Paylaş
◊ AYDİLGE NE DİYOR: Kadını bir aparattan ibaret görmeye meyilli olduğumuz bir gerçek. Bu şarkılar uzaydan gelmiyor yani. Şarkı sözü deyip geçmek yerine bu tarz sözlerin bu kültürü pekiştirdiğini, normalleştirdiğini unutmayalım...”
Haklı çünkü burada sadece kadına şiddet yok; Rus kadınları falan, uluslararası bir taammüt var. Bunu cinsiyetçi bulanlara da ayrıca hakaret ediyor genç rap’çiler.
◊ TİLAVER NE DİYOR:
“Anneme verdiğim söz üzerine ocak ayından itibaren şirketimin bünyesinde çıkacak hiçbir parçada kadının objeleştirildiği herhangi bir parçanın çıkmasına izin vermeyeceğim. Geçmişteki parçalar adına kadınlarımızdan özür diliyorum...” E, tamam. Daha ne desin? Şarkının yapımcısı olarak özür de dilemiş, söz de vermiş. Yalnız Aydilge’yi “Kiralık Aşk” dizisinde benzer bir şey yapmakla suçlaması tuhaf olmuş. Aynı şey mi? Hiç alakası yok.
◊ CEZA NE DİYOR:
İnsanlar dinlediği müziği seçmekte özgür. Kimseye bir müzik türünü dayatmak istemem. Benim yolum belli ve buna göre hareket ediyorum...” Tartışmaya Altın Kelebek gecesinden dahil olan kıdemli rap’çi Ceza, “Ben yapmam ama böyle bir durum var” demeye getirmiş.Haklı bence çünkü bu iş bir yandan da cadı avına dönüşmemeli.
O gözle bakarsak türkülerimizin bile birçoğu cinsiyetçi sözler içerebiliyor.
O mısralar
Müziğimi cinsiyetçi bulmuş, hoş bakmamış
Bana hoş bakarsın, söyle, kaç paraya?
Tanıştım Bebek’te, adı Natasha
Dedim, “Uzatma bebek, yat aşa’”
Wanda iyi mi?
GS’li golcü Icardi’nin ayrıldığı Wanda Nara, onca skandal üstüne en son yasadışı bahis soruşturmasıyla ve Icardi’yi aldattığı genç sevgilisi L-Gante ile sahnede öpüşmesiyle gündeme geldi. 23 saattir başka skandal, ses-seda yok. İyi midir acep?
Mahkemede kısırlık kavgası
Yeşilçam’ın efsane çocuk oyuncusu Sezercik’i “Aslan Parçası” filminde mi daha çok seversiniz “Küçük Mücahit”te mi? Ben aslan parçası halini daha çok seviyorum galiba. Olsun olsun 60 santim boy, kömür kömür bakan çekik gözler, hokka gibi bir burun, masum masum, kenarları bakan dudaklar, boyundan büyük laflar, çıkışlar... Çocuk, hem de güzel bir çocuk ya... En güzel şeyleri yakıştırıyorsunuz ona.
Fakat aradan 50 küsur yıl geçmiş, o şirin bacaksız büyümüş, hiç tahmin etmeyeceğimiz üzere kilolu biri olmuş...
Polislerle çatışmaya girmiş, silah ve uyuşturucu kaçakçılığından yatmış, iki evlilik yapmış, ikincisinden de mahkemede karşılıklı “Kısır” suçlamalarıyla ayrılmış.
Kim haklı, kim haksız; hiç oralarda değilim. Sadece yarım asır arayla çekilmiş iki fotoğrafına bakıyorum da Sezer İnanoğlu’nun... O hep güzellikleri yakıştırdığımız yumurcak ile hayatının geri kalanını pek öyle geçirmemiş, yaşlı bir adam... Sezercik’i şimdi tanısanız, sevseniz, hiç kondurur muydunuz? İnsan aynı hayatta bir araya gelebilmiş bu çelişkiler karşısında tuhaf oluyor. Her çocuk masum. Ama biz büyüdükçe kirleniyor dünya.
Paylaş