Süt dişlenme, her bir çenede 10 adet olmak üzere toplam 20 dişten meydana gelmektedir. İlk süt dişi ağız boşluğuna yaşamın 6. ayında sürer ve diğer süt dişlerinin de sırayla sürmesiyle 2.5 yaşta süt dişlenme tamamlanır. Bu dişler, daimi dişlerin ağız boşluğuna sürmeye başladığı 6 yaş ile daimi dişlenmenin tamamlandığı 12 yaş arasında da fonksiyonlarına devam ederler ve zamanı geldiğinde sırasıyla dökülürler. Ancak bazı durumlarda erken kayıplar olur. ‘Neden bu erken kayıplar olur ve bu durumda neler yapılmalıdır?’ Konuyla ilgili merak edilenleri Diş Hekimi Ortodondi Uzmanı Saliha Olkun Alkan’a sorduk.
ERKEN KAYBIN NEDENLERİ
Çağımızın yaygın görülen ve giderek artan hastalıklarından biri.
Kısaca “diyabet” de dediğimiz bu hastalık bulaşıcı değil, ama ölümcül!
İki tip diyabet var:
* Tip 1 diyabet: Daha nadir görülür, genç yaştaki insanları etkiler.
Bazı durumlarda ise gebe kalmadan önce anne adayının vücudunda bulunan hastalıklar (annenin mevcut hastalıkları) veya hamilelikten dolayı sonradan gebelik döneminde ortaya çıkan sorunlar çeşitli risklerin ortaya çıkmasına yol açar. Böyle gebeliklere ‘riskli gebelik’ veya ‘yüksek riskli gebelik’ denir.
ERKEN TANI ÖNEMLİ
Riskli ve yüksek riskli gebelikler, bazı durumlarda hem hamile annenin hem de anne karnındaki bebeğin sağlığını ve hatta hayatını tehdit edebilir. Riskli gebelik önceden tanı konursa ve yakın takip edilirse hayati riskler azaltılabilir, önüne geçilebilir bir durumdur.
Epilasyon, her dönem en çok ilgi gösterilen medikal uygulamalardan biridir. Geleneksel eski yöntem olan iğne epilasyonların yerini alan, daha kalıcı ve konforlu olan lazer epilasyonlar son yıllarda en yaygın uygulamalarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle kadınların yüksek ilgi gösterdiği epilasyon işlemi son zamanlarda erkeklerin de ilgisini çekiyor. Fakat fazla bilgi karmaşası ve çeşitlilikten dolayı kişiler hangi cihaz ve uygulamayı seçeceklerini bilemiyor. 1997’de Amerika Birleşik Devletleri Sağlık Bakanlığı’na bağlı Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanmış ve günümüz şartlarında vücudumuzda istenmeyen kıllardan kurtulmamız için en etkili yöntemlerden lazer epilasyonla ilgili merak edilenleri Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Ergin Işık’a sordum.
MEDİKAL BİR İŞLEMDİR
Zayıflayan bağışıklık sistemi ise içine girdiğimiz mevsimde vücudumuzu hastalıklara açık hale getirir. Sıcaklık değişimlerindeki ani değişiklikler sebebiyle hastalıklara açık hale gelen bedenimizi beslenmemize dikkat ederek koruyabiliriz. Bağışıklık sistemimizi nasıl güçlendireceğimizle ilgili Diyetisyen Neslihan Aktepe, şu bilgileri verdi:
ÜŞÜMEMİZİ DE ÖNLERLER
“Özellikle kış aylarında, iç organlarımızın ısısını arttıracak besinlere beslenmemizde yer vermeliyiz. Örneğin, içerdiği kapsaisin isimli pigment sayesinde kırmızı pul biber, zencefil, demir mineralini en çok içeren kırmızı et, kuru baklagiller, koyu yeşil yapraklı sebzeler, acı biber turşusu, çorbalardan özellikle sebze, tarhana ve kestane, zeytinyağı, zeytin, avokado, biber salçası. Özellikle her gün bir fincan yeşil çay tüketmek ise metabolik hızı yüzde bir-iki kadar arttıracağı için üşümemizi önler ve bağışıklığı güçlendirmeye yardımcı olur.
Aşılama tedavisi, erkeğin sperm hücrelerinin alınarak labaratuvar ortamında yıkanıp, iyi spermler seçildikten sonra yumurtlama gününde kadının rahminin içine bırakılmasıdır. Aşılama işlemi esnasında, erkekten alınan spermler cihazlar sayesinde ayrıştırılarak en iyi, en hareketli ve kalitelileri rahim içine bırakılır. Aşılama yöntemi çiftlerin çocuk sahibi olma şanslarını yüzde 20 oranda arttıran bir faktördür. Aşılama, son derece basit ve kısa süren bir yöntemdir. Tıbbın gelişmesi ve teknolojinin de ilerlemiş olmasına bağlı olarak gelişmiş enjektörler yardımı ile ağrısız ve acısız bir işlemdir. Babanın spermi gelişmiş enjektörlerin yardımı ile enjektöre çekilir ve yumurtlama saatinden bir saat önce anne rahminin içine bırakılır.
KİMLERE YAPILMAKTADIR
Eğer kadında tüpler açık, yumurtlama var ise erkekte de sperm 20 milyon üzerinde ise aşamalı tedavi de ilk önce aşılama ile başlanır. 20 milyonun altında veya şiddetli sperm morfoloji (yüzde 4’ün altı) bozukluğu varsa, direkt tüp bebek yapılmalıdır.
Ailesinde yumurtalık veya meme kanseri hikâyesi olan kadınların hastalığa yakalanma riski daha yüksektir. Kadınlarda görülen jinekolojik kanserler arasında en sık ölüme neden olan hastalıkların başında gelmektedir. Her 100 kadında 1.4 oranında görülen yumurtalık kanserinde erken teşhis çok önemli. Erken teşhis ve uygun tedavi ile yüzde 80-90 oranında iyileşme mümkün.
BU ŞİKÂYETLERE DİKKAT
Erken evrelerde belirti vermeyen yumurtalık kanseri, sinsi bir şekilde ilerler. Yumurtalık kanserinin en önemli belirtilerini şöyle sıralanabiliriz. İlerlemiş olan hastalıkta hazımsızlık, şişkinlik, karnın özellikle alt bölgesinde ve kasıklarda ağrı, gaz şikâyetleri gibi belirtiler ortaya çıkar. Bu belirtiler genellikle birçok rahatsızlıkta görülebilen ve yumurtalık kanserine spesifik olmayan belirtiler olduğu için sıklıkla önemsenmez, hastalık ilerlemeye devam eder.
Doğuma bağlı olarak doğum sonrası süreçte bazı istenmeyen fiziki değişikliler ve durumlar ortaya çıkabilir. Doğum sorası vajen genişlemesi, idrar kaçırma şikâyetinin olması, idrar torbası sarkması ve rahim sarkmasına neden olabilmektedir. Özellikle zor doğumlar sonrası sıklıkla bu durumlarla karşılaşırız. Annenin ileri yaşta olması, sık aralıklarla doğum yapılması, doğum sayısının fazla olması, annede bir kronik hastalık olması, doğum eyleminin uzaması, iri bebek olması, müdahaleli doğumun olması zor doğuma neden olabilmektedir. Zor doğumlar sonrası ‘perine yırtığı veya vajina genişlemesi gibi durumlardan sonra neler yapılır? Nasıl tedavi edilir?’ sorularını Doç. Dr. Coşkun Şimşir’e sordum.
PELVİS KASLARI GEVŞEMEKTEDİR