Ünal Özüak

Kadınların lideri Fenerbahçe!

7 Ekim 2021
Kadın takım oyunlarında yerini Filenin Sultanları’na kaptıran basketbol adına akşamki keyifli maç, taht kavgası gibiydi.

FIBA Avrupa Kadınlar Ligi/Euroleague Women’da haftanın maçı olan Türk kadınlar derbisine; Tuğçe Canıtez’in “Gerçekten çok zor bir lig. Biz her zaman finale geldik ama o kupayı kaldırmak bir türlü nasip olmadı. İnşallah bu sezon o sezon olur...” şeklinde ifade ettiği gibi hep şampiyonluk eşiğinden dönen Fenerbahçe, 10-0’lık seriyle kararlı başladı maça.

Galatasaray her zamanki gibi Pelin Derya Bilgiç ile maça tutundu. Galatasaray’ın yeni ve doğru seçim transferi Tina Krajisnik sahanın iki tarafını da domine edince Cimbom maçı yakaladı.

G.SARAY'IN SOLUĞU YETMEDİ

Fenerbahçe’de yıldız Alina Iagupova başta alışılmışın dışında suskunları oynarken, birkaç gün önce takıma katılan Elizabeth Williams ve Kayla McBride Kanarya’yı sırtladılar. Covid dolayısıyla WNBA programı devam ettiği için orada oynayan aslardan yoksun iki takımda da önemli eksikler olmasına rağmen seyir zevki yüksek, sürekli öne geçeni değişen mücadelede iki taraf da geri adım atmadı.

Kafa kafaya girilen ikinci yarıda pota altından bulunan sayılarla seyreden oyuna özüne dönen Iagupova ve Williams’ın sıcak elleriyle üçlük isabeti de ekleyen Fenerbahçe, maçı bir daha kaptırmamak üzere ele geçirdi. Kaçtı arayı açtı. Kovalamacada Galatasaray’ın soluğu yetmeyince kendi evinde yenik ayrıldı sahadan.

Yazının Devamını Oku

"Geceyi kurtardık ama..."

2 Ekim 2021
Son şampiyon Efes, Madrid’de lige kötü giriş yapınca gözlerimizi kolay olacağını umduğumuz maç için Kadıköy’de çevirdik.

Eski alışkanlıklarıyla yarı saha kontrol basketbolu oynayan takımı kısa sürede ‘koş, koş, at/running game’ oynatmak gerekiyor teşhisi koymuş koç. Ama yarı saha hücum organizasyonunu fena halde ihmal etmiş.

Yıldız skorer guardını bir türlü bulamadı. Yıldız daha kaydı ve çok ama çok eksildik... Nando de Colo 1 numara oynayınca etkisiz eleman oluyor. Ancak 14-0 önde, baskılı ve hızlı koşarak atarken, değişiklikler yaparak takımla oynamaya başlayınca rotasyonla birlikte ritmi düştü sarı lacivertlilerin.

Kalinic etrafında yeniden yaratılan ve akşam 5 eksikle gelen, dar bütçeli kolay lokma vaziyetinde ki Kızılyıldız, biz enerji kaybedip, gaz kesince, oyuna geri döndü tabii ki. Futbol tabiriyle ‘golsüz geçen maç’ halinde ki oyunun sonunda kadro kalitesi farkıyla tık nefes kazananı olduk ama, elindeki malzemeyi henüz tanıyamamış koçumuz da; gecenin dersini daha fazla çalışması gerekeniydi kesin

Yazının Devamını Oku

"Küçük devimizi kaybettik"

2 Ekim 2021
Lakabı ‘Küçük’ kendi büyük adam Nur Germen basketbol ailesini yasa boğarak aramızdan ayrıldı.

Mekanı cennet olacağı kesindir çünkü sevgili dostum Nur, eşi bulunmaz, dünya beyefendisi adamdı. Çekişmenin ve yarışmanın bol olduğu basketbol ve günlük hayatında tek bir kişiyle problem yaşamamış, herkes tarafından sevilen ve sayılan adamdı Nur. Oyunculuğu, sahanın iki tarafında hem savunmada hem hücumda mükemmeldi.

Ankara TED Kolejliler ekolünden yetiştiği için basketbolu çok iyi bilir ve oyunu çok iyi okurdu. Asist kavramı istatistiklerde onun zamanında olsa, pivotları en iyi besleyen ‘Küçük’ açık ara her sezon asist kralı olurdu. İkili oyun ve ‘perdele devril’leri basketbolumuza kazandıran isimdir.

Pivotların istediği en iyi pasları verir ve savunması onu ihmal edip içeri kapandığı zaman da cezayı keserdi. Koçluğun ötesinde ağabeylik yapardı çalıştırdığı takımlarda.. Takımlar derken, gönlünü ve yüreğini verdiği tek takım Galatasaray’dı. Basketbolumuzun semasından bir yıldız daha kaydı ve çok ama çok eksildik...

Yazının Devamını Oku

Sasha Fenerbahçe'yi nereye uçuracak?

12 Ağustos 2021
Fenerbahçe Beko'nun yeni koçunun başarıya aç olması avantaj ancak...

Etkileyici bir oyunculuk kariyerine sahip; Partizan, Olympia Milano, Fortitudo Bologna, Barcelona, Real Madrid ve Scavolini Pesaro gibi önemli takımlarda forma giyen Sasha Djordjevic, EuroLeague tarihinin en özel oyun kurucularından biri. Bu ona, başaltı takımlarda geçirdiği 13 yıllık koçluk kariyerinde büyük avantaj sağladı. Artık Avrupa’nın zirve ligin de şampiyonluk yaşamaya susamış bir koçu var sarı lacivertlilerin. Ancak dikkat edilmesi gereken çok önemli 2 şey var... Yeni koç, pek çok maçında gözlemlediğimiz, hiper yapısını, küpüne zarar vermeyecek dozda tutmayı başararak altıncı adam seyircisiyle birlikte öfkesini takımın maç kazanma karakterine yansıtabilmeli. Yoksa başarıya değil, havaya uçurur takımı!

GERÇEK 1 VE KALIPLI 5 HALA YOK

Gerekli şart ise kadro mühendisliğini baştan yapması... Bademcik kontrolü için kolonoskopi yapma yanlışını yineledi yönetim! Par pirincipe (ilke olarak) önce koç seçilir, onun istekleri doğrultusunda takım kurulur. Koçun kucağına bırakılan takımın, gelenler-kalanlar denkleminde hâlâ gerçek 1 ve kalıplı 5 numarası yok.

Tokyo 2020 Olimpiyatları’nda Nando de Colo’nun yanında iyi oyun kurucu olunca Fransa Milli Takımı’nda nasıl harikalar yarattığını gördük. Geçen yıl takımı sahadan çekmeye kalkacak kadar konuya Fransız(!) Sertaç Komsuoğlu ile kayıp yılların sorumlusu Maurizio Gherardini’nin yakın geçmişte 8 oyun kurucu birden alarak yılların F4 gediklisi takımını sıradanlaştırdıklarını unutmadık.

ABUR CUBURA PAYDOS!

Kimin, nasıl ve hangi akla hizmetle toparladıkları muamma olan; Pieria Henry (Baskonia), Marial Shayok (Bursaspor), İsmet Akpınar (Bahçeşehir Koleji), Devin Booker (Khimki), Achille Polonara (Baskonia), Metecan Birsen (Pınar Karşıyaka) Fenerbahçe’yi yukarı taşıyacak kalibrede değil. Bunlar, geçen sezondan kalan Dyshawn Pierre, Melih Mahmutoğlu, Nando De Colo, Jan Vesely, Marko Guduric, Tarık Biberovic, Ahmet Düverioğlu ve Danilo Barthel’i de aşağı çekerler. Dolayısıyla kadroyu abur cuburla doldurmak yerine, herkesin bulduğu gibi marka uzun bularak ve mesela adı Anadolu Efes için geçen, kariyerine Avrupa’da devam etmek istediğini açıklayan Sırp oyun kurucu Milos Teodosic ile spektaküler nokta atış yapmalı.

Yazının Devamını Oku

Basketbol özelleşerek güzelleşir

18 Temmuz 2021
Türkiye Kulüpler Basketbol Ligi kurulmalı.

Futbolun dört büyüğünün başkanları geçtiğimiz günlerde bir televizyonda Kulüpler Birliği Vakfı olarak kulüplerin kendi liglerine sahip çıkması gerektiğini anlatırken, Ali Koç bu konuda 10 yıl geç kalındığını söyleyince gözlerimin önünden basketbolun 20 yıllık kaybı geçti.

‘Davulun kulüplerin sırtında, tokmağın ise federasyonun elinde olması hastalıklı hali’ basketbolda 20 yıldır kanayan yaradır. Yeniden yapılanmanın halledilmesi gereken en önemli konusudur. 1991 yılında Avrupa’da profesyonel basketbol liglerinin koordinesini ve gelişmesini sağlamak amacıyla, İtalya, İspanya ve Fransa liglerinin önderliğinde, ULEB (Avrupa Basketbol Ligleri Birliği) kuruldu.1996 yılında Yunanistan ve Portekiz basketbol federasyonları da birliğe dahil oldu. Bugün ULEB’e üye ulusal federasyon sayısı, biz hariç 49’a ulaştı.

DERT DE DERMANDA AYNI

Profesyonel olmasına karşın geliri az, gideri çok basketbol şubesinin üzerine FiBA bağlantılı TBF (Türkiye Basketbol Federasyonu) karabasan gibi çöker. Kulüplerin elinden aldığı feragatname ile basketbol liglerine ait naklen yayın, sponsor, isim hakkı vb. tüm gelirlerin yanı sıra lige katılım ve oyuncu transferlerinden harçların tamamı TBF’ye gider.

Kulüpler seyahat, salon kiralama vb. tüm masraflarını kendileri karşılar. Tabii bu eksi bakiye verme durumunda şube kulübe yük olduğundan Fenerbahçe ve Anadolu Efes gibi cebinden harcayan kulüpler dışında, her sene taşıma suyla değirmen döndüren en az iki takım kepenk kapatır.

Sözümona özerklik ile konuyu yıllardır çözemedik. Milli takımların durumu ortada. Çözüm; Gordion düğümünü tam ortadan keseceksin... TKBL (Türkiye Kulüpler Basketbol Ligi) kurarak, geliri gideri kendine ait şirket yapılanması oluşturulmalı. Marka ticari değerini kendileri artırırlar. Oyuncu ve hakemlerini kendileri yetiştirirler.

SAHAYA AiT ŞEYLER SAHADA KALIR

Bu yapılanma kabul edilip hayata geçerse Basketbol Federasyonu da, kuruluş amacında belirtildiği gibi, sadece milli takımlardan ve maçların netice tesciliyle sorumlu, bir nevi noter olarak kamu görevini yapar. Aklın yolu birdir. Yıllar içinde profesyonelliğin içine çekilmiş, amatör olması gereken federasyonlar, prestij kaybına uğrayacaklarından, bu sporda devrim niteliğindeki radikal değişiklikleri, kendiliklerinden yapmazlar. Spor Bakanlığı’nın konuya el atması gerek.

Yazının Devamını Oku

Türk basketbolu yeniden yapılanmalı

13 Temmuz 2021
Türkoğlu yönetimindeki basketbol federasyon kredisini tüketmek üzere.

Basketbolun vitrini milli takımlarda camların tuzla buz oluşunu seyretmekte olan Hidayet Türkoğlu başkanlığındaki 12 Dev Adam Basketbol Federasyonu için bu yazıyı yazmak şart oldu... Arvydas Sabonis ve Vlade Divac da Hidayet gibi süper NBA kariyerleri sonrası ülkelerinin federasyon başkanlığını yapmışlardı. ‘Neden olmasın’ dedik, sevindik. ‘Yıldız oyuncudan koç olmaz’ diye biliyordum. Orhun Ene örneği bu savı doğruladı. Meğerse federasyon başkanı da zor oluyormuş...

Dev Adamlar görev yaptıkları son 5 yılda Basketbol Federasyonu’nun bütün icraat postlarına, en ufak bir delik bırakmadan, ahbap ve dostlarını yerleştirdiler. Erkek ve kadın milli takımlarında yaptıkları Orhun Ene ve Ceyhun Yıldızoğlu görevlendirmeleri büyük hataydı. Bu yanlışların üstüne, deneyimli koç gerektiren altyapı milli takımlarının deneyimsiz ve kariyersiz teknik adamlara bırakılması tuz biber ekti.

MEHMET OKUR’A NEDEN HAVLU SALLATIYORSUNUZ?

Bizim çocuklar altyapı yaşlarında milli takımlarda başarılı olurlar, fakat A takım seviyesine geldiklerinde, yabancıların arkasında bankta oturdukları için kaybolup giderlerdi. U19’lardaki Arjantin maçında 3.4 saniye kala 1 sayı önde iken ne yapacağını şaşıran Derviş Gökhan Güney adlı oyunculardan daha çaylak olan koç yüzünden bu özelliğimizi de yitirdik. Mehmet Okur basketbolumuza hizmet için sahaya inmişken, genç uzunların mesela Arjantin maçının adamı Furkan Haltalı’nın onun NBA deneyimine en fazla ihtiyacı varken, Okur’a Ene’nin arkasında Kanada’da havlu sallatmanın ne alemi vardı..

5 yıldır süregelen başarısızlıklar yüzünden ister istemez geriye bakıyoruz; Turgay Demirel dönemini başarıyla sonlandırdılar ama kredilerinin ucundan yiyerek tüketmek üzereler. Yeniden göreve talip olmadan önce bugüne kadar yaptıkları büyük yanlışlarının, mesela şimdilik ilk ağızda akla gelen üçünü düzeltseler iyi olacak:

 

ACİLEN DÜZELTİLMESİ GEREKENLER

1- Yeni elden geçmiş, kütür kütür ayakta duran, basketbolun mabedi, Abdi İpekçi Spor Salonu’nu yıktılar indirdiler aşağı. Sözüm ona, yerine Milli Takımlar Spor Kompleksi yapacaklardı, yerinde yeller esiyor.

Yazının Devamını Oku

Bu milli takıma ağabey değil, koç lazımdı

5 Temmuz 2021
Ene’nin yerine Obradovic’i getirseydik olimpik hezimeti yaşamazdık.

Ersan İlyasova hariç yaş ortalaması 25 olan, 23 yaşın altında üç oyuncusu bulunan toy bir takım ve koçları onlardan deneyimsiz olunca son 30 yılın en zayıf Yunan takımına farklı yenilme tatsızlığını yaşadık. Üstelik neredeyse 10 eksikleri vardı.

Aslında biz 20 gün önce kaybetmiştik bu maçı... 14 Haziran’da Obradovic “sahalara dönmek istiyorum” der demez, Basketbol Federasyonu’na “Obradovic’i 4 maçlık olimpiyat vize paketi için, elimizdeki ‘olabileceğin en iyisi’ milli takımın başına getirelim” teklifi yaptım.

“Aziz Yıldırım’la cehenneme dahi giderim” diyen Usta herhalde kırmazdı ricamızı. Yunanistan’ın başındaki rick Pitino gibi bizim bankta, sahadaki her oyuncuyu en iyi tanıyan duayen ‘Obrakadabra’ olsa çok fark ettirirdi! Orhun Ene gibi son 5 dakikayı, maça sonuna kadar kene gibi yapışan iki guard Calathes ve sloukas’a karşı oyun kurucusuz oynayıp harakiri yaparak rakibin ekmeğine yağ sürmezdi.

DOST-AHBAP iŞi OLMAMALIYDI

Milli turnuvaların yarını yoktur. Anı yaşar, durumdan vaziyet çıkarır, fırsatları değerlendirsin. ‘Geleceğin milli takımını hazırlamak’ özürü büyük safsata.

Milli takımlar kulüplerin yetiştirdiği en yetenekli profesyonel oyunculardan hedef turnuvaya göre yapılan doğru seçimlerle oluşur. En iyiyi seçer ve onu başarıya götürecek en iyi koça teslim edersin. Federasyonun doğrusu budur. Dost-ahbap ilişkisi ötesine geçip, spot piyasada risk analizi yapan operatör mantığıyla, bu güzide kadroyu başarıya taşımalıydılar.

Kanada’da bu yüksek vasıflı takıma bir usta eli değse, kadro kapasitesine göre oyun sistemini belirleyecek, vadinin en profesyonel koçuyla başarı olurduk. Obra fikri çok mu uçuk geldi? Peki o zaman Kanada Milli Takımı’nın ve eş zamanlı Toronto Raptors’un koçu nick nurse örneği ortadayken bizim Euroleague şampiyonu, yılın koçu Ergin ataman neden aklınıza gelmedi? İstanbul’da oturuyordu bu tatsızlık yaşanırken.

Dostluk, ahbaplık ahitlerine vefa göstererek at değiştirmemek tamam, ama dereyi geçemeyince garson ‘kalksa da masayı temizlesek’ diye gözünün içine bakar adamın. Dünyanın seçkin 12 takımı arasına girip, olimpiyat katılım onurunu kaçırdıktan sonra ‘yarınların takımını yaratıyoruz’ demenin mantığı yok. Hiç de olmadı zaten.

Yazının Devamını Oku

Yeter 'komşu' sıra bizde!

2 Temmuz 2021
70 yıldır ilk kez olimpiyat elemelerinde üst üste 2 maç kazanmamız bu sefer bileti kapacağımızın işaretidir.

Orhun Ene’nin ‘düzensiz düzen’ sistemi Uruguay ve Çekya’yı kazasız geçmemizi sağladı.

Yarı finaldeki olası rakibimiz Yunanistan her ne kadar eski gücünde olmasa da bu podyumun çetin cevizlerindendir.

Esasında saha içi lideri Calathes, Sloukas ve ‘showman’ koç Pitino dışında bir numaraları yok. Ama yine de çok dikkat etmeliyiz. Baskılı oynarsak onları bu kez devirebiliriz.

Yazının Devamını Oku