Şenol Kalyoncu

Normalleşme sürecinde anestezi hekimliği

13 Haziran 2020
Poliklinik hizmetleri ve ameliyatların planlamasında her kurum fiziki şartları, çalışan sayısı, hasta çeşitliliği, malzeme temini açısından kendi yol haritasını oluşturmalıdır.




Bu geçiş sürecindeki ameliyatlar için ise Bilimsel Danışma Kurulu önerileri doğrultusunda bir politika belirlenmektedir. Bu süreçte ertelenen elektif ameliyatlar artık yapılmaya başlandı. Ancak hastalar ameliyat öncesi ‘anestezi ve COVID-19 hastalığı önlemi açısından nasıl değerlendirilir’ ve ‘ne gibi önlemler alınır’. Tüm bu merak edilenleri TOBB ETÜ Hastanesi anestezi bölümü doktorlarından Uz. Dr. Merve Bayraktaroğlu’nun görüşlerini aldık.



Yazının Devamını Oku

Salgın günlerinde diş hekimliği uygulamaları

6 Haziran 2020
Koronavirüs (COVID-19) salgını nedeniyle yaşantımız büyük bir değişikliğe uğradı. Normal şartlarda yapmamız gereken birçok işimizi ertelemek zorunda kaldık. Sosyal faaliyetlerimizi, işimizi ve en önemlisi de hayatımızı evlerimize sığdırdık.



Evde yapmamız gereken önemli faaliyetlerin bir tanesi de hiç şüphesiz “ağız ve diş sağlığımızı korumak” olmalı.
Tabii salgın döneminde çoğu hastane ve klinik, önlem amaçlı olarak acil hasta dışında hasta kabulünü durdurdu. Ancak unutulmamalı ki olası bir acil diş problemi çıktığında mutlaka diş hekimine başvurmak gerekir.
* * *
Bu hafta siz okurlarımız için ağız ve diş sağlığı konusunda merak edilenleri, Çene Cerrahisi Dr. Dt. Kıvanç Karadayı’ya sordum.
Sorularım şunları oldu:

Yazının Devamını Oku

Pandemi döneminde yaz gebeleri için 10 altın öneri

31 Mayıs 2020
Dünyayı saran ve çok sayıda ölüme neden olan koronavirüs, herkesi olduğu gibi anne adaylarını da tedirgin ediyor.



Hamileler koronavirüsün hem kendilerinin hem de bebeklerinin sağlığına etkileri konusundaki sorulara yanıt arıyor. Gebelikte koronavirüs enfeksiyonu ve etkileriyle ilgili bilgi çok azdır. Henüz anne karnında veya gebelik sonrasındaki dönemde enfeksiyon bildirilmedi. Bununla birlikte bağışıklık sistemi zayıf olan riskli grupların başında yaşlılar, çocuklar, kronik hastalıkları olanlar ve gebeler yer alıyor. Enfeksiyonlar hepimiz açısından son derece önemli ancak konu gebelik olunca anne adayının ve karnındaki bebeğinin daha güvenli koşullarda olması büyük önem taşıyor. Özellikle pandemi günlerinde gebeler nasıl beslenmeli, nelere dikkat etmeli? Tüm bu soruların yanıtını Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Sibel Orçan 10 başlık altında şöyle sıraladı.



D-VİTAMİNİ TAKVİYESİ ALIN

Yazının Devamını Oku

  Koronavirüsün çocuk psikolojisine etkileri

23 Mayıs 2020
Aylardır tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini gösteren koronavirüs pandemisi, erişkinleri olduğu kadar çocuk ve ergenleri de etkiledi.


Çocuklar hiç alışkın olmadıkları biçimde yalnızca okullarından değil geniş aile ve diğer sosyal ortamlarından hatta oyun parkına gitmekten bile mahrum kaldılar. Diğer taraftan hiç alışık olmadıkları şekilde dışarı çıkmaksızın evde vakit geçirmek durumunda kaldılar ve hatta okul öncesi yaş grubundaki çocuklar bu süreci kendilerine verilmiş bir ceza gibi de gördüler. Çocuklarımızın bu süreçte neler yaşadığını ve ailelerin çocuklara nasıl davranması gerektiğini, Gazi Universitesi Çocuk Psikiyatrisi Bölümü’nden Prof. Dr. Yasemen Işık’tan dinledik.

ÇEŞİTLİ KAYGILAR ORTAYA ÇIKMAKTADIR

“Süreç çocuğa felaketleştirilerek aktarıldığı takdirde ya da çocuk ve ergenin bireysel kaygı yatkınlığı olduğu durumlarda ortaya çeşitli psikolojik ve psikiyatrik belirti veya durumlar ortaya çıkabilmektedir. Bunlar; yoğun korkular, yalnız yatamama, ebeveynlerine ya da kendisine bir şey olacak veyahut ölecekler korkuları, uykusuzluk, iştahsızlık veya aşırı yeme, karın ağrısı, mide bulantısı, baş ağrısı gibi bedensel belirtiler, gelecek endişesi, akademik performanslarıyla ilgili kaygılar, takıntılar (aşırı titizlik, temizlik) ve daha küçük yaş grubu çocuklar için parmak emme, altına kaçırma, daha bebeksi davranışlar ve hırçınlık şeklinde görülebilir.

DURUM UYGUN BİR ŞEKİLDE ANLATILMALI

Devamlı hastalık ve hatta ölümden konuşulan bir ortamda çocuk ve ergenlerde en belirgin korku, hastalık kapma ve ölüm korkusudur. Bu tür durumlarda birçok çocuk kendisinden çok özellikle anne babasına bir şey olacağı endişesi taşımaktadır. Karanlık korkusu, evde yalnız kalma korkusu, kirlenme korkusu gibi korkular da yoğun olarak saptanmaktadır. Aileler olumsuz yaşam olayları söz konusu olduğunda çocuğun yaşına göre abartısız ve net açıklamalar yapmalıdır. Örneğin çok küçük bir çocuğa bu durumun kendi hatası olmadığı, mikroplar denen bizi hasta eden ve gözümüzle göremediğimiz canlıların bizi hasta etmemesi için evde kalmamız gerektiği uygun bir açıklamadır. Yine aile içinde tek konunun koronavirüs olması engellenmeli, ailecek çocuğun da içinde yer aldığı ve hoşlanacağı aktivitelerde bulunulmalıdır. ‘Çocuk anlamaz’ diye düşünüp felaket senaryoları yazmaktan uzak durulmalıdır. Çocukların sıkıntılarının, duygu ve düşüncelerinin önemsendiği gösterilmeli ve çocuğun kaygısını anlatmasına fırsat verilmelidir.

GÜNLÜK RUTİNLER DEVAM ETTİRİLMELİ

Yazının Devamını Oku

Kulak zarı delinmeleri ve tedavisi...

16 Mayıs 2020
Daha önce de yazmıştım... Tüm dünyayı etkileyen COVID-19 salgını nedeniyle insanlarda neredeyse “hastaneye gitme korkusu” başladı.



Acil Servis’e başvuranların sayısı da ciddi oranda azaldı.
Yani bu dönemde insanlar, birçok sağlık problemini gözardı ediyor. Ancak dikkat! Bu korku ya da kaçış, daha sonrasında geri dönülmez hasarlara yol açabilir.
* * *
Özellikle salgın başladıktan sonra kulak-burun-boğaz hekimleri en riskli grup olduğu için birçok hastanede ayaktan muayene poliklinikleri de kapandı. Salgının bir nebze kontrol alınmasıyla birlikte bazı hastanelerde normal akış başladı.
* * *

Yazının Devamını Oku

Primer İmmün Yetmezlik ve COVID-19

9 Mayıs 2020
Bağışıklık sistemimizi oluşturan elemanlardan herhangi birinin yokluğu ya da fonksiyon bozukluğu immün yetmezlik hastalıkları olarak adlandırılır. Bu hastalıklar kalıtsal ya da genetik nedenlere bağlı geliştiğinde primer immün yetmezlik (bağışıklık sistemi yetmezliği) olarak adlandırılır.



Ülkemizi de etkileyen COVID-19 salgınında primer immun yetmezliği olan hastalar için çok daha önem arzeder. Çünkü virüslerle savaşta bağışıklık sistemimiz çok önemlidir ancak doğuştan immun yetmezliği olan hastalarda bu sistem yetersiz işlev gördüğü için bu tür hastalarda çok daha ciddi sonuçlar ortaya çıkar. ‘Primer İmmün Yetmezlik nedir’ ve ‘bu rahatsızlığı olan hastalar pandemi sırasında nasıl hareket etmelidir’ sorularını konunun uzmanı Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi Pediatrik İmmünoloji ve Alerji Bilim Dalı doktorlarından Prof. Dr. Elif Karakoç Aydıner’le konuştuk.



400 FARKLI ÇEŞİDİ VARDIR

Yazının Devamını Oku

Koronavirüse karşı tıbbi uygulamalar

2 Mayıs 2020
Tüm dünyayı etkisi altına alan ve yaklaşık 3 milyondan fazla kişiye bulaşan koronavirüs ile ilgili gelişmeler devam ediyor. İlk kez bir salgın bu kadar hızlı yayıldı ve yeryüzünde her noktaya ulaştı. Tüm sistemler çöküyor ve tedavi konusunda belirsizlikler mevcut. “Aşı bulunacak mı? Yetişecek mi?” gibi pek çok soru mevcut.

Karamsar bir tablo gibi gözüküyor ancak, bizler virüslere karşı savunmasız değiliz. İki nokta önemli. Bulaştan kaçınmak, bağışıklık sistemini güçlü tutmak. Bulaştan kaçmak kişisel hijyen kurallarıyla mümkün ve en önemli nokta, bulaşı engellemek artık devlet politikası oldu ve Sağlık Bakanlığı’mızın uygulamaları ve ‘Evde kal’ sloganıyla çok güzel sonuçlar alınıyor. Öte yandan “Bağışıklık sistemimizi nasıl güçlü kılarız? Ne tür tıbbi uygulamalar var?” tüm bu soruları Urofiz Fizik Tedavi Merkezi doktorlarından Uz. Dr. Metin Özdemir’le konuştuk.



HİJYEN KURALLARI VE SAĞLIKLI BESLENME

Koronavirüs profilaksisinde önce Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu önerileri ve genel hijyen kuralları, ikinci olarak sağlıklı beslenme, yeterli uyku, stres yönetimi gibi sağlık yaşam desteklerine dikkat etmeliyiz.

Yazının Devamını Oku

Koronavirüs ve pnömokok aşısı

25 Nisan 2020
Koronavirüs enfeksiyonu bilindiği üzere aerosol yoluyla yayılıp vücuda ağız, burun veya göz yoluyla girer.



Girdikten sonra eğer immün sistemi aşarsa önce üst solunum yolu enfeksiyonu yani boğaz bölgesinde enfeksiyon oluşturur. Yine kişinin immün cevabına göre alt solunum yoluna ilerler veya enfeksiyon o bölgede lokalize kalıp yok olur. İşte alt solunum yoluna ilerleyip o bölgelerde bronş, bronşiol ve akciğer dokusuna enfeksiyon yaparsa buna zatürre veya pnömoni denir. Tabi bu aşamadan sonra da akut solunum yetmezliği en ağır durumdur. Bugün size piyasada bulunan zatürre aşısının hangi durumlarda yapıldığını ve koronavirüse karşı koruyuculuğunun olup olmadığını konunun uzmani TOBB ETU Hastanesi doktorlarından Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Barış M. Poyraz’a sorduk. Son günlerde en çok karşılaştığımız sorulardan biri de, halk arasında zatürre aşısı olarak bilinen pnömokok aşısının koronavirüse karşı koruma sağlayıp sağlamadığı. Koronavirüs de zatürre yapmaktadır, ancak pnömokok aşısının koronavirüs zatürresine karşı bir koruyuculuğu bulunmamaktadır. Pnömokok aşısı, özellikle ileri yaşta ve altta yatan kronik hastalığı olan bireylerde ciddi zatürreye sebep olan pnömokok bakterisine karşı koruyuculuk sağlamaktadır.



KİMLER AŞI OLMALI

Peki kimler pnömokok aşısı olmalı:

Yazının Devamını Oku