5 yıldır aynı can suyunu utanmazca kirletiyorlar

GENÇ çevre müdürü Tuğba gece gündüz mücadele ediyordu. Baharla çevresinde çiçekler açan, balıkçıldan kara kuyruğa kadar her türlü kuşu barındıran o nehir kirlendikçe uykuları kaçıyordu.

Haberin Devamı

Yalnız o mu?

Adana Çevre Müdürlüğü’nde kim varsa yağdırdıkları cezalardan sonra yine o güzelim nehri kirletenlere karşı öfkeliydiler.

Yüreğir Belediyesi, ahalisi yine öyle.

1 yıl değil. 2 yıl değil. 3 yıl değil. Yıllardır onlar ceza kesiyor ama arsızlar yine kirletiyordu.

O topraklara can veren Ceyhan Nehri’nden söz ediyorum.

Ceyhan Nehri’ydi bu. İnsana neler veriyordu...

Sert akar baraj olurdu.

Nazlanır, toprağa can olurdu.

Göle döner, balık olurdu.

Süzülür içme suyu olurdu.

Ama DHA’nın Adana’dan geçtiği şu haberi görünce yine içim daraldı: “Ceyhan Nehri’nde son dönemde kirlilik nedeniyle balık ölümleri yaşanıyor. Özler Mahallesi Muhtarı Sinan Barçin, ‘Nehrin suyundan zehir akıyor. Binlerce balık ölüyor. İçme suyuna da tesir ettiğini düşünüyoruz çünkü çocuklarımız hep hasta oluyor’ dedi.”

Haberin Devamı

Tabii ilk soru şu: “Çevre Bakanlığı bu konuda ne yapıyor?”

Biraz araştırınca ağzımdan şu cümle döküldü: “Bakanlık daha ne yapsın kardeşim?”

Dedim ya genç çevre müdürü Tuğba ve arkadaşları, yeni gelen çevreciler. Şimdiki çevre müdürü Ata Erpolat. Kahramanca mücadele ediyorlar.

Niye söylüyorum bunu?

Cevabı Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum veriyor: “2019 Ocak ayından itibaren söz konusu havzada Bakanlığımız tarafından toplam 7 bin 202 adet denetim gerçekleştirilmiştir. Atık su konusunda yapılan 1271 çevre denetiminde uygunsuz faaliyet gösterdikleri tespit edilen 64 tesise 10.579.983,00 TL idari para cezası uygulanmıştır.”

İşte bu nedenle “Daha ne yapsınlar” diyorum.

5 yıldır aynı can suyunu utanmazca kirletiyorlar

TARIM BAKANLIĞI GİBİ İFŞA EDİLSELER

Bakan Kurum’un cevabını 2023 Adana Valiliği çevre raporunda detaylarıyla buluyorum: “Genel denetimlerde 13 milyon 730 bin lira ceza kesilmiş.”

Bakın 2019’dan buyana 64 tesise ceza kesilmiş.

Nedir bu tesisler? Sahipleri kimdir?

İçlerinden hangisi birkaç kez üst üste ceza yemiştir.

2019’dan buyana nehri kirleten bu tesisler eğer üst üste ceza alıyorlarsa;

Haberin Devamı

Bunun adı “Nasılsa ceza hafif geliyor, öder devam ederim” yüzsüzlüğü değil midir?

BOLU ÖRNEĞİ

İşte dev tavuk markaları...

2024 Temmuz haberi: “Bolu’da beyaz et sektöründe önemli bir yere sahip olan iki firma, Çevre İl Müdürlüğü’nün incelemesine takıldı. Büyüksu Deresi’ne, zehirli atık boşalttıkları anların görüntüleri ortaya çıktı.”

Çıktı da ne oldu?

Bakanlık cezaları kesti. Cezayı ödeyen firmalar ertesi gün yine aynı atıkları dereye bıraktılar.

Bakanlık yine tespit etti ve ceza kesti. Onlar cezaları ödeyip yine bıraktılar.

Sonunda halk isyan etti. 

Ve bakın MHP Bolu Milletvekili İsmail Akgül nehrin üzerindeki köprüye çıkıp ne dedi: “Bizim idari cezalarımız bunlara hafif geliyor. Diyorlar ki ben 2-3 milyon TL cezamı öderim ama atığımı da bırakırım.”

Haberin Devamı

O gün ben de şöyle yazmıştım: “Evet Sayın Akgül, bu mücadelede ben de varım.”

Ama bitmiyor arkadaşlar.

Bu kâr hırsı ve yüzsüzlük bitmiyor. Bu yüzsüzler bu vatanın geleceğini talan ediyor.

Çocuklarımızın geleceğini yok ediyor.

Kirlettiği o akarsuyu, o nehri, o denizi kendi malı sanıyor. 

O yüzden diyorum ki... Bu yüzsüzleri artık Çevre Bakanlığı da ifşa etsin.

Bolu’da nehri zehirleyen tavuk şirketleri gibi. Ceyhan’ı kirleten o şirketler gibi. Menderes’i zehirleyen markalar gibi. Denizlerimizi kirletenler gibi.

Artık ifşa etsinler. Tarım Bakanlığı gibi ifşa listesi yayımlasınlar.

Ben Murat Kurum’a güvenirim.

Yapar mı? Aslan gibi yapar.

Yazarın Tüm Yazıları