Paylaş
Beşiktaş o gün ilk 45 dakikada sahada “gamsız generaller ordusu” gibiydi. İmmobile’nin adı var ama kendisi yok. Joao Mario sadece top ayağına gelirse oynamayı hatırlıyor. Muci de sanki gönüllü veteran gibi dolaşıyor sahada. O maçın ardından gelen Başakşehir yenilgisiyle Norveçli teknik adamın kararı kesinleşti, generalleri kulübeye yanına oturttu. Dün İzmir’de askerlerden oluşan bir 11 sürdü sahaya.
Beşiktaş’ın asker ağırlıklı dünkü 11’i kalite terazisinde belki biraz daha hafif. Ama mücadele tartısında ağır. Göztepe’nin tam 6 uzunla (Heliton, Bokele, Taha, Dennis, Romulo ve Emersonn’la) çıktığı maçta rakamsal olarak çok kısa kalmasına rağmen havada adeta vuruşarak savaştı siyah beyazlılar. İzmir temsilcisinin uzun toplarını çoğunlukla Emirhan-Paulista karşıladı, Göztepe’nin önde baskısına zaman zaman Beşiktaş da uzun metrajlı oynayarak yanıt verdi. O noktada da çalışkan öğrenci Mustafa devreye girdi. Dün sahada kaldığı süre boyunca iyi mücadele etti genç oyuncu.
GÜRSEL AKSEL’DE TÜYLER DiKEN DiKEN
Doğrusu bu sezon Gürsel Aksel’de oynanan her maçı izlemekten büyük keyif alıyorum. Tüm zamanların en iyi albümlerinden biri olan, beni de ortaokul yıllarıma götüren Medcezir’le başlıyor her maç. Tüyler diken diken oluyor. Sonra da sahada planı olan, ne yaptığını bilen, bazen yenen-bazen yenilen ama muhakkak yüzde yüzünü veren bir takım seyrediyoruz.
Dün de öyle oldu. Terlerinin son damlasına kadar yeşil çimlere bıraktılar. Sezon başından beri bazı oyunculara aşırı yük bindi. Bokele dün bu yükü kaldıramadı. Djalma ve Juan sakat. Solet sakatlandığından beri zaten orta sahada onun eksikliğini hissediyorlar. Bir de son haftalarda bir gol sıkıntısı çekiyorlar, dün de Romulo ve Emersonn birer ofsayta takıldılar, Kubilay’ı da Mert durdurdu. Ancak bitime 6 hafta kala 40 barajına ulaşmaları da gayet iyi bu genç kadroyla. Üstelik perşembe akşamı da kupada tarihi bir yarı final oynayacaklar.
Paylaş