Uğur Dündar: İnsan taciri Gomez...

Uğur DÜNDAR
Haberin Devamı

Bugün size, bunca olayın ardından bana bile ‘‘Vay canına!’’ dedirten bir insan ticareti öyküsü anlatacağım.

Ramazan İlhan, Afyonlu bir vatandaşımız. Halen Almanya'da yaşıyor. Ancak soyu sopu Türk olan Afyonlu Ramazan'ın bir ismi daha var: Antonio Rodriquez Gomez!..

SENYÖRÜN ÖYKÜSÜ!..

Ramazan İlhan'ın ‘‘Senyör Gomez’’ oluşunun öyküsü, çok ilginç... Arkadaşlarının anlattıklarına bakılırsa, kısa boylu, esmer, kara kuru denecek bir fiziki yapıya sahip olan vatandaş Ramazan, bir de saçlarını omuzlarına kadar uzattı mı, tipik bir Portekizli olup çıkıveriyormuş! Fakat o, bu şaşırtıcı özelliklerine karşın, olağan yaşamında Türk Ramazan olmaktan gurur duyduğunu, sadece paçası sıkıştığı anlarda Gomezliği seçtiğini söylüyormuş.

Peki, nasıl oluyor da 40 yıllık Ramazan, canı isteyince şıp diye Antonio Rodriquez Gomez kimliğine bürünebiliyor?.. Eğer bu işlem böylesine kolay olsaydı, büyüklerimiz durduk yere ‘‘Kırk yıllık Káni, olur mu Yani?’’ demezlerdi!

İŞÇİ SİMSARI

Aslında Ramazan İlhan'ın da Gomezliğe yatay geçişi pek kolay olmamış! Yakın çevresine ‘‘Gomezliğe Geçiş Öyküsü’’nü anlatırken, sahte pasaport temini için Portekizli pasaport mafyasına birkaç bin mark kaptırdığını itiraf etmiş. Sahte pasaport alma zorunluluğuna gelince; Antonio Rodriquez Gomez, şu anda Almanya'nın çeşitli kentlerinde inşaat taahhüt işleri yapan ‘‘Ulus İnşaat Şirketi’’nin káğıt üzerindeki sahibi gözüküyor. Tahmin edeceğiniz gibi, firmanın gerçek sahipleri, sahte Antonio Rodriquez Gomez kimliğinin arkasına saklanan başkaları! Ramazan ya da Antonio, bu belalı işi asıl patronlar olan Aydın Çakır ve Tevrat Kılıç'ın verecekleri komisyon karşılığında üstlenmiş! Ordu ilimizde kuyumculukla uğraşan Adnan Hayati Keskin de, Ulus İnşaat'ın Türkiye'deki temsilcilik görevini sürdürüyor.

Ordulu kuyumcu, yöredeki emek potansiyelini belirleyip, Almanya'ya işçi gönderiyor.

Ancak Ordulu kuyumcunun vaatlerine kanıp eşine dostuna borçlanarak, toz pembe düşlerle bu ülkeye gelenler, kısa sürede insan tacirlerinin tuzağına düştüklerini anlıyorlar. Örneğin, yaptıkları ağır işin karşılığında ödenen saat ücretinin, Türkiye'de vaat edildiği gibi 20 mark civarında değil, sadece 9 mark (yaklaşık 2 milyon lira) olduğu ortaya çıkıyor. Buna karşın ‘‘Ulus İnşaat Şirketi’’ sahiplerinin, kendilerine iş veren kişilere, saat ücretini 16 mark olarak gösterdikleri belirleniyor. Alman resmi makamları, işçilerin günde 14-15, hatta 18 saat çalıştırıldıkları halde, kendilerine sadece 8 saatin parasının ödendiğini tespit ediyorlar.

PATRONLAR KAYIP

Bunca dalaverenin üstüne hakları gasp edilen garibanların 5'er bin markı, ‘‘Almanya'ya geliş masrafı’’ adı altında kesilince, kızılca kıyamet kopuyor.

Görüştüğümüz Alman yetkililer, gasp edilen işçi haklarının maddi boyutunun bir milyon markı (yaklaşık 200 milyar lira) bulduğunu belirtiyorlar.

Bu arada, skandalın ardından, firmanın gerek gerçek sahipleri, gerekse naylon patron Antonio Radriquez Gomez, çil yavrusu gibi dağılıyorlar.

Dünya küçüktür, bakarsınız yolunuz şu sıralar Almanya'nın Düsseldorf ya da Aschaffenburg yörelerine düşer... O kentlerin caddelerinde avare avare dolaşan gruplara rastlarsanız sakın şaşırmayın.

Onlar, Ulus İnşaatçılar'la, Antonio Rodriquez Gomez'in Alman mahkemelerinde hesap vermesini bekleyen aldatılmış, biçare Türk işçileridir.

Yeni Şafak'a yanıt...

YENİ Şafak'ta, Kanal 6'nın sahibi Korkmaz Yiğit'le görüştüğüm ve bu televizyon kanalına geçeceğim şeklinde tamamen düzmece bir haber çıktı.

Aynı gazetede, bundan önce de şahsımla ilgili düzmece haberler yayınlanmış ve her seferinde yalan haber üretmenin cezasını ağır tazminatlar ödeyerek çekmişlerdi. Söz konusu uydurma yazı için de aynı yolu izleyeceğim.

Şunu da belirteyim, bugüne kadar aldığım milyarlarca liralık tazminatı, el sürmeden, olduğu gibi yoksul ama başarılı öğrencilere, laik ve demokratik cumhuriyet rejimine sahip çıkmaları için burs olarak veriyorum.



Yazarın Tüm Yazıları