Seçim Aydın

GÜNÜMÜZDE bilgi, toplum için üretilen ve onun kullanımına anında sunulabilen bir nitelik kazandı. Bu nedenle bir yazımda Meteorolojik bilgilerin turizm ürünü haline getirilmesi ve anlık kullanıma açılmasını önermiştim. Bizim için çalışan kurumların yaşantımızı kolaylaştıracak bilgileri, yine günümüzde dünya ile eşit düzeye gelen iletişim alt yapımızdan yararlanarak, bize ulaştırmalarını önermek istiyorum.
Bu hafta da ulaşımla ilgili bilgilerin günlük yaşantımızı ve gezi amaçlı seyahatlerimizi kolaylaştıracak ürünler haline getirilmesini ve kullanımımıza açılmasını önereceğim. Söz gelimi, kentlerimizdeki trafik yoğunluğunun anlık gelişmelerinin bu sisteme dahil edilmesi üzerinde durmak istiyorum. Engelsiz trafik söylemlerinin sadece belli fiziksel rahatsızlığı olanları ilgilendirmediği, hepimiz için gerekli olduğu bir gerçek. AB’nin 1988 yılında yürürlüğe koyduğu “Avrupa Yaya Hakları Bildirgesi”nin gereğini yerine getirmeye başlamak bile, Müzakere Sürecinde artı kazanım sağlayacak bir gelişme olacaktır. 
KENT DEĞERİNİ ARTIRIR
Kentlerimizdeki trafik bilgilerinin iyi yönlendirilmesi durumunda, ulaşımın akışkanlığında bir rahatlık sağlanacağı kesin. Taksi sürücülerinin birbirlerini uyararak sağladıkları bu yöntemin yol boyu bilgi levhaları, radyo anonsları ve trafik yoğunluğu haritaları ile duyurulması mümkün. Hatta akışı etkileyen anlık gösteri, kaza, buzlanma gibi bilgilerle desteklenen bir bilgi sistemi, kentin değerini artıracaktır.
Ankara’nın bu anlamda öncü olmasını değerli Vali ve Belediye Başkanımızın bu konudaki duyarlılıkları ve hizmet üretme anlayışlarına güvenerek önerebileceğimi düşünüyorum. Kent içi ulaşımı bir bütün olarak görebilen, araçlardan başlayarak günlük kullanımda fark edilecek yenilikler yapabilen bir kent, bir Başkent olabilir Ankara.
BİLGİ AKIŞ SİSTEMİ
Haziran ayında yapacağımız ve ATİD olarak da çalışmalarda yoğun olarak yer aldığımız Ankara Alış-Veriş günleri öncesinde hazırlanıp, o günlerde konuklarımızın yararlanmasına sunulacak Ulaşım Bilgi Akış sistemi, etkinliğimize mutlaka artı bir değer katacaktır.
Ankara günümüzde 30 Km. yarıçaplı bir bölgede günlük 4 milyon kişinin seyahat ettiği bir kentimiz. Buna Başkent olması nedeniyle, gelişen resmi trafiği ve genelde uçakla gelenlerin oluşturduğu iş görüşmelerini de eklememiz gerekiyor. Kentin bir yere ulaşım için çift olarak kullanılan yolları, özellikle yabancı konuklarımızın ulaşmak istediği adrese giderken, taksi Kızılay’dan iki kere geçti gibi ince takılmalarına neden oluyor.
Ayrıca otobüsler için de Metro ve Ankaray bağlantılı yeni bir düzenleme yapılması, Ankara’nın Kızılay’da kesişen ana hatlarındaki akışını rahatlatacaktır.  
İÇ TURİZMİ DESTEKLER
Araç radyolarımızdaki Trafik bilgi tuşunu, daha çok kullanacağımız bir bilgi sisteminin kentlerimizde ve çift şeritli olarak hizmete sunulan yollarımızda kurulmasını, geçen yıl yüzde 20’ye yakın artış gösteren iç turizmimizi destekleyecek bir gelişme olarak, ilgili kuruluşlara hatırlatmak istiyorum.
Turizm İstatistiklerini, yurtdışından yapılan ziyaretler bazında güncel olarak izleyebiliyor; kullanabiliyoruz. 2010 yılından beri yenilenmeyen diğer bilgilerin  de (yat, konaklama, tesisler gibi) internet sitelerinde yer alması ile Kültür ve Turizm Bakanlığımız da hizmet ve bilgiyi anlık kullanıma sunabilen kurumlar arasındaki yerini güçlendirecektir.

Haylİ zorlu geçen kış günlerinin, yerini cemrelere bıraktığı süreçte, yaşantımızı Ulaşım ve Meteoroloji haberlerinin doldurduğu günler yaşadık.

60 günü bulan bu dönemde, hatırlayabildiğimiz en zor kış şartlarını yaşarken iletişim, ulaşım ve haberleşmede, dünya ölçüsünde bir sınavı başarı ile geçtiğimizi belirtmek istiyorum. Tüm dünyanın aşamadığı, tekniğin ve bilimin çözemediği imkansızlıklar dışındaki birkaç gün ve olay haricinde yaşamımızı erteleyen bir durumla karşılaşmadık. Bunu sağlayan, karayollarında yapılan mücadeleyi “Karla değil, TIR la mücadele ettik” sözleriyle özetleyen Sayın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Binali Yıldırım’a teşekkürlerimizi iletmek isterim.
Son yıllarda yapılan telekomünikasyon alt yapısının, Avrupalı dostlarımızla, kesilmeyen internet ve telefon bağlantıları, iş yerlerimizde görüşmelerimizi engellemeden sürdürebildiğimiz faaliyetlerimizle, doğru zamanlarda ve doğru tekniklerle gerçekleştiğinin birer kanıtı olarak, dünya çapında da destek gördüğüne tanık olduk; mutluluk duyduk.

ULAŞIM KATKISI

Turizmin Anadolu’ya yayılmasında, ulaşımın katkıları herkes tarafından çok kez vurgulandı; tüm sektör olarak da halkımızla paylaşmanın mutluluğunu yaşamaya devam ediyoruz. Çift şeritli yollar, hızlı trenler ve en önemlisi, tüm yurdu 3 saatlik bir mesafeye indiren hava ulaşımının katkılarıyla başlayan gelişme, hızla devam ediyor. İç turizm bu sayede ekonomideki yerini aldı ve kentlerimiz kültürel yapıları, doğal değerleri ile turizm dünyasına güvenle açılmaya başladılar. Kent içi ulaşımın da bu sisteme dahil edilmesi ile turizm ulaşım ayrılmazlığı turizme de katkı sağlamaya ve yeni yatırımları davet etmeye başlayacaktır. Ankara alış-veriş günleri etkinliği nedeniyle ziyaret ettiğimiz, Bakanımız Sayın Binali Yıldırım’dan biz turizmcileri daha çok heyecanlandıran bir haber daha aldık. Bu güzel müjde, Kızılay merkezli-TAV Esenboğa Havalimanı güzergahında düşünülen, hızlı ulaşım sistemine, Akyurt’ta yapılacak Kongre ve Fuar Merkezi’nin de dahil edileceği idi. Büyükşehir Belediyesi, Akyurt Belediyesi, İl Özel İdaresi,  ATO, ASO ve ATİD olarak işbirliği halinde gerçekleşecek Ankara/Akyurt Fuar ve Kongre Merkezi Projesi’nin alt yapısı bu yatırımla daha güçlü hale gelecek. Ziyaretçiler için yolda geçecek zaman, fuarda değerlendirilecek bir nitelik kazanacaktır.

SICAKLIK ÖNEMLİ

Bu arada, tatil yerlerimizi seçerken, günlük programımızı yaparken ve seyahate çıkarken hava durumu bizleri yakından ilgilendiriyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzün bilgi sayfalarındaki Karayolları yol durumu, deniz suyu sıcaklıkları ve kar kalınlıkları verileri, bu arada sayabileceğimiz faydalı bilgiler arasında. Önerimiz bu ve benzeri bilgilerin Ziraat, Havacılıkta olduğu gibi TURİZM için de özel bir başlık altında bir araya toplanması.
Anadolu, gezginlere tüm yıl boyunca farklı yerlerde hareketli gezi imkanlarının sunulduğu bir coğrafya. Bu nedenle, günlük ve anlık iklim verileri tercihlerde, özellikle kış aylarında, birinci derecede etkili oluyor. Ayrıca, insanları biyolojik yönden etkileyecek veriler yanında ultraviyole, güneşlenme durumu gibi değerlerinde yer alacağı bu başlığa, ATİD olarak internet sitemizden de doğrudan bağlantı sağlayabiliriz. Sitemizin Ziyaretçileri Ankara ile ilgili bilgileri alırken tüm ülkedeki hava durumu hakkında da bilgi sahibi olabilirler.

 

ANKARALI yatırımcılar Prestij projeleri ile gündemde yer almaya ve katkı sağlamaya devam ediyor.

Bu kez Ankara’da turizm alanında başarılı faaliyetleri ile tanıdığımız Aloha Grup’tan Türkiye’de ilk olacak bir proje geliyor. Turizmciler tarafından HASTEL (Otel+Hastane) olarak isimlendirebileceğimiz bu özel sağlık yatırımı 200 yataklı tedavi bölümü ve 264 suitlik Klinik Konuk Evi’nden oluşacak. HASTEL kompleksinin tedavi üniteleri Türkiye’nin en büyük sağlık kuruluşlarının biri tarafından, Klinik Konuk Evi ve Klinik Otel ise yatırımı yapacak olan Aloha Grup tarafından işletilecek.
Yapım, işletme ve personel olarak çok özel nitelikler taşıyacak bu projede, ulaşımın helikopterlerle sağlanması da öngörüler arasında. Ayrıca Türk, Uzakdoğu ve Dünya mutfağın da bulunacağı sağlıklı beslenme, gastronomi, diyet bölümleri ile de tam bir sağlıklı yaşam merkezi olarak yapılacak olan bu proje, 2015 yılında, hizmete açılmış olacak.

Türkiye’de ilk

Klinik Konuk Evleri olarak düşünülen 60 metrekarelik müstakil suitlerde, kendilerine ait özel hobi bahçeleri ve modern destek üniteleri ile donatılmış, sağlıklı, güvenli, doğal yaşam standartlarına tam uygun olarak yaşam boyu kullanım felsefesi ile hizmet sunulacak. Aile fertlerinin de yararlanabileceği Klinik Otel’de kalanlar için katılabilecekleri etkinlikler düzenlenecek ve bunun için sosyal faaliyetler birimi kurulacak.
Geriatri merkezinde kalanlara ise, Yetiştirme Kursu’ndan mezun olan sertifikalı yaşlı bakıcısı eşliğinde verilecek sağlık ve sosyal hizmetler nedeniyle; Türkiye’de ilk defa, “huzur evi ya da bakım evi” gibi insan üzerinde olumsuz psikolojik etkileri olan bir durumu, akıllarına bile getiremeyecekleri bir yaşam vaat ediliyor.
Sağlık Bakanlığı tarafından öngörülen projeleri, yabancı hasta birimleri bulunan Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi ve özel sağlık merkezleri ile birlikte Ankara’nın sağlık turizminde öngörülen hedeflere ulaşması için ve toplam değerinin yükselmesine katkıda bulunacak bu önemli yatırımı Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) olarak da desteklemekteyiz.
Ankara önümüzdeki aylarda, yoğun festivaller ve fuarlara da ev sahipliği yapacak.

Önemli fuarlar düzenlenecek

Dubai Alışveriş Festivali’ni ziyarete giden ATO heyeti arasında ilginç bir iddia yaşandı. Ayakkabı Dünyasının sahibi Mehmet Akbacakoğlu ile ATO Başkanı Salih Bezci, Ankara’ya en yüksek binayı kimin yapacağı konusunda iddiaya girdi. ANKARA’da 9-29 Haziran tarihlerinde yapılacak alışveriş günleri etkinliğinin hazırlık çalışmaları kapsamında Ankara Ticaret Odası komisyon üyeleri olarak ATO Başkanı Salih Bezci’nin de katıldığı grubumuzla,Dubai Shopping Fest’i ziyaret ettik.
Bu benim için turizm fuarları nedeniyle daha önceleri bulunduğum kenti bir başka açıdan da görebilme imkanıydı. Ankara’ya yeni izlenimler ve projelerle dönen heyetimizle yakından ilgilenen, Başkonsolosumuz Elif Çomoğlu Ülgen’e konukseverliği ve bize katkıları nedeniyle teşekkürlerimizi iletmek isterim.

En büyük AVM

İzlenimlerimiz bu kapsamda bir alışveriş ortamının uluslararası markaların desteği ile oluştuğu yönündedir. Sınırların kalktığı bu ticaret ortamında Dubai Shopping Fest özgün markaların ağırlıkta olmadığı bir ortam. Müşteriye ulaşılan nihai fiyatın yolu gümrük ve ithalatta alınan vergiler ve fiyat niteliği kazanan (KDV, ÖTV) vergilerin yüksekliği ile doğrudan bağlantılı bir model oluşmuş durumda. Dubai Shopping Fest Özel Etiketli Ürünler ya da Farklı Özel Etiketli Ürünler bazında yapılan tanıtım ve satışlarla bugünkü yerini almış bir uluslararası etkinlik.
Ayrıca Dubai’deki festivalin ticarette güvenin denemekle başladığı ve sürdüğü bir model olması yanında; alıcıların yenilikler aradığı bir aşamaya gelindiği de, 17 yıldır devam eden etkinliğin doğal bir sonucu olarak, izlenimlerimiz arasında.

Gezdiğimiz yerler arasında bulunan bin 600 mağazalık dünyanın en büyük alışveriş merkezi, Yapay Palmiye adası ve burada dünyanın en büyük oteli Atlantis, Kayak Merkezi ve yapımı devam etmekte olan yapay Dünya Adası, yapay marina gibi tesisler ve gösterilerle desteklenen bir ortamın varlığı ve sağlanan güvenlik, festivali olumlu katkılarla bu güne taşımış durumda. Gelecek 40 yılda dünyanın en büyük sekiz projesinin hayata geçirilecek olması da, Dubai’nin bugününü tamamlayıcı destekler arasında. Heyetimizde bulunan ASY Medya Grup Başkanı Ahmet Saydam Yalçın üç günde 3 bin kare fotoğrafla, incelemelerimizin paylaşılması açısından önemli bir kaynak oluşturdu.

Büyük iddia

Dünyanın en yüksek binası 160 katlı Armoni Hotel ve Rezidans’ın en üst katındaki Atmosfer restorandaki yemek sırasında bu ortamın etkisi ile Ayakkabı Dünyasının sahibi Mehmet Akbacakoğlu ile ATO Başkanı Salih Bezci arasında girilen Ankara’ya en yüksek ve tematik binanın kimin tarafından yaptırılacağı iddiasına atılan imzalarla tanık olduk.

Gökçek’e iletecek

Bezci’nin önerinin ATO meclisince kabul edilmesi halinde yapıyı ATO’nun; yoksa kendisinin yaptıracağını söylemesini ise Ankara’nın bu anlamda yeni bir eser kazanacağının güvencesi olarak kabul ediyorum. Bu iddia üzerine Akbacakoğlu’nun 24 çift ayakkabı hediye etmeyi kabul etmesi, heyetin tematik bina konusunu Başkan Melih Gökçek’e taşıyacağını söylemesini Ticaret Odası heyetlerinin anında proje üreten bir başka özelliği olarak bir kez daha fark etmiş oldum.

Ankara AVG’nin Ankara için önemli sonuçlarından biri Ankara’nın markalarını ya da markaların Ankara modellerini ortaya koyabilmek olacaktır. Yerinde satış özgünlüktür; değer katar, değer kazandırır. Bir örnek olarak Ankara’nın Türkiye çapında tanınan mobilya üretim merkezi Siteler’in de bu etkinliğe katılması düşüncemi ve Çeyiz Sandığı markası ile etkinliğe dahil edilebileceğini bir kez daha hatırlatmak isterim. Dış satımlarda vergi iadesi sağlayan uygulamalar dış pazar açısından; ATİD tarafından yapılacak olan Ankara Turizm Fuarı da iç Pazar açısından önemli tanıtım imkanları olarak görünüyor.

Örnek motivasyon

Ankara markaları diğer illere de örnek olabilecek bir motivasyondur. Ankara günlerinin farkı da bu olmalı; alışveriş günlerinin tüm illere bu anlayışla yayılması için TOBB’un desteği ve yönlendirici çalışmalarına ihtiyaç duyulacaktır.
Ankara’nın İstanbul’un yoğunluğunu dengeleyecek yeni bir iş merkezi olmasının yolunun bu tür etkinliklerle başlayacağını ve üç yıl önce önerdiğimiz Viyana Modeli bir yapılanmanın başlangıcını teşkil edeceğini düşünüyorum. Bunu aynı zamanda Türkiye ekonomisinin tümüne katkı sağlayacak, Anadolu’da başta turizm olmak üzere tüm hizmet ve mal üretimlerine yansıyacak bir model olarak değerlendiriyorum.

KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı’ndan ve TÜİK’ten yapılan açıklamaları dikkate alarak, gişe memuru zihniyeti ile istatistik yapmanın, hedefleri buna göre açıklamanın sonuna yaklaşmış olduğumuzu düşünmek istiyorum. Müsteşar Sayın Özgür Özaslan’ın, 2023 strateji Dokümanında yer alan ilkeler kapsamında açıkladığı, Uydu İstatistik Sistemleri’ne geçişin strateji planındaki diğer konuların da, özellikle örgütlenme anlamında, uygulanması için bir başlangıç olacağını umuyorum.

Turizm açısından tanımlarsak, amaç turizm gelirinin herhangi bir hesaplama ile 600 dolardan 900 dolara yükseltilmesi gibi basit bir hesabı değil, sağlanan gelirin ekonomik birimler arasında dağılımı ve verimliliğe katkısının ölçülmesidir. Bunun için yapmanız gereken tanıtım ve diğer yatırımların son birim olarak katkısını (marjinal katkısını) yakalamanızı ve buna göre hedef tayin etmenizi sağlayacaktır. Aynı zamanda, Strateji dokümanında yer alan 2023 yılında 63 milyon turist, 86 milyar dolar dış turizm geliri ve turist başına 1350 dolar harcamaya ulaşılması hedefi yerine, neden 50 milyon rakamının telaffuz edildiğini, anlamaktan da kurtulmuş; tanıtım bütçelerinin yeterliliğini ve verimliliğini de irdelemek imkanı bulmuş oluruz.

ÇAĞRI BEKLİYORUZ

Bakanlık gerçek bir turizm ekonomisine ulaşmak ve sektörler arasındaki çoğaltan etkisini, bir büyük ekonominin gerektirdiği, bilinen ama uygulanamayan bir yöntemi, hayata geçirmiş olacaktır.
Konuyu iki yıl önce Turistin Not Defteri Köşemizde ve internet gazetelerinde gündeme taşımıştık. 2023 hedefleri ile ilgili tedbirlerin güncellenmesi konusunda, çağrı beklediğimizi belirtirken de, amacım yukarıda saydığım gelişmeleri ve açıklamaların yer aldığı verileri bir arada görebilmekti. Bu vesile ile Bakanlığın “Türkiye’de Kültür ve Turizm Altyapısında Gelişmeler” adı ile yayınladığı kitabı burada sessiz bir başarının öyküsü olarak tavsiye etmek istiyorum.

BAZI yörelerimizde Nisan ayına kadar devam eden kış turizmi, ülkemizde giderek artan bir önem kazanıyor. Konaklama, ulaşım ve tamamlayıcı diğer hizmetlerin de paket programlar halinde sunulduğu merkezlerimizin ve yerel kayak merkezlerinin, giderek arttığını izliyoruz. kış turizmi tesislerinin Kültür ve Turizm Bakanlığının hazırladığı gelişim planları doğrultusunda, 14 merkezde 65 bin yatağa varması bekleniyor. Ulaşılacak bu hacim, kış turizminin iç turizm içindeki payının yükselmesi yanında; kitle turizmi niteliği kazanmasını da sağlayacaktır. İki haftadır Hürriyet Seyahat eklerinde kış turizmine özel yer verilmesini, bu yıl kar açısından şanslı bir dönem yaşayan işletmelerimiz için, ikinci bir destek olarak değerlendiriyorum. Doluluklarda da beklenenin yakalanması ise, yarıyıl tatilinde gençlerimiz ve ailelerinin tercihlerinde bir değişiklik olmadığını gösteriyor.
Satışlar açısından dikkatimizi çeken bir başka nokta da, erken rezervasyonların başladığı bu dönemde, tatil taleplerinin, her iki mevsimi de kapsayacak şekilde devam ettiğini izlemek oldu. Erken rezervasyonun en temel kurlarından biri, aile bütçeleri ile tatil giderleri arasında bir denge oluşturulması. Bu oluşumun ipuçlarını, gazetelerde yer alan kredi kartları ile ilgili duyurulardan da çıkarmak mümkün oluyor. “Tatili Değil, Ödemesini Erteleyin” ya da “Kış Tatili Kredisi” gibi başlıklar, sektör kuruluşları ile finans kuruluşlarının, tüm yıl turizme katkıda bulunacak imkanlar hazırlamış olduklarını gösteriyor.
İşletmelerimiz ve konuklarımıza tatil bütçelerini planlarken, tüm yıl turizm hareketliliği, gezi tercihlerinin kaplıca ve kültür turizmini de kapsayan bir genişlik kazanmasının da yolunu açıyor. Bu tercihler arasında, dengeli dağılımının sağlanması ve ürünlerin doğru zamanda, en uygun bedelle alınabilmesi ise, Verimlilik Yönetimi (Yield Management) olarak adlandırılan yöntemlerin kullanılmasını gerektiriyor. Verimlilik Yönetimi, işletmeler açısından olduğu kadar, talep sahiplerinin de doğru tercihler yapabilmesini amaçlayan çalışmalardan oluşuyor. Hızla gelişen kültür, hafta sonu ve günübirlik gezilerden oluşan tercihlerle, konaklama kapasitesinin verimliliğinin müşteri odaklı çözülmesi, tüm yıl turizm için önemli katkılar sağlayacaktır.
Ankara, kara teslim oldu haberleri arasında, bizi kara teslim etmeyen kuruluşlarımızdan biri olan Secure Drive’ı uçakla seyahat eden okurlarımıza tanıtmak istiyorum. Transfer firmaları, havaalanı ile kent arasında 24 saat, uygun fiyatlarla yararlanabileceğimiz ulaşım hizmetleri sunuyorl. Karşılama sırasında ilk göze çarpan seçkin ve yardıma hazır görevliler. Yolculuğunuz boyunca sizi izleyen iletişim sistemi; internet ortamında işlemlerinizi tamamlayabileceğiniz, bilgisayar donanımlı araçlar ile yolculuğunuzun başlangıcında ve bitiminde önemli bir hizmet sağlanıyor. Bu bağlamda bir başka önerim de İstanbul’da Sabiha Gökçen ve Atatürk Havalimanı arasında aktarma gerektiren uçuşlarda, zaman ve maliyet açısından kolaylık sağlayacak Ankara ile bağlantılı doğrudan transfer seferleri konması olacak. Anadolujet ve diğer havayolları ile de özel indirim anlaşmaları bulunan firmalarımızın hizmetlerinin örnek alınmasını diliyorum. Ankara dışındaki bazı alanlarımızda da hizmet veren firmalarımızı turizme katkı sağlayan kuruluşlar olarak kutluyor, okurlarımıza tavsiye ediyorum.

Günümüz; devletlerin, kurumların ve kişilerin rekabet ortamında yerlerini almaya çalıştıkları bir tatlı mücadele ortamıdır. Hizmetler sektörünün ağırlıklı olduğu bu ortamda, yerini almak isteyen kentlerin en çok kullandıkları konuların başında da turizm ve kültürel değerler yer almaktadır. Yönetimleri ve yöneticileri açısından şanslı olan yörelerimiz ve kentlerimiz farklı hamlelerle kendilerini göstermekte, hemşerileri ve ziyaretçileri için farklı ortamlara sahip olmaktadırlar. 
Ankara bu şansı, son yıllarda yakalayan kentlerimiz arasındadır. Valimiz Sayın Alaaddin Yüksel’in göreve başladığı ilk günden itibaren, Ankara’nın tümünde turizm ve kültür programlarına verilen destekler, giderek artmaktadır. Rekabet ortamında yer almanın diğer bir koşulu da ilgili tüm firma ve kişilerin, bu bünyede yer almasıdır. Bunu sağlayacak önlemlerin oluşturulması ise, Ankara Ticaret Odamız tarafından yerine getirilmektedir. Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) olarak da içinde bulunduğumuz bu ortamda Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve Ticaret Odamızın hazırlamakta olduğu Ankara Alış-Veriş Günleri Etkinliği’ni siz sayın okurlarımızla paylaşmak istedim. 
Ana ilkeleri Çarşamba günü Ankara Ticaret Odası’nda açıklanan bu etkinlik, Ankara’yı ulusal markalar ve kendi özgün markaları ile, ticaret ve turizm alanında çok ileri noktalara taşıyacak bir niteliktedir.  Tanıtım programı sırasında Sayın Valimizin de ifade ettikleri gibi, etkinliğin çevresel ve toplumsal olarak da halkalar halinde yayılacağını görmekteyiz. Bu durumu Ankara açısından, yöneticilerin, karar vericilerin, dikkatle izlenmesi gereken vizyonlarının, birlikte değerlendirdiği bir ayrıcalık olarak görüyorum. TOBB Başkanımızın da en üst seviyede verdiği destekle, Ankara Alış-Veriş Günleri, tüm Anadolu’nun bir markalar ve ürünler yarışı haline gelmesinin, yöresel becerilerin değerlendirilmesinin yolunu açacaktır. 
Bu programın, Ankara için sadece AVM ağırlıklı olarak düşünülmediğini memnuniyetle ifade etmek isterim. Kültürel ve sosyal etkinliklerin yayılması ile kentin tüm semtleri birer iş merkezi haline gelecektir.  Bu bağlamda bazı konuları okurlarımızın dikkatine sunmak istiyorum. Alış veriş imkanlarının sadece bilinen günlük ihtiyaçlarla sınırlı olmayacağı, dayanıklı mallar ve mobilya gibi siparişe bağlı ürünlerin de bu kapsamda yerlerini almasını bekliyoruz. Elektronik ve benzeri ürünlerde de yeni model tanıtımlarının bu günlere alınması ilgiyi artıracaktır. Konaklama, ulaşım ve seyahat acentesi işletmelerimizin birlikte sunacakları paket programlarla kentler ve kişiler arasında yeni bir diyalog, yeni bir iletişim anlayışı da oluşacaktır. İşyerleri tarafından tutulacak, Gelecek müşterilerin adreslerini kapsayan bir bilgi iletişim sistemi, gelecekte yapılacak etkinlikler için yararlı olacaktır.
Bu etkinlikte, İnternet, bilişim ve iletişim en üst seviyede kullanılacaktır. Böyle bir vizyon anlayışı ile programlandığı için EMITT İstanbul ve NİSAN ayında Ankara’da ATİD olarak yapacağımız, Ankara Tatil Günleri Fuarı’nı da etkinliğin tanıtımında birer fırsat olarak değerlendiriyorum.  Tanıtım toplantısı sırasında yapılacağını gördüğümüz pek çok etkinliğin, önceden bilinmesi ile kişilerin program yapmaları, yakınlarına duyurmaları ve indirimli biletlerin, indirim kuponlarının önceden elde edilmesi, bu fuarlar sırasında sağlanabilecektir.

AĞIZ kanserleri klinik olarak tespit edilen kanser olgularının yüzde 2-3’ünü oluşturmaktadır. Görülme sıklığı erkeklerde kadınlara oranla iki kat fazladır. Genellikle 45 yaşın üzerinde ortaya çıkan ağız kanseri, sessizce ilerleyerek hayati tehlike oluşturabilecek kadar ciddi bir rahatsızlıktır.

AĞIZ KANSERLERİ BELİRTİLERİ

-Ağız içinde, yanakta beyaz veya kırmızı renkli bölgeler.
-Ağız içinde hassas, tahriş olmuş, kabarık veya kalınlaşmış alanlar.
-Seste boğukluk veya boğazda yutulamayan bir cisim varmış hissi. Ağızdan veya boğazdan sürekli gelen kanamalar.
Ağız içinde meydana gelen her türlü yaranın ağız kanserinin belirtisi olarak yorumlanmaması gerekir. Ağız içindeki kötü huylu tümörler başlangıçta, yüzeyi kadifemsi, genellikle pürüzlü; kırmızı veya beyaz alanlardır. Çizgili veya parçalı görünüm veren beyazlaşmış bölgeler şeklinde de gözlemlenebilir. Ağrıya neden olmadığı için bu erken dönemlerde dikkat çekmemesi normaldir. Ancak ileri dönemlerde şişlik veya iyileşmeyen yaralar durumuna geldiği dönemlerde şikâyetler başlayabilir. Çok ilerlemiş olgularda ise dişlerde sallanma, ağrı veya dudakta uyuşukluk olabilir. Çene altında veya boyunda bilye büyüklüğünde sert kitleler elle hissedilebilir. Ağız kanserleri benzer görünüm veren diğer daha masum yaralarla, (iltihabi yapılarla) karıştırılabilir. Bu nedenle ağızdaki her türlü yara, ağız kanseri değildir. İmplantlar (yapay diş kökü ekimi) kansere asla neden olmazlar.

BAŞLICA NEDENLERİ

Alkollü sert içkilerin, fazla tüketilmesi.
Alkol ve sigarayı bir arada kullanma.
Güneş ışınlarına fazla maruz kalmak (Özellikle dudak kanserlerine neden olur).
Uyumsuz ve sürekli vuruk yapan takma dişler.
Dişlerin doğal yapısının sivri uçlu olması nedeniyle dudak yanağın sürekli tahriş olması.
Kötü ağız bakımı.
Ceviz yaprağı Arek (betel) ve tütün çiğnemek (Bangladeş, Hindistan gibi belirli kültür grupları arasında oldukça yaygın bir alışkanlıktır).

KORUNMAK İÇİN ÖNERİLER

Alkol kullanımı mutlaka azaltılmalıdır. Sigara, pipo gibi tütün kullanma alışkanlığı bırakılmalı veya minimum düzeye indirilmelidir.
Hem alkol hem de tütün ürünlerini bir arada kullanan kişilerde ağız kanseri riski alkol ve tütün ürünlerini kullanmayan kişilere göre 10-15 kat fazladır.
Sürekli vuran takma dişler değiştirilmelidir.
Meyve ve sebzeden zengin diyetle (Ispanak, karalâhana, havuç, kayısı, mango v.b.) beslenilmelidir. Araştırmalar bu tür diyetin ağız kanseri riskini azaltabileceğini ileri sürmektedir.
Erken teşhis tüm hastalıklarda olduğu gibi tedavi sürecinde en önemli başarı ölçütü olduğu için mutlaka yılda en az bir kez diş hekimine gidilmesi gerekmektedir. Sağlıklı yıllar geçirmeniz dileğiyle yeni yılınız kutlu olsun...