ORTALIK yine yangın yeri… Vay efendim TFF Hukuk Müşavirliği’nin ‘hakaretten’ sevk ettiği bir dosya nasıl PFDK tarafından ‘sportmenliğe aykırılık’ olarak değiştirilmiş… Böyle şey görülmüş mü? Neymiş efendim; Gazişehirli Kayode TFF Hukuk Müşavirliği’nin sevkine göre ‘men cezası’ alacakken PFDK’nın ‘marifetiyle’ (!) menden kurtulup Beşiktaş’a karşı forma giydirilmiş miş! İşte, talimatları bilmez, talimatları bırakıp, vicdanlara göre hareket eder, sevkten ve emsallerden bi haber olursanız; böyle karavana atıp durursunuz.
Mesela genel yargıda mahkemelerin savcılığın sevkine ‘bağlı kalma’ zorunluluğu olmadığı gibi; futbolda da, ‘futbolun mahkemesi’ olan PFDK’nın, ‘savcılık görevi gören’ TFF Hukuk Müşavirliği’nin sevkine bağlı kalma gibi bir mecburiyeti olmadığından bi haber, çıkıp, “Nasıl oluyor da hakaretten sevk edilen Kayode sportmenliğe aykırılıktan ceza alıyor?” diye sorarsınız… TFF’deki arkadaşlar da size böyle bön bön bakar!
Ha! O kafayla TFF’nin resmi sitesine girip, bir taraftan sevklere diğer tarafından da PFDK kararlarına baksanız, belki de bu tespit ettiğiniz skandaldan (!) her hafta onlarcasına rastlarsınız, benden size tüyo !
F…k off küfür müdür?
ŞİMDİ gelelim, belli bir kısmın yine ‘eyyam’ olarak yorumladığı (!) Gazişehirli Kayode konusunda PFDK’nın ‘sportmenliğe aykırılıktan’ verdiği karara… Kayode’nin PFDK’lık olmasına sebep olan hadise hakeme söylediği ‘f…k off’ ifadesi… Bu konuda PFDK ve Tahkim Kurulları’nın içtihadı net: “F…k off hakaret sayılmaz.”
Öyle ki, bu ifade bugüne kadar hep ‘sportmenliğe aykırılıktan’ karara bağlanmış… Tıpkı geçen sezon Soldado’nun Kayserispor karşılaşmasında yine hakeme yönelik kullandığı ‘F…k off’ sözü yüzünden PFDK tarafından ‘sportmenliğe aykırı davranıştan’ 1 maç men cezasıyla çarptırılması gibi… Yine geçmişte Antalyasporlu Diego, Emre Belözoğlu ve Bülent Korkmaz kararlarında olduğu gibi... Ancak ‘f… k you’ için durum farklı tutulmuş. İçtihad; bunun ‘hakaret ve küfür’ olduğu yönünde. Tıpkı geçmişte Beşiktaşlı Gökhan Töre’nin Erciyespor maçında “f…k you” ifadesinden dolayı ‘hakaretten’ 3 maç men cezasına çarptırılması gibi...
Daha bismillah, sezon başı; düşmanlar, profesyonel hamleler, şer odakları, bariyerler, kükremeler vs... Futbol literatürümüze yeni terimler ekliyoruz. Tabii bu arada futbolumuzda yenilikler de yok değil. Örneğin, TFF’nin ‘yargı kararlarını açıklama saatinin önemi’ gibi!..
FIFA sıralamasında kaç olduk bilmiyorum ama, sanırım maçların ‘başlama saatinin’ yanına, ‘kurul kararlarının açıklama saatini’ de futbol literatürüne sokmakla ‘ilk’ olduğumuz kesin. Bu artık hepimiz için ciddi bir tehlike. Öyle ki, baktım geçen hafta bir gazetemiz PFDK’nın Galatasaraylı Seri kararını web sitesine tam 19.07’de girmiş! O kafalar bunu nasıl atlamış, anlamadım! Yarın, bir gün, bir kulübümüz de çıkıp, “Tahkim Kurulu kararını bize saat tam 19.07’de bildiriliyor” gibi bir email görselini önümüze koyarsa şaşırmayın. Hadi arkadaş gel şimdi 19.03’te, 19.07’de karar açıkla!
Bıraktım saat 19.05’i artık Fatih Terim’le ilgili bir kararı 19.53’te de açıklama şansın kalmadı sanırım! O da hocanın doğum tarihi... Direkt mesaj!
00.01’de açıklayayım desen o da sıkıntı. En iyisi mi siz, tüm kararları 00.00’da açıklayın da kimse alınmasın
TERiM'İN CEZASI VE O TALiMAT
NEYMİŞ efendim, Rizespor Başkanı başta olmak üzere birçok kulüp başkanın yaptığı o açıklamaların komik kararlarla geçiştirildiği bir yerde Fatih Terim hocaya bu ceza reva mı? Herkesin dilinde aynı örnekler. Neyi, neyle kıyaslıyoruz, beyler? Dünkü federasyonu, dünkü yargı organlarını, bugünkü yeni federasyon ve yeni kurullarıyla. Madem öyle, Rizespor Başkanı’nın açıklaması ve verilen karar ne ki?
Arkadaşlar, biz bu ülkede, değil TFF talimatlarını, futbol oyun kurallarının hiçe sayılarak, kırmızı kartla ihraç olmuş, bir futbolcunun (Galatasaraylı Gökhan Zan) dönemin Tahkim Kurulu’nun marifetiyle bir sonraki resmi maçta forma giydirildiğini de gördük. Tahkim Kurulu tarafından verilmiş kesinleşmiş puan silme cezasının (Gaziantepspor) ve seyircisiz oynama cezasının (Bursaspor), ortadan kaldırılması gibi daha fahiş çarpıklıklar da gördük. Saydıklarınız ve Fatih hocaya çıkan ceza bunların yanında devede kulak kalır beyler. Siz siz olun, geçmişe fazla takılı kalmayın. Bugüne bakın.
Örneğin hocanın ne söylediğine, karşılığında talimatın ne dediğine. Zor değil, her şey bir tık ötede. Dünden bu yana, ilgili sevk maddesine bakmadan sallıyoruz, “PFDK Fatih hocaya para cezası verebilirdi, hadi bilemedin 1 maç, 2 maç. 4 maçta da ne?” diye... Ama sevk maddesi olan 38’e 1’i görsek, ne para cezasından bahsedebiliriz, ne de 1 maçtan 2 maçtan… Çünkü talimat maddesinde öyle bir ceza yok. Talimat açık ve net. “Ceza 3 maçtan başlar” diyor. Minimumu bu. Para, pul değil...
Daha ligin üçüncü haftası... Ve Terim çıkıp, “Futbol dışı işler oluyor, bize karşı profesyonel hamleler yapılıyor, bu maçı tarihe not düşün” gibi enteresan imalarda bulunuyor. Futbolun markasından sorumlu kişiler “Hop beyler!” demez veya bu işleri irdelemezse, vâh halimize...
Kayserispor maçı sonrası Fatih Terim hocamız ne dedi?
“Bize karşı profesyonelce hamleler görüyoruz.”
Mesela?..
Meselası yok, hocanın!
Hoca anlatıyor da anlatıyor. Ama ‘peki bu hamleler ne?’
Cevabı yok..
Yine örtülü !..
VAR, en doğru kararı değil, açık ve bariz hatayı arar. Bazıları hâlâ Diagne ve Ekuban’ın ‘penaltılık’ pozisyonları için “VAR neden müdahale etmedi?” diyor.
Evet; her şeyin başı eğitim. Bundan şüphemiz yok. Ammaa bazılarına eğitim de kâfi gelmiyor!... Öyle ki geçen yıl MHK’dan hem de “Yerinde bire bir VAR eğitimi” alanlar bile bugün hâlâ bocalayabiliyor !. Çıkıp hâlâ VAR protokolünden bir haber o “penaltılık” Diagne ve Ekuban’ın pozisyonlarına bakıyor, “VAR bunlar için var, niye müdahale etmediniz arkadaş” diyebiliyor... Hem Diagne’nin hem de Ekuban’ın pozisyonları “tartışılır, gri pozisyonlar”... Yani VAR’ın asla ve asla müdahale etmemesi gereken, sahadaki hakemin karar vermesi istenen, “verilebilir de verilmeyebilir de” türünden pozisyonlar. Bu, bu kadar net. Bakın çok değil, bundan iki üç hafta önceydi... MHK değişen oyun kuralları ve VAR’la ilgili bir bilgilendirme toplantısı yaptı. Jaap Uilenberg’le birlikte seminere VAR’ın dünyadaki bir
numaralı ismi Danny Makkalie de katıldı... Makkalia, VAR’la ilgili sunumunda VAR’ın varlık gerekçesini çok nefis özetledi, tam da bizim anlayabileceğimiz dille... “VAR manşetleri durdurmak, yani skandalları önlemek için var, maçı yönetmek için değil” İşte, ölçü bu ! Şimdi soruyorum; ölçü bu olunca VAR’ın müdahale sınırı “senlik benlik gri durumlara” indirgenebilir mi? Bu durumda, yukarıda bahsettiğimiz otoritemizin görüşü (!) VAR gerçeği ile çelişmez mi?.. O gün “bilgilendirme zirvesi için” uzak diye gelmemiş olabilirsiniz... Vaktiniz olmadığından TV’den de izlememiş olabilirsiniz.. Ammaa topluma hitap ederken, bir sorun, soruşturun, araştırın Allah aşkına.. Ve şunu kafanıza sokun; “VAR, en doğru kararı değil, açık ve bariz hatayı arar”
TRABZONSPOR... OLUR MU OLUR!
Daha ligin ikinci haftası... Trabzonspor-Malatya maçının 77. dakikası... Trabzonspor Perreira ile golü buluyor ve farkı ikiye çıkarıyor... Tribünler tek bir ağızdan gür bir sesle “oley oley oley şampiyon Trabzon” diye haykırıyor. Belki de 2011’den sonra ilk defa, tribünlerden bu tezahürat yükseliyor. Ama bu arzu ve istek sırıtmıyor, izleyenleri de şaşırtmıyor.
Sanırsınız ki ligin sondan ikinci maçı, bu daha ligin ikinci haftası... Kaldı ki; alınan bir beraberlik bir galibiyet.. Ama bunu söyleten alınan galibiyet vs değil, takımdaki potansiyel. Oyuncu kadrosunun oturmuşluğu, becerisi ve zenginliği. Önemli bir artısı da, camiada uzun yıllardır hasret kalınan o birlik ve beraberliğin yakalanması.. Olur mu olur!
<script src="https://embed.dugout.com/v3.1/sporarena.js" data-dugout-video="eyJrZXkiOiJDVDVmN0U5MSIsInAiOiJzcG9yYXJlbmEiLCJwbCI6IiIsImFkcyI6InBvc3Qtcm9sbCJ9"></script>
ARDA KARDEŞLER’E GEL DE TRABZONSPOR MAÇI VER!
LİGDE ilk hafta geride kaldı... “Dakika bir gol bir” derler ya, aynen öyle oldu! Dakika bir ‘hakem faciası’! Tabii olay mahalli, orta Anadolu filan olunca merkezden pek görünmüyor! Kayserispor-Alanyaspor maçı; Kayserili oyuncu, rakibine tekme atıyor (birileri buna çitme diyor!). Dördüncü hakemin hemen önünde gerçekleşen bu olayı hakem Tugay Kaan Numanoğlu görmüyor. O sırada top orta sahada Kayserispor’da iken hakem arkadaşımız, kulaklığına gelen uyarıyla oyunu durduruyor... Ve sonra o oyun, seçenekler arasında hiç yer almayan bir taç atışıyla başlıyor ! Benim aklım almıyor, sorup soruşturuyorum, ortak karar: Şaka gibi! Al sana babalar gibi kural hatası ! “Değil” diyen açıklayacak abi... Peki geçtik onu, o maçta VAR’ın başında oturan Halis Özkahya için ne diyeceğiz? Ne o çitme vari kırmızı kartlık hareket için, ne de kural hatası olacak yanlış oyun başlangıcına müdahil oluyor.
HEPSİ KAYTARMIŞ!
Geçiyoruz Ankara’ya G.Birliği- Ç.Rize maçına... Orada da maçın 88.dakikasında hakem Bahattin Şimşek ‘elini kaldırarak’ kural hatası vari (beyanla kurtarır olduğundan) bir hataya imza atıyor... En basitinden; içlerindeki en kıdemli yardımcı hakemlerden Tarık Ongun, Trabzon maçında bayrak kaldırarak VAR protokolünü deliyor. Belki de gelecek dönem FIFA takacak genç arkadaşımız Abdulkadir Bitigen, Denizli’de devam ettirmesi gereken yerde (orta sahadaki el pozisyonunda) düdük çalarak VAR’ı çiğniyor. Sanırsınız ki hepsi seminerde VAR dersinden kaytarmış ! Fizik, kimya, matematik... Problem yok, ama VAR da çakılıyorlar.
ÇÖPÜ DOLAN GAZETECiLER
SEZONUN ilk maçı... 38’de Babel sosyal medyada TT! Sebebi frikikte topu elle kesmesi. Hakem atlıyor... Meslektaşlarım durur mu (önemli bir bölümü), balıklama atlıyor: “VAR’ın hakemi çağırması gerekirdi.” Tereddütleri yok. Kararları net. Hâl böyle olunca 2. sarıdan atılması gereken Babel sahada kalıyor ve G.Saray rakibi karşısında 9 kişi kalmaktan kurtuluyor. Al sana kurtarma operasyonu için malzeme! Haa! Bunu sıradan vatandaşlar değil bu işten ekmek yiyen popüliteleri (çoğu sosyal medyada!) üst sıralarda yer alan meslektaşlarım söylüyor. Dışarıdan
bakınca kaynak sağlam görünüyor! Çığ gibi yayılan ‘fikir’, neyse ki birilerinin (!) “VAR protokolüne göre 18 dışında olan bu pozisyona VAR’ın müdahale edemeyeceğini” ortaya koymasıyla ‘çöp’ oluveriyor... VAR yüzünden Twiter’daki çöp kapağını açmaya üşenmeyen meslektaş, şu 3-5 sayfalık VAR protokolünü okumaya üşeniyor. MHK’ye, okuyup size üflesin diyeceğim(!)
EMRE BELÖZOĞLU’NA VAR ENGELİ
BU haftanın tartışması, “Emre Belözoğlu’nun ekrana yansıyan sözünden bir disiplin yaptırımı çıkar mı çıkmaz mı?”Çıkmaz arkadaş... Sebebi de talimatların VAR sisteminin uygulandığı müsabakalarda sözlü ihlallerle ilgili ‘görüntüden sevke’ izin vermemesi. Bu kadar açık ve net. TFF Hukuk Departmanı’nın bu konuda işlem yapmaması da bundan. (Bkz. FDT. Md 75)