreler forma giymeleri, takımın başatları olmalarındandır. ‘En çok para verenin’ alamaması bu çocukları kazandırdı bize. Oyuncu menajerleri basketbolumuzun gerçeği ama lütfen onların elinde ucuz pazarlıkların malzemesi yapmayalım
bu çocukları. 2022 Avrupa Şampiyonas’ına katılma hakkını elde ettik. Yolumuz ilk defa olimpiyatlara katılma hakkını elde etmeye kadar açık. Hidayet Türkoğlu ve 12 Dev Adam Federasyonu yakalanan bu fırsatı uzun vadeli planlamayla yeniden ‘12 DEV ADAMLAŞMAYA’ dönüştürsün. Basketbolumuzun vitrini milli takımın başarısı en önemli görevleri. Gerisi gerçekten teferruat.

Basketbol adamlarının el ele vererek yeniden yapılandırdıkları BİDEV’i de (Basketbol İçin Destek ve Eğitim Vakfı) bu konuda ellerinden geleni, mütevellilerinden biri olarak, yapmaya davet ediyorum.

A milli takım basketbolumuzun her şeyidir.

 

Yazının Devamını Oku

Basketbolumuz büyüyor

21 Şubat 2021
Milli Takım'ı yeniden 12 Dev Adam ayarlarına döndürecek umudu veriyorlar.

Dün, kazanmaktan öteye kazanıma şahit oldum. 37 yıllık dejavu yaşadım. Rakip İsveç. Yer Linköping / Norveç. Yıl 1984. 80-77 yendiğimiz İsveç gene bugünkü gibi Amerikan kolej basketbolunu model almış; yoğun atletik fizik, az teknikle oynuyor. Aydan Siyavuş’un bulup yetiştirdiği Efe Aydan, Mehmet Dövüşken ve Emir Turam o zamana kadarki basketbolumuzun uzun yoksunluğuna son veren altın pivotlar. Kulüplerde geçen onca sene çember altını yabancı pivotlara bıraktığımız kuraklıktan sonra hasretini çektiğimiz ‘uzun genç oyunculara’ yeniden kavuştuğumuzu gördüm, mutlu oldum. İçerde dışarıda oynayabilen hassas elli pivotlar Alperen Şengün, Furkan Haltalı, Samet Geyik ve kendilerini her geçen gün geliştiren Sertaç Şanlı ile Metecan Birsen, milli takımı 12 Dev Adam günleri ayarlarına döndürecek umudu veriyorlar.

DENEYiMSiZ GENÇ YÜREKLER

2022 Avrupa Şampiyonası’na katılımayı başardıkları için “Devleşiyorlar” demiyorum, alkışımın tamamı yakın dönem 12 Dev Adam emeklisi yıldız basketbolculardan kurulu federasyonun, Shane Larkin pilotajında gençleri deneyimlilerle harmanlayarak, cesaretle büyük dönüşümü başlatmış olmasına. Böyle maç oynama eksikliğimizin sebep olduğu isabet bulamayarak çember dövme krizlerinden, bir başka 18’lik gencimiz Şehmuz Hazer turnike smaçlarıyla ve Buğrahan Tuncer de maç kazandıran yüksek isabetiyle çekip çıkardılar takımı.

250 TL'ye varan "Hoş geldin bonusu" sadece Misli.com'da! Hemen üye ol...

Yazının Devamını Oku

Moskova depremi

23 Ocak 2021
Kokoskov’un en güzel akşamı...

Son şampiyon, şu an lig lideri CSKA evinde yüksek yüzdeli üçlük isabeti ile (%70) ve hücum ribauntlarını toplayarak, en verimli takım havasında başladığı maçta F.Bahçe’nin kazanmaya gelmiş takım sertliği karşısında özgüvenini yitirdi. Kafa kafaya berabere, bir sizden bir bizden giden üç çeyrekte geri adım atmamasının semeresini maç sonunda gördü F.Bahçe. Peş peşe 5 galibiyetin özgüveniyle gelip soğuk Moskova gecesini rakip için cehenneme çeviren, F.Bahçe ilk yarıda akıllı taktik seçimlerle sadece ataklara yanıt vererek oyunda kaldı. Üçü beraber 63 sayı üreten
Vesely, De Colo, Eddie ve empresario Guduric değişmeli devreye giren sıcak ellerimiz oldular. Bu dörtlü kim daha fazla istiyor formatında, sahanın iki tarafında birbirinden güzel ve faydalı hareketlerle geceyi getiren, hatta bu geceden cebimize koyduğumuz bir maçtan daha fazla kazançla Diriliş Destanı yazan oyuncular oldular.

KAPTI KAÇTI

Bartel’in olmadığı gecede dört kısalı takım rotasyonuyla CSKA’dan maçı kapıp kaçan koç Kokoskov geldiğinden beri en güzel akşamı yaşattı taraftarına.

Yazının Devamını Oku

Zenit Efes'e ters

22 Ocak 2021
Ligin 72 sayı ortalamayla en az sayı yiyen, maç başı ortalama 12’yle en az top kaybeden, sete set yarı saha basketbolunu tercih eden, sert savunmalı Zenit karşısında; yüksek tempoda, çok koşarak açık alanda geçiş oyunlarıyla fazla sayı atarak rakibin konfor alanı dışına çıkarılması tek çareydi Anadolu Efes için.

Ama İstanbul’daki hesap Saint Petersburg’a uymadı. Will Thomas ve Arturas Gudaitis ile uyguladıkları forvetten ikili perdele devril’lerle (pick&roll) boyalı alana yüklenerek momentumu maça girer girmez kaptı Zenit. Yediğimiz hızlı hücum sayılarıyla baştan çift hane farklı geriye düştük.

SONA KALAN DONA KALIR

Ardından, özgüven kazanan Zenit’in üçlükleri de gelince fark açıldı. İkinci yarı, suskun Shane Larkin’in devreye girmesine rağmen, ev sahibinin de eli armut devşirmediğinden maalesef yalan oldu tüm gayretler.

Kriz telaşında top kayıplarımız da tavan yapınca fazla bel bağladığımız üçüncü çeyrek efeliği cılız kaldı. Ev sahibi maçın geri kalan sayılarını da Pangos ve Zubkov’un ellerinden bulup galip geldi.

Yazının Devamını Oku

Operasyonda mutlu son

16 Ocak 2021
Son sekiz için adlarına yaptırdığım rezervasyonu bozmadan, çift maç #EvdeTürkKazanır haftasını başarıyla kapadı Fenerbahçe.

“Pana ne oldu sana?” dedirtecek kadar eski günlerinden uzak Panathinaikos dün takımın başına gelen Kattash’la İstanbul’da ‘ikili oyunlar-devrilen uzunlarla’ yarı saha basketbolu oynayarak yılın en az skor atma 74 sayı eşiği aşarak peş peşebeşinci galibiyetini almaya kafayı takmış Fenerbahçe kayasına fena tosladı. Yayın dışından keskin nişancıları ile ortalama yüzde 40 sayı bulan Fenerbahçe evinde dik durmayı başardı. Skor liderliğine eline alıp bırakmadı ve 100 sayı atarak önemli bir maç daha net kazandı.

SERİYİ BEŞLEDİK

Geçmiş yıllardaki evini rakibe cehenneme çevirme alışkanlığı salonda az seyirciyle keyifle söylenen İzmir Marşıyla birlikte geri döndü Fenerbahçe’nin. Daha ilk çeyrekten buldozer gibi geçtik rakibin üzerinden. Heyecan sevdiğinden olsa gerek sürekli adam değiştirip konsantrasyonumuza fren yaparak, yüreğimizi ağzımıza getirip, Pana’yı bir süre oyunda tuttu bizim koç. Neyse ki Bartel’siz gecede özgüveni perçinlenmiş Ahmet çok iş yaptı boyalıda. Maçın hikayesini üçüncü çeyrekte yazmayı seven takım Fenerbahçe Guduric şefliğinde onu yalnız bırakmayan Lorenzo Brown, Nando de Colo ve Edgaras Ulanovas’la fiziksel muhteşem resital vererek maçı teslim aldı.

Yazının Devamını Oku

Baskonia ve Alba’nın İstanbul gecesini kararttık

13 Ocak 2021
Fenerbahçe Beko ve Anadolu Efes, son 8’e kalma yolunda çok değerli galibiyetler aldı.

Bizimkilere ‘son 8’ için yaptığım rezervasyonunda sıkıntı yaşamadık. İstanbul gecelerini kararttık misafirlere.

Fenerbahçe Beko oyuna fizikli ve sert çift uzunlu 5’le başladı. Yaptıkları adam takipli alan savunmasına da hazırlıklıydık. Köşe boş şutlarını rahat bulduk. Barthel’in olmadığı akşamda Ahmet içeride, Vesely ampulde ikili yüklenmesiyle pota altında etkin olmak maçın akıllı seçimiydi. Baskonia kapasiteli oyuncu zenginliğini sahaya sürdü ama nafile. Fall katkısız kalırken Henry ve Dragic rakibi sırtlayarak kaçmamıza müsaade etmediler. Ancak giderek eski günlerini anımsatan basketbol oynayan Guduric ve Lorenzo Brown’ın kalp kırıcı üçlükleri Fenerbahçe’nin itici gücü oldu. “Beni de unutmayın” diyen Nando De Colo da katkılı oynamada takıma uyunca meşhur 75 sayı aşamama eşiğinde 27 farklı 96 sayıya sıçrama sağlandı. Kulüp tarihi 29 asist rekorunu kırarken Fenerbahçe ruhu coştu.

ONLAR YOLCU BiZ HANCI

Ergin Ataman tempolu oynayan ve uzun oyuncularıyla dış atış tehdidi olan tehlikeli bir takım olarak gördüğü, açık alanda koş koş oynayıp, kaçırmaya aldırmadan şut atıp kaçan ribaundları kovalayan Alba Berlin’in gazını baştan alamadı. Çember bizi sevmeye başlayınca üçlükler başladı ama bir ara evimizde gereksiz yere oyundan düştük.

Doğuş’u oynatacağım zorlaması skor önderliğini 12 farkla rakibe verdi. Geride gittiği odadan şahin döndü Efes. Larkin-Duston ikilileriyle yakalanan atak serisi Efes’i oynaması gereken basketbola ve beraberliğe kavuşturdu. Efes vitesi yukarı alınca geceleri kazasız atlatıyor basketbolu da zevk veriyor.

Sanal Oyunlar SADECE Misli.com'da! Oyun türünü seç, tahmini yap, tutarı belirle ve hemen oyna...

Yazının Devamını Oku

Rezervasyonu yaptım bile!..

12 Ocak 2021
Bizim Avrupalılar son 8 vagonuna biner mi?

Euroleague’de son 10 yıla damga vuran, zirvede oynamaya, hep yukarılarda olmaya alışmış Fenerbahçe Beko sezon başından itibaren alınan kötü sonuçlara guduric geldikten sonra üst üste iki maçı kazanarak son verirken, PlayOff’a giden son trene atlama hedefine bir ölçüde yaklaştı. Bu çift maç haftasında içerde iki çetin sınavı var sarı lacivertlilerin. İlk rakip geçen hafta son şampiyon ve gene zirveyi kovalayan CSKA’nın 12 maçlık galibiyet serisine son vererek 95-93 yenen Baskonia.

F.BAHÇE’NiN HÜCUM KISIRLIĞI 

Sallan yuvarlan giden Panathinaikos maçı görece daha kolay ama esas beni ürküten Fenerbahçe’nin bir türlü çözüm bulamadığı 72 sayıyı aşamama hücum kısırlığı. Ara transferde de uzun oyuncu olmayan Fenerbahçe, devleri Youssoupha Fall’a ve onu ikililerle besleyen Pierra Henry’e bakalım ne çare bulacak?

Sele kapılıp gitmek istemiyorsa; Fenerbahçe’nin kendi yarı saha sete set, az ama öz top kullanımına dayalı oyununu dikte ederek Baskonia’nın yüksek temposunu kırması mutlak surette şart. Tabii bir de artık her rakibin uyguladığı alan savunmasının gediklerini cezalandırmak gerek.

KIZMA öDEŞ EFES

Tahtayı erken kapatıp Efes’in olası şampiyonluğuna müsaade etmeyenlerle bu yıl hesaplaşması için elimize güzel fırsat geçti. Rakiplerin kolaylığından filan bahsetmiyorum. Anadolu Efes takır takır basketbol oynuyor, onun altını çiziyorum.

Salt larkin’e bağımlı olmaktan kurtularak, hatta Simon’suz bile oynayabilecek kurguyu yakalamışlar. Efes de İstanbul’da bu hafta ve ilk rakibi Alba Berlin. Daha sonra Khimki.

Ne mutlu ki, nazar değmesinden korkmadan bu ikisi de hafif gelir bize diyebiliyorum. Bu özgüveni onlarla, aramızda yegane köprü sağlayan, seyircisiz maçların anlatıcı ve yorumcularına da tavsiye ediyorum. 20 sayı farkla önde girdiğimiz maçlarda dahi son çeyrekte ‘ama’lar ve korkular yaşamanın ve seyredene de yaşatmanın alemi yok. Ben her iki takımımızın da son 8 treninde rezervasyonunu yaptırdım çoktan.

Yazının Devamını Oku

Antrenman kıvamında bir derbi

11 Ocak 2021
Efes, Galatasaray’ı çok rahat yendi.

Galatasaray sadece futbol kulübü değildir şeklindeki uyarımızı kulak ardı etmişler. Basketbolda düşük profilde kalmakta ısrarı sürdürüyorlar. Tek çıkış kapısı Türkiye Süper Ligi kalmış olmasına rağmen, sadece beş galibiyetle puan cetvelinin dibine çökmüş, adı var kendi yok Galatasaray’ın. Namağlup lider Anadolu Efes karşısına sezon içi klasik toparlanma çaresi sandığı yabancılarını silbaştan değiştirerek çıktı. Euroleague’de çift maç haftası öncesi asları dinlendirme anlayışında bir 5’le başlamasına rağmen, beklendiği gibi klas farkını skora yansıtan Anadolu Efes, en baştan araya 10 sayı fark koydu ve bunu maç sonuna kadar korudu. Rotasyonda ise, giren de çıkan da tempoyu hiçbir şekilde düşürmeden, sanki karşılarında antrenman yeleği giymiş kendi B takımları varmış rahatlığında, adeta oyun taktiklerini ileriye yönelik geliştirme çalışması yaptı.

‘OLAĞAN BAŞARILILAR’

Öte yandan da maçın seyir zevki kaybolmasın diye Galatasaray’ın oyunda kalmasına müsaade ettiler! Takımın genel skor dağarcığını artırma gayretinde, birbirinden güzel ve yerinde üçlüklerindeki mükemmel şut mekaniğiyle Micic çok etkindi. Yüksek yüzdeli üçlük atarak Galatasaray’ı yenmeye yetecek kadar verimli basketbol oynayan takımın ‘olağan başarılılar’ı dışında kendini fark ettirenleri; rodrigue Beaubois ve giderek yerlerine ısınan Tolga Geçim, Sertaç Şanlı ve Buğrahan Tuncer oldular.

<iframe width="560" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/tjOpP_CM72M" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture" allowfullscreen></iframe>

Yazının Devamını Oku