Bölünelim anasını satayım

Bu lafı millet söylerse “Kusura bakma gözüm, bizden bu kadar” anlamına gelir.
Allah bilir bugün Kürt olmayanlar arasında referandum yapılsa, “bölünelim” diyenler fazla çıkar.
Yani Çerkez’e, Laz’a, Boşnak’a, Pomak’a ya da Türkmen’e “Bu şartlar altında Kürtlerle beraber yaşamak istiyor musun?” diye sorulsa, “hayır” diyenler kazanır.
Çünkü herkesin askere yollayacağı bir evladı var.
Terör örgütü sanıyor ki, Anadolu’nun diğer kavimleri “bölünmemek” uğruna sonsuza kadar çocuklarını kurban edecek.
Sanıyorlar ki “bölünme” fobisini kullanarak sonsuza kadar at oynatacaklar. Batının nimetlerinden yararlanıp doğuda eşkıyalık yaparak.
Ama yanılıyorlar!
Bu ülkenin Kürt olmayan vatandaşları Diyarbakır’a gittiklerinde ülkelerinde olmadıklarının farkındalar zaten.
Haliyle, Kürt illeri alıp başını giderse kimsenin hayatında değişiklik olmayacak. Hiçbir İzmirli ya da Edirneli “Ne güzel eskiden Hakkâri’yle aynı ülkedeydik” demeyecek.
Sadece boşanmanın yolunu henüz kimse bilmiyor. Istırabın devam etmesinin tek nedeni bu.
Tabaklar çanaklar havada uçuşuyor ve şiddetli geçimsizlik mecburen sürüyor.
Ama boşanmaktan ne kadar korkuyor olursa olsun, kimse bu muhabbete ilelebet katlanmaz.
Bıçak kemiğe beş dayanır, on dayanır,
on birincide “Başlarım böyle aşkın ıstırabına!” derler adama. Hem de ana dilinde.
Kürt kardeşlerimizi bu hallere düşüren terör örgütü ne kadar halay çekse az!

Menekşe mor, kelebek mavi

TRT’de gayet “renkli” iki dizi birden başladı: “Mor Menekşeler” ve “Mavi Kelebekler”.
İkisi de dönem dizisi. Menekşeler 50’lerde Ankara’da, Kelebekler ise 90’lar Yugoslavya’sında geçiyor.
“Mor Menekşeler”in ilk bölümü tatlıydı ama galiba fazla renkliydi.
Sanki biraz kıssalar ana öyküyü seçmek kolaylaşacak.
“Mavi Kelebekler”i de merakla izleyeceğim:
Yugoslavya’da yaşananları milletçe hatırlamamızın tam zamanı. Alınacak çok ders var.

tatlı  Sözlük

Güven Kıraç: Bir oyunculuk abidesi.