Selim Türsen

Yazlıklarda yaşam adabı

28 Mayıs 2018
YAZ sezonu başlıyor. Okulların kapanmasından sonra yazlık evlere taşınma başlayacak.

 

İzmir şanslı bir kent olduğu için Çeşme’den Foça’ya, Özdere’den, Karaburun’a, Çandarlı’ya dört bir çevrede ister beş yıldızlı otelde, ister pansiyon veya kiralık yazlıkta her keseye göre tatil imkanı var.
Ancak yazlık demek bahçede, terasta dışarıda yaşamak demek. İşte, tam bu noktada genel bir sorun olduğu için, yazdıklarına tümüyle katıldığım bir okurumdan gelen mektubu aynen yayınlıyorum:
“Kışın Alsancak’ta yazın Çeşme’de yaşıyorum. Çeşme de çok sayıda yazlık site var. Site demek, toplu yaşanan yer demek. Bunu algılayamayan, empati - adap - edep yoksunu şahıslar, Alaçatı’da bile bu sezon gündeme gelen 75 desibel uygulaması varken, sanki şahsi villasında tek başına oturur gibi, açıyor müziği sonuna kadar, siz de o müziği dinlemeye mahkum oluyorsunuz. Çıkarıyor televizyonu terasa, bangır bangır, sanki o maçı siz de dinlemeye mecburmuşsunuz gibi... Yan yana ikiz evde, kendi deniz manzarası önüne değil de sizin deniz manzaranızın önüne limoni selvi ağaçlarını dikmeyi kendine hak biliyor. Dayıyor mangalı sizden tarafa. Duman içinde oturmaya mahkum ediyor sizi.”
Evet yukarıdaki mektupta görüldüğü gibi, yazlık sitelerde herkesin dinlenme hakkına saygı göstermek en önemli konulardan biri. Biraz dikkatle yazı zehir etmemek mümkün. Farkına varmadan da olsa bazıları yanlış yapabilir.
Kanımca yayın organlarında, sosyal medyada yazlık adabı ne kadar çok dillendirilirse, tatilcilerin kendilerine çeki düzen vermeleri sağlanabilir. Şimdiden huzurlu bir tatil dileğiyle.

 

Alışverişe seçim molası

Yazının Devamını Oku

Havaya temel atıyorlar

14 Mayıs 2018
İNŞAATLAR temel kazılıp binanın kaymayacağı sağlam zemine ulaşıldıktan sonra başlar. Bunun için çeşitli teknik yönetmelikler vs vardır. İnşaat yapılacak yerin adeta gökyüzüne doğru temel atar gibi önce toprakla doldurulup sonra üzerine binaların kondurulduğunu ben hiç duymamıştım. Meğer öyle yapanlar da varmış. Amaç, araziyi deniz görecek seviyeye kadar toprakla yükseltip sonra üzerine deniz manzaralı konutlar kondurup satmak.


Biliyorum buralarda yazılanlar bazı kurumlar için buzun üzerine yazılmış yazıdan farksız. Ama yine de kayıtlara geçsin diye yazmadan edemeyeceğim. Nedeni ise Urla’da doğa harikası bir vadiye doldurulan hafriyatın ağaç yüksekliğine erişmesi. Sonra bu dolgu zemin üzerine inşaat yapılacak mı, dehşetle merak ediyorum.
Benzer durum yine Urla Sefaköy’de bir süre önce dere yatağının da bulunduğu bölgeye binlerce ton hafriyat dökülünce de yaşanmış. Doğal yapı bozulup, su baskını tehlikesi yaşandığında yapılan şikayetlere Büyükşehir Belediyesi’nin cevabı, “İnceleme yapılmış. Yerel belediyeden dolgu için izin alındığı tespit edilmiştir” şeklinde olmuş. Yani yapacak bir şey yokmuş.
Bu durumda dolgu zemin üzerine inşaatlara izin veriliyorsa, eğer teknolojide de çok büyük yenilikler olmadıysa, o konutlarda oturacaklara şans dilemekten başka yapacak bir şey yok demektir.

 

Zeytinyağlı ye, tok hisset

BEYİNDE anıların işlediği, korku gibi duyguların kaydedilip yer aldığı, vücut sıcaklığını, açlığı, susuzluğu kontrol eden farklı bölgelerin bulunduğu malum. Geçen hafta zeytin, zeytinyağı, şarap ve organik ürünlerin sergilendiği Olivetech Fuarı’nda yine ilginç bilgilere sahip olduk. Bence fuarın en ilgi çekici bölümlerinden biri, günlük yaşamda gerekli bilgilerin bilimsel temelle uzmanlar tarafından anlatıldığı Gurme Sohbetleri...

Yazının Devamını Oku

Petkim’e kardeş şart

7 Mayıs 2018
GEÇEN hafta cumhurbaşkanı adayları, enflasyon, döviz gündemi arasına sıkışıp kaldı, ama İzmir için çok önemli bir haber vardı.

 

Aliağa’ya ikinci bir Petkim kurulması projesiydi söz konusu haber. Özelleştirilen Petkim’i satın alan ve sonbaharda açılışı yapılacak Star Rafinerisi’ni kuran Azerbaycan devlet şirketi Socar’dan geldi açıklama. Socar Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Vagif Aliyev, 3 milyar dolarlık yatırımla yeni bir Petkim kurmak için son kararı 2019 yılında vereceklerini söyledi.


DÖRT PETKİM’E DAHA İHTİYAÇ VAR
Önce ürünleri tekstil sektöründen otomotiv sanayine, ambalajdan mutfak eşyasına, hemen her sektörde kullanılan petro kimya ürünleri üreten Petkim’in durumuna bakalım. Petkim’in yıllık üretim kapasitesi 3.6 milyon ton. Ama bu rakam Türkiye’nin ihtiyacının çok altın. İç pazarda en az dört Petkim’e daha ihtiyaç olduğu geçen yıl Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü tarafından açıklanmıştı.
Petkim’in üretimi yeterli olmadığı için yılda ortalama 11 milyar dolarlık petro kimya ürünleri ithal ediyoruz. Yani Türkiye, ekonominin korkulu rüyası olan yaklaşık 50 milyar dolarlık cari açığın beşte biri petro kimya ürünlerini ithal edebilmek için ödemek zorunda olduğumuz dövizden geliyor. O nedenle yeni Petkim’ler kurmak için çok geç bile kalındı. Petkim gibi bir yatırımın 4 ile 5 bin kişiye doğrudan, binlerceye kişiye dolaylı iş imkanı ise İzmir’in en büyük kazançlarından biri olacak.


Yazının Devamını Oku

Enginar olsun isterse kafeste olsun

30 Nisan 2018
HAFTA sonunda üç gün üç gece süren Urla Enginar Festivali yine bir çok ilke imza attı.

Tezgahlarda satılan ev yapımı akla gelen her yemek içine enginar katılarak yeniden yaratılmaya çalışılmıştı. Enginarlı çiğ köfte, enginarlı suşi, enginarlı midye dolma, enginarlı ekmek, enginarlı börek bunlardan sadece bir kaçıydı. Ama bence en dikkat çekenlerden biri, bir evcil hayvan satıcısının buluşuydu. Bütün Urla esnafı enginarlı yemekler, enginarlı hediyelik eşyalarla festivalin tadını çıkarırken şenlikten eksik kalmak istemeyen esnaf, sattığı ördek yavrularının kafesine enginar koymuş, üzerine de, “Enginarlı ördek” diye yazmıştı.


URLA MERKEZ TRAFİĞE KAPATILMALI
Festivale Türkiye’nin dört bir yanından akın olurken, Urla ilçe merkezinin trafiğe kapatılmasının hayli rahatlık sağladığı dikkat çekiyordu. Caddelerde, sokaklarda gelişi güzel pak edilip kaostan başka bir şey yaratmayan araçların yerini insanların oturup keyifle sohbet ettiği masalar, sandalyeler almıştı. Festival, Batı’lı ülkelerde artık standart, Alaçatı’da da çok başarılı olan eski şehrin merkezine araç girmemesi uygulamasında Urla için bir test oldu. Uygulamanın kalıcı olması durumunda ilçenin sevimsiz bir taşra kasaba görüntüsünden kurtulup bambaşka bir kimlik kazanacağı çok açık. Umarız devamı gelir.

 
Gençleri kazanan kazanır

İZMİR’in nüfusu 4 milyon 280 bin kişi. Anayasa değişikliği için ‘evet’ ve ‘hayır’ oylarının verildiği 16 Nisan 2017 referandumunda seçmen sayısı 3 milyon 102 bin idi. İzmir’de oy kullanabilen 3 milyon seçmenden yaklaşık 500 bini 18-25 yaş arasındaki genç nüfustan oluşuyor.

Yazının Devamını Oku

Ankara bekler, İstanbul koşar, İzmir yaşar

23 Nisan 2018
SİYASETTEKİ hızlı trafiğin başları döndürdüğü geçen hafta İzmir’de önemli mesajların verildiği bir toplantı vardı.

TÜSİAD yeni adıyla Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin başkanı Erol Bilecik, İzmir iş dünyasıyla buluşmasında sözlerine “İnsanlar Ankara’da bekler. İstanbul’da koşar. İzmir’de yaşar” diyerek başladı. Sonra da “Cumhuriyet’in kalesi” dediği İzmir’e Atatürk’ten alıntılar yaparak övgüler yağdırdı. İzmir Marşı’nın “İzmir’in dağlarında çiçekler açar” sözleriyle Anadolu’nun en ücra köşelerinde bile söylendiğini vurgulayıp “İzmir Marşı sadece bu kentin değil, o duyguları taşıyan herkesin marşı. Çünkü, İzmir Cumhuriyetin simge kentidir. Hayata İzmirli olarak bakan herkes İzmirli’dir. Hayata Atatürk’ün penceresinden bakan herkes İzmirli’dir” dedi.
Türkiye’nin en büyük çıkarını demokrasisini güçlü olmakta gördüklerini de belirten Bilecik, “Demokrasi çok sesli müzik gibidir. Çok sesli müzikten, orkestradan bahsettiğimiz zaman bu tam bir takım işidir. Kesinlikle tek sesin egemenliği değildir. Tek sesli müzikten senfoni, tek sesli yönetimden de demokrasi çıkmaz” diye konuştu.
ŞAMBALİ YER GİBİ BÜYÜME
Ve gelelim ekonomiye... Gelişmekte olan ülkelerde Arjantin dışında enflasyonunun yüzde 3.5 olduğunu söyleyen Erol Bilecik, Türkiye’nin bu ülkelerden çok ayrıldığına da dikkat çekip, “Enflasyonu düşürmeden faizleri düşürmek mümkün değil” diyerek, kurumların bağımsız olup, siyasetten etkilenmemeleri durumunda bu konuyu çözebileceklerine vurgu yaptı. Bilecik, yüksek enflasyona rağmen büyüme çok yüksek diye iyimser bir havaya girmenin ise İzmir’in meşhur tatlısı şambali yemeye benzeterek, “Yerken kendinizi şahane hissedersiniz fakat çok yerseniz de faturası ağır olur. Şu an enflasyonun faturasını gizli vergi olarak ödüyoruz” dedi.

 

İYİ Parti son dakikada kimden oy alacak

DEVLET Bahçeli’nin sabah yaptığı seçim çağrısının daha dumanı üstünde tüterken, ESİAD Yüksek İstişare Kurulu toplantısı yapıldı. Siyasi konuklarının da toplantı öncesi mesajları hayli ilginçti. Örneğin, MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural’la sohbet ederken, Bahçeli’nin Erdoğan’la konuşmadan erken seçim çağrısı yapıp, yapmayacağını sorduğumda Vural, “Aralarındaki hukuk göz önüne alındığında yapmaması gerekir” cevabını verdi. Erken seçim çağrısının İYİ Parti seçime giremesin diye yapılan bir manevra mı, sorusu için ise, “O amaçla yapılırsa etik olmaz” dedi.

Yazının Devamını Oku

İzmir dünya ikincisi

16 Nisan 2018
İZMİR gayrimenkul fiyatlarının en hızlı arttığı şehirler sıralamasında Berlin’den sonra dünya ikincisi oldu.

 

Haber dünyaca ünlü ekonomi dergisi Forbes’te geçen hafta yayımlandı. Kaynağı ise Londra merkezli 54 ülkede 400’den fazla ofisi ve 14 bin personeli bulunan uluslararası gayrimenkul firması Knight Frank. Firma her yıl 50 ülkenin Merkez Bankaları ve İstatistik Kurumu verilerini kullanarak dünya gayrimenkul fiyatları endeksi hazırlayarak yatırımcılarına sunuyor.
Knight Frank’ın 2016 sonu ile 2017 sonu arasındaki dönemi kapsayan son endeksine göre, geçen yıl gayrimenkulde yüzde 20.5 fiyat artışıyla dünya birincisi Berlin oldu. İzmir ise yüzde 18.5’la hemen ardından ikinci sırada yer geliyor. Üçüncü sırada İzlanda’nın başkenti Reykjavik dördüncü sırada ise Kanada’dan Vancouver var. Hong Kong, Münih, Frankfurt filan hep İzmir’in altında kaldı.
NEDEN FİYATLAR ARTIYOR
Forbes dergisi, birinci sırada olan Berlin Belediye Başkanı’nın 2004 yılında yatırımcılara, “Fakir ama konut fiyatları açısından çok seksi bir kentiz” dediğini hatırlatarak, o zaman Almanya’nın başkentinde daire alanların bugüne kadar yüzde 120 kazandığını belirtiyor. Buna rağmen Berlin’de gayrimenkul fiyatlarının hala New York ve Londra gibi bazı büyük şehirlerin gerisine kaldığına dikkat çekiliyor. Fiyatlar geçen yıl New York’ta yüzde 5.6 Londra’da ise yüzde 2 arttı.
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkma kararından sonra, pek çok uluslararası firmanın merkezlerini Almanya’ya taşıma ya da büyük bir şube açma hazırlığı Berlin, Frankfurt, Münih gibi şehirlere talep fiyat artışlarının en önemli nedeni. Turizmin yeni gözdelerinden İzlanda’da ise gayrimenkul arzı az olduğu için fiyatlar patlamış.
Listede ikinci sırada olan İzmir’de fiyatları uçuran en önemli etkenin ise İstanbul’dan kaçıp İzmir’e yerleşmeye çalışan nitelikli insan göçü ve bu yıl açılması planlanan İzmir – İstanbul otoyolu olduğunu biliyoruz.

 

Yazının Devamını Oku

Bahar umuttur

9 Nisan 2018
YENİ yılın ilk günü yeni umutların gerçekleşmesi dileğiyle başlar. Ama hepsi kağıt üzerindedir. Sonuçta 1 Ocak insanların yarattığı bir takvimdir. Aslında gerçek, yeni yıl doğanın uyanıp yeryüzündeki tüm canlılara zenginliklerini sunmaya başladığı bahar aylarında başlar.


Baharla birlikte, kışın karanlık, yarının ne olacağı belirsiz günler geride kalır. Soğuktan korunmak için sıkı sıkı sarınıp, başlarını sokacak bir yer arayan insanlar, bitkiler, hayvanlar açılır, saçılır özgürlüğün kokusunu almaya başlar. Soğuk zarar verecek korkusu bittiği için kuzular, kuşlar, arılar, karıncalar hayata ‘merhaba’ demeye başlar. Bu mevsimde Ege’de mandalina, limon, leylak, mor salkım bin bir çiçek ve meyve ağacının hayatı, tomurcukların kokusu çevreyi sarar.
Doğanın uyanışı tüm dünyada olduğu gibi Ege’de de şenliklerle karşılanır. Seferihisar’da Tohum Şenliği, Alaçatı’da Ot Festivali, Urla’da Enginar Festivali gibi Foça’dan, Aydın’a tüm bölgede gerçek yeni yıl kutlamaları başlar. Artık pırıl pırıl güneşli günler başlamıştır. O güneş ki, dünya var olduğundan beri ilk çağlarda önünde secdeye varılan Tanrı, sonra hayatın anlamı, günümüzde ise savaşların bile sonunu getirecek sonsuz enerji kaynağı olarak insanlar için hep değerli oldu. Dünyamız ne şanslı ki, evrende çok az gök cismine nasip olacak bir konumda bulunuyor. Güneşe ne çok yakın, ne de çok uzak. Ne çok soğuk ne de çok sıcak. Yaşamın başlaması için bütün koşullar oluşmuş dünyamızda.
Dört mevsimi yaşayan Türkiye ise Afrika’nın sıcağı, Sibirya’nın soğuğu gibi hayatı zorlaştıran bölgelerden uzak, dünyanın en şanslı ülkelerinden biri olarak yer kürede yer alıyor. Sekiz bin yıllık tarihiyle tarım devriminde insanlığın ilk yerleşim yerlerinden biri olan İzmir ise Türkiye’nin en şanslı bölgesinde yer alıyor.
Ağaçlar tomurcuklanıp, güller gülmeye başlayıp, gençler Kordon’da çimenlere uzandığında İzmir’de yeni umutlar yeşermeye başlamış demektir. Herkesin umudu kendine. Kimi aşk umut eder, kimi barış. Ama herkes kışın kasvetli günlerinden sonra baharda hep güzel şeyler umut eder. Dünya döndükçe baharlar hep olacak, her bahar insanlar için yeni bir umut olacak.

Yazının Devamını Oku

Yeni İzmir

2 Nisan 2018
GEÇEN hafta Hürriyet EGE çok şık bir gayrimenkul eki verdi. Halen kentte devam eden projeleri toplu olarak görme fırsatı veren özel eki incelerken, 10 yıl önce bir İstanbul seyahatimdeki şaşkınlığım aklıma geldi.

 

İstanbul’un uzun zamandır gitmediğim bir bölgesinde Ataşehir’de kurulmakta olan yeni bir dünyayı görünce çok şaşırmıştım. O sıralar ‘Koca bir köy’ diye dalga geçilen İzmir’e dönüşümde izlenimlerimi yazıp neden yerimizde saydığımızı sorgulamıştım.
Hürriyet EGE’nin ekinde yer alan projeleri incelerken, yakın zamana kadar eskimiş bir kent görüntüsü veren İzmir’in çok yakında sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın önde gelen marka kentlerinden biri olacağına inancım arttı. Derginin editörü Mete Tamer Omur’un verdiği bilgiler de bu beklentiyi doğruluyor. Beyaz yakalı göç almada birinci sıraya yükselen İzmir’e gelebilmek için her 10 yöneticiden 4’ü iş fırsatı kolluyormuş.
Osmanlı döneminden bu yana Türkiye’nin Avrupa’ya açılan penceresi olan İzmir’in yeniden yükseliş devri daha yeni başlıyor. Otoyolun bir yıl içinde açılmasıyla Bursa - İzmir arasındaki bölgede Türkiye’nin yeni sanayi aksı oluşacak. İzmir’e uzaklığı sadece 1 saate inecek Balıkesir’den, 2 saate inecek Bursa’dan bölgeye yoğun bir ticaret trafiği başlayacak. Güzergah üzerinde yaşayan 25 milyon kişi bu gelişmeden bir şekilde etkilenecek.
Ancak milyarlarca dolara mal olan bu altyapıların, gerçekten işe yarar hale gelebilmesi için sadece inşaat değil, diğer sektörlerin de aynı hızla gelişmesi gerek. Geçen hafta yayımlanan ekonomik büyüme rakamları inşaat sektöründe yatırımların yüzde 12 artarken, makine ve teçhizat yatırımlarının sadece yüzde 0.7 arttığını gösteriyor. Sanayide üretim olmazsa yapılan yollar boş, birbirinden güzel konut ve yeni kent projeleri havada kalır.
Daha da önemlisi dünyadaki teknolojik gelişmelerden uzak kalınırsa katma değeri düşük ürünlerin ihracatıyla hiç biri yere varamaz kişi başı düşen gelirimiz 10 bin, 11 bin dolardan ileri gidemez. O nedenle İzmir’de kurulacağı açıklanan Teknokent’in çok önemli bir adım olacağına inanıyorum.

 

Yazının Devamını Oku