Diş sıkma, anksiyete giderici tedavilerinin yanı sıra, girişimsel bir uygulama olan yüzdeki masseter kasının (insan anatomisinde yüzdeki çiğneme kaslarından biridir) içine yapılan botoks uygulaması ile de tedavi edilmektedir. Bu tedavi aynı zamanda masseter kası belirgin geniş yüzü olan kişilerde de kozmetik amaçlı yapılmaktadır. Masseter botoks uygulaması tedavisi ile ilgili bu uygulamayı Dr. Serkan Öztürk’e sordum.
DİŞ SIKMA TEDAVİSİ
Tıptaki birçok yeni gelişme sayesinde insanların “estetik kaygısı” ve “estetik beklentisi” de değişim/gelişim gösteriyor.
Ve estetik artık insan vücudunun tüm alanlarını kapsıyor.
* * *
Geçen ay yazmış olduğum “Genital estetik ve PRP” ve “Labioplasti...” başlıklı yazılarımdan sonra tam da benim ilgi alanım olan bir konuda soru soran/bilgi almak isteyen okurlarımız oldu:
“Genital dolgular.”
Erken teşhis meme kanserinde çok önemlidir. Her yıl ekim ayı meme kanseri farkındalık ayı olarak belirlenmiştir. Geçen ekim ayında da tüm dünyada meme kanseri farkındalık etkinlikleri düzenlendi. Meme kanserinden korunmak için doymuş yağ oranı yüksek besinlerden kaçınılması gerektiğini kaydeden Kanserde Güncel Tedavilere Erişim ve Geliştirme Derneği (KANSERTED) Başkanı, Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Uğur Coşkun, lif açısından zengin tahılların tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Coşkun, ayrıca meme kanseri tanı ve tedavisindeki yeni gelişmeler hakkında şu bilgileri verdi:
İLTİHAP YAPICI GIDALARDAN KAÇINMALI
19 Ekim Salı günü, ‘laparoskopik(kapalı) safra kesesi ameliyatı’ oldum. Bu yöntem halk arasında ‘kansız ameliyat’ diye de biliniyor ve birçok kişi tarafından hem ameliyat öncesi hem de ameliyat sonrası çok merak ediliyor.
Ameliyattan bir gün sonra işe başladım. “Bu haftaki yazımı yazamam” diye düşünürken, bu süreçte yaşadığım tüm psikolojiyi ve tecrübelerimi siz okurlarımızla paylaşmaya karar verdim.
Ve bu defa soruları meslektaşlarıma değil, kendime sordum.
İşte aşama aşama ameliyat öncesi sonrasında yaşadıklarım:
Ameliyatı gerçekleştiren
Mide rahatsızlıkları, insanın iş ve sosyal hayatını kötü etkilemekte ayrıca hayat kalitesini düşürmektedir. Halk arasında mide koruyucu olarak bilinen ve mide asidini azaltıcı ilaçlar (Proton pompa inhibitörleri-PPI), mide asidi ile ilişkili hastalıkların tedavisinde çok yaygın kullanılmaktadır. Bu ilaçlar, midenin asit salınımını azaltma özelliği taşıyor. Mide hastalıklarının çok çeşitli tedavileri bulunmakta ve halk arasında bu tedaviler bilinçsizce kullanılmaktadır. Bu konuda farkındalığı arttırmak ve ilaçlarla ilgili özellikle proton pompa inhibitörlerinin artıları ve eksilerini Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Gürol Öksüzoğlu’na sordum.
ASİT SALGISINI AZALTIRLAR
“Labioplasti” gibi jinekolojik operasyonlar, kadınların dış genital organlarındaki bozukluğun düzgün bir görünüme kavuşmasını sağlar.
Yani bu da bir “estetik”tir.
Özellikle son yıllarda sosyal medyanın da etkisiyle tıbbi bilgilere ulaşmak kolaylaştı. Estetik cerrahi işlemlerin daha yaygın hale gelmesi ile birlikte kadınlar kendi vücutlarına daha fazla dikkat etmeye başladı. Ve tabii pandemi süreci de kadınların kendi vücutlarındaki bir takım normal dışı yapıları fark etmelerini sağladı.
Peki “labioplasti” nedir, nasıl uygulanır?
İşte bu konuda merak edilen birçok bilgiyi, Op. Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu’ndan aldım.
Şunları anlattı:
Misal...
Günümüzde, “genital bölgenin görünümü ve foksiyonundan memnun olmayan” birçok kadın mevcut.
Ve kadınlar...
Doğum, yaşlılık ve başka nedenlerle önceki sıkılığını, esnekliğini ve doğal rengini kaybetmiş dış genital organlar(vulva, vajina, klitoris, dış dudak, iç dudak)sebebiyle biz hekimlere başvuruyor, soruna çözüm arıyor.
Bunun yanı sıra isteksizlik, orgazm olamama, idrar kaçırma ve kuruluk gibi yakınmalarla da yine biz hakemlere yapılan başvurular artıyor.
Cardiff Üniversitesi’nden bilim insanları tarafından yürütülen bir araştırmada, Aspirin’in kanser hastalarında diğer tedavilerin yanında kullanılmasının önemli sonuçlar doğurabileceği ifade edildi. 50 yıldan uzun süredir bu ilacın etkilerini araştıran Cardiff Üniversitesi onursal profesörü ve baş araştırmacı Peter Elwood, “Kanser teşhisi konulduktan sonraki herhangi bir zamanda Aspirin kullanan hastaların, kullanmayanlara göre yüzde 20 oranla daha fazla hayatta kaldığını gördük” ifadelerini kullandı.
TAVSİYELER HENÜZ NET DEĞİL
Öte yandan Aspirin’in bazı kanserleri de azalttığı öne sürülmektedir. Kanser görülme sıklığı ve kanserden ölüm üzerine olumlu etkilerinin olduğunun gösterilmesiyle primer korunmada bu ilacın rolü değişebilir. Beş yıldan daha uzun süre düşük doz Aspirin kullanılmasıyla kalın bağırsak kanseri, kadın rahim kanserleri, lenfoma ve sarkom oluşumunun azaltılabileceği ileri sürülmüştür. Aspirin ile 8-10 yıllık zaman süresinde kanser sıklığında görece yüzde 12 azalma elde edilebilmiştir. Ancak, kanserden koruyucu olarak bu ilacın kullanılması hususunda tavsiyeler henüz net değildir.