Sinem Vural

K-pop bahane müzik şahane

4 Nisan 2019
Geçen haftayı Güney Kore’de geçirdim. Yani sadece Seul’den değil, Güney Kore’nin yarısından bahsediyorum.


Dünya Gazeteciler Konferansı 2019 için gittiğim ülkede, günde üç il gezerek meslektaşlarımla konuşma fırsatı buldum. 50 ülkeden 64 gazeteciyle yani... Haber dilinde barış konulu konuşmaların ardından gazeteciliğin geleceği de masaya yatırıldı.
Benim aklım ise bu ülkenin bir numaralı uluslarası tanıtım yöntemi olan K-pop’taydı. İlk gün Seul’de adım başı K-Pop şarkıları duyuluyor, o ay doğum günü olan ünlü yıldızların fotoğrafları kafelerden sokaklara taşıyordu.
BTS grubunun ürünleri olan BT21’in satıldığı Line Friends Store’lardaki kuyruklar gözümden kaçmadı. Billboard’larda k-drama oyuncuları kadar pop müzik sanatçıları ve gruplarının elemanları da yer alıyordu.
Güney Kore’nin kültür atağı olan pop müziğin yanı sıra K-rap, K-indie, K-rock etkisi de hissediliyordu. Bu aralar en çok TXT, Jang Dongwoo, Everglow, NCT 127, Jeong Sewoon, BTS, SNSD, Super Junior gibi isimler dinleniyormuş, hemen not ettim.
İlk gece gazetecileri ağırlayan Seul Belediye Başkanı Park Won-soon, yeni yılda da reklam filmlerinde BTS’e yer verdiklerini ve şehrin tanıtımı için onursal reklam yüzlerinin çok uygun olduğunu söylüyordu.
Kampanya için her bir üye, özel şarkı hazırlamıştı. 2017’den bu yana BTS grubu üyeleri Seul’ün turizm kampanyası “I Seoul U”nun da reklam yüzü ve şöhretlerini sevenlerini ülkeye çekmekte kullanıyor.

Yazının Devamını Oku

Peyote’ye karşı ortak karar

28 Mart 2019
24 müzik kolektifi, geçen hafta yayınladıkları açıklamayla İstanbul’un önemli alternatif mekanlarından Peyote ile vedalaştı.


Önce açıklamayı özetleyeyim:
“Sesimizi çıkaramadığımız veya belirli olayla bir ötekinden haberdar olduğumuz bazı durumlar artık sınırlarını aşmış durumda. Mekanlara muhtaç olduğumuz algısı, işletmelerde sanatçıyı mekan sahibi yaratır düşüncesini tetiklemekte ve bu düşünceyle işletmeciler kendilerinde bireylere haddinden fazla yakınlık gösterme cüretini dahi bulabilmektedir..."
Ve son olarak kararın nedeni şöyle açıklanıyor:
“Fiziksel, psikolojik ve ekonomik sömürünün bulunduğu bir çalışma sistemini asla, hiçbir şekilde kabul etmiyoruz.
Bu sebeple biz, isimleri geçen kolektifler olarak işimize, kitlemize, sanatımıza, üretimlerimize, benliğimize ve bedenlerimize saygı gösterilmediği, adil ve eşit ilişki biçimleri geliştirilmediği müddetçe, Peyote’de gerçekleşecek tüm etkinliklerimizi durdurma kararı alıyoruz.”
İmzası bulunan kolektifler AİD, Açık Alan, Assembly Station, Badmash, Beton Orman, Build Your Tribe, Chaos I Am Your Mistress, Digital Drugs, In The Void, Istanbul Experimental, M4NM, Mevzu Records, Out of Order, Parazit Kolektif, Pragmata, Radyo Modyan, Robonima, SitDownAndance, Subroomer Records, Syncope, Table Records, Tuff Boiz ve Wreckage Sound System.

Yazının Devamını Oku

Gitti 12 yıllık müzik

21 Mart 2019
Tüm bu “kendin yap-yayınla” (diy) platformları çoğalmadan önce, Soundcloud ve Bandcamp’ten de önce MySpace vardı.


Hepimizin çeşitli kılıklarda profil fotoğrafları, türlü müziklerde denemelerinin olduğu hesaplar...
“O hesaplara ne oldu?” diyeceksiniz. Şu an siteye girebiliyorsunuz. Tabi Nuh nebiden kalma şifrenizi hatırlıyorsanız...
Ama kayıt altına alınmayan, başka platformlarda yayınlanmayan müziklerinize ne mi oldu: Uçuuup gittiler...
Haber uluslarararası müzik sitelerinde yer aldığında hüzünlendim. Sonuçta 2003-2015 arasında platforma yüklenen 50 milyonun üzerinde şarkının tek bir bit datası bile geriye kalmamıştı. Platformda yer alan 14 milyon müzik üreticisinden bazıları müziklerini yeniden indirmek ve/veya başka platformda kullanmak isterken acı haberi aldılar.
Resmi haberi MySpace “Bir proje sonucu son 3 yıllık dönemden önce yüklediğiniz bilgileri kaybettik” diye duyurdu. Yani kazara 12 yıllık iyi ya da kötü müzik ortadan kaybolmuş oldu.
Müzik yapan herkes minimum iki kopya alınması ve bir bulut hesabında, harddiskte ya da bilgisayarda yedeklemesi gerektiğini bilir. Yeni kayıt yapanlar için önerim yedek almadan asla ama asla paylaşım yapmamaları. Harddisklerde bile zaman içinde sıkıntılar yaşanabiliyor. Hatta eski mp3’lerinizi yedeklediyseniz, zaman içinde tutukluk yaptığını ya da kaydın cızırdadığını duyacaksınız. Yapabildiğiniz kadar fazla formatta çoğaltın.

Yazının Devamını Oku

Michael sevgisini kaybettik hükümsüzdür

14 Mart 2019
Geçen iki hafta boyunca müzik çevreleri sadece Michael Jackson konuştu.


Sundance Film Festivali’nde gösterilen, HBO’da mart başında yayınlanan, Dan Reed imzalı iki bölümlük “Leaving Neverland” belgeseli, yabancı basında olduğu gibi bizim gündemimizi de ele geçirdi.
Jackson’ın hikayesini hatırlarsanız... İki kez çocuğa cinsel istismar suçundan yargılanmış, ilkinde avukatları aracılığıyla anlaşma yoluna gitmiş, ikincisinden beraat etmişti.
Ölümünün ardından da zaman zaman gündeme gelen bu suçlamalar, tüm çıplaklığıyla belgeselde yeniden vücut buldu. Artık inkar edilebilir, geçiştirilebilir, kulak ardı edilebilir bir yanı kalmadı yani.
James Safechuck ve Wade Robson’ın çocukken yaşadıklarını anlatmaları, ailelerinin konuşması, bir ünlüyle dost olma büyüsüne kapılıp gitmenin korkunçluğunu ve yaşananların hayatlarına bıraktığı izleri görmek, insanda korku filmi etkisi yaratıyor.
Michael Jackson’ın kariyerine değil özel hayatına odaklanan “Leaving Neverland”, kimsenin duymak istemeyeceği türden iddialarla dolu.
İddia diyorum çünkü yaşamı boyunca bu iddialardan bir kere bile ceza almadı Michael.

Yazının Devamını Oku

Müzik satışı tarihe mi karışıyor

7 Mart 2019
Yanıt zaten sorunun içinde. Uzun süredir çevremde plak koleksiyonerleri dışında albüm alan birini duymadım. Herkes en az bir online müzik platformuna üye. Buna ben de dahilim.


Amerika Kayıt Endüstrisi Birliği (RIAA)’nin verilerine göre, dünyanın en önemli müzik pazarlarından Amerika’da fiziki satışta yüzde 15, dijital albüm satışında yüzde 25 ve single satışında yüzde 28 düşüş var. Radyo yayınları ise yüzde 23 büyüme kaydetmiş. Verilere göre, müzik sektörünü ayakta tutan dijital müzik platformları ve onların abonelik sistemleri. Şu an alımdan çok dinleme, arşivcilikten çok günü yaşama, dilediğince şarkıya kolay ulaşma ön planda. Plak koleksiyonerleri bir yana, müzik almak, dijital de olsa albüm saklamak tarihe karışmak üzere gibi gözüküyor.

Öte yandan Türkiye’de

Geçen hafta rock müzik alanında Türkiye’nin önemli gruplarından The Climb’ın Paslanmaz Kalem sitesindeki röportajına denk geldim. Pentagram’ın da solistliğini üstlenen grubun vokalisti Gökalp Ergen, 8 Mart’ta düzenlenecek “Laneth Bir Gece 2” öncesi verdiği röportajda Türk müzikseverlerin dönem içinde kaydettiği gelişmeye dikkat çekmiş.
Ergen, “Sahneden aşağıya baktığımda harika bir kalabalık görüyorum. İyi müzik dinleyen, sevdiği grubu büyüklerinin kendilerinden önce yaptıkları gibi sahiplenen, bilinçli genç müzikseverler görüyorum. İlginç dinamikleri olan heyecan verici, yepyeni bir müzik tüketim algısı var. Ben bazı dostlarımın aksine, müzik piyasasının 90’lardan bu yana birçok açıdan iyiye gittiğini düşünüyorum” diyor.
Müziğin satışı yerine dijital abonelik trend olsa da müzikseverlerin, önceki dönemlere oranla daha eğitimli, spesifik türlerdeki müziklere de hakim, genelde saygılı olduklarını görüyoruz. Bu da müziğimiz adına oldukça umut verici.

Samimi konserler

Jam Session, ikinci yılında İstanbul’a yayıldı. 8 farklı mekanda 14 farklı performans, biri akustik olmak üzere toplam 3 söyleşiye ev sahipliği yapacak. Bu etkinliklerin en güzel yanı ise bir anlamda samimi bir konser ortamı sunması. Fuzuli, Nusaibin, Noland ve Nekropsi’yi ise kaçırmasanız iyi edersiniz. Mart ayı sonuna kadar sürecek etkinliklere bir göz atmanızı öneririm.

Yazının Devamını Oku

Bal gibi kıskanıyoruz

28 Şubat 2019
Bu hafta, sıklıkla Twitter’da karşıma müzik haberleri yerine “YouTube algoritması değişecek”, “YouTube sahte izlenmelerin önüne geçmek amacıyla videonun yüzde 80’i izlenmeden numaratörü devreye sokmayacak” ya da “YouTube’da bir kullanıcının birden çok cihazı olsa da buralardan izlediği videolar tek tık olarak sayılacak” gibi başlıklar gördüm. Hepsi de “bundan sonra” ile başlıyordu...


Haber başlıklarını heyecanla paylaşanlar, manipülasyon yapıldığı düşünülen videoları “oh be düzenleme geliyor” yorumlarıyla paylaştı.
Ve tabii ki YouTube’a sordum. Bu haberlerin hiçbiri gerçeği yansıtmıyor arkadaşlar. Hâlâ kullanıcı protokolü aynı. Bunu kendiniz de platformun “Academy” ve “Creator” bölümlerinden okuyabilirsiniz.
YouTube, Spotify, SoundCloud, iTunes gibi platformlarda, botlarla hile yapmanın yolları en çok merak edilen konulardan biri ve bunun hakkında sayfalarca bilgiyi internet tarayıcınızda görmek mümkün.
Daha önce birçok kaynağın aktardığı gibi, YouTube ilk 30 saniye izlemesinden sonra numaratörü devreye sokuyor ve bot ile hile yapmaya kalkarsanız izlenme sayınızda zaman içinde düşme yaşandığını görüyorsunuz.
Sistem bunu sürekli takip altında tutuyor. Telif giderlerinin dağıtılması, YouTube’dan kazanç elde edilmesi gibi bilgiler de dönem içinde güncelleniyor.
Yine de birçok bilgi işlem uzmanının verdiği bilgiler ışığında, evet, manipülasyon yapıldığı sıklıkla konuşuluyor.

Yazının Devamını Oku

Albümün modası geçmez

21 Şubat 2019
Ariana Grande’nin, “Sweetener”dan sadece 6 ay sonra çıkardığı 5’inci albümü “Thank U, Next”i duymuşsunuzdur. Yani 15 şarkılık bir albümün ardından kısa sürede yayınlanan 12 şarkılık bir başka albüm.


Albüme adını veren “Thank U, Next”in klibi, ilk 24 saatte BTS’in YouTube’daki 48 milyonluk izlenme rekorunu egale etti.
Şarkıcının, özel hayatındaki çalkantılı dönemi “yazarak atlatma” isteğinin sonucu olan albüm, onu birçok listede zirveye taşıdı. Yayınlandığı ilk iki hafta içinde Amerika dahil birçok ülkede liste başı oldu. Aynı anda 3 şarkısı listelere girdi ve bunu 100 günden kısa sürede yaptı, Elvis Presley, John Lennon ve Justin Bieber’dan sonra bunu başaran dördüncü isim oldu.
Drake’in 25 şarkılık albümü Scorpion’un geçen yıl listeleri altüst etmesi, ödül törenlerinde esmesinin ardından “Yoksa albüm yapmak hâlâ revaçta mı” denmişti. Single döneminde çıkan böyle bir albümün sağlı sollu kroşeler savurmasının ardından Grande bayrağı Drake’ten devraldı.
Gelelim bunları neden anlattığıma...
Prodüktör ve yapım şirketlerinin “single da single” diye bastırdığı şu dönemde, amaç bilinirlik ve telif gelirinin akışına devam edilmesi. Nihayetinde sık aralıklarla şarkı yayınlamak sanatçının gündemde kalması açısından önemli.
Sanatçı eskiden şirketiyle telif geliri, albüm şartları, içeriği için pazarlık ederken şimdi sevenlerine sürekli ve iyi içerik sunabilme telaşında.

Yazının Devamını Oku

One Love dönüyor

14 Şubat 2019
2002’de hayatımıza giren ve ülkedeki en renkli festivallerden biri olan One Love, dönüyor. Kesin bilgi, yayalım.

Tek günlük açık hava festivallerine mahkum kaldığımız şu günlerde yaşanan filizlenme umut verici. Festival için kesin tarih henüz açıklanmasa da temmuz ayında Parkorman’da yapılacağını söylemekten tam da bu yüzden büyük mutluluk duyuyorum.
Son olarak 2015’te düzenlenen, 2013 ve 2016’da ise yapılamayan festival, böylece 4 yıl aradan sonra yeniden hayatımızda.
Festival fikrinin arkasındaki en büyük güzellik birleştirici etkisi, aynı etkinliğe gelen binlerce insanla belli bir deneyimi birlikte yaşayacak olmanın verdiği mutluluk.
Yetmedi, ülkenin en köklü festivallerinden birinin yeniden doğuşunun başka festivalleri de getirme ihtimali, elleri ovuşturup “kimleri açıklayacaklar acaba” merakı.
Festivalciler bilir...
Modasıyla, arkadaşların organize olmasıyla hatta varsa kamp imkanıyla bambaşka bir deneyime dönüşür bu süreç.
Hep derim, 2005’teki festivallerden muhteşem dostluklarla döndüm.

Yazının Devamını Oku