Uğur Meleke

İlk 3 saat iyiydik, son 1 saat kötü

8 Kasım 2024
Galatasaray birinci dakikadan doksana kadar büyük takım davranışı gösterdi, Fenerbahçe’yi ise değişiklikler geriletti.

Bu sezon Kupa 1’de yokuz ama Avrupa Ligi’nde en fazla takımla temsil edilen iki ülkeden biriyiz. Avrupa Ligi’nde Hollanda’yla Türkiye’nin üçer, İngiltere, İspanya, İtalya, Almanya ve Fransa’nın ikişer temsilcileri var. O açıdan dün gece temsilcilerimizin İngiliz ve Hollandalı rakiplerine karşı oynadıkları maçlar, ülke futbolu için de kritikti.

Dün akşam önce 20:45’te Seyrantepe’de unutulmaz bir maça şahitlik ettik. Geçen yıl Şampiyonlar Ligi’nde iç sahada Galatasaray, Bayern ve Manchester’a karşı çok cesur oynamış, futboluyla bizi gururlandırmıştı. Dün o cesur ruh sahadaydı tekrar. Tottenham’a karşı bayıltan bir hücum pres uyguladı Galatasaray. Esas etkileyici olansa bu presin birinci dakikada da, 1-0’da da, 2-1’de de, ikinci yarıya 3-1 galip başlandığında da devam etmesi. Dün birinci dakikadan doksana kadar sahada büyük takım davranışı gösteren tek bir ekip vardı. O da Galatasaray’dı.

ORKESTRA ŞEFi MERTENS

Galatasaray'ın şahane bir takım performansı ortaya koyduğu akşamda bir özel parantezi Mertens hak ediyor. Belçikalı Benjamin Button dün iki gol attırdı ama arkadaşları daha becerikli olsa asist rekoru kırabilirdi. 32 ve 39’da iki gol attırdı, 46’da Icardi, 49’da Yunus, 52’de Osimhen, 63’te de Barış’a iyi servisler yaptı Mertens. Dün Galatasaray’ın orkestra şefi gibiydi yaşsız Belçikalı.

F.BAHÇE iLK YARIDA iYiYDi

Gece 23’teyse Kopenhag ve Alkmaar’daydı gözlerimiz bu sefer. Enschede deplasmanında pragmatik oyun tercih ettiği için Mourinho’yu eleştirmiştim ama dün Alkmaar’da ilk yarıda daha proaktif bir Fenerbahçe vardı sahada. İlk 45’te üç net pozisyonu değerlendiremeyen sarı-lacivertliler, iyi bir görüntü verdiler aslında o bölümde. Ancak ikinci yarıda Mourinho’nun (ya da yardımcısı Toti’nin) yaptığı her değişiklik Fenerbahçe’yi geriletti: Önce 57’de Szymanski sol açığa geçti. Sonra Amrabat stopere, Mert Hakan orta sahaya. 80’de Szymanski sol beke, Cenk öne derken, karmakarışık oldu Fenerbahçe. Bir maç içinde temel ayarlarla bu kadar oynanmasına ben anlam veremedim doğrusu. Dün 20:45’ten 23:45’e kadar 3 saat keyfimiz yerindeydi ama son bir saat kötü oldu maalesef.

Yazının Devamını Oku

Farkı kulübe yarattı

4 Kasım 2024
F.Bahçe’de sonradan oyuna giren Dzeko, İrfan Can ve Kostic maçın kaderine etki etti.

Özellikle ilk 45 dakikasının bir o kalede-bir bu kalede pozisyonlarla geçtiği, tek devrede 19 şut-15 korner atılan, kalecilerin toplam 6 kurtarış yaptığı derbi gibi bir derbi izledik Trabzon’da. Sosyal medya çocukları için not düşeyim: Evet, Trabzonspor-Fenerbahçe de bir derbi müsabakası. Derbiler sadece aynı kent takımları arasında oynanan maçlardan ibaret değildir. El Clasico (Real Madrid-Barcelona) gibi, Derby d’Italia (Inter-Juventus) gibi sayısız derbi vardır coğrafya dışında orijinlere dayanan. Trabzonspor’un İstanbullularla maçlarına da 70’li-80’li yıllarda dördüncü şampiyon olarak ortaya çıkışı sebebiyle derbi statüsü verilmiş zamanında.

GÜNEŞ’iN iLK MAÇINI HATIRLADIM

Trabzon'un Fenerbahçe karşısındaki iştahlı-tutkulu oyununu görünce hafızam beni ister istemez Şenol Güneş’in ilk kez sahaya çıktığı Beşiktaş maçına götürdü. O maçta çok erken 10 kişi kalıp sadece savunma yapmışlardı ama o müsabakadaki iştahları, mücadele seviyeleri vardı dün de sahada. Trabzonspor’u Beşiktaş’la Fenerbahçe maçlarında izlediğinizde muhtemelen zirve yarışı yaparlar diye düşünürsünüz. Ancak Gaziantep, Hatay, Göztepe maçlarındaki hallerine bakınca orta sıra takımı zannedersiniz! Mesela dünün bordo mavililer adına en iyilerinden, dört net pozisyona giren, penaltı kazanan Okay Yokuşlu, bir de Beşiktaş maçında bu motivasyon seviyesindeydi. Ama lig sadece bu büyük maçlardan ibaret değil.

DEĞiŞiKLiKLERLE OYUNU ÇEViRDi 

Fenerbahçe içinse ilk 65-70 dakikası oldukça problemli geçen ancak oyuncu değişiklikleri sonrası ibrenin lehlerine döndüğü bir gündü. Şenol Güneş mücadele gücü bu derece yüksek, en üst seviye stresli bir günde 88 dakika oyuncu değiştirmedi (ya da kulübesi yetersiz olduğu için değiştiremedi).

EN-NESYRi EN iYiLERDEN BiRiYDi

Jose Mourinho ise takımı iki penaltıyla 2-1 geriye düştüğü sırada kaliteli kulübesine başvurdu, oyuna sonradan giren Dzeko’nun, İrfan Can’ın, Filip Kostic’in hepsinin maçın kaderine tesir ettiğini söyleyebiliriz rahatlıkla.

Bu isimlerin yanı sıra maça ilk 11’de başlayan ve savunmada-hücumda olağanüstü mücadele eden En-Nesyri de dünün en iyilerindendi.

Yazının Devamını Oku

Büyük takım sürekli uzun oynamaz

3 Kasım 2024
Paulista’sız Beşiktaş savunması öne çıkamıyor ve oyun kuramıyor. Uduokhai ve Mert sürekli uzun vurdu.

Kasımpaşa ligin tarifi en kolay, oyunu en net takımlarından biri. Topun cazibesine kapılmıyorlar, geriden muhakkak çok pasla çıkalım gibi bir saplantıları yok. Çabuk ve direkt oynuyorlar. Dinamikler, atletler. 117,2 km ile ligin maç başına en fazla mesafe kat eden takımı konumundalar. Net felsefelerinin ve dinamizmlerinin de sonucu olarak, özellikle büyük maçlarda rakiplerini çok zor durumlara düşürdüler. Fenerbahçe’ye 2-0 yenildiler ama ikinci devrede şutlarda 7-2, rakip ceza alanında topla oynamada 22-4 gibi net bir üstünlük kurmuşlardı.

GALATASARAY ÖNÜNDE 3-0’DAN GERi DÖNMÜŞTÜ

Galatasaray önünde de 3-0’dan geri dönüp 3-3’lük bir beraberlik aldılar. Dün de Beşiktaş’a karşı ikinci devrede gösterdiler yine karakteristiklerini.

Bu ligin değerli teknik adamlarından Sami Uğurlu’yu tebrik etmemiz gerek, bu sezon 3 İstanbul büyüğünün üçünü birden bu kadar zor duruma düşüren başka bir takım olmadı çünkü. Tabii ki madalyonun bir de öbür yüzü, Beşiktaş penceresi var. Siyah-beyazlılar dün 1-0 kapattıkları ilk yarıda da aslında galibiyeti hak etmemişlerdi. Gio van Bronckhorst’un üç temel meselede eksiği söz konusu bence:

PRESE YANIT VEREMiYOR

1-) Beşiktaş ne zaman biraz presle karşılaşsa yanıt veremiyor. Eyüpspor maçında prese yanıt verememesine rağmen kazanmıştı. Ajax benzer bir presle faturayı kesti. Dün de Kasımpaşa hemen her önde bastığında kırıldı siyah beyazlılar.

2-) Paulista’sız Beşiktaş’ın savunma hattı öne çıkamadığı gibi, oyun da kuramıyor. Dün Uduokhai ve Mert Günok’un sürekli uzun vurduğuna şahit olduk. Büyük takım sürekli uzun vurarak oyun kurmaz. Kuramaz.

SALiH 6 NUMARA OLABiLiRDi

Yazının Devamını Oku

Topun cazip gözükmediği bir maç

2 Kasım 2024
Trabzonspor, yüzde 58.6 ortalama ile Süper Lig’de Beşiktaş’tan sonra topa en fazla sahip olan takım. Ancak oynadıkları 9 maçta akan oyunda sadece 2 gol bulabildiler. Onların ikisi de maçların kaosa dönüştüğü uzatma dakikalarındaydı. Fenerbahçe ise yüzde 48’le rakiplerine topu en fazla verdiği sezonlardan birini yaşıyor. Ama 9 maçın 6’sında kalelerini gole kapamayı başardılar. Topla oynamanın çok cazip gözükmediği bir maç bekliyor bizi.

Geçtiğimiz günlerde Uluslar Ligi’nde Yunanistan, Wembley’de İngiltere’yi çok zor durumlara düşürerek 2-1 mağlup etti. Maçın başından sonuna kadar kontrolü elinde tutan taraf misafir Yunanistan’dı. Deplasmanda 2-1 kazandılar, tam üç golleri de VAR’la iptal oldu. Müsabakanın bizim için dikkat çekici tarafıysa şuydu: İngiltere’ye Wembley’i dar eden Yunan orta üçlüsü, üç eski Trabzonlu Siopis, Kourbelis ve Bakasetas’tı.

18 milyon euro harcayıp daha zayıf kadro kurdular

Trabzonspor, geçen sezonu aslında hiç fena olmayan bir şekilde tamamladı. Sarsıntılı bir sezonu lig üçüncüsü ve kupa finalisti apoleti ile bitirdi. Ancak nedense büyük bir kadro revizyonuna gittiler ki bu sezonki büyük kâbusun nedeni de bence bu. Kiralık olduğu bilindiği halde Onuachu konusu çözülemedi. Bir yıllık opsiyonsuz kontrat yapılan Pepe, sözleşmesi anlaşılmayan Meunier ellerini kollarını sallayarak ayrıldılar.

BEDELiNi ÖDEDiLER

Sanki elde çok fazla kanat opsiyonu varmış gibi Trezeguet Katar’a kiralandı, Fountas bedelsiz gönderildi. Yunanistan’ın İngiltere’ye sahayı dar ettiği orta üçlü Siopis-Kourbelis-Bakasetas Trabzon kamuoyuna göre yetersizdi. Onların yerleri Okaylarla, Ozanlarla, Chamlarla dolduruldu! 18 milyon Euro harcanıp, geçen sezondan daha zayıf bir kadro kurdu bence bordo mavililer. Bunun bedeli de hem Avrupa’daki 6, hem de ligdeki 9 maçta ödendi zaten. Çoğunlukla geride geveleyerek topa %58,6 sahip olan ama rakip kaleye gidemeyen, duran toplar dışında ligde sadece 2 gol bulabilmiş bir takım. Tüm bu olumsuz tablo ile Fenerbahçe maçına çıkarken yine de umutlanabilecekleri üç faktör var ev sahibi taraftarların:

1- Beşiktaş maçında 10 kişiyle gösterilen direnç. Büyük maç reaksiyonu.

2- Özellikle hava hakimiyeti yüksek Banza, Mendy, Denswil gibi oyuncularla duran toplardan bulunan 6 gol.

3-

Yazının Devamını Oku

Galatasaray: 12 Beşiktaş + F.Bahçe: 2

29 Ekim 2024
Sarı kırmızılıların duran toptan attığı gol sayısı 12, ezeli rakiplerinin ise toplamı 2.

Dün Seyrantepe’de oynanan derbiyi üç ayrı perdede değerlendirmek lazım: İlk 45 dakikada verimlilik açısından tamamen tek taraflı bir müsabaka izledik. Galatasaray’ın rakip ceza alanında topla oynamada 13-5, kornerlerde 5-0 üstünlük kurduğu, siyah-beyazlıların tam 40 dakika (4 ile 44 arası) şut atamadığı bir devre oldu bu. İlk 45 dakikada rakip kaleyi 11 kez yoklayan Galatasaray, tabelayı da Davinson’un kafasıyla değiştiren taraftı.

BU SEZONUN PATRONU DAViNSON

Maçın ikinci perdesi, yani 46 ile 67 arası Galatasaray’ın bir tık vites küçülttüğü bir dönem. Beşiktaş bu bölümde özellikle Rafa Silva’yı devreye soktuğunda rakip kalede kıvılcımlar yarattı ancak o kıvılcımları söndürmede genelde aynı adam vardı devrede: Davinson Sanchez. Bence şu ana kadar bu sezonun patronu Davinson. O sahada olduğunda her şey değişiyor, Galatasaray savunmayı daha fazla öne çıkarıyor, topları daha çabuk geri kazanıyor, atak sürekliliği sağlıyor.

Davinson bu katkılarıyla da yetinmiyor, dün derbide yaptığı gibi hep doğru zamanda doğru yerde. Dün 27’de, 29’da, 41’de, 49’da ve 61’de, tam beş defa Beşiktaş’ın etkili olacağı akınları büyümeden kesti. Adeta nefes aldırmadı Beşiktaş hücum oyuncularına.

iKiNCi GOLLE FiŞi ÇEKTiLER

67’den itibaren, yani Sara’nın ikinci asistinden ikinci duran top golü geldikten sonra zaten fişi de çekmişti sarı kırmızılılar. Bu yıl ligin açık ara en fazla skor yapan takımı Galatasaray’ın en çok fark yarattığı departman duran toplar. Dün Gabriel Sara’nın frikikten yaptığı 2 asistle Galatasaray’ın (penaltılar hariç) duran toptan bulduğu gol sayısı tam 12 oldu. Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin (penaltılar hariç) toplam duran top golü sadece 2...

RAFA’NIN MERKEZDEKi YERiNiN MARiO’YA VERiLMESi iNANILMAZ

Beşiktaş cephesindeyse değişen bir şey yok. Rafa Silva’nın kanatta oynadığı hemen her maçta hayal kırıklığı yaşıyorlar. Van Bronckhorst’un Rafa’yı sola kilitlediği maçlar Ajax (0-4) ve Lugano (3-3)...

Yazının Devamını Oku

2-0’ı bulunca santrfor çıkarmaması olumlu

28 Ekim 2024
Jose Mourinho, Göztepe ve Kasımpaşa maçlarından ders çıkarmış göründü.

F.Bahçe 22 günde 6 maçlık bir sürecin içinde. Mourinho’nun dört lig, iki Avrupa sınavını aynı 11’le oynamasını bekleyemeyiz, şüphesiz ki bu süreçte kadro genişliğinden faydalanmalıydı. Dün muhtemelen bu sebeple Szymanski-Tadic’i yanında oturttu. Dzeko-Nesyri’yi birlikte başlatarak da 4-4-2’yi denedi.

Ancak Mourinho’nun muhtemelen fikstür sıkışıklığı dışında da gerekçeleri vardı bu radikal değişim için. Fenerbahçe ilk 8 müsabakada 3 kez (Göztepe, Kasımpaşa ve Samsun maçlarında) skoru bulduktan sonra kötü görüntü vermiş, bunların ikisinde 2’şer puan bırakmıştı. Dün belki de ligin en zayıf takımlarından birine karşı, pragmatizm dışında bir oyunu olduğunu da kanıtlamak istedi. Dün 70’inci dakikada skor 2-0 olmasına ve kenara 4 yeni futbolcu getirmesine rağmen formasyonunu bozmaması, 4-4-2 ile devam etmesi, Göztepe-Kasımpaşa maçlarından ders çıkardığının kanıtı.

KALiTE FARKI ORTAYA ÇIKTI

Bodrumspor ligin en mütevazı ekiplerinden biri. İlk 11’lerinde 3 oyuncu (Ajeti, Seferi ve Puscas) dışında hepsi, geçen sezonu ikinci kümede geçirmiş isimler. Dün de özellikle 2-0’a kadar oyuna pek tutunamadılar, bu da bu kadro kaliteleriyle pekala açıklanabilir.

F.BAHÇE’DE ÜÇ TEMEL KAZANIM

F.Bahçe içinse bu maçtan çıkarılabilecek üç temel kazanım olduğunu söyleyebiliriz:

1- Dzeko’nun derine gelme ve oyun kurma meziyetleri göz önüne alındığında, Fenerbahçe ligde iç sahada pekala 4-4-2’yi deneyebilir. Boşnak santrfor dün birçok pozisyonda merkeze ve sağa devrilerek, oyun kurulumunda sayısal eksiklik hissettirmedi.

2- Mourinho nedense Djiku-Becao tandemine aylarca mesafeliydi. Nihayet son 4 resmi maçın üçünde (Twente, Samsun, Bodrum önünde) bu ikiliyi kullandı. Bu ikilinin, Fenerbahçe’nin savunma hattını öne çıkarmada ve geri kazanmada (Çağlar’lı seçeneklere göre) daha mahir olduklarını söyleyebiliriz. 

Yazının Devamını Oku

Bozuk değilse tamir etme

27 Ekim 2024
Amerikalılar’ın meşhur bir lafı var, “Bozuk değilse tamir etme” diye. Her iki teknik direktörün de Avrupa maçlarında bozuk olmayan takımlarını tamir etme girişimleri gereksizdi. Derbiye Galatasaray’ın 3-5-2 ile başlayacağını zannetmiyorum. Victor Osimhen-Mauro İcardi’yi bir arada kullanmanın farklı yolları var bence. Rafa Silva’nın da Galatasaray karşısında orijinal yerinde, on numarada oynayacağını düşünüyorum.

Avrupa’da güzel bir haftayı geride bıraktık. Hem Galatasaray, hem de Beşiktaş’ın aldıkları iyi sonuçların ardından derbiye çıkıyor olmaları ülke futbolu için sevindirici. Her iki teknik adam da Avrupa sınavlarında orijinal ayarlarının bir miktar dışına çıktılar, maçları kazandıkları için bu denemelerinin tuttuğunu düşünmüş olabilirler. Her iki teknik adama saygı duymakla birlikte, ben Avrupa’da yaptıkları taktik denemelerin çok da başarılı olduğu kanaatinde değilim.

BURUK’UN 3-5-2 TESTi BENCE GEREKSiZDi

Galatasaray bu sezon iki ciddi formasyon testi yaptı. İkisinin de zamanlaması bence sıkıntılıydı.

Bu testlerin birincisi, Young Boys rövanşındaki 4-4-2 macerası idi. İcardi-Batshuayi’li o deneme son derece başarısız oldu.

Galatasaray’ın bir formasyon testini sezonun en kritik gününde yapması büyük bir hataydı. Koca bir sezonun emeğine, ayağa kadar gelmiş UEFA Şampiyonlar Ligi fırsatına, maddi-manevi büyük bir hasara neden oldu o zamansız test.

Okan Buruk, ikinci formasyon testini de Avrupa Ligi’nde Elfsborg önünde gerçekleştirdi. Ki bunun da zamanlamasının doğru olmadığı kanaatindeyim. Ligde Adana’yla, Hatay’la, Gaziantep’le filan oynuyorken bu testleri yapmak, uygulamayı geliştirdikten sonra Avrupa’da sergilemek bence daha doğru bir yaklaşım olurdu.

OSiMHEN, HENRY GiBi KULLANILABiLiR

Buruk’un elbette iki süperstarını, Mauro İcardi ve Victor Osimhen’i bir arada başlatma arzusunu anlıyorum. Ve destekliyorum da. Ancak İcardi-Osimhen’i bir arada kullanmak için temel ayarlarınızın bu kadar dışına çıkmaya gerek yok.

Yazının Devamını Oku

Türk futbolunun Avrupa'da gurur haftası

25 Ekim 2024
Avrupa Ligi’nde bu sezon iki Premier Lig (ManU-Tottenham), iki Serie A devi (Roma-Lazio), iki İspanyol Bilbao-Sociedad’ın yanı sıra Frankfurt, Lyon, Porto, Ajax gibi olağan çeyrek final favorileri var.

Böyle zengin bir turnuvada üç haftanın sonunda Galatasaray ve Fenerbahçe’nin namağlup olmaları, Beşiktaş’ın da zor fikstürüne rağmen Lyon’dan şahane bir umutla dönmesi müthiş.

MOURINHO'YU ELEŞTİRMİŞTİK

Pazar gecesi Mourinho’yu olağanüstü eleştirmiştik, son derece de haklıydı bu kritikler: Ligin ilk haftasında İzmir’de 68’de 2-1 olmuş bir maçta son yarım saatte kontrolü tamamen Göztepe’ye bırakmıştı. Aynı tavrı Kasımpaşa’ya karşı da sürdürdü, ikinci 45’te kaleye tamamen otobüs çekti. Kasımpaşa ikinci yarıda %68 topla oynadı, rakip ceza alanında topla oynamalarda 22-4 üstünlük kurdu. Tek eksikleri goldü. Sadece 9 haftası tamamlanmış ligde aynı hatayı üçüncü kez Samsun’da yaptı. Yine öne geçti. Yine otobüs çekmeye kalktı ve yine başaramadı.

Bu tavır, Süper Lig’in dinamiklerine ve Fenerbahçe’nin genetiğine tersti. Samsun’daki kötü görüntüden sadece 96 saat sonra, Kadıköy’de Manchester’a karşı farklı bir Fenerbahçe vardı sahada. United’ın işleri her ne kadar Premier Lig’de çok iyi gitmese de, Avrupa Ligi’ndeki 36 takımın en değerlisi onlar. Kupanın doğal favorilerden biri konumundalar haliyle. Böyle bir rakibe karşı Fenerbahçe 60 dakika boyunca sahanın hakimiydi. Temsilcimiz ilk bir saat boyunca topa sahip oldu, örerek hücum etti, özellikle Szymanski’nin de çok yakın oynadığı sol kanadı iyi kullandı. O kanatta yarattığı asimetriden bir gol çıkardı, Tadic ve Nesyri ile iki net pozisyonda da Onana’ya takıldı. Beşiktaş’sa turnuvaya zor fikstür ve tatsız yenilgilerle başladı ancak Lyon’dan tüm hikayeyi değiştirebilecek bir üç puanla döndü siyah beyazlılar.

LYON KAHRAMANI ERSİN

Ersin'in Frankfurt travmasından sonra Lyon’dan kahramanca çıkması müthiş. Gedson’un da bu sezon Rafa Silva işbirliğiyle bambaşka bir oyuncuya dönüşüne şahit oluyoruz. Teşekkürler Galatasaray, teşekkürler Beşiktaş, teşekkürler Fenerbahçe. Bir gurur haftası yaşıyoruz Avrupa’da.

Yazının Devamını Oku