Keşke biraz da STEM etsek!

Bir yapısal reform önerisi: Milli STEM Seferberliği!

Türkiye 8 yıldır aynı milli gelir seviyesinde çakıldı kaldı. Genç nüfusumuza katma değeri yüksek beceriler kazandırmadan bu orta gelir tuzağından kurtulmamız mümkün değil. Bu becerilere İngilizcedeki kısaltmasıyla STEM yani bilim, tekonoloji, mühendislik ve matematik becerileri deniyor. İşte bu nedenle OECD ve Dünya Bankası gibi büyük ekonomi kuruluşarı STEM becerilerini ölçüyor. Dünya Bankası TIMSS sistemi ile fen ve matematik, yani STEM’i merkez alan bir değerlendirme yapıyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) da PISA ile her 3 yılda bir dünya ekonomisinin yüzde 90’ında aynı becerileri 15 yaş çağındaki gençlerde ölçüyor.

Dünyada STEM becerilerinde neredeyiz?

Hem TİMSS hem de PISA verilerine bakınca STEM becerileri bakımından dünya ortalamasının çok altında olduğumuzu görüyoruz. Hem 4 ve 8. sınıflar üzerinden hem de 15 yaş grubunda yapılan ölçümlerde Türkiyeli öğrenciler fen ve matematik becerileri bakımından dünyadaki akranlarından çok daha geri bir noktada. Daha acı olan PISA üst seviye fen bilgisi testinde başarı oranımız yüzde 0. Evet sıfır! Peki neden çocuklarımızı fen ve matematik alanlarında iyi eğitemiyoruz?

Sorun öğrenciler değil!  

Öğrencileriminiz hem fen hem de matematik alanlarında oldukça yüksek bir motivasyona sahip. Türkiye uluslararası testlerde tek bir alanda 1. sırada yer alıyor ki o da öğrencilerin matematik öğrenme motivasyonu. Fen derslerinde öğrenme motivasyonu en yüksek 2. ülke de biziz! Çocuklar öğrenmek istiyor.  

Asıl sorun okul ve aile ortamında

TİMSS verilerine göre ‘yeterli eğitim araçlarına sahip’ okul oranı bizde yalnızca yüzde 2. Öyle ki, kaynak zenginliği sıralamasında dünyada sondan ikinciyiz! Yine aynı şekilde okulların dörtte birinde kütüphane yok ve kütüphanesiz okullar Türkiye içindeki diğer okullara göre çok daha başarısız bir fen ve matematik eğitimi veriyor.

Ailedeki eğitim ortamına bakınca da sonuçlar oldukça kaygı verici  

TİMSS verilerine baktığımızda çocuklarımıza eğitim kaynakları sunmada dünyada sondan 9. sıradayız! Evinde zengin eğitim kaynağı bulunan öğrenci oranı bizde yalnızca yüzde 5 iken bu oran G. Kore ve Norveç’te yüzde 32.

Bilgisayar tek başına çare değil! İçerik ve donanımlı öğretmen şart! 

Son olarak TİMSS derslerde bilgisayar etkisini de araştırmış. TİMSS resmi raporu bu konuda tam olarak şunu ifade ediyor: Okulda öğrenme amaçlı bilgisayarların kullanımıyla matematik ve fen testlerindeki başarı arasında hiçbir bağ yoktur! Matematik başarısında ilk sıralarda yer alan G. Kore ve Singapur ’a baktığımızda kişi başına derste kullanılabilir bilgisayar oranı arttıkça matematik başarısında düşüş sözkonusu! Benim Türkiye verilerine dayanarak yaptığım ek analize göre bilgisayar artışıyla başarı arasında bizde net bir fark yok.

Türkiye önümüzdeki dönemde gerçek manada bir kalkınma hamlesi yapmak istiyorsa STEM meselesini acil olarak masaya yatırmak zorunda. Milli bir STEM seferberliğinin gündemde olacağı günlerin umuduyla yeni yılnız kutlu olsun!