Paylaş
Obradovic’ten öğrendiklerini anlatırken Jasikevicius; “Spanoulis’le yan yana ustanın takımında oynarken ‘bir topla oynamanın’ yolunu bulduk! Takımın parlaması önemliydi ve takım parlarken kendi ışığımızı bulduk’ demişti. Basketbol zekası ve yaşadıkları ile öğrendiklerini harmanlayan koç; ‘Mike James ayrı topla oynasın, rakip takım başka havadan çalsın, kendi kaoslarında boğulsunlar’ dedi! Kendi kendini yendi Monaco sizin anlayacağınız
MELLi YiNE BÜYÜK OYNADI
Jasikevicius, kimi özel savunma tedbirler almasının dışında kendi alışkanlıklarını sahaya yansıtarak ‘koşan, atan, sokan winner’ basketbolunu oynadı. Devon Hall’un baştan kelepçeyi taktığı Mike James üzerindeki baskıdan bunalarak, şutları erken zorladı. Pas kanallarını kapatıp hücumumuzu zorlaştırdıkları ilk periyota 4’te 4 üçlükle oynadılar. Pota altımızda Blossomgame ve Theis ile etkili olurlarken ilk şaşkınlığımızı Melli’nin oyuna girişiyle atarak ilk çeyrekte yakın ara kaldık oyunda. Jaiteh’le bütün ribaundları onlar çekerlerken biz kısa kalarak hücumları da başlatamaz olduk.
MAÇ SONU GURUSUYUZ
Bütün olumsuzluklara rağmen katı savunmayla maçı tuttuk arayı açtırmadık. Hayes-Davis’in oyuna geç girdiği, üçlük yüzdemizin düşük olduğu gecede saha içinden bulduğumuz sayılarla ekmeği taştan çıkararak ve savunmadan beslenen hatasız hücumlarla her topun kıymetini bilerek düşük skorlu bir ilk yarı oynadık. Enerji yoğunluğumuzu 3. çeyrekte çembere giderek skorda üç sayı önde kalıp sürdürdük. Hall, oyun kurulumunda takımı sırtlarken, kadife elli skorerlerimiz Baldwin, McCollum ve ‘Marko Paşa’ Guduric’in devreye girmeleriyle başlayan son çeyrekte ‘maç kapatmanın efendisi’ Fenerbahçe Beko sakin ve kontrollü kalarak sekiz sonra yeniden ŞAMPİYON oldu. Tebrikler...
Paylaş