×
- En yüksek tutarda vergi kaçağı KDV’de bulundu.
- KDV’den sonra da Özel Tüketim Vergisinde (ÖTV) bulundu.
KAÇAKÇILIK SUÇU ARTIYOR
Bulunan yani gizlenen matrah farkı üzerinden hesaplanan (tarh edilen) vergilere baktığımızda, kaçakçılık suçu sayılan fiillerin (özellikle sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmanın) KDV, ÖTV ve gelir vergisinde arttığı fark ediliyor.
ÖTV’de, 576,6 milyon TL gizlenen matrah farkı bulunmuş. Bunun üzerinden de yüzde 446’sını bulan 2,6 milyar TL vergi hesaplanmış. Ayrıca büyük kısmı kaçakçılık suçundan kaynaklanan 5,9 milyar TL’de ceza kesilmiş.
KDV’de ise, bulunan matrah farkının (7,3 milyar TL’nin) yüzde 51’i oranında KDV (3,8 milyar TL) vergi hesaplanmış. Ayrıca, büyük kısmı “kaçakçılık suçu” bağlantılı 8,9 milyar TL’de ceza kesilmiş!
DİĞER VERGİLER
ÖTV ve KDV’nin dışında, bulunan matrah farkına göre tarh edilen vergi yönüyle oran olarak (% 51 ile)
Kimine göre 5-10 milyon ya da 30-40 milyon liralık veya dolarlık yatırımlar büyük yatırımdır. Kimine göre de 5-10 milyar ya da 30-40 milyar liralık veya dolarlık yatırımlar, büyük yatırımdır.
Başlıktaki “vergi şoku” bunların hepsini ilgilendiriyor.
Yani Üçüncü Boğaz Köprüsü’nü ya da İstanbul’daki üçüncü havalimanı projesini de ilgilendiriyor. Elektrik santrali, tünel, baraj, otoyol, otel, hastane, bina ve fabrika yapanları da ilgilendiriyor!
YAP-İŞLET-DEVRET ŞOKU
A- ÖTEDEN BERİ SÜRDÜRÜLEN VERGİ UYGULAMASI
1- Kiracı, yap-işlet-devret sözleşmesiyle kiraladığı arsaya, bina inşaatı dahil yapımı için yaptığı harcamaları “özel maliyet bedeli” olarak defterine kaydediyor yani aktifleştiriyor (Bu aşamada, arsa sahibine fatura kesimi ve KDV hesaplaması söz konusu değil).
2- Ardından bu özel maliyet bedelini kira sözleşmesi süresine, örneğin 10 yıla ya da 25 yıla bölerek belirlediği oran üzerinden her yıl “gider” yazıyor.
Tıraş olurken berber sordu;
“Ben sizi Hürriyet ve televizyonlardan hatırlıyorum. Hazır sizi bulmuşken sorayım. Bizim burada bir usta, bir de kalfa üç kişiyiz. Çırağı da sayarsak dört kişiyiz. Biz berberleri ilgilendiren, bilmemiz gereken bir şey var mı?”
HANGİ BİRİSİ?
Tebessüm ederek yanıtladım.
“Hangi birisi, o kadar çok ki!.
Berberlik ‘Tehlikeli iş’ sayılıyor. 1 Ocak 2014 itibariyle;
1- İş yeri hekimi,
2014 için artırılan arsa değerleri, sadece arsası olanları değil evi, bürosu, dükkânı, mağazası, oteli ve fabrikası olanlar için de büyük süprizler içeriyor.
EVİ, dükkânı, bürosu, mağazası, arsa ve arazisi olanlar, 2014’de emlak vergisi yönünden, büyük sürprizlerle karşılaşabilirsiniz.
Nedenine gelince, Hürriyet’te daha önce yazdığımız gibi, 2014 yılı “arsa m2 bedelleri” yeniden belirlendi.
İstanbul başta olmak üzere, birçok il ve ilçede, yüzde 100-200, bazılarında yüzde 500-1.000 oranında artırıldı!
23 MİLYONU İLGİLENDİRİYOR
Emlak Vergisi, yaklaşık 23 milyon kişiyi ilgilendiriyor. Neredeyse her aileyi ilgilendiriyor. 2014 için artırılan arsa değerleri, sadece arsası olanları değil evi, bürosu, dükkânı, mağazası, oteli ve fabrikası olanları da etkileyecek. Nedenine gelince; bir evin emlak vergisi değeri, arsa payı değeri ile bina değerinin toplamından oluşuyor.Böyle olunca, arsa değerindeki yüksek artış; ev, büro, dükkân, mağaza ve diğer işyerlerinin emlak vergisi değerinde, ciddi bir artışa neden oluyor.
Bir gün dedi ki;
“Yazılarınızda Neriman Teyze, Hatice Teyze ve Bedriye Teyze gibi teyzelerle konuşmalarınızı okuyorum. Onları okudukça kıskanıyorum. Ben de sizin Zehra Teyze’nizim...”
Ardından, başladı anlatmaya..
BEKLENMEYEN PARA
“...Eşim emekli deniz albayı. Yıllar önce emekli olurken aldığı ikramiyeyle bir daire aldı. Bana da ‘Bu kadar yıl çok iyi bir eş oldun. Beni çok mutlu ettin’ diyerek bir jest yaptı ve dairenin tapusunu benim üzerime aldı. Tam 11 yıldır bu dairenin emlak vergisini aksatmadan ödedik. Bir gün, ‘Bir Evi Olan Ev Kadınları Emlak Vergisi Ödemeyecekler’ diye yazdınız. Hemen gidip başvurdum. Emlak Vergisi ödemekten sayenizde kurtuldum. İki ay sonra da ‘Hatice Teyze’ye Emlak Vergisi İade Edilecek’ diye başlayan yazınız çıktı. O yazıyı da dikkatle okudum ve göstermiş olduğunuz yoldan giderek, Kadıköy Belediyesi’ne başvurdum. Önce ‘Yok, mok’ dediler ama yazınızı gösterip ısrar ettim ve geçmiş 5 yıla ait ödediğim emlak vergilerinin iadesini talep ettim (talep edilmeyince verilmiyor). Bugün de vergi iadelerini aldım.
Eve dönerken de küçük bir rakı aldım. Hafta sonunda,
SORU: Çok zor durumda olan arkadaşım var. Eşi 20 Ocak’ta öldürüldü ve birçok alacaklı kapıya dayandı. Öldürülen kocasının vergi ve SGK’ya da yüklü bir borcu varmış. Kendisi ev kadını, bir çözüm yolu var mı? Bir de bu arkadaşıma “dul aylığı” bağlanır mı?M. DÜNDAR- İzmir
YANIT: Arkadaşınız, kocasının öldürülme tarihinden itibaren 3 ay içinde “mirası red” davası açacak. Mirası reddedince, vergi dairesi ve SGK dahil, hiç bir alacaklı kendisinden bir kuruş talep edemez.
Mirasın reddi, ölen kocasından “dul aylığı” bağlanmasına engel değil.
Mirasın reddi sonucunda miras, sıradaki mirasçılara mı geçer?
SORU: Yasal mirasçıların mirası reddi sonucunda miras, sıradaki mirasçılara mı geçiyor? Örneğin eş ve çocuklar mirası reddettiğinde anne, baba, kardeşler mi mirasçı oluyor? Bu durumda onlar da reddi miras yapacak mı?
Nuray GÜNBAHAR - Ankara
YANIT: Türk Medeni Kanunu’nun 611/1. maddesine göre; “Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer.” Örneğin, miras bırakanın mirasçıları, eşi ve iki çocuğu varsa ve sadece eşi mirası reddetmişse; o yokmuş gibi miras iki çocuğu arasında paylaştırılır. Ancak bu kişilerin yani “en yakın mirasçıların” tamamı mirası reddederse artık miras 2. derece mirasçılara, yani kardeşlere vs. geçmeyecektir. Zira Kanun’un 612. maddesine göre; “En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.”
Patron “palabıyıklarını kes” diyebilir mi?
Cep telefonu satışında, kredi kartına taksitlendirme yasaklanınca; Kayserili, 10 liraya telefonu peşin satıyor, kılıfını ya da kulaklığını da örneğin 1.000 liraya taksitlendirmek suretiyle satıyordu!Bu uygulama bir anda Türkiye’ye yayılmıştı..
Yazımızda, bu uygulamanın, “yanıltıcı belge düzenleme” olduğunu ve 18 aydan 3 yıla kadar “hapis cezasını” gerektirdiğini de özellikle vurgulamıştık.
BDDK’NIN BİRİNCİ MÜDAHALESİYazımızın da etkisiyle olayı fark eden, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK);“Kurumumuz tarafından bilgisi edinilen farklı uygulamalar arasında cep telefonu aksesuarlarının (kılıf, kulaklık vb.) bedelinin çok daha yüksek bir ücretle satışının kredi kartına taksit yapmak suretiyle gerçekleştirilmesi ve bu satış karşılığında cep telefonunun hediye olarak verilmesi yer almaktadır.
Bu kapsamda, bahse konu uygulamaların Yönetmeliğin taksitle satışı yasaklayan hükümlerini etkisiz bırakmayı amaçladığı anlaşılmaktadır. Bu çerçevede, vergiyi doğuran olay ile buna ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu ve gerçek bir duruma dayanmakla birlikte bu durumu mahiyet ve miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge düzenlemenin yanıltıcı belge düzenlemek kapsamında hapis cezası gerektiren bir suç teşkil ettiği gözden uzak tutulmamalıdır.”
diye bankalara uyarı yazısı gönderdi. (26.02.2014 tarih ve 4671 sayılı duyuru)
Doktorun sadece çalıştığı hastanede “tıbbı müdahale” yetkisi var.
Bunun dışında tıbbi müdahale yani ameliyat, enjeksiyon yapma, damar açma veya ilaç verme yetkisi yok. Aksi halde, o sağlık kuruluşunun yetkilisine, “bir yıldan üç yıla kadar hapis” ve “400 bin lira ile 2 milyon lira arasında adli para cezası” ödemezse 54 yıla kadar “hapis cezası” var!
BU DA NEREDEN ÇIKTI?Biri kanunda yazıyor, diğeri de yakında çıkacak olan yönetmelikte!.
Önce kanunda yazılı olanı açıklayalım.
Halk arasında “Torba Kanun” olarak adlandırılan, kanunlardan biri olan 6514 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile “1219 sayılı Tababet ve Şuabakı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun”da yapılan değişiklikle; Türk Silahlı Kuvvetlerinin muharip unsurlarından ve Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Başkanlığı’nın görevlendirdiği personelden, görevlendirilen ve ilgili eğitimlerini başarıyla tamamlayanlar, görev yaptıkları süre ve görevle sınırlı olmak üzere, sağlık personeli yokluğunda, acil tıbbi müdahaleleri yapmaya yetkili olacak.
Dikkati çekiyoruz;
ilk yardım değil, TIBBİ MÜDAHALE YETKİSİ veriliyor. Yukarıda da belirttiğimiz gibi tıbbi müdahale; ameliyat, enjeksiyon yapma,