Ünal Özüak

Atamayınca mahcup oluyorsun

13 Kasım 2021
Obradoviç’li altın günlerde Fenerbahçe’nin geç atağa geçmesine alışkınız. Grup maçlarında bir ileri iki geri yapmasını ‘yol hali olur böyle şeyler’ faslından kabul eder Fenerbahçeliler.

Ancak usta sonrası, iki sezondur türbülansa giren, koç-takım kimyası uyumunun bir türlü sağlanamaması, Dörtlü Final’li güzel eski günlerin geri gelmesi umudu giderek azalıyor. Akşamki maçı, kâbus bir oyunla, sahada basketbol adına bir şey yapamadan, tarihinde en az sayı atarak, fark yiyerek kaybedince AYIP OLUYOR... ‘İstanbul’da kazanamazsan nerede kazanıp potaya gireceksin?’ sorusu geliyor akıllara.

Milano; hücum ribauntlarına asılarak, bizim açık alan oynamamıza mani olmayı ve düşük skorlu, az top kullanımlı kısır maç oynayıp, yakın kalıp, sonunda galibiyeti kapıp kaçmayı hedefleyerek sağlam girdi karşılaşmaya.

ONLAR OYNADI, BİZ BAKTIK

Karşısında ev sahibini anlaşılmaz şekilde tutuk bulunca, 22-3’lük seriyle, ilk çeyrek tek baskete mahkum ettiler bizi...

ZORDAvic’in maalesef bir planı olmayınca, koçları Messina oyun planını baştan sona akıllıca uygulayarak hareketlenmemize müsaade etmedi. Bütün maçı yarı sahamızda, beğenmeyip gönderdiğimiz Datome ve Melli’nin katkılarıyla kahreden yüksek üçlük isabetli 5’e 5 set basketbolu oynadılar. Ribauntlarla 2. topları da onlar kullandı. Tamamen çözülmemizden yaralanarak, ilk yarıda sağladıkları farkı koruyarak, geri gelme çabalarımızı geriye püskürtüp, gelecek haftaki çift zor deplasman haftası öncesi bizi tarifsiz kederlere gark ederek gittiler. Acı gerçek şu; F.Bahçe’nin doğru dürüst oyun kurucusu yok.

Yazının Devamını Oku

Şeytanın bacağını nihayet kırdık

5 Kasım 2021
F.Bahçe, CSKA karşısında oyun aklını ve hırsını doğru kullanarak galip geldi.

Son dört maçı son dakikalarda veren Fenerbahçe nefeslerin tutulduğu akşamda şeytanın bacağını kırmayı başardı.

Fenerbahçe bu sezon kendisine musallat olan maç sonunu getirememe travmasını aşmak için en sert kabuklu beşiyle başladı ve koç Sasa Djordjevic momentumu yakaladığı dakikalarda takımla rotasyon kaygısıyla oynama kötü alışkanlığından vazgeçince kafa kafaya oynadı maçı sonuna kadar. Ev sahibi CSKA Moskova, sakatlıktan dönen Tornike Shengelia’nın asist ve sayılarıyla ve uzunlarıyla oyun kurmayı tercih ederken, Devin Booker ve Marial Shayok’la karşılık vererek ilk yarıda skorda önde kaldık.

Akıllı seçim alan savunmasıyla, hızlı hücum şansı vermeden, rakibi yarı saha sete set oynamak mecburiyetinde bırakıp dengelerini bozduk.

AKILLICA SAVUNMA YAPTIK

Clyburn oyuna girene kadar yolunda giden işler telaştan kaynaklanan top kayıplarımızla sıkıntıya girse de yüksek isabetimizle farkı çift haneye çıkarttık. Takımı kısaltarak reaksiyon veren koçları İtoudis sakalı kaptırmadan maçta kaldı. İkinci yarıda oyun ‘çember kimi severse’ye döndü. İki tarafta renk körlüğüyle boyalı alanda, pota altında oynamadan çepere dizilip ‘sallabol’ oynadılar. Bu tarz oyunda keskin nişancımız Marco Guduric’e gün doğdu. Aklımız ve hırsımızı kullanarak maçı kaptırmadan travmaya son verdik.

Yazının Devamını Oku

Savunma tamam da hücum ne olacak?

29 Ekim 2021
Bir başka ‘bunu görmüştük/deja vu’ yenilgi daha.... Kafa kafaya getirdiği geçen maçları son anda veren, bahtsızlık yaşamasa, ucundan maçlar vermese, çok yukarı sıralarda olabilecek, çekirgenin bir gün sıçramasını sabırla bekliyor ve diliyorduk. O gece, dün gece değilmiş...

Bu kez son 2 saniyede gitti maç elimizden. Basketbolun gerçeğinden; iyi basketbol yok maalesef kazanan basketbol vardır. Bugüne kadar yenilmemiş Yunanistan ekibi Olympiakos, 2.18’lik devi Moustapha Fall’la pota altında üstümüze düşerek agresif girdi oyuna. Onlar dışardan isabetli atarken, biz uzun beşlerinin ağırlığını değerlendirerek hızlı hücum açık alan sayılarıyla cevap verirken etkiliydik ama sete sete oturup tutuk kalınca skorda geri düştük.

AZ SAYI YİYOR AMA...

Elimiz Melih’le açılınca tabelayı eşitler gibi olduk ama 13-0’lık seriyle devre bitmeden direncimiz kırıldı. Araya 10 sayılık fark koyarak, kopya üçlüklerle (21’de 9, %42) atarak gece boyu mahkûm oynattılar bizi. 3. çeyrekte Vesely ve Guduric’in gayretleriyle geri dönerek fark makasını 16-0’lık seriyle daralttık ama sonunu getiremedik. “Savunma yapmalıyız” lafı dilinden düşmüyor ZORDAvic’in.

Euroleague’in en az sayı yiyen takımlardan biriyiz fakat yeniliyoruz. Takımı kendi kurmadı ama ekibi tanıma süresi uzadı. Tez elden hücum organizasyonunu kurup, basketbol karakterini belirlemeli. Yoksa başımıza gelene şanssızlık diyemeyeceğiz artık.

Yazının Devamını Oku

Mehterbaşı tekliyor

27 Ekim 2021
Fenerbahçe kazanmaya çok yaklaştığı maçı verdi.

Biri megafonunu alsın eline ve mehter yürüyüşündeki ‘2 ileri 1 geri’ söyleminin uydurma olduğunu anlatsın koç ZORDAvic’e. Bunun doğrusu; yürüyüş yapılırken her üç adımda sağa ve sola dönülüp selam verilir. Yürüyüşlerde geri adım atılmaz, daima ileri gidilir...

Keskin sirke küpüne zarar misali koçun elinde yanlış yönlendirilen Yeniçeri bandosu Mehteran’a döndü Fenerbahçe... Toparlandı, yeniliyor ama iyi oynuyor diyorsun... Gidiyor, olmadık maç kaybediyor. 5-0’la İstanbul’a gelen, Euroleague’de namağlup olan Barcelona’ya sadece sert savunmasıyla kafa tutabileceği bilinciyle Fenerbahçe, tutmanın yanı sıra atmaya da kararlı Vesely coşkusuyla şık sayılar bularak girdi maça.

KURCALAMAK BOZUYOR TAKIMI

Düşük verimlilikle en kötü gecesini yaşayan Mirotic demirleri döverken, çok fazla oyuncu değiştirerek konsantrasyon kaybedince vurup geçemedik. İleride iken momentumu kaybedip ilk yarı bitmeden Barça’nın oyuna tutunmasına fırsat verdik. Gerisi çorak söküğü gibi geldi maalesef. Kaybediyoruz telaşıyla; hücum ribaundu verdik ve adam değiştirme savunmasında aksadık. Kaçırdıklarını alıp tekrar attılar. Erken gelip savunmaları oturmadan kullandığımız topları basit hatalarla kolay harcadık. Şehmuz’un potaya giderek hücumu akıtmasıyla üçüncü çeyrekte yakaladık oyunu. Guduric de geçmişini hatırlatan sayılar buldu ama sonunu getiremedik ve maç 6.2 saniye kala kaçtı gitti elimizden.

Yazının Devamını Oku

Güç Fenerbahçe'de

19 Ekim 2021
Gücünü tam kapasite koordine etti.

Kadıköy kapışmasında dün akşam Yıldız Savaşları filmlerinin ‘Kontrolsüz güç güç değildir’ gerçek oldu. Gücünü, kapasitesini koordine edip skora yansıtan F.Bahçe yerli derbinin kazananı oldu. İlk üç haftayı kayıpsız geçen iki ekibin maçında, son 39 farklı ‘KAZANdibi’ ziyafetiyle iştahı açılan Fenerbahçe, Simon ve Anderson eksikliğine, birde Micic eklenince iyice kadro kısırlığı yaşayan Efes karşısında baştan Booker ile vurup geçmeye karalıydı ama Efes ilk çeyrekte oyunu dengede tuttu.

iLK YARIDA MAÇ BiTTi 

Şehmuz Hazer Fenerbahçe’deki varlığını giderek hissettirirken takımı da maçı kırdı. Pastayı dağıtmak adına ev sahibi
kenar yönetimi rotasyona girdi ama takım şahlanmıştı bir kere. Son yarıda da iyice dağılan Efes’in geri gelmesine müsaade etmeden güç baskısını sürdürdüler. Djordovic Avrupa arenasındaki ezeli rakibini 20 farkla sürklase etmesinin ötesinde, zorlu Avrupa maç programı öncesi, taraftarından güvenoyu alarak bir maçtan fazlasını kazandı. Takımı SOS veren Ataman’a gelince; Naismith’in ‘Basketbol uzunlar ve kısalar oyunudur’ özlü sözünün sadece sonunu dinlemiş olacak ki; 3 ve 5 numarası eksik iken gene bir kısa ABD’li guard/kısa forvet Elijah Bryant’ı transfer etmiş!

Euroleague ve bizim ligde olması gereken uzun kısa oyuncu kompozisyonunu bir türlü kuramayınca her maçtan başı önünde çıkıyor.

Yazının Devamını Oku

Anadolu Efes tıknefes

16 Ekim 2021
Kısa rotasyon yüzünden, ileride çok yanacağımız bir maç daha verdik.

Doymuşluk, son şampiyonun yaşayacağı normal sıkıntıdır... Diye düşündük ama günler gelip geçiyor ve maçlar peş peşe elden gidiyor. Düne kadar namağlup Milano ile hepmağlup temsilcimizin maçının enteresan tarafı; biz ligin en fazla sayı yiyen (ortalama 85.7 sayı) takımıyken onlar da en fazla (81.7) atanıydılar. Ergin Ataman’ın akıl oyunlarına rağmen matematik gerçek değişmedi maalesef. Koçları Messina, “Onlarla karşılaşmak için en kötü zaman olduğunu biliyoruz çünkü buraya çok motive bir şekilde gelecekler” diyordu.. Korktuğu reaksiyonu maça 3 uzunlu ve agresif akıllı seçimiyle başlayarak verdi Ataman ama nefes çabuk tükendi...

Sete set yarı saha basketbolunu tercih ederek Armani Milano’yu kontrol altında coşturmadık. Sağlam savunmayla oyunun dümeni elimize geçti. Sakalı kaptıran ev sahibinde sinirler gerildi, düzenleri bozuldu ama üçlüklerden beslenerek oyundan kopmadılar.

ZORLADIK AMA OLMADI

Simon ve Anderson’un yokluğunda rotasyon yetersizliği yaşadığımızdan direncimiz giderek düşünce ev sahibi 140’lık seriyle geri dönüş rüzgarını ilk yarı sonunda yakaladı. Datome ve Melli de sıcak elleriyle katkı verince Armani Milano hep önde oynadı. Çok zorladık, çok da geri geldi maç ama bir daha rakibi yakalayamadık. Kısa rotasyon yüzünden, zaman içinde çok yanacağımız bir maç daha verdik.

Yazının Devamını Oku

'Kazan'dibi iştah açtı!

15 Ekim 2021
Fenerbahçe, yıldızları daha yüzde 40'la bile oynamazken kazanmayı başardı.

Euroleague’i oluşturan 18 takımın hemen tamamı ilk sekiz adayı. Aynı zamanda tamamı da klasmana giremeyebilirler... Ganyanı olmayan ligde evinde oynadığın her maç ilk sekiz vizesi gibi... Mutlaka kazanman lazım. Önceki üç maçında ilk yarılarda oynadığı savunmadan başlayan başarılı basketbolunu maç sonlarına taşıyamaması Fenerbahçe’nin olumsuz yanıydı. Dün gece bunun üstesinden gelerek oyundaki etkinliğini bütün maça yaymayı mükemmel becerdi sarı lacivertli ekip. Oyuna dağınık başlayan, ideal beşlerini bulmak için sürekli oyuncu değiştiren, boş gidip boş dönen her iki takım, birbirlerini dışardan ısırırken, sıcak eliyle maçı bize çeviren Nando De Colo oldu.

HER ŞEY DAHA GÜZEL OLABİLİR

Galibiyete acıkmış Fenerbahçe ritmini bulunca bütün yıldızlar geçmiş güzel günlerini hatırlayarak klaslarını sahaya yansıttı. Temsilcimiz farkı açarken sayı atamaz hale gelen, üçüncü çeyrekte 5 sayıda kalan, dişe göre rakip Kazan’ı skoru ikiye katlayarak söndürdü. Fenerbahçe amaçsız koşmayıp, fast break sonunu geçiş oyunlarıyla değerlendiren komple katı ve kararlı bir takım hüviyetini yavaş da olsa giderek kazanıyor.

İşin güzel tarafı Guduric, De Colo, Vesely, Shayok, Pierre, Polonara vb. olağan sayı makinaları daha yüzde 40’larına bile ulaşmadılar... Yıldızları henüz ışık vermeyen takım düşük skorla da olsa maç kazanıyorsa... Her şey neden daha güzel olmasın?

Yazının Devamını Oku

Avrupa’da çifte üzüntü akşamı

13 Ekim 2021
Euroleague’de tadımız yok...

Euroleague’e iyi başlamayan takımlarımız Fenerbahçe ve Anadolu Efes çok kötü oynadıkları maçlar sonunda deplasmanda gönül kırıcı mağlubiyetler alarak çok üzdüler taraftarlarını... Nerdeyse tüm uzunların sakat olduğu Alba Berlin-F.Bahçe maçında oyun kurucular Sikma ve Vesely’nin kapışmasında sınıfı Sikma geçti maalesef.

NEFESiMiZ KESiLDi

Alba alan ve kombi savunmalar yaparak, seyirci yoğunluğu sayesinde kendini evinde hisseden Fenerbahçe’yi sayı kısırlığına sokarak farkın açılmasına izin vermedi. Bizim nefesimiz kesilince 2.yarıda iyice havaya gire Alba 11-0’lık seriyle dengemizi iyice bozdu. Son çeyrekte bizim kaybettiğimiz güveni onlar yakalayınca başımız önde çıktık sahadan.

Real Madrid ve CSKA yenilgilerinden sonra üçlemekten korkarak, yoğurdu üfleyerek yiyen Efes, kalite uzunlarıyla sete set kaldığı takdirde boyalı alan üstünlüğü olduğunu bildiği ASVEL önünde başlangıç baskısıyla, oyun ritmi ve süratini yüksek tuttu... Simon olmayınca forvette güç eksikliği yaşadık.

ÇOK TOP KAYBI YAPTIK

Ünlü Parker ailesinin takımı ASVEL; atletik uzunları Fall, Osetkowski, Antetokounmpo, James Gist’le ve çembere gitmeyi seven kısaları Jones ve Okobo’yla uzun süre takip ettikten sonra vurdu geçti. Maç sonunda top kaybını 20’ye çıkaran son şampiyon A.Efes’in korktuğu başına geldi.

Yazının Devamını Oku