Paylaş
Uğur Uslukılıç, elektronik mühendisiydi. TSE’de çalışıyordu. Sanayide standartlarla ilgili düzenlemeler başlamıştı. ISO 9001 yeni yeni duyuluyordu. Bilinirliği azdı. Kalibrasyon kavramı sanayinin gündemine gelmeye başlamıştı. Uğur’un eşi makine yüksek mühendisiydi. Standartlarla ilgili yeni gelişmeleri gördüklerinde sürekli düşündükleri ‘Ne yapabiliriz?’ sorusunun yanıtını bulduklarını düşündüler. Yeni bir alandı ve bu alanda büyük bir boşluk bulunuyordu. Uğur, sanayideki işleyişi gözlemledi. Büyük firmalar, bu ihtiyaçlarını yurt dışında karşılıyordu.
Bu yeni sektöre adım atmadan önce Uğur, eşiyle birlikte önce araştırma yaptı. 6 ay ders çalıştı. Kalibrasyon konusunda Kayseri’de, Ankara’da farklı eğitimler aldı. Teorisini öğrendi. Sonunda şirketi kurdu.
Sırameşeler Mahallesi’nde 4 katlı bir apartmanın altında 30 metrekarelik bir dükkan kiraladı. İlk işi kurduklarında 4 cihaz kalibrasyonu yapabiliyordu. Başlangıçta sermaye olmadığı için sınırlı sayıda cihaz ile işe başladı.
ZARARLA BAŞLADI
İlk 2 sene zarar etti. İki sene sonunda işlerini yapabilecekleri cihazı üreten bir üretici buldu. Kazandıkça ödeme şartıyla işini genişletti. İki senede kar etmeden işlerini yürüttü. Ayakta kalabilmek için kendisi ve eşinin arabasını, düğünden kalan altınlarını satmak zorunda kaldı. Bu şekilde idare ettiler. 4 senenin ardından ise artıya geçmeye başladı.
Kazanıyordu ancak kazandıklarını yeni cihazlara yatırıyordu. O zamanlar kredi almak da zordu. 3-4 sene enflasyon yüksekti. İlerlemek konusunda zorlanıyordu. Müşteri seçimi yoktu. Kim gelirse ona hizmet veriyordu.
İşler yoluna girdikten sonra Sırameşeler’deki yer dar gelmeye başladı. Daha geniş işlerini görebilecekleri bir yere taşınmak istedi. Bu amaçla yeni yer arayışına girdi. Küçük Sanayi’de temel aşamasında olan bir iş yerini gördü. Çalışmak istedikleri yer için oldukça uygundu. Yer sahibi de esneklik gösterdi. ‘Elinize para geçtikçe ödeme yaparsınız’ dedi. Anlaştılar. İnşaatın bitiminin ardından 2010’da Küçük Sanayi’ye taşındı.
MARKASINI OLUŞTURDU
Sanayiye taşınması katkı sağladı. Bakış açısı gelişti ve ufku genişledi. Büyüme sürecine girdi. Yeni yerin yanı sıra yeni iş imkanına da kavuştu. O dönem TSE’nin kullandığı yük hücresi kalibrasyon makinesini yurtdışından geliyordu. Ancak yerlileşmek istiyorlardı. Fakat maliyetli olduğu için bu makineler Türkiye’de üretilmiyordu. Çünkü makine yapımının yanı sıra bunu yapabilmek için kalibrasyon laboratuvarının da olması gerekiyordu. Bu Uğur için önemli bir fırsattı. Sahip olduğu ortam buna uygundu. TSE’den yetkililer, Uğur’un firmasını aradılar. ‘Bizim için bu makineleri üretir misiniz?’ sorusunu yönelttiler. Uğur, önce düşündü. Eşik atlaması için önemli bir fırsattı. Potansiyelini de düşündü ve araştırdı. KOSGEB’e başvurdu ve destek almaya hak kazandı. Üretime geçti. Marka üretiminin yanı sıra kendine ait UVE markasını da oluşturdu.
İKİNCİ FİRMASINI KURDU
Bu gelişmelerin ardından ikinci firması olan Ehil Teknik Makine Kalıp Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ni kurdu. Ürettiği makinelerle önce TSE’nin kuvvet laboratuvarı kuruldu. Oraya 5 makine yaptı. Sonra Suudi Arabistan Metroloji Enstitüsü’ne 3 ağırlıklı makine yaptı. 4 hidrolik makinenin revizyonunu gerçekleştirip, programını da yazdılar. Böylece imalat hayatı başlamış oldu.
55 KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLIYOR
Şimdi Küçük Sanayi’de 3 katlı bin 200 metrekare alanda laboratuvar hizmeti sunuyor. Ayrıca Ankara’da da bir şubesi bulunuyor. Ehil Teknik Makine ile de 700 metrekare alanda üretim faaliyetlerini gerçekleştiriyor. 12’si Ankara’da olmak üzere toplam 42 kalibrasyon laboratuvarı çalışanı bulunuyor. Ehil Makine ile istihdam sayısı 55’e ulaştı.
MALTA İLE AB’YE GİRECECEĞİZ
Kal-Met Kalibrasyon Ticaret Limited Şirketi Müdürü Uğur Uslukılıç, şirket çalışanlarının mühendis ağırlıklı olduğunu belirterek, kadın çalışanın erkeklerden daha fazla olduğunu söyledi. İki şirket bünyesinde geçen yıl yaklaşık 10 milyon TL ciro gerçekleştirdiklerini ifade eden Uslukılıç, “AB’ye kalibrasyon hizmeti vermeye başladık. Malta’dan buraya cihazlar geliyor. Kalibrasyonlarını yapıp, gönderiyoruz. Yakın gelecekte kendi personelimiz orada gezici kalibrasyon hizmeti vermeye başlayacağız. TÜBİTAK aracılığıyla ürettiğimiz makineler dolaylı olarak ihracata başlamış olacak. Malta üzerinden AB’ye girmiş olacağız. Çabamız o yönde” dedi.
YATIRIMLARLA BÜYÜYORUZ
İş dünyası açısından bu senenin çok iyi başladığını söyleyen Uslukılıç, iş yoğunluğunun geçen yıla oranla yüzde 25 - 30 oranında arttığını belirterek, “Piyasada nakit dönmesi ile ilgili sıkıntı var ancak geçen yıla göre işler daha yüksek. Sene sonuna kadar daha da iyileşebileceğini düşünüyorum. Türkiye’nin başlattığı operasyonun büyük maliyetleri var. Bunun etkisi ne olur onu bilemiyorum ama onun dışında gidişat çok güzel. Şirketimiz açısından da yatırımlarla büyüyoruz. Sene sonunda yüzde 25 - 30 büyüme öngörüyorum” diye konuştu.
SAVUNMA SANAYİ HAYALİ
Bugüne kadar birçok hayal kurduğunu ve bunların bir kısmının gerçekleştiğini ifade eden Uslukılıç, “Kalmet belli bir yere gelene kadar yurtdışından çok cihaz aldım, çok para gönderdim. Allah’ım beni bu ülkeye borçlu gönderme diye dua ettim. Yurtdışına satayım bu parayı geri getireyim istiyordum. Bundan sonra da bu ülkede güzel gelişmeler gerçekleştirmeyi hayal ediyorum. TAI yanında savunma sanayini hizmet etmek için Avrupa’nın ve Balkanlar’ın en büyük metroloji laboratuvarını kurmak istiyorum” dedi.
YER SORUNU
Bursa’da en büyük sıkıntının yer problemi olduğunu belirten Uslukılıç, bu konuda tıkanıklık yaşandığını dile getirdi. Güzel makineler yapabilecek imkanlarının bulunduğunu ifade eden Uslukılıç, “Potansiyel ve müşteri var ama yapıp koyacak yerimiz yok. 50 tonluk, 100 tonluk makineler girdiğinizde büyük ve geniş yer lazım. Kuracağınız, inşa edeceğiniz yer yok. Parayı yere yatırdığınızda döndürmeniz sorun oluyor. Makineye ayıracağınız sermayeyi kendinizde bulamıyorsunuz” şeklinde konuştu.
ANKARA YATIRIMI
Uzay Havacılık Kümelenmesi için Ankara’da teşvikli bir arsaya yatırım yaptıklarını açıklayan Uslukılıç, “TAI ve sanayiye hizmet vermek istiyoruz. 3 dönümlük arsa satın aldık. Oranın 3 sene içinde bitip hizmet vermesi öngörülüyor. Kalibrasyon ve ürettiğimiz cihazları orada kullanılacak” diye konuştu.
TEK SORUN ÖZGÜN TASARIM
Türkiye’nin en kaliteli sanayisinin Bursa’da olduğunu söyleyen Uslukılıç, bunu yetişmiş insan gücü, kalite bilinci olarak sıraladı. Kent sanayisinin tek probleminin özgün üretim olduğunun altını çizen Uslukılıç, “Mesela Ankara OSTİM’de özgün tasarım bulabilirsiniz. Bursa’da bu maalesef yok. Bu kalite bilinci ile özgün ürün üretilse bir Bursa daha olabilir. Şu an yan sanayiyiz. Bakış açısı değişmeli. Bursa sanayisinin eşik atlaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
BAŞKA ŞANSIMIZ YOK
Türkiye’nin ihracat kilogram değerinin 2 dolar, Bursa’nın ise 4 dolar seviyesinde olduğunu belirten Uslukılıç, “Geçen sene 157 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Geçen senenin 3 katını üreterek, 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşamazsınız. Siz ancak 2 doları; 5 dolara, 7 dolara çıkararak ulaşırsınız. Burada sanayinin yanı sıra kamuya da önemli görevler düşüyor. Bursa sanayisi, bu konuda gayret gösteriyor. Bursa, sanayisi belli bir tecrübe kazanmış durumda. Özgün ürününe yatırım yapması gerektiğini düşünüyorum. Başka şansımız yok” dedi.
MESLEK ETİĞİ ÖNEMLİ
Faaliyet gösterdikleri sektörün belge ağırlıklı olduğunu hatırlatan Uslukılıç, bu işin ciddi yapılması gerektiğini vurguladı. Sektörde etiğin önemine dikkat çeken Uslukılıç, “İnsanlar bir işe girerken, işi yapmak için değil. ‘Birileri buradan para kazandı, bende kazanabilirim’ diye giriyor. Girildiği zaman zor oyunu bozuyor. Ticaret anlayışı iş anlayışı değişiyor kolaycılığa kaçılıyor. Ticari ahlak da bozuluyor” diye konuştu.
Paylaş