Nefret olayını normal karşılıyoruz ama paraları yakmak neyin nesi?” diye düşündünüz.
Haklısınız..
Ben de öyle düşündüm ve ayrıntılarını merak ettim.
Bakalım, okuyunca ne düşüneceksiniz?
BİR TRAFİK KAZASI
Elindeki Hürriyet Gazetesi ile birlikte odama giren, düzgün giyimli hanımefendi sordu:
- Eşi ve kocası ölen dul kadınlara aylık bağlanması ile ilgili yazılarınızı okudum. Babam 5 yıl kadar önce ölmüştü ve memur emeklisiydi. Bir ay önce bir trafik kazasında ölen eşim ise üst düzey kamu görevlisiydi. Ev hanımıyım. Her ikisinin de ücret dökümünü getirdim. Bu durumda, bana aylık bağlanması nasıl olur?
SORU: Evime 15 günde bir temizliğe gelen kadının sigorta priminin yanı sıra vergisi de var mı?
Alaattin Şen/Mazlume Zorlu
YANIT: Evinize 15 günde bir temizliğe gelen kadına ödediğiniz ücretin Gelir Vergisi yok. (GVK. Md.23/6). Ancak SGK’ya bildirimde bulunup, prim ödeyeceksiniz. SGK Başkanlığı Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü’nün 22 Şubat 2013 tarih ve 2013/11 sayılı Genelge ile yaptığı açıklama da bu yönde.
SORU: Başka geliri olmayan ve 200 m2’den aşağı tek evi bulunan kişi, evini kiraya verip yurtdışında kirada oturursa vergi ne olur?
Cengiz Alparer - İSTANBUL
YANIT: Sorunuzun iki ayrı yanıtı var.
1. Kira gelirinizi Türkiye’de beyan edip, gelir vergisi ödeyeceksiniz.
DÜNKÜ yazımızda, eş ve anne/babadan birinin ya da ikisinin, SSK veya Bağ-Kur’lu olması durumunda, dul ve yetim olan kadına aylık bağlanmasını açıklamıştık.
Bu gün ise, eş ve anne/babadan birinin Emekli Sandığı mensubu olması durumunda, dul ve yetim kadına aylık bağlanmasını ele alacağız.
İLGİNÇ BİR ÇELİŞKİ
Dul ve yetim olan kadının eşi ve anne/babası Emekli Sandığı mensubu ise, her ikisinden de aylık bağlanması mümkün değil.
Oysa, eşi ve anne/babasının her ikisi de SSK›lı veya Bağ-Kur’lu olan dul kadınlara aylık bağlanıyor.
SSK(4/a), Bağ-Kur(4/b) ve Emekli Sandığı(4/c), “tek çatı” altında birleşti ama farklı uygulamalar devam ediyor.
TERCİHE BAĞLI
1 Ekim 2008 tarihinden önce
Bu soru, öyle bir soru ki tek cümleyle “Evet alabilir veya alamaz” şeklinde yanıtlamak mümkün değil. Herkesin durumuna göre, ayrı ayrı yanıtı var.
O nedenle, kısa bir açıklamadan sonra, bugün ve yarın “iki ayrı tablo” halinde, eş veya anne-babanın SSK’lı, Bağ-Kur’lu veya Emekli Sandığı mensubu olma durumlarına göre, konuyu açıklayacağız.
Kadın çalışsa da çalışmasa da kocasından “dul aylığı” bağlanır.
Genel kural şu; çalışmayan ve emekli aylığı da almayan kadına yüzde 75, çalışan veya emekli aylığı alan kadına da yüzde 50 oranında “dul aylığı” bağlanıyor.
Dul eşin evlenmesi durumunda, aylığı kesiliyor.1 Ekim 2008 tarihinden önce iki kocası da ölen kadına, kocaları farklı sosyal güvenlik kurumuna (örneğin biri SSK’lı, diğeri Bağ-Kur’a) tabi ise her iki eşinden de aylık bağlanır. Bu tarihten sonra kocası ölene, iki kocadan “tercih ettiğinin” aylığı bağlanır.
Evli olan kız çocuklara, ölen babalarından aylık bağlanmaz.
Eş ve anne-babanın ölüm tarihlerinin 30 Eylül 2008 tarihinden sonra olması halinde, “aynı anda hem dul hem de yetim aylığı” alma olanağı yok..
ŞU ana kadar, 3.245 eve ceza kesildi. Bu tempo devam ederse, ceza yağmuru hızlanacak. Bazıları, cezaları ödemek için evini satmak zorunda kalacak!
Denetimler şu anda İstanbul, Ankara ve İzmir’de, özellikle gelir düzeyi iyi olan kişilerin yaşadığı semtlerde yapılıyor.
İstanbul’da; Kadıköy, Sarıyer ve Beşiktaş ağırlıklı 1.840, Ankara’da Çankaya, Gaziosmanpaşa ve Kavaklıdere ağırlıklı 720 eve, İzmir’de ise, 643 eve “idari para cezası” kesildi.
Denetimlerin diğer illerde de yapılması söz konusu..
İHBARLAR YAĞIYOR..
Evlerde; temizlik, ütü, yemek, çocuk bakımı veya yaşlı bakımı gibi işlerde, sigortasız çalışan yüzbinlerce kadın var.
Bunlardan bazıları, Sosyal Güvenlik Kurumu’na “ihbar dilekçesi” verip, “Şu kadar yıldır sigortasız çalıştırılıyorum” diye ihbarda bulunuyorlar.
40 yıl düşünseniz aklınıza gelmez!
Geçenlerde, İstanbul’da bir sokakta bar işlettiğini söyleyen Remzi Bey sordu: “Hocam, trendeki bar ile sokaktaki barın hangisi tehlikelidir?”
HANGİSİ TEHLİKELİYMİŞ
Merak edip, ben de ona sordum:
- Hangisi tehlikeliymiş?
- Aslında, “iş yeri olarak” tehlike varsa ikisi için de söz konusu olmalı. Ancak bu konudaki tebliğe göre, sokak ve caddelerdeki barlar tehlikeli, trendeki barlar ise değilmiş! Oysa, hareket halinde olan trendeki bar, daha tehlikeli.
- Peki.. bu ne anlama geliyor?
Kamuoyuna “reform” olarak açıklanan düzenlemelerin, ağırlıklı olarak üç noktada toplandığı fark ediliyor.
1. Kod’dan Çıkma müjdesi,
2. KDV iadeleri,
3. KDV tebliğ, sirküler ve özelgelerin birleştirilmesi.
‘KOD’DAN ÇIKMA MÜJDESİBüyük kısmı “KDV İadesi” alanlardan oluşan yaklaşık 150 bin mükellef, yeni KDV tebliği ile koddan çıkartılıyor.
Bilmeyenler için bunun ne anlama geldiğini kısaca açıklayalım.
Bu gün dahil yedi gününüz kaldı.
30 Nisan 2014 Çarşamba akşamına kadar, vadesi geçtiği halde ödemeyen borçların “tamamının” kapatılması gerekiyor.
OLAY NEYDİ?
25 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6111 sayılı kanunla; vergi ve sigorta primi borcu olanlara, ihtilaflı vergi ve cezalara ve bazı borçlara, “kısmi bir af” getirilmişti. Kalan borcun ödenmesi için de 36 aylık dönemde 18 taksiti bulabilen bir “ödeme kolaylığı” getirilmişti.
Bu arada, her yıl için“en fazla iki taksitin aksatılmasına”da izin veriliyordu. İkiden fazla taksitin aksatılması durumunda “yapılandırma” bozuluyordu.
36 aylık ödeme süresi, 31 Mart 2014’de sona erdi.