Ağızdaki yara kanser belirtisi olabilir

AĞIZ kanserleri klinik olarak tespit edilen kanser olgularının yüzde 2-3’ünü oluşturmaktadır.

Görülme sıklığı erkeklerde kadınlara oranla iki kat fazladır. Genellikle 45 yaşın üzerinde ortaya çıkan ağız kanseri, sessizce ilerleyerek hayati tehlike oluşturabilecek kadar ciddi bir rahatsızlıktır.

AĞIZ KANSERLERİ BELİRTİLERİ

-Ağız içinde, yanakta beyaz veya kırmızı renkli bölgeler.
-Ağız içinde hassas, tahriş olmuş, kabarık veya kalınlaşmış alanlar.
-Seste boğukluk veya boğazda yutulamayan bir cisim varmış hissi. Ağızdan veya boğazdan sürekli gelen kanamalar.
Ağız içinde meydana gelen her türlü yaranın ağız kanserinin belirtisi olarak yorumlanmaması gerekir. Ağız içindeki kötü huylu tümörler başlangıçta, yüzeyi kadifemsi, genellikle pürüzlü; kırmızı veya beyaz alanlardır. Çizgili veya parçalı görünüm veren beyazlaşmış bölgeler şeklinde de gözlemlenebilir. Ağrıya neden olmadığı için bu erken dönemlerde dikkat çekmemesi normaldir. Ancak ileri dönemlerde şişlik veya iyileşmeyen yaralar durumuna geldiği dönemlerde şikâyetler başlayabilir. Çok ilerlemiş olgularda ise dişlerde sallanma, ağrı veya dudakta uyuşukluk olabilir. Çene altında veya boyunda bilye büyüklüğünde sert kitleler elle hissedilebilir. Ağız kanserleri benzer görünüm veren diğer daha masum yaralarla, (iltihabi yapılarla) karıştırılabilir. Bu nedenle ağızdaki her türlü yara, ağız kanseri değildir. İmplantlar (yapay diş kökü ekimi) kansere asla neden olmazlar.

BAŞLICA NEDENLERİ

Alkollü sert içkilerin, fazla tüketilmesi.
Alkol ve sigarayı bir arada kullanma.
Güneş ışınlarına fazla maruz kalmak (Özellikle dudak kanserlerine neden olur).
Uyumsuz ve sürekli vuruk yapan takma dişler.
Dişlerin doğal yapısının sivri uçlu olması nedeniyle dudak yanağın sürekli tahriş olması.
Kötü ağız bakımı.
Ceviz yaprağı Arek (betel) ve tütün çiğnemek (Bangladeş, Hindistan gibi belirli kültür grupları arasında oldukça yaygın bir alışkanlıktır).

KORUNMAK İÇİN ÖNERİLER

Alkol kullanımı mutlaka azaltılmalıdır. Sigara, pipo gibi tütün kullanma alışkanlığı bırakılmalı veya minimum düzeye indirilmelidir.
Hem alkol hem de tütün ürünlerini bir arada kullanan kişilerde ağız kanseri riski alkol ve tütün ürünlerini kullanmayan kişilere göre 10-15 kat fazladır.
Sürekli vuran takma dişler değiştirilmelidir.
Meyve ve sebzeden zengin diyetle (Ispanak, karalâhana, havuç, kayısı, mango v.b.) beslenilmelidir. Araştırmalar bu tür diyetin ağız kanseri riskini azaltabileceğini ileri sürmektedir.
Erken teşhis tüm hastalıklarda olduğu gibi tedavi sürecinde en önemli başarı ölçütü olduğu için mutlaka yılda en az bir kez diş hekimine gidilmesi gerekmektedir. Sağlıklı yıllar geçirmeniz dileğiyle yeni yılınız kutlu olsun...



Yazarın Tüm Yazıları